“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İnsan, Yüce
Allah tarafından yaratılan en üstün varlıktır. Yüce Allah, insana düşünme
yeteneği bahşetmiştir. İnsan kendisine doğuştan gelen fıtratı sebebiyle bütün
amellerine bir anlam arayışı içerisindedir. Bir insanın yaşamını sürdürebilmesi
için eylemlerine ve amellerine anlam katması gereklidir. İnsan kendisinde
yetenekler görerek ve bu yeteneklere bir anlam katarak yaşayabilir.
İçinde bulunduğumuz dünyada ve
yaşadığımız bu çağ içerisinde insan evladı sürekli bir koşuşturma
içerisindedir. Örneğin; insanlar işten eve, evden işe veya evden okula, okuldan
eve sürdürülen koşuşturma çoğu insan için artık bir rutin haline gelmiştir. İşe
giden insanlar elde etmek istedikleri başarılara ulaşınca, okula gidip mezun
olmak isteyen öğrenciler mezun olduktan sonra kendilerini büyük bir boşlukta
hissetmektedirler. Yaşama sevinçleri bir anda sönmeye ve mutsuz bir hayat
sürmeye başlamaktadırlar. Daha önce yaşamımızı sürdürebilmek için anlam arayışı
içerisinde olmamız gerektiğini ve hayatımıza anlam katmamız gerektiğini
söylemiştik. Hayatına anlam katmayan insanlar zamanla yaşama isteklerini
kaybetmeye başlayacaklar ve intihara kadar gidebilecek kötü sonuçlar ortaya çıkacaktır.
‘Kur’an Nedir?’ isimli kitapta da bu durum ile ilgili bir örnek verilmiştir. Kodak
şirketinin kurucusu olan George Eastman, çok zengin ve başarılı olmasına rağmen
hayatına bir anlam katmadığı için ‘İşimi tamamladım. Niçin bekleyeyim?’
sözleriyle dünyaya veda etmiştir. Peki, sizce bu yaşamak mıdır? Aynı şekilde
insanlar, günlük koşturmacalar içerisinde yer alırken farkında olmadığımız bu
‘yaşamak’ kavramının, günümüzdeki pandemi süreci ile yavaş yavaş farkına
varmaya başladı. Hayatına anlam katmak isteyen insanlar, araştırmaya,
sorgulamaya, kendilerine yeni uğraşlar bulmaya çalıştır. Ancak hala yaşamak
kavramının farkında olmayan insanlar ise ciddi bunalımlara girdiler. Yaşama
isteklerini yavaş yavaş kaybetmeye başladılar. Bu konuda ise Yüce Allah,
bizlere yardımcı olabilmesi için Kur’an-ı Kerim’i indirmiştir. Peygamber
Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ise, bizlere hayatımızı nasıl anlamlandıracağımız
ve nasıl yaşamamız gerektiği hakkında örnek olmuştur.
Kısaca yaşamak, eylemlerimize,
amellerimize bir anlam yükleyip onu günlük hayatımıza uygulamak demektir.
Teori, bilimsel olarak herhangi bir olayı, vakayı
açıklamak için kullanılan düşünce sistemi olarak tanımlanmaktadır. Teoriye
bilimsel anlamda en güzel örnek Newton’ın Yerçekimi Kanunu verilebilir. Pratik
ise kuramsal olmayan, kolaylıkla uygulanabilir anlamına gelmektedir. Pratik,
bir konuda el becerisinin artması, zihin becerisinin artması ve verilen
bilgileri daha kolay uygulamaya dökme anlamına gelebilir. Örneğin, Matematik
dersi için öğretmenlerimiz her zaman pratik yapmamız gerektiğini söyler. Çünkü
pratik, artık bilginin alışılmış haline gelmesidir ve hangi durumda olursak
olalım öğrendiğimiz bilgiyi uygulamaya rahatlıkla dökeriz.
Bilimsel anlamda Teori
ve Pratik ilişkisini anlattıktan sonra hayatımızda gerçekleşen Teori-Pratik
ilişkisinden söz etmeliyiz.
Pratik- Teori ilişkisine
örnekler vererek aktarmak gerekirse, biz insanlar Saygı kelimesinin ne anlama
geldiğini 7’den 77’e herkes biliyoruz. Biz, Saygı’nın teori bilgisini biliyoruz.
Peki ya Pratik bilgisini uyguluyor muyuz? Hayatımıza alışılagelmiş bir bilgi
veya kural haline getirebilmiş miyiz? Tabi ki hayır. Küçük çocuklara, gençlere
ve yetişkinlere sorduğumuzda herkes Saygı hakkında birer örnek verebilir. Tüm insanların
teori bilgisi tamdır. Ancak pratik bilgide sınıfı geçemediğimize inanıyorum.
Çünkü 39 yaşındaki bir insan, kaldırımın kenarına rahatlıkla tükürebilir. Bu
şekilde doğaya saygısızlık etmiş olur. Teori bilgileri uygulamakta yani
pratikte güçlükler yaşıyoruz. Sadece yere tükürmek değil, otobüste yaşlı teyze
ve dedelerimize yer vermemek için numara yapan gençlik… Gençlere sorsanız saygı
hakkında pek çok dil dökerler fakat uygulamada sınıfı geçemezler.
Bir başka örnek ise dedikodunun
doğru bir şey olmadığı bilgisi teoride herkeste vardır. Ancak pratikte her
insan yanlış olduğunu bilse dahi dedikodu yapar.
İnsanoğlu olarak
bizlerin, en büyük hatası bildiklerimizi uygulayamamaktan geçmektedir.
Dolayısıyla her zaman uygulayamadığımız için, pratiğe dökemediğimiz için
aklımızdaki bilgiler teori olarak kalmaktadır. Ve hiçbir zaman ileriye
gidemeyen, geliştiremeyen insan olarak bu hayatta yaşayıp devam ederiz.
Yaşamanın birçok farklı tanımı olabilir. Kişiden
kişiye değişen bir kavramdır. Bu dünyada ne kadar insan varsa o kadar çok cevap
vardır. Çünkü; insan fıtratı gereği her şeyi anlamlandırma çabası içindedir.
İnsanın bu anlamlandırma çabası nesneden değil bizim için taşıdıkları önemden
ibarettir bu nedenle insanlar yaşamayı bir amaca yönelik anlamlandırırlar. Her
insanın da kendisine göre bir yaşam anlamı vardır ve insanlar bu anlamlara göre
tavır, tutum, davranış ve karakter özellikleri gösterirler. İnsanların
yaşamlarını iyi veya kötü olarak nitelendirmek doğru değildir. Yaşamak ne
demektir sorusuna genel bir cevap verebilmemiz için yaşamak için gerekli olan
şeylerin içeriğine inmemiz gerekmektedir. Yaşamak için iyilik, kötülük, değer,
kültür, iletişim gibi birçok şeye ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacımız olan şeyler
bizi yaşamın anlamına götürebilir. Lakin iyilik, kötülük gibi kavramlar kişiden
kişiye göre değişebilir. İnsanların bakış açıları bu kavramların anlamlarının
farklılaşmasına sebep olabilir. Bu yüzdendir ki yaşamak ne demektir sorusunun
birden fazla cevabı vardır. İnsan hayatını anlamlandırırsa yaşamanın ne demek
olduğunu anlayabilir. İnsanın yaşamının bir anlamı olması için de kendisine
uğraş bulması, kafasını yorabileceği bir gayesinin olması gerekir. İnsanın
kendini ve hayatı anlamlandırabileceği bir zihniyete ihtiyacı vardır. Bunun
sonucunda yaşamanın ne demek olduğunu anlayabilir. Kimi insan hayatına kattığı
anlamlar için yaşar hayatının anlamını bulduğunu hissettiği yolda ilerlemek onun
için yaşamak demektir. Kimisi yaşamanın çok gereksiz olduğunu düşünür ve
yaşamdan zevk alamaz. Bunun sebebi de içinde duyduğu boşluk hissidir. Hayatın
içine kattığımız anlam yaşamamızın amacını oluşturur. İnsan özü gereği bir
arayış içerisindedir. Aradığını bulduğu zaman yaşamın ne demek olduğunu,
yaşamayı tadacaktır. Burada asıl mesele yaşamının ne demek olduğunu
bulmaktadır. Onun yolu da denemek ve okumaktan geçer.
Ad-Soyad: Büşra ARDUÇ
Öğrenci Numarası: 17040250
Tarih: 14.01.2021
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Hayatı
anlamak ve anlamlandırmaktır. Nereden geldik nereye gidiyoruz, neye göre nasıl
yaşayacağız, yaşam rehberimiz nedir? Sorularını anlamaya çalışmaktır. Yaşarken
Allah’ın bize vermiş olduğu akıl ile de sorgulamaya devam etmeliyiz.
Hayatımızdaki her şeyin bir anlamı vardır. Sebepsiz oluşmamıştır. Yaşamak
insanın bu hayata kattıkları ile faydalı hale gelir. Biz yaşam şeklimizle
insanların gözünde değerli hale geliriz. Amacımız hep iyilik dolu bir yaşam
olmalıdır.
7.“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamanın birçok farklı tanımı olabilir. Kişiden
kişiye değişen bir kavramdır. Bu dünyada ne kadar insan varsa o kadar çok cevap
vardır. Çünkü; insan fıtratı gereği her şeyi anlamlandırma çabası içindedir.
İnsanın bu anlamlandırma çabası nesneden değil bizim için taşıdıkları önemden
ibarettir bu nedenle insanlar yaşamayı bir amaca yönelik anlamlandırırlar. Her
insanın da kendisine göre bir yaşam anlamı vardır ve insanlar bu anlamlara göre
tavır, tutum, davranış ve karakter özellikleri gösterirler. İnsanların
yaşamlarını iyi veya kötü olarak nitelendirmek doğru değildir. Yaşamak ne
demektir sorusuna genel bir cevap verebilmemiz için yaşamak için gerekli olan
şeylerin içeriğine inmemiz gerekmektedir. Yaşamak için iyilik, kötülük, değer,
kültür, iletişim gibi birçok şeye ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacımız olan şeyler
bizi yaşamın anlamına götürebilir. Lakin iyilik, kötülük gibi kavramlar kişiden
kişiye göre değişebilir. İnsanların bakış açıları bu kavramların anlamlarının
farklılaşmasına sebep olabilir. Bu yüzdendir ki yaşamak ne demektir sorusunun
birden fazla cevabı vardır. İnsan hayatını anlamlandırırsa yaşamanın ne demek
olduğunu anlayabilir. İnsanın yaşamının bir anlamı olması için de kendisine
uğraş bulması, kafasını yorabileceği bir gayesinin olması gerekir. İnsanın
kendini ve hayatı anlamlandırabileceği bir zihniyete ihtiyacı vardır. Bunun
sonucunda yaşamanın ne demek olduğunu anlayabilir. Kimi insan hayatına kattığı
anlamlar için yaşar hayatının anlamını bulduğunu hissettiği yolda ilerlemek onun
için yaşamak demektir. Kimisi yaşamanın çok gereksiz olduğunu düşünür ve
yaşamdan zevk alamaz. Bunun sebebi de içinde duyduğu boşluk hissidir. Hayatın
içine kattığımız anlam yaşamamızın amacını oluşturur. İnsan özü gereği bir
arayış içerisindedir. Aradığını bulduğu zaman yaşamın ne demek olduğunu,
yaşamayı tadacaktır. Burada asıl mesele yaşamının ne demek olduğunu
bulmaktadır. Onun yolu da denemek ve okumaktan geçer.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
Yaşamak kalbimizin atmasından, nefes alıp vermekten öte bir kavramdır. Bence yaşamak, insanın aldığı her nefesin bilincinde olmasıdır. Yaşamı değecek şekilde geçirmek için her saniyemizin farkında olmalıyız. Yüce Allah’a bize bahşettiği yaşam için şükretmeliyiz.
Yaşamak tüm gün kapalı bir odada odamızın tavanını izlemek değildir. Dünya hakkında bilgi sahibi olmak, hayatın bir sınav olduğunun bilincinde olmaktır. Her insanın fıtratında inanç vardır ve ömürlerimiz bir arayışla sürer. Bu arayış doğumdan ölüme kadar süren bir süreçtir. İnsanlar yaşamın anlamını farklı noktalarda arayabilir. Bu arayış yaşam biçimimizi büyük ölçüde etkiler. İnançlarımıza göre yaşarız, kültüre göre yaşarız, seçimlerimize göre yaşarız. Farklı hedefler belirleriz, farklı seçimler yaparız ama hangi ırktan olursak olalım bir arayışın peşindeyizdir. Tarih boyunca ortaya çıkan filozofların temeli de bu arayıştan kaynaklanmıştır.
Yaşamına son veren insanlar anlam arayışında umutsuz insanlardır. Dalga filminde intihar eden karakter, yaşamın anlamını yanlış arayışlarda bulduğu için yaşamına son vermişti. Oysaki Allah sonsuzdur. Ancak Allah’a güvenirsek yaşamımızda mutlu oluruz, kötülüklerden sakınırız.
Allah bu Dünya’yı ve mucizeleri bizim için yaratmıştır. Bize yaşam vermiştir ve insanı varlıkların en üstü kılmıştır. Bize kılavuz olacak Kutsal Kitaplar göndermiştir. Bizler moda olana, yaygın olana yönelik yaşamaktansa kendi seçimlerimizle yaşamalıyız. Bunu yaparken kaynağımız Kur’an-ı Kerim olmalıdır. Rol model olabilecek en iyi insan ise Peygamber Efendimiz H.z. Muhammed (s.a.v)’dir.
Yaşamak sadece tüketmek değildir üretmektir. Bu üretim bir kitap yazmakla da olur, bir öğrenciyi eğitmekle de. Amacımız yaşamak kavramının zenginleşmesidir. Yaşamın değerli olduğunu bilmektir. Yaşamın anlamını bilmek insanı özgürleştirir. Seçimlerinde özgür insan hayatında doyuma ulaşır.
Yaşamak tüm canlılar için farklıdır. İnsan için yaşamak bir imtihanken, hayvanların farklı görevleri vardır. Bizler biliriz ki Allah her şeyi bir anlam için yaratmıştır. Arı bile olsa dengeler onun üzerinde kuruludur. Bilim insanlarından olan Einstein’ın iddiası da bunu kanıtlar niteliktedir. Abartıyor olsa bile arıların ekolojik dengedeki önemini vurgulamıştır.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Teori:
İnsanlar doğar büyür ve ölür. Bu süre zarfında ise yaşarlar. İnsanların solunum
yapması ve kalplerinin çalışması sayesinde biyolojik olarak yaşama eylemi gerçekleşir.
Peki diğer anlamlarda yaşamak nedir? İnsanlar her zaman evet bu anı yaşıyorum
demezler ancak herkesin hayatında belli anlar vardır ki kişi evet yaşıyorum ben
der. O anlar kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Her insanın bir hayat
görüşü vardır, inandığı bir takım değerler, hayatında olan insanlar vs.
herkesin hayatında farklıdır. İnsanlar bu değerleri çerçevesinde yaptığı
şeylerde yaşadığını hissetmektedir. İnsan iyilik yaptığı zaman, kendisini mutlu
edecek bir şey yaptığı zaman, uzun süredir istediği bir şeyi gerçekleştirdiği
zaman ve hedeflerini gerçekleştirdiği zaman yaşadığını hisseder. Yaşamak insanı
mutlu eder ve insanlar mutlu oldukça daha da mutlu olmak için uğraşırlar. Bu
mutluluk insanları iyiliğe yönlendirir ve iyilik yapmak da insanların ahlak
kavramlarını güçlendirerek dünyaya daha farklı bir gözle bakmalarını sağlar.
Ahlakı güzelleşen insan daha çok iyilik yapar ve daha çok iyilik yapan insan da
daha çok yaşadığını hisseder. Döngü de diyebiliriz aslında bu sürece. Yaşamak
insana bazı şeyleri fark ettirir ayrıca, neden yaşadığı, var olma amacı, bu
dünyaya nasıl geldiği, bu dünyada ne yapması gerektiği gibi bir sürü soru
yaşadıkça insanların akıllarına gelir. Bu sorular ise insanları bir anlam
arayışına götürür. Kısacası yaşamak insanın kendi hayatını unutulamaz ve güzel
bir hale getirerek güzel şeyler başarmayı denemesi ve kendini aramasıdır.
7.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Tanım:Yaşamak,hayatın özünü kavramaktır.Herkes
sözde yaşıyor,nefes alıyorum diyor.Fakat yaşadığımızın belirtisi sadece aldığımız
nefes değildir.Nefes almak biyolojik bir eylemdir fakat yaşamak bunun
üstündedir.Yaşamak,hem biyolojik,hem fiziksel,hem ruhsal alanda kişinin iyiliği
demektir.Özellikle ruhsal ve psikolojik olarak kendini iy ihisseetmeyen kişiye
yaşıyor denmez.Sağlığı yerinde olmayan birinin yaşamından söz edilemez.Yaşıyor
ama nasıl yaşıyor bir de ona sormak lazım.Bir insanın yaşıyor diyebilmesi için
sağlık açısından ve ruhsal sağlık açısından tamam olması gerekir.Yoksa yaşam
para,mal,mülk değildir.Paran olmasada güzel bir yüreğin varsa,sevdiklerin
yanındaysa ve sağlığın yerindeyse sen
gerçekten yaşıyosundur.Aldığın nefesi sadece biyolojik bir eylem olarak değil
yaşamın özü olarak içine alıyosun.
Pratik:Yaşamanın tanımına
ilişkin bir örnekle konuyu açıklayacak olursam,örneğin bir insan çok zengin
holdingleri,lüks arabaları,vilları vs. var.Çok lüks bir yaşam sürüyor fakat
çalışanlarının hakkını yiyor.Onlara emeklerinin karşılığını vermiyor.Vergisini
yatırmayıp toplumun hakkını yiyor.Evde çocuklarına şiddet uyguluyor.Şimdi bu
kişinin yaşadığından söz edebilir miyiz?Bu kişi sadece anlık mutluluklar
yaşıyor.Aslında yaşadığını zannediyor.Ama işçileri,ailesi ve hakkını yediği
herkes onun için kötü dileklerde bulunuyor ve kimse onu sevmiyor.Böylce
yalnızlaşarak aslında mal ve mülkünün zamanla hiç bir işe yaramadığını ve
yaşamın boş olduğu düşüncesine kapılıyor.Çünkü elimizdeki maddi şeylerin yalnız
başına hiç bir önemi yok insana insan lazım.Ancak insan merhametli bir kalp
barındırıyorsa içinde yaşıyordur.İyilik yapıyorsa ve yaşamak için kendine
sürekli bir sebep yaratıyorsa yaşıyordur.
Yaşamak nefes almaktan, yemek yemekten ibaret olan bir olay değildir. Yaşamak tüm duygularla, duyularla yaşamaktır. Değer vermektir. Ailene, doğduğun çevreye, arkadaşlarına, diğer tüm canlılara değer vermektir. Ben'den biz olmaktır. Dünyada tek başına olmadığını bilmektir. Neden hayata geldiğini sorgulamaktır. Sorgulamayan, düşünmeyen, değer vermeyen bir insanın ottan tek farkı fotosentez yapmamasıdır. Bunun dışında ottan bir farkı kalmaz.
Sorgulayan herkesin yaşama kattığı anlam farklıdır. Mesela bana göre yaşamak; dinimin kurallarına uygun hareket etmek, aileme ve vatanıma hayırlı, insanlara ve diğer varlıklara saygı duyan bir birey olmaktır. Başkalarının yaşama kattığı anlam ise daha farklı olabilir. Bu anlamların doğruluğu ve yanlışlığı üzerinde düşünmek gerekir ki "sırat-ı müstakim" yani doğru yola erişebilelim. Bu açıdan çocuklarımıza yaşamanın bir anlamı olduğunu ve bunun cevabını da hayatı sorgulamaktan geçtiğini uygun yöntemlerle öğretmemiz gerekiyor. Örnek davranışlar durumlar verilerek iyi, doğru davranışları bulmalarını sağlayabiliriz. Onları yaşına uygun kaynaklara yönlendirebiliriz. Bu sayede çocuklar düşünüp sorguladıkça kendi yaşamlarına anlam katacaklardır.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak bence en genel tanımıyla gelmiş olduğumuz bu dünyada var olmak,
bulunmak, nefes almaktır. Ama daha derin düşünecek olursak aslında yaşamak
kendi eylemlerimizde, hareket tarzımızda anlamlar bulmaktır. Çünkü yaşamak
isteyen bir insan yaşamı boyunca hayatını anlamlandırmaya, yetenek ve
eylemlerinde de anlam bulmaya çalışmaktadır. Bu açıdan bakacak olursak yaşamak,
hayatta kalmak isteyen bir insanın hareket ve eylemlerine bir anlam vermesi,
onda bir anlam görmesidir. Çünkü biz insanlar, başıboş bırakılmış varlıklar
değiliz.
Kur’an-ı Kerim de insandan duygu, düşünce
ve davranışlarıyla hayatı kucaklamasını ister. Aslında insanın bu hayatı
anlamlandırma çabası sadece dünde, bugünde değil bütün zamanlarda vardır. Çünkü
bu şekilde yani bu anlam bulma ve bir anlam görme çabalarıyla insanın hayatta
kalması mümkün olmaktadır. Yaşamak aynı zamanda sevgili Peygamberimizin de
hayatı boyunca yaptığı ve bizi de yönlendirdiği gibi Kur’an’ı yaşamaktır. Yani
Peygamberimiz bizlere eylemleriyle, tavsiyeleriyle, sözleriyle Kur’an’ın
yaşanılabilir olduğunu göstermiştir.
Kur’an insana hayat veren, insanın hayatını
anlamlandıran bir kitaptır. Bizler Kur’an’ı etkin bir çabayla okuyup anlayıp hayatımıza
katmaya çalışırsak kutsal kitabımız olan Kur’an bize hayatı anlamlandırmak ve
ona göre yaşamak noktasında yol gösterici olacaktır. Yani bizler Kur’an’ı anlamaya çalışıp ona göre
davranırsak pratikte de Kur’an’ı yaşamış oluruz.
Kur’an yalan söylememeyi, yalandan uzak durmayı,
sabırlı, hoşgörülü olmayı, iyilik etmeyi, başkalarıyla alay etmemeyi, adaletli
olmayı, israftan kaçınmayı, kıskançlık ve kibirden uzak durmayı, sevgi ve saygı
duymayı bizlere öğütlemiştir. Yaşarken bunlara dikkat eder ve yaşantı haline
getirirsek ‘yaşamak’ kavramının altını doldurup, anlamlı bir hayat yaşamış
oluruz.
Örneğin saygı duymak kavramı oldukça önemli
ve Kur’an’ın bizden beklediği davranışlardandır. Bu saygı duymak sadece
büyüklere saygı anlamında olmamalıdır. Örneğin, yürüme yetersizliği ya da görme
yetersizliği olan birine saygı duymak oldukça önemlidir. Gerektiğinde zor
durumlarda bu kişilere yardım etmek bizlerin hayatı daha anlamlı görmesini
sağlayacaktır.
7.“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
ZEYNEP ASEL SEÇKİNER- 17040308- SÖ 4
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İnsanlar arasında etkileşimin olduğu bir dünyada yaşamımızı sürdürüyoruz. Dünyadaki varlıkları saf olarak değil, insan için taşıdıkları önem açısından algılarız. Örneğin ağaç, kaya gibi varlıklara biz anlam yüklediğimiz için anlamlıdır. Bu anlamlardan sıyrılırsa sadece bir nesne olarak kalacaktır. Ağaç ve kayaya anlam yüklemeyen insan zamanla hayata da anlam yüklememeye başlar. Ama anlamsız yaşamak imkansızdır. Hatta anlamsız yaşamak insanın hayatına son vermesine bile sebep olabilir.
“Yaşamak nedir?” Sorusu insan tarihinin geçmişi kadar eskidir. Ama bir genç zor zamanlarında yaşamın anlamını sorgularken mutlu olduğu zamanlarda bu soruyu aklına bile getirmez. Soruyu eylemleriyle sorar eylemleriyle yanıtlamaya çalışır. Her insanın yaşam amacı farklıdır. Bu amaçları kişinin konuşmasına değil de hareket ve tutumlarına bakarak anlar ve bu yaşam amacıyla uyuştuğunu görürüz. Tüm dünyayı kendi yaşam amacıyla bir tutan kişinin kendine verdiği anlamla yaşama verdiği anlam aynıdır. Ama dünyada ne kadar inan varsa yaşamın anlamına ilişkin de o kadar görüş vardır. Hiç kimsenin yaşam anlamı kusursuz ve doğru değildir. Bu yüzden yaşamını bizden farklı anlamlandıran kişilere saygı göstermeliyiz.
“YAŞAMAK” NE DEMEKTİR? (250 KELİME)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Dünden beridir insanın neden, nasıl, niçin,
kim, nerede sorularıyla sürekli meşgul olduğu görülmektedir. Yani insanoğlu ben
kimim, nereden geldim, nereye gideceğim, yaptığım hatalardaki sorumluluklarım
neler vb. şeklindeki değişmeyen sorulara cevaplar aramıştır. Belki de insanı
insan yapan en önemli özelliklerden biri de kendisini çevreleyen dünyayı,
içinde yaşadığı toplumu, geçmişi ve bütün yönleri ile bizzat kendisini tanımak
ve bilmek istemesidir. Böyle bir ihtiyaç ile güdülenen birey, kendisini tatmin
edecek bir takım açıklamaları arama, bulma ve bunları sınamayla meşguldür.
Bütün bu soruları sormasının nedenini hayatını sorgulaması olarak
düşünebiliriz. ‘’Yaşamak ne demektir?’’ sorusuna verdiği cevaptır. Çünkü o
gerek fiziksel gerekse de sosyal çevresinde olup bitenlere bir anlam vermek
zorundadır. Yaşadığı her şeyi, yaptığı her hareketi anlamlandırmak onu
hayatında bir yere oturtmak zorundadır. Bu anlam arayışında pek çok dünya
görüşü, ulaşılmak istenen hedefler, mücadelesi verilen umutlar, harekete geçirilen
arzular önemli birer kare oluşturabilir. İnsanın bu sorgulamasına, dinin de
verdiği bir yanıt vardır. Her zaman karşılaşırız ‘’ Kur’an da ne buyuruyor? Ve
biz buyrulana göre mi yaşıyoruz? ‘’ Eğer insanoğlunun bu soruya cevabı hayır
ise işte o zaman manevi olarak yaşam manasızlaşıyor ve psikolojik olarak
zorlaşıyor. Tabi ahiret hayatı da tehlikeye girmiş oluyor.
Belki de insan beslenmenin ve örtünmenin
ötesinde anlam ifade eden gereksinimleri karşılamak için bir arayış içindedir.
Ruhunu kavrama arzusuyla bilinmeze doğru yaptığı bir yolculuk… Şöyle bir örnek
verecek olursam: Çocuklar alfabenin harflerini öğrenmeye başladıklarında bundan
hiç zevk almazlar çünkü dersin gerçek anlamını yakalayamazlar. Harfler bir
araya geldiklerinde bizim için manalı olur. Aslında bahsetmek istediğim tam da
şöyle dine bağlılığımızı dile getirmeden, inancımızın buyurduklarını yerine
getirmeden, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yol göstericimiz olarak seçmeden
yaşamak tuzsuz pişen yemeğe benzer: tatsız her tabakta tatsız, her kaşıkta
tatsız… Kısaca oyun oynamadan geçen çocukluk gibidir. İnsanlar boşluğa ve
yalnızlığa dayanamazlar. Yeni bir anlam odağı yaratarak boşluğu dolduracağız.
İnsan anlam arayan ve anlamla yaşayan bir varlıktır. Tıpkı deneylerde
kullanılan hayvanların çektiği acıları anlayamadığımız gibi, kürk giymeyi seven
insanların kürk için diri diri derisi yüzdürülen hayvanların çektiği acıyı
anlayamadığımız gibi yaşamanın dini boyutunu da anlayamıyoruz. Oysaki her şey o
kadar açık ki. Anlam bizim için bir ihtiyaç, anlam arayışı da bir
dışavurumdur. İnsanın yaşamdaki temel
amacı belki de yarına kalmaktır. Yarına kalma isteği insanı on binlerce
davranışa itmektedir. Yarına kalmama ihtimali, insanı kaygılandırıyor ve pek
çok yeni davranışta bulunmaya itiyor. İnsan, fark ettiği şeylerin, insan
ömrüyle sınırlı kısa bir zaman dilimi içinde yarına kalmasını istiyor.
Özetle yaşamak, yaşamak, yaşamak... Sadece bu
dünyada yapılması gerekenleri yapıp kenara çekilmek demek değildir. İyi insan
olacağız. Zalim olmayacağız. Acı çektiren olmayacağız. Merhamet sahibi,
hoşgörülü, erdemli, sevgi dolu insanlar olacağız. Eğer bu şekilde olursak işte
o zaman yaşamış oluruz. Doya doya duya duya. Eğer hayatımızı anlamlandırmak
istiyorsak dinimizi rehber olarak seçeceğiz. Din sadece zor zamanlarda
rehberlik yapmaz ayrıca kendisine inanana bir yaşam felsefesi sunar. Ayrıca,
din sadece hayati bir değer değil aynı zamanda bütün değerlerin temel taşıdır.
Serhan KANAT 17040289 Sınıf Öğretmenliği-4
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak, insanın kendi fıtratını yani
özünü araması ile başlar. İnsan yaşadığı sürece varoluşunu anlamlandırmaya
çalışır. Her canlı doğar, büyür ve ölür. Bu döngüde canlı kendisini hayata
tutunduran bazı içgüdülere sahiptir. Yeni doğmuş bir ördek yavrusunu ele
alalım. Yeni doğmuş bir yavru ördek içgüdüsel olarak annesini takip eder ve ne
yapıyorsa onu yapar. İnsan da doğduğundan itibaren kendi özünü anlamlandırmaya
çalışır. Buna bir içgüdü de diyebiliriz. Yaşamanın en temel özelliği de her
canlıya özgü bir durum olmasıdır. Kimi insan iyidir, kimi insan kötü, kimi
insan sinirlidir, kimi insan sakindir. Bizi biz yapan kendi özelliklerimizdir.
Bu özellikler sayesinde var oluruz. Var olmamızı da hayatı anlamlandırmayla
sorgularız. Hayatımızı anlamlandırarak doğar, büyür ve ölürüz. Yaşarken
kendimize bir rehber ediniriz. Nasıl bir yavru ördek annesini rehber edinip,
onu takip edip, taklit ediyorsa bizler de böyle yaşarız. Bunun için Allah
bizlere kutsal kitaplar indirmiş ve bizlere rehber olmasını istemiştir.
En son kutsal kitap olan Kur’an-ı Kerim bizlere rehberlik ederek yaşamın ne olduğunu, nasıl yaşamamız gerektiğini bizlere gösteren bir rehberdir. Bunun için Kur’an-ı Kerim kendini ‘’hidayet rehberi’’ olarak da tanımlamaktadır. Hz. Muhammed de insan rehberidir. Yaptıklarıyla, söyledikleriyle, verdiği umutlarla insanın nasıl yaşaması gerektiğini, neden yaşaması gerektiğini ve yaşamanın ne olduğunu insanlara rehberlik ederek anlatmıştır. Her insan bulunduğu ortama, topluma göre şekillenir. Bu istemsizce gerçekleşen bir durumdur. Fakat bu durumun gelişmesinde insanın varoluşunu, özünü, hakikati anlamlandırması gerekir. Bunu yapabilen insan yaşamanın da ne olduğunu bilir, öğrenir ve uygular. Kısaca yaşamak canlının hayatında geçirdiği süre, bu süre içerisinde gerçekleştirmiş olduğu anlamlandırmalar ve özünü yani fıtratını bulmak için çabalamasıdır. Hayatı ve varoluşunu anlamlandırmasıdır. Canlı bunları yaparken bir rehbere ihtiyaç duyar. Rehberleri aracılığıyla hayatı daha kolay anlamlandırır ve varoluşunu sorgular.
7. “Yaşamak”
ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN
KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak
arayış içinde olmaktır. Yaşamak hayata direnmektir. İnsanın hayata direnmesinin
sebebini anlamaya çalışmasıdır. İnsanın yaşamının temelindeki anlamı bulmak
için çaba sarf etmesi bunun için sürekli bir arayış içinde sorgulayıcı,
araştırmacı bir tavır içinde bulunmasıdır. İnsanın yaptıklarında,
söylediklerinde, yaşadıklarında bir anlam bulmasıdır. Yaşamın anlamını da yalnızca
inanç sahibi insanlar tam olarak anlayabilir. Bu anlam arayışı da Kur’an’ın yol
göstericiliğiyle anlam bulur. Kur’an’ın bize öğütlediklerini, bizden
beklentilerini tam olarak anlayıp uygulayabilirsek anlamlı bir yaşam
sürebiliriz. Bir insanın tüm bunları nasıl uygulayabildiğine ise peygamber
efendimiz Hz. Muhammed en doğru ve en güzel örnektir. Çünkü peygamber efendimiz
yaşamı boyunca yaptıklarında, söylediklerinde, yaşadıklarında hep Kur’an’ı
örnek almıştır. Bizleri de Kur’an’ın izinden gitmeye teşvik etmiştir.
Ahlakımızın Kur’an ahlakı olması yönünde nasihatlerde bulunmuştur. Bu nedenle
bizler de peygamber efendimiz Hz. Muhammed’i örnek almalıyız. Yaşamak Kur’an
ahlakı ile yaşamaktır. Yaşamak peygamber efendimiz Hz. Muhammed gibi
yaşamaktır. Yaşamak iman ile inanç ile yaşamaktır. Yaşamak sorumluluklarımızın
farkında olarak yaşamaktır. Dünyaya geliş sebebimizin farkında olarak
yaşamaktır. Yaşamak okumak, anlamak ve düşünmek üzerine kurulu bir çemberdir.
Bizler de okumazsak okuduklarımız üzerine düşünmezsek okuduklarımızı anlamazsak
tam olarak yaşamış sayılmayız. Bu üçlüyü tam olarak yerine getirebilir bunu bir
yaşam biçimi haline dönüştürebilirsek anlamlı bir yaşam sürebiliriz. Bu yaşam
çemberi içerisinde iyilik olması için çabalamalıyız. İyiye, doğruya güzel
yönelmeli insanları da yönlendirmeliyiz. Yaşamak duyarlı olmaktır. Çevremize
karşı duyarsızlaşmamalıyız. Çevremizdeki, dünyadaki tüm insanlar için iyilik
hali dilemektir yaşamak. Bu insanları da Kur’an’ı anlamaya Kur’an’a uygun
yaşamaya yönlendirmeliyiz. Bizler de iletişim halinde olduğumuz insanlara
davranışlarımızla, söylediklerimizle, yaşadıklarımızla anlamlı bir hayat
sürerek örnek olmalıyız. Tüm bunlar için de Kur’an’ı tam olarak anlamalıyız.
Doğru bir şekilde okumalı üzerine düşünmeli ve tüm bunlar doğrultusunda neler
söylediğini anlamalıyız. Bunları yapmalıyız ki yaşamın tam olarak anlamını
bulabilelim.
TALHA ARSLAN 17040252 SÖ4 DKABÖ
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Cevap: Hayatta pek çok şeyin mücadelesini veriyoruz ki bunlardan biri de
yaşama ayak uydurabilmekten geçiyor. İnsan hayatı öyle bir yaşamalı ki ertesi
güne farklı uyansın. Bugün yaşadıklarım dünün tekrarı olursa bana katkısı
elbette olmaz. Bu yüzden içinde bulunduğumuz anı güzel değerlendirip
yarınlarımıza yeni pencereler açabilmeliyiz.
İnsan sürekli değişim içerisindedir. Doğum, yaşam ve ölüm mücadelesi
dünyaya gözümüzü açtığımız andan itibaren bizimle beraber gelmekte. İnsan bazen
hata eder ama önemli olan bu hatalardan ders çıkarabilmektir. Mevlana’nın
dediği gibi gelgitlerin olmadığı bir hayat düşünemez insan. Çünkü yaşadığımız
hüzün bizi olgunlaştırır. Yeri gelir kazanır yeri gelir kaybederiz. Kaybetmek
bize sabrı öğretir. Çünkü zıtlıkların hâkim olduğu bir dünyadayız. Yaşadığımız
imtihanlar bizi hayata bağlar ve bunlara karşı sabredersek daha güzel
anılarımız olur. İşte mesele evrendeki güzellikleri fark edebilmekte, küçük
sürprizlerle mutlu olabilmekte yatıyor. İnsan en ufak şeyden ötürü şikâyetçi
olursa her zaman olumsuz düşünürse, keşkeler etrafını sararsa hayattan zevk
almaz ve etrafındakileri de mutsuz eder. Biz insanoğluyuz ve ne istediğimizi
bilmeyiz çoğu zaman. Plansız yaşadığımız her an bir kayıptır aslında. Zaman bir
insan için çok kıymetli bir hazine, vakti de israf etmemek gerek. Çünkü zaman
su gibi akıp gidiyor. Sevdiklerimize de bu özel zamanımızdan ayırmamız gerekir.
Babamın tabutunu taşırken anlayacaksam kıymetini, vefalı bir evlat
olamamışımdır ona. Annemin bana ihtiyaç duyduğu an olamayacaksam yanı başında
mezarına gitmem de pek fayda vermeyecektir. O yüzden sevdiklerimizin kıymetini
onları kaybedince değil hayatımızdayken değer vermemiz gerekir.
Her günü son günümüzmüş gibi düşünürsek yaşamın her anını da bilinçli bir şekilde yaşarız. Bize düşen yaşamdan zevk almak ve başımıza gelen her olumsuz bir meselede devrilmeden ayakta durabilmektir.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250
kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak
dediğimiz şey doğduğumuz andan öldüğümüz ana kadar geçen süredir. Tanımı bu kadar basit olan bu eylemi
gerçekleştirmek ise hiç mi hiç kolay değildir. Bir yaşam sadece yaşayanın
etkilendiği bir yaşam değildir insan hayatı
boyunca sürekli hem etkileyen hem etkilenen konumundadır. Siz her
şeyi güzel yapsanız bile kötü bir hayat
yaşayabilecekken tam tersi durum da yaşayabilirsiniz. Bu yüzden yaşam çok ince
çizgileri olan bir oyundur belki de. Kaliteli bir yaşam istiyorsak eğer bunu
büyük oranda kendimiz sağlayabiliriz. Çalışarak, çevremizi dikkatle seçerek kendimize
daha kaliteli bir hayat sunabiliriz. Kendimize sunduğumuz hayat
etkilendiğimiz gibi etkilendiğimiz
insanları da ilgilendirir. Bu
yüzden yaşamak ciddi bir iştir ve büyük
bir ciddiyet ister. Ama kullanma klavuzu ya da bir örneği olmadığı için çalışmadan girdiğimiz bir sınava benzer. Ben kendi adıma
hayatımı kaliteli hale getirmek için sevdiğim mesleği yapmaya çalışıyorum , bana yanlış gelen ve
beni etkileyen her şeyi değiştirmeye çalışıyorum, mutlu olmadığım yerde
durmuyorum, mutlu olmadığım insanları mümkünse hayatımdan çıkarıyorum. Böylece
kendime keyif aldığım bir yaşama ortamı sunmaya çalışıyorum ki sevdiğim çevreme de güzellik katabileyim. Bence kaliteli bir yaşam yani yaşam gibi yaşam güzellik gördüğümüz ve
güzellik katabildiğimiz zaman olur. Bu
zaman hayat bize zorluklar çıkarsa bile bu zorluklar bizi sarssa bile
yıkmayacaktır. Nasıl yaşanmalı diye
soracak isek bir hayat iyilikle,
sorarak, sorgulayarak, anlamlandırarak, araştırarak, severek, sevilerek,
iyilik yaparak ve iyilik bularak, gelişerek, geliştirerek yaşanmalıdır. Yani
yaşayan kişi yaşadığından keyif almalıdır.
TALHA ARSLAN 17040252 SÖ4 DKABÖ
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Cevap: Hayatta pek çok şeyin mücadelesini veriyoruz ki bunlardan biri de
yaşama ayak uydurabilmekten geçiyor. İnsan hayatı öyle bir yaşamalı ki ertesi
güne farklı uyansın. Bugün yaşadıklarım dünün tekrarı olursa bana katkısı
elbette olmaz. Bu yüzden içinde bulunduğumuz anı güzel değerlendirip
yarınlarımıza yeni pencereler açabilmeliyiz.
İnsan sürekli değişim içerisindedir. Doğum, yaşam ve ölüm mücadelesi
dünyaya gözümüzü açtığımız andan itibaren bizimle beraber gelmekte. İnsan bazen
hata eder ama önemli olan bu hatalardan ders çıkarabilmektir. Mevlana’nın
dediği gibi gelgitlerin olmadığı bir hayat düşünemez insan. Çünkü yaşadığımız
hüzün bizi olgunlaştırır. Yeri gelir kazanır yeri gelir kaybederiz. Kaybetmek
bize sabrı öğretir. Çünkü zıtlıkların hâkim olduğu bir dünyadayız. Yaşadığımız
imtihanlar bizi hayata bağlar ve bunlara karşı sabredersek daha güzel
anılarımız olur. İşte mesele evrendeki güzellikleri fark edebilmekte, küçük
sürprizlerle mutlu olabilmekte yatıyor. İnsan en ufak şeyden ötürü şikâyetçi
olursa her zaman olumsuz düşünürse, keşkeler etrafını sararsa hayattan zevk
almaz ve etrafındakileri de mutsuz eder. Biz insanoğluyuz ve ne istediğimizi
bilmeyiz çoğu zaman. Plansız yaşadığımız her an bir kayıptır aslında. Zaman bir
insan için çok kıymetli bir hazine, vakti de israf etmemek gerek. Çünkü zaman
su gibi akıp gidiyor. Sevdiklerimize de bu özel zamanımızdan ayırmamız gerekir.
Babamın tabutunu taşırken anlayacaksam kıymetini, vefalı bir evlat
olamamışımdır ona. Annemin bana ihtiyaç duyduğu an olamayacaksam yanı başında
mezarına gitmem de pek fayda vermeyecektir. O yüzden sevdiklerimizin kıymetini
onları kaybedince değil hayatımızdayken değer vermemiz gerekir.
Her günü son günümüzmüş gibi düşünürsek yaşamın her anını da bilinçli bir şekilde yaşarız. Bize düşen yaşamdan zevk almak ve başımıza gelen her olumsuz bir meselede devrilmeden ayakta durabilmektir.
Adı-soyadı-Öğrenci nu: MERTCAN ŞAHİN-17040310
7.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşam hem içimize hem dışımıza büyümekte olduğumuz
Allah’ın bizleri bu dünyaya gönderişiyle başlayan bir süreçtir. Yaşamakta bu
süreci gerçekleştirdiğimiz eylemdir. Yaşamın anlamını, nedenini ve nasılını
defalarca ve derinlemesine keşfetmeliyiz. Bu keşif sürecinin temelini insanın
anlam arayışı oluşturmaktadır. Bu da fıtratının imkânlarını tatmin eden toplu
bir görüşe, evrensel bir anlamaya yükselebilmekten geçer. Yaşamak, insanın
hayatta kalmasını sağlayan, onun kendisinde bazı yetenekler görmesi,
yapıp-etmelerine bir anlam vermesi ve içinde bulunduğu durumu
meşrulaştırmasından geçer. Aksi takdirde insan yaşayamaz. Yaradılışımıza uygun
olarak insani sürekli bilgi elde etmelidir. Bu da bize bir taraf, bir görüş
sunmaktadır. Fıtratı yani kendimizi tanımamızı sağlar. Yaşamanın da temeli
kendimizi tanımaktan geçmektedir. İnsanı yaşamdan keyif aldıran noktada budur.
Yaşamımızda da aslında bunu çok belirgin bir şekilde uyguladığımızı fakat
çoğumuzun fark etmediğini görmekteyiz. Çünkü kişiler onları belki bu yaşamı çok
daha keyifli hale getirecek çoğu yeteneklerinin farkında bile değiller.
Farkında olanlar ise bu yeteneklerinin üstünde durmayarak onu ya köreltiyorlar
ya da yok ediyorlar. Bunun için insanın önce kendinin farkına varması çok önem
kazanıyor. Örneğin küçükken müziğe ilgisi olan bir birey, gerek ailesinin
baskıcı tutumu gerek ailesinin maddi olanaksızları nedeniyle onu bu ilgisinden
mahrum bıraktırmıştır. Birey, belki çok başarılı bir sanatçı olabilecek iken
çok başarısız bir yaşamı seçmiş olabilir. Hayatının devamında bunu bir eksiklik
olarak görmesi kafasını sürekli karıştırmasına neden olur. Tabi ki bu
yeteneğinde Allah tarafından verildiğini de göz ardı etmemeliyiz.
İnsan toplumsal bir
varlıktır olduğu için hayatını diğer insanlar ve varlıklarla paylaşarak
birlikte yaşar. Birlikte yaşam insanın doğasına yerleştirilmiş bir husustur.
Zira her şeyden önce insanın varlığı dahi bu birlikteliğin basit şekli olan iki
kişinin yani erkek ve kadının birlikteliği üzerine bina edilmiştir. İnsan daha
doğarken karşı cinsin varlığına ihtiyaç duymaktadır. Yaratılıştan sonra
insanlar kültürel alışverişlerde bulunsunlar, birbirlerini tanısınlar,
konuşsunlar, aralarındaki bağları geliştirsinler diye boylara ve kabilelere
ayrılmışlardır. Yani tek tip bir toplum değil, içerisinde farklılıklar
barındıran ve bu farklılıklar sayesinde tanışma, anlaşma zemini sağlayan bir
çeşitlilik öngörülmüştür. Bireylerin veya toplulukların hak ve yükümlülüklerinin
açık bir şekilde ortaya konması birlikte yaşamanın selameti açısından oldukça
önemlidir. Herkesin uyması gereken kuralların ortaya konması tabii olarak
özgürlüklere bir sınırlama getirecektir. Hiçbir kimse veya zümre mutlak bir hürriyete
sahip olamaz. Birlikte yaşam, kişisel hukukların iç içe geçmesini zorunlu hale
getirir.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İnsanlar doğar, büyür ve ölürler. Bu süreçte insanların yaşamı olarak adlandırılır. Yaşamak sadece nefes almak, yemek yemek, uyumak gibi eylemlerden ibaret olmamalıdır. Çünkü sadece böyle çevresine faydası olmadan, sorgulamadan, araştırmadan ya da kendini bulmadan yaşamını devam ettiren insanlar aslında gerçekten hayatlarını yaşamamıştırlar. Yaşamak aslında insanın kendini araması, bulması ve bunun sonucunda güzel, iyi iş ve iyi eylemlerde bulunarak çevresine diğer insanlığa katkı sağlamasıdır. Yani asıl yaşam, yaşam içinde kendini bulmak ve varoluş amacını ortaya koyabilmektir. Yaşam içinde kendini bulurken sorgulayan, araştıran ve özünün peşinde koşan insan olmak yaşayabilen insan özellikleri arasındadır. İnsanlığa faydalı işler yapan insanlar aslında en kaliteli yaşamı sürdürenlerdir. Her insanın anlam arayışının olduğunu ve buna göre bir yaşam sağladığını biliyoruz. Anlam arayışını insan inandığı dine dayandırmaktadır. Buna bağlı olarakta yaşamını devam ettiren insan yaşamında iyi kötü eylemlerde bulunmaktadır. Yaşamında insanlığa yarar sağlayacak bir buluş yapan, bir kitap yazan ya da bir konuya ilişkin öncülük eden veya bu tür işlerde, eylemlerde bulunan insanlar yaşamlarını oldukça kaliteli sürdürmüşlerdir. İyi insanlarda aynı zamanda iyi bir yaşam sağlarlar. Kaliteli yaşamak insanın yüksek değerlere sahip olması, iyi bir insan olması ile doğru orantılıdır. Yaşamak aslında “anlamlı hayat” sürdürebilmektir. Anlamlı hayat; insanın anlamını bulduğu, kolayca yaşamını kontrol edebildiği, farklı olabilen kişilerin yaşamış olduğu hayat olarak ifade edilebilir. Yani aslında önemli olan yaşamak için yaşamak değilde anlamlı bir hayat için yaşayabilmektir. İnsan hayatını anlamlı yaşarsa amaçlarını gerçekleştirir ve asla pes etmez. Sürekli diğer canlılara faydalı işler yapar. Gerçek bir yaşam sürdürmek gerçeklere kavuşmak ve kendi varoluşunu tamamlamaktır. Bu insanlar diğer insanlardan farklı bir yaşam sürdürüp ön plana da çıkarlar.
Yaşamak, insan yavrusunun
anne rahmine düştüğü andan itibaren meydana gelen dünya hayatındaki hal ve
durumudur. Ayakta ve hayatta kalmak için aşılan engellerin adıdır yaşamak.
Fakat ‘’Nasıl bir yaşamak olmalıdır insan hayatında?’’ sorusu bizi birçok
farklı sebebe götürebiliyor. Bir yaşamak olmalı. Fakat bu yaşamak; hayatı
anlamaya, okumaya ve düşünmeye yönelik bir yaşamak olmalıdır ki insanın
hayatında kendine bir anlam bulabilsin. Yaşamayı, biyolojik ve fizyolojik
açıdan incelediğimizde her nefes alıp veren canlının bir yaşantısı vardır
açıklamasını yapabiliriz. Bu somut bir gerçekliktir. Nefes alan her varlık
canlıdır ve bir yaşantısı vardır. Fakat biraz soyut açıdan incelediğimizde
karşımıza farklı birçok durum çıkabiliyor. Örneğin hayatından bir anlam ve amaç
olmayan insan nefes alıp veriyorsa bile kendisine yaşıyor denmeyebilir. Asıl
yaşamak; hayatın içindeki o tılsımlı ve muammalı anlamı bulabilmektir. Bu anlam
uğruna amaçlar edinmektir. Bu ölçüler sağlandığı takdirde buna yaşamak
denebilir. Hayatındaki engelleri bir bir aşarak anlama ulaşmayı başarabilmiş
insan, yaşamış insandır. ‘’Kur-an
Nedir’’ kitabında yaşam-engel-yaşantı
üçgeniyle ilgili çok güzel bir kısım anlatılmış. Buna kısaca değinmek
istiyorum: Eğer insan eylemlerini gerçekleştirirken engellerle karşılaşırsa o
zaman eylemlerine verdiği anlam kendiliğinden ortaya çıkar; insan ya bu
engelleri ortadan kaldırmaya çalışır ya da bu engellerle karşılaşmayan bir
başka yol seçer. Her iki halde de insan, yeni bir yolda yürümek zorundadır.
Yeni bir yolda yürümek demek, yeni anlamda eylemler gerçekleştirmek demektir.
7. “Yaşamak” ne
demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak sadece varolmak,
nefes alıp vermek değildir. Yaşamak insanın kendini tanıması, kendi yapıp
ettiklerinin farkında olması ve yaşama amacını hayata uygulayabilmesidir. Yaşamak;
hayattan zevk almak, neden bu dünyaya geldiğini bilmek, mutlu olmak, mutluluğu
yaymak, iyi işler yapmak, varolan her şey için Yüce Allah’a şükür etmek, isyan etmemek,
ve her zaman hayatın değerli olduğunu bilmektir.
İnsanlar bu dünyaya gönderiliş amacını bilerek
yaşamalıdırlar. Kur’an’a göre “gerçekten yaşamış olmak” için ilahi bilgiyle
hayatı anlamlandırmak gerektir. Yüce Allah Kur’an’da insanı kainat ve varoluş
hikmeti karşısında tavır almaya çağırmakta onun hayatına vahiyle anlam verişini
göstermek istemektedir. Bu yüzden gerçek anlamda yaşamak için öncelikle
Kur’an-ı Kerim’i tanımalıyız. Kur’an-ı Kerim’i gerçek anlamda anlayarak okumalı
ve yaşamalıyız. İnsan Allah’ın yeryüzündeki halifesidir ve varoluşunu bütün
varlıklarla paylaşmalıdır.
Yaşamak bencilce bir davranış olmamalı kendimize ve
dünyadaki diğer varlıklara olan sorumluluklarımızı yerine getirecek bir biçimde
olmalıdır. İnsanın hayatta kalmasını sağlayan, onun kendisinde bazı yetenekler
görmesi, hareketlerinde bir anlam görmesi yapıp etmelerine bir anlam vermesi,
içinde bulunduğu durumu meşrulaştırmasıdır bu da onun hayatta kalmasını sağlar.
İnsanın diğer varlıklardan ayıran en temel özellik onun düşünme kabiliyetidir. İnsanlar
dünyayı ve dünyayı ve dünyadan sonraki yaşamı düşündükçe, sorguladıkça anlam
aradıkça yaşamanın ne olduğunu anlayabilir. Yaşamak “iyi insan” olma yolunda
yapılan bir yolculuktur.Elbette bütün insanlar yaşayacak ve yaşamları bir gün
son bulacaktır.Önemli olan bu yolculukta güzel izler bırakabilmek, güzel
anılmak ve yaşamın sadece dünya hayatından ibaret olmadığını bilerek hayatını
devam ettirmektir.
“Yaşamak Nedir? Ne
Demektir?” sorularına dünyada ne kadar insan varsa o kadar cevap verilebilir. Çünkü
her insan için bir “yaşamak” tanımı vardır. Bu yine insanın anlam arayışı
kaynaklı bir farklılıktır. Her insan anlam arayışı sürecini gerçekleştirir. Bu
anlam arayışının sonucunda insan hayatın anlamını keşfeder. Bu anlamlar iyi ya
da kötü olabilir. Bizler bu ayrımlar arasında insanlar için, amaçlarımız ve
hedeflerimiz için iyi olanı, doğru olanı seçerek yaşamanın ne olduğunu, hayatın
doğru anlamlarını bulabiliriz. Yani kendi için “hayat” kavramına açıklık
getirir. Böylece sahip olduğu “hayat” kavramına ve anlamına göre insanlar
davranışlarını, hedeflerini, amaçlarını belirler. İyi ya da kötü ayrımını kendi
hayat düşüncesine göre yapar. “Ben böyleyim, evren böyledir.” görüşü insanın
kendine ve yaşama verdiği anlamı taşıyacaktır. Bu yazdıklarımı pratik olarak
hayattan örnekler ile açıklamak istiyorum. Örneğin; bir baba düşünelim. Bu baba
çocuklarının eğitimini, ihtiyaçlarını karşılamanın bir babanın görevi olduğunu
düşünüyor ama bunun için maddi durumu yetmiyor. Baba para için yapılan her
şeyin gayet yerinde olduğunu düşünüyor. İşte bu babanın hayata yüklediği anlam
“Ben babayım, çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayabilmeliyim. Bunun için para
lazımsa bu parayı bir şekilde kazanmalıyım.” dır. Hayata yüklediği anlam ile
paranın bir şekilde kazanılması gerektiğini düşünürken bunun nasıl bir yol
olduğunun öneminin olup olmayacağı, babanın hayata yüklediği anlam ile
belirlenir. Burada hangi yol ile para kazanılacağının doğru olmadığını ya da
doğru olduğunu düşünerek buna karar vermelidir. “Para kazanma uğruna her şey
yapılır mı?” “Bu yol doğru bir yol mu?” “Bu şekilde para kazanmak yanlış
mıdır?” şeklinde sorulara kendi cevap verecektir. İşte bu cevaplar da babanın
hayatına yüklediği anlam ile anlam arayışının sonucunda edindiği düşünce
yapısına göre şekillenecektir.
Yaşamak kimileri için bir monoton, kimileri için her sabah yeniden var oluş
demektir. Yaşamak demek, faaliyet demektir. Yaşamak bazen sorgulamak, sonu
düşünmek; bazen yaşamanın ötesinde ve dışında hiçbir şey beklemeden yaşamaktır.
Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl
kuruyorsun?
Yaşamak, anlamlarla ve değerlerle bezenmiş eylemlerimizi gerçekleştirdiğimiz bir süreçtir. Yaşamı anlamlandıran değerlerin ışığında oluşan hedefleri, amaçları ve planları gerçekleştirmeye yönelik kararlar aldığımız ve bu kararla yönlendirmelerimizdir. Fikirler ürettiğimiz, ürünler otaya koyduğumuz, tecrübeler edindiğimiz öğrenme-öğretme sürecidir. Fıtratımız gereği daima bir anlam arama çabasıdır. Bir gayemiz vardır. Bunun ışığında amaçlı davranışlar sergileriz. Diğer bireylerden bağımsız, aynı zamanda o bireylerin oluşturduğu toplumun bir parçası olarak varoluşumuzu özgür şekilde gerçekleştirmektir. Yaşam süremiz boyunca zihnimiz, hayatı anlamlandırma konusunda bir dengeye ulaşmak ister. Toplumun bir parçası olduğumuz için kurallar sistemine ihtiyaç duyar. Böylelikle her konuda kavramlar sistemi oluşturur ve zihniyet ediniriz. Bütün varlık kategorilerini bünyesinde barındıran insana, tüm varlıklar emanet edilmiştir. Yaşamak, sınava tâbi olduğumuz sorumluluklarımızdır. Vahiylerle bize emirler ve yasaklar bildirilmiştir. İnanıp inkâr etmedeki seçimimizdir. İnsanın hayattan kopmadan varoluşsal özelliklerini gerçekleştirmesi, neye ve kime karşı sorumlu olduğumuzu anlayıp, hayatın sınırlılığı ve eylemlerinin belirleyeciliğiyle, ‘’sorumluluk ve emanet’’ bilincinin diriliğidir. Fıtratımızdaki arzuların sınırlı bir kısmını doyuran anlamdansa bize kendimizi aşma başarısını veren, her anı kapsayan anlam ufku aramaktır. Sorgulamak, düşünmek, ayırt etmek ve anlamaktır. Bitkiler, hayvanlar ve insanlar da yaşar. Kur’an-ı Kerim’de, yaratılan 18.000 âlemden bahsedilir. İnsanın yaşamındaki farklılık öyleyse nedir? Düşünme yetisinin bize verilmesi üzerinde biraz kafa yoralım. Doğru, yanlış, iyilik, kötülük, yapıcılık, yıkıcılık… Tüm varlık özelliklerini taşıyoruz. Yollar özgür tercihlerimize göre şekillenir.
Bu dünyada ne kadar
insan varsa o kadar “Yaşamak nedir?” sorusuna yanıt verilebilir. Çünkü; insan
fıtratı gereği her şeyi anlamlandırma çabası içindedir ama anlamlandırma
çabamız nesneden değil bizim için taşıdıkları önem ölçüsünden ibarettir bu
nedenle insanlar yaşamayı bir amaca yönelik anlamlandırırlar. Her insanın da
kendisine göre bir yaşam anlamı vardır ve insanlar bu anlamlara göre tavır, tutum,
davranış ve karakter özellikleri gösterirler. İnsanlar “Yaşamak nedir?”
sorusuna eylemleriyle cevap verir ve anlamlandırmaları ile uyum içindedir. Davranışların
temelinde “Ben böyleyim, evren böyledir.” görüşü insanın kendine ve yaşama
verdiği anlamı taşır. Fakat
bu anlamlar az çok yanlıştır. Çünkü kimse kusursuz ve doğru değildir. Ama
kusursuz ve doğru değil derken anlamları yanlıştır da diyemeyiz. Yaşamanın
genel anlamı da bu iki ayrımda çeşitlenir. Bizler insan olarak, bu çeşitlemeler
arasında da iyi-kötü ayrımı yaparız. İyi olanların ortak özelliği nedir? kötü
olanların yetersizliği nedir? bu yetersizlikler nereden kaynaklanır? sorularına
cevap verebilmemiz gerekir. Bu şekilde genel bir “yaşamak nedir?” yanıtı
bulabilir ve doğru yaşam anlamlarının ortak özelliklerini kavrayabiliriz. Doğru
anlamdan kastedilenin insanların hedef ve amaçları için doğru olan olduğunu da
hatırlamamız gerekir.
Örneğin; bir çalışanı
ele alalım. Bu çalışan başarılı olmak için hırslı ve her şeyi yapabilecek kadar
gözü kara bir insan. Bu kişinin yaşama yüklediği anlam muhtemelen “Ben hırslı
biriyim. Bu dünyada başarılı olabilmek için de hırslı olmak gerekir” şeklinde
olacaktır. Fakat “Hırslı olmak iyi mi, kötü mü?” bunun çeşitlendirmesini
yaparak “İyi olanların ortak özellikleri ne? Kötü olanların yetersizlikleri ne ve nereden
kaynaklanıyor?” sorularına verdiği yanıtlar ile bu insan hırslı olmanın
yaşamdaki anlamını kavrayabilir ve “Hırslı olmak doğru mu?” sorusuna karar
verebilir.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE Tanımlayın: Teori. Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamanın anlamı benim için anlamlı bir hayat sürmek olmuştur bu güne kadar. Biz bu hayatta yaptıklarımızla varız. Bu hayata gelmiş, çalışmış, para harcamış, ev almış, araba almış ama hiçbir insanın kalbine, hayatına dokunmamış bir insan benim gözümde yaşamış sayılmıyor. Bu hayatta gerçekten yaşayabilmek için insanların kalplerine dokunmamız gerektiğine inanıyorum. Eğer bir amaç uğruna yaşamazsak buna sadece hayatta kalmak denir. Peki, hayattaki amacımızı nasıl bulabiliriz? Bizi ne tatmin ediyor? Burada iyi insan olmak için çabalamanın devreye girdiğini düşünüyorum. Çünkü iyi insan olmak için çabalayan insanlar etraflarına güzellik saçarlar. Etraflarındaki insanlarda derin izler bırakabilirler. Bence öldüğümüzde arkamızdan hayır duası edenimiz varsa biz yaşamışız demektir. Bizi biz yapan bu yaşam olgusunu tamamıyla anlamamız bir ömür sürecek olsa da kıyısından köşesinden kısa kısa notlar alarak anlam arayışımızı hiç yitirmeden mutlak sonuca doğru ve emin adımlarla ilerlemeliyiz. Ama bu anlam arayışı içerisindeyken de hayatın karşımıza zorluklar ve ya güzelliklere karşı tutumumuz çok önemlidir. Bizi iyi insan yapacak olan şey bu tutumdur. Mantık çerçevesinde alacağımız her kararın arkadaşında mutlaka sağduyu ve içsesimize de kulak vermeliyiz. Hayatımızdaki anlam arayışında mutlaka kendimize inanmalıyız. Aldığımız her nefesin bize bahşedilmiş olduğunu unutmamamız gerekir. Bu yüzden yaşarken mutlaka yaşamaya dair bir amaç ya da anlam bulmalıyız. Anlam arayışımızda iyilikten ve güzellikten sapmamalıyız. Üzerinde yaşadığımız bu mavi gezegenin dört bir yanından adeta yaşam fışkırmaktadır. Neden buradayız sorusu bizim için, tüm insanlık için temel sorulardan bir tanesi olmuştur. Bence bize bu yolda verilmiş en büyük armağan inancımız olmuştur. Bu inanç doğrultusunda bizim için en güzel yol gösterici Kur’an olmuştur. Yaşamın anlamını ararken, doğrulardan sapmamamızı sağlayacak olan da Kur’an’dır. İçinde biz inananlar için kendimizi anlamamıza yardımcı olan birbirinden güzel bilgiler vardır. Bu yüzden hayatımızın anlam arayışında ve yaşamak için çabalarken mutlaka Kur’an’ı yol göstericimiz olarak kabul etmeliyiz.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
İnsan fıtratına uygun yaşamalıdır. Bu fıtrat varlığını anlama ve kendisini tanımadır. İnsan varlığını okuyarak ve araştırarak anlayabilir. Cenab-ı Allah kitabında bizlere nasıl etmemiz ve eylememiz gerektiğini anlatmıştır. Üstelik örnek teşkil etmesi ve bildirilenleri bize iletmesi adına bir Peygamber göndermiştir. Bu peygamberi meleklerinden seçmemiş insanlar hareketlerini anlasın ve uygulasın diye insan cinsinden seçmiştir. Bu nedenle yaşamanın yollarını ararken örneklerimizi Kur’an-ı Kerim’den ve Peygamberimizden almalıyız. Kur’an Nedir isimli kitapta geçtiği gibi bu kitabı düşünebilen, gerçeklere inanmak isteyen söz ve öğüt dinleyen insanlar anlayabilir.
Düşünmek ve kalbini iman edebilecek şekilde eğitmek zor iki süreçtir. İnsan bu yolda yürürken bazı nefsi isteklerinden feragat etmeli kendisini ve içindeki alt benliklerini terbiye etmeye çabalamalıdır. Bilhassa gençlik çağında fazlasıyla açığa çıktığı söylenen bu gibi davranışları söz ve öğüt dinleyerek ve elbette geçmiş yaşantılardan ders çıkararak iyiye çevirmeliyiz. Kimi zaman insan çevresinde örnek alınacak kimseyi bulamaz. Belki de bu sebeple Cenab-ı Allah kitabında bizlere geçmiş peygamberlerinin de yaşantılarından bahsetmiştir.
Eyüp Peygamber’in sabrı, İbrahim Peygamber’in imanı, Yusuf Peygamber’in dürüstlüğü bizlere örnek olmalıdır. En çokta bize daha yakın zamanda yaşayan öğretileri, sözleri ve sünnetleri hala günümüze ışık tutan Efendimize (s.a.v) kulak vermeliyiz. İnsanın öğrenimi ve nefsi mücadelesi hiçbir zaman bitmez. Dünya imtihan dünyasıdır. Burada tükettiğimiz her bir dakika kum tanesi gibidir. Zaman akıp geçer ve geriye cebimize dolduklarımız kalır. Bu nedenle bence insan her sabah yeni bir hayatı kurar gibi yaşamalıdır. Bütün çabasını o güne vermeli, o günün ardında faydalı ve yararlı ne bırakabildiyse; ceplerini ne kadar doldurabildi ve omzundaki yükleri ne kadar bırakabildiyse faydadır. Bir müslüman tövbe, şükür, tefekkür ve ibadet ederek yaşamalı. Hem kendisini hem tüm dünyayı sorumluluğunda saymalıdır.
Son olarak ilk gençliğimde babamdan öğrendiğim ve bütün yaşamım boyunca kulağıma küpe ettiğim bir hadisi paylaşmak isterim. “Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol.” (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No:1201) Şükürler olsun ki bize böyle kolaylaştırıcı bir öğüt veren Peygambere (s.a.v) sahibiz.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
Bazen dünyaya neden geldiğimizi, ne
yaptığımızı sorgularken kullandığımız bir soru cümlesidir. Yaşamak
anlamlandırdığımız sürece var. Yaşamak ve varoluş arasındaki farka bakarsak
yaşamak ne demek daha iyi anlayabiliriz. Yaşamak sadece var olmak değildir.
Yaşamak var olduğunu hissetmektir. Yaşamak anlam yüklediğimiz şeylerdir. Var
olmak fiziki bir nedene bağlı iken yaşamak hissetmek ve farkında olmaktır.
İnsanın yapıp-etmelerine anlam vermesi onun hayatta kalmasını sağlar. Anlam
yüklemek ve anlam arayışı fıtridir. İnsan fıtri imkanlarını kullanarak
hayatının ve varlığını anlamaya ve açıklamaya çalışmıştır. Anlam; insanın bütün
yapıp etmelerini yöneten, insanın somut varlık bütününe ait, bu varlık
bütününün temelinde bulunan varlık koşullarından biridir. İnsanın eylemleri ve
ürünleri arasında anlam bağıntısı vardır. İnsanın tüm eylemleri ve sonunda
hissettiği veya elde ettiği şeylerdir. Hayatın akışına katılarak hayatın bir
parçası olmaktır. Yaşamak, hayatını ve varlığını sürdürmektir. Herhangi bir
durum içinde bulunmaktır. Bir şeyin sürmesi ve devam etmesidir. Bir durumu
yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmektir. Görüp
geçirmek, başından geçirmektir. Hayatın anlamını herkes farklı algılıyor.
Algılarken de geçmiş yaşanmışlıklarını, birikimlerini kullanıyor. Yani herkes
için farklıdır hayatın anlamı ne ararsan o'sundur. Hayata anlam katan bizleriz,
yarınımızı farklı kılmak için yaptığımız ne varsa hayatın anlamı da o'dur. Hayatın
anlamı anlamsızlıklarında saklı, kendinden kaynaklanan bir anlamı yok. Yaşama
mücadelesi ve hayatta kalabilme kavgası yeter yaşama anlam yüklemeye. Onurlu
olmak, kul hakkı yememek, merhamet sahibi olmak, Allah korkusu olmak, Allah'a
kul olmak yaşamak. Kişinin kendisinin kattığı anlamdan başka bir anlamı yok
hayatın ve bu da bilinç meselesidir. İnsan olmanın farkındalığına
varabilmektir. Yaradılışına uygun olarak insan gibi yaşamak, araştırmak,
okumak, gözlemlemek, öğrenmek, sevmek, sevilmek.
1. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Benim sahip olduğum anlayışa göre yaşamak; insanın dünyaya
gelişindeki asıl amacının bilincinde olup, dünya hayatının geçiciliğinin
farkında olarak, doğuştan sahip olduğu değerler ile iyi ameller gerçekleştirip
hayatını sürdürmesi ve başkalarına da faydasının olacağı düşüncesiyle yaşamını
devam ettirmesidir. İnsan, doğuştan bazı değerlere sahip olarak hayata adım
atar ve hangi değerlere anlam verirse hayatı o yönde şekillenir. Yani anlam
verdiği değerler onu yaşatır. Aynı zamanda yaşamak daima yolda olmaktır. Sürekli
iyiye ve doğruya götüren bir yolda ilerlemektir. Yaşamak sadece varlık olarak
dünyada hayatta olmak demek değildir. Çünkü “hayatta olmak” tek başına
yeterince anlamlı olmaz. İnsanız ve bazı sorumluluklarımız var. İnsan,
sorumluluklarını yerine getirdikçe, hayatta birilerine faydasının dokunduğunu
bildikçe, kendisini yaratan gücün farkında oldukça yaşadığını hisseder. Örneğin
hayatta birilerine faydamızın dokunması konusunu ele alırsak, iyi insan olmak
ile bağdaştırabiliriz. Sokaklarda veya biz farkında olmasak da evlerinde
ihtiyaç sahibi birçok insan var. Onlara ufak da olsa yardımlarda bulunarak bir
faydamız dokunabilir. O insanlara bir sıcak ekmek sunulduğu an yüzlerinde
oluşan tebessüm insana yaşadığını hissettirir ve aynı zamanda yaratıcıya şükrederek
anmaya vesile olur. Birçok insan, iyilik yapmayı bir görev sayıp sürekli maddi
ve manevi yardımlarda bulunuyor. Yaşamak aynı zamanda iyiliklerle yaşamak
demektir.
İnsan, doğduğu anda nefes almaya başlar ancak asıl olarak
varoluşuna dair bilinç kazandığı ve seçimlerinde özgürleştiği an yaşamaya
başlar. Sahip olduğu özgürlükle rehavete kapılmayıp yaptığı seçimlerin
amellerini etkileyeceği bilince sahip olarak yaşamına devam eder. Kur’an ve
Peygamberler yaşamak kavramını anlamlı bir şekilde gerçekleştirmek için bize
yol gösterici olarak gönderilmiştir. Bir başka ifadeyle yaşamak, sahip
olduğumuz değerler ile bize gönderilen yol göstericiler ile yaşamak eylemini
ahiretteki yaşantımızı da düşünerek gerçekleştirmektir.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ
MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Hepimiz nefes alabilen, yemek yiyebilen,
konuşabilen, uyuyup uyanan yani bir organizmanın işlevlerini yerine
getirmesiyle yaşayan birer canlıyız. Peki, yaşamak sadece bunlar mı? Her gün
bunları yaptığımız, işe gidip geldiğimiz akşam uyuyup sabah uyanınca tekrar işe
gittiğimiz bir döngü mü sadece? Bence değil. Bana göre yaşamak önce hayatta
varoluşumuzun sebebini ve yaratılışımızın bir amacı olduğunu bilmektir. Yüce
Allah beni yarattıysa bunun mutlaka bir sebebi olmalı diyebildiğimiz zaman
kendimize daha önemli ve değerli görebiliriz. Bunu diyemediğimiz zaman zaten
sokaktaki bir kaldırım taşından pekte bir farkımız kalmayacaktır ki aslında
onun bile varoluşunun bir amacı insanlığa bir faydası vardır. Madem cansız bir
nesnenin bile insanlığa bir faydası var o zaman üstün bir güce yani akla sahip
olan biz insanların neden bu insanlığa bir faydası olmasın? İşte bu yüzden önce
kendimizi yaşıyor olmamızın anlamını aramaya yöneltecek daha sonrada faydalı ve
iyi bir insan olmak için çabalayacağız. Peki, bunların sadece düşüncede veya
sözde kalmaması için neler yapmalıyız?
Öncelikle saygı ve sevgi dolu olmalıyız.
İnsanların yardımına koşmalı, zor günlerinde destek olmalı, kötü günlerinde
yanlarında olmalıyız. Çünkü hayat her zaman güllük gülistanlık anlardan ibaret
değildir. Yaşarken insanları kırmamalı, geri dönüşü olmayan sözler sarf
etmemeliyiz. Değer vermeliyiz. Yanımızdan geçen köpeğe, karşılaştığımız insana,
dalda öten, kuşa veyahut yağan yağmura, esen rüzgâra. Böylece yüce Allah’ın yarattığı
her şeyin biricik olduğunu bilir ve onun Allah katında ne kadar değerli
olduğunu idrak edebiliriz. Doğruluğu ve dürüstlüğü her daim benimseyerek
yaşamalıyız. Yaşam boyunca hep bir arayış çabası içinde olmalıyız. Yoksa
öylesine ve boşa geçen, herhangi bir gayesi olmayan canlılar oluruz. Bu
arayışımızda kendimize örnek alacağımız, model olarak benimseyeceğimiz rehber
kişi ya da kişiler belirlemeliyiz. Eğer doğru insanları kendimize rehber edinip
doğruluk, dürüstlük, eşitlik, adalet, sevgi, saygı, yardımseverlik gibi
kavramların ışığında iyi bir insan olamasak bile en azından iyi bir insan olmak
niyeti ve çabasıyla ve anlamlı bir arayış içerisinde olursak gerçekten yaşamak
olgusunu başarmış olabiliriz diye düşünüyorum.
. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşam bizlerden kendisini anlamamızı ister. İnsan fıtratı da sürekli
olarak çevresini anlamlandırmak üzerine kuruludur. Çok eski zamanlardan bu yana
insanlar farklı objelere farklı anlamlar yüklemişlerdir. Yaşam da bu yüklenen
anlamlardan ibarettir. Kültürel olarak yüklenen anlamlar oldukça değişkendir.
Bir kültürde atlar kutsal sayılırken başka bir kültürde ateş kutsal olabilir.
İnsanların anlam küresi çevresini etkilemeye ve çevresinden etkilenmeye
açıktır. Bu bağlamda yaşamı da insandan ayrı düşünmek mümkün olamaz.
Yaşamak bilinçli yapılan fiillerin bir sonucu olarak nitelendirilebilir.
Misal kendi kültürüne sıkı sıkıya bağlı olan bir kişi düşünün. Bu kişi kültürel
değerlerini oldukça benimsemiş durumda olsun. Bu kişi bu değerleri benimserken
herhangi bir araştırmaya girmemiş ve çevresinden gördüğü gibi taklit ederek bu
değerlere bağlanmış olsun. Bu durumda bu kişi için bir anlam küresi oluşur
fakat içi boş bir anlam küresi olur. Yaşamı onun için taklitlerden oluşur. Körü
körüne bir yaşam geçirir. Diğer bir yandan kültürel değerlerini yine fazlasıyla
benimsemiş bir kişi düşünelim. Bu kişi bu değerlerin alt yapısının nerden
geldiğini, nasıl oluştuğunu, neden yapıldığını kavrarsa kültürel değerlerini
anlamladırmış olur. Böylelikle kendi yaşamını da anlamlandırmış olur.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime) SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER
ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın:Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak kavramını tanımlamak için yaşam
kelimesinin anlamını bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yaşam doğumla ölüm
arasında yaşanan süre, ömür, hayat anlamlarına gelmektedir. Yaşamak ise yaşam
süresi içinde hayatını, varlığını sürdürmek olarak anlamlandırılabilir. Yaşamak
sadece bir ömür geçirmek anlamına gelmemektedir. İçinde bulunduğumuz zamanda
yaptığımız tüm eylemler hayatı anlamlandırma çabaları yaşamak eylemi kapsamı
girmektedir. İnsanlar yaşamak için bir hedefe ulaşmaya çalışırlar. Bu hedefler
yaşamda insanların ulaşmak istedikleri hakikatlerdir ve bunları elde ettikleri
zaman bir huzura erme süreci yaşanır. Bu bir kereye mahsus bir durum değildir.
Biz insanların sayısız ulaşmak istedikleri
yerler, hakikatler, durumlar bulunur. Bu durumlara, yerlere, hakikatlere
ulaşmada kullandığımız tüm yöntemler, çabalar, yöntemlerde kullandığımız araç
ve gereçler bizim kendimizi gerçekleştirmemizi sağlar. Kendimizi gerçekleştirme
amacımız arzumuz bizim yaşamda çabaladığımız eylemlerle bağlıdır. Kısacası
yaşamak kendimizi gerçekleştirmek ve hayatı anlamlandırma amaçlı eylemlerimizi
herkesin önünde ama kimseye gösterme ihtiyacı göstermeden hayat sürme
becerimizdir.
Kimi insanların yaşamak için amaçları var iken
kimi insanların amacı yoktur. Sokakta yaşayan bir sürü insanlar var onların
bile amaçları daha iyi bir hayat sürmek istemeleri. Amaçsız yaşamak, insanların
bir hiç uğruna yaşamaları anlamına gelmektedir.
Yaşamak için belli bir amacımızın olması
gereklidir. Bu amaçlarımızı bizler seçeriz. Seçtiğimiz bu amaçlar bizim
yaşamımızda önemli olan istek, arzu, hedefleri ifade eder. Bu düşünme, karar
verme ve uygulama süreçlerinde hayatımızda yeni bir şeyler olmasını isteriz. Bu
istenilen şeyler bizler için birer anlam ifade eder. İnsanın hayatında bir
farklılığı, hedefi olmadığı zaman boşluğa düşebilir. Hatta ‘‘Yaşamak için
hiçbir anlamım yok.’’ gibi sözleri kullanabilir veya duyabiliriz. aşamak için
anlamlar ararız. Bu anlamlar kişiden kişiye göre değişebilir. Kimisi için yeni
bir iş, ev olurken kimisi içinde arkadaşlık, yeni deneyimler olabilir. Bu
çeşitli anlamlar insanlar için bir mutluluk teşkil eder ve bütün bunlar o kişi
için hayatına karşı bir anlamı oluşturur.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Biliyoruz ki insan doğası
gereği bir anlam arayışı içerisindedir. Dünyaya neden geldiğini, hayatına nasıl
anlam katacağını sürekli sorgulayan, araştıran insanların yaşamı anlamlandırma
şekilleri de hayat amaçlarına göre değişiklik gösterir. Hayat amaçlarına göre
şekillenen hayatı anlamlandırma biçimleri kişilerin davranışlarında,
düşüncelerinde, alışkanlıklarında, karakterinde ve yaklaşımlarında farklılıklar
oluşturur. O halde tüm bu farklılıklara bakarak çok farklı “Yaşamak Nedir?”
tanımları yapılabilir. İnsanın tüm davranışlarının temelindeki “Ben böyleyim ve
evren de böyledir” mesajı ile yaşama verdiği anlamı ortaya çıkarır. Bu anlamlar
iyi ya da kötü olabilir. Bizler bu ayrımlar arasında insanlar için, amaçlarımız
ve hedeflerimiz için iyi olanı, doğru ve ahlaki olanı seçerek yaşamanın ne
olduğunu, hayatın doğru anlamlarını bulabiliriz.
“Yaşamak Nedir?” sorusuna karşılık
verdiğim bu yanıtları pratik olarak somutlaştırmak istiyorum. Şimdi sınava
hazırlanan bir son sınıf öğrencisini düşünelim. Hedefine ve başarıya ulaşmayı
çok istiyor, bu yüzden oldukça hırslı ve azimli davranışlar sergiliyor. Bu
davranışları zaman zaman çevresindeki arkadaşları için kırıcı olabiliyor. Bu
öğrenciye o an hayatının anlamını soracak olursak, muhtemelen “Başarılı olmak
için hırslı ve azimli şekilde ders çalışmalıyım ve başarı için her yol mubahtır
” diyecektir. İşte bu noktada öğrenci davranışındaki iyi- kötü ayrımını yaparak
yaşamın anlamını ahlaki olarak doğru şekilde verebilir.
Süleyman Yavuz-17040325
4.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
İnsan toplumsal bir varlıktır. Hayatını diğer insanlarla birlikte ve iç içe yaşar. İnsanın özündeki kabiliyetlerinden biri ise eğiten ve eğitilen bir varlık olmasıdır. İnsanlar bu kabiliyetini de bir ‘model alma’ yönünde kullanılır. Çevremizde bazı kimseleri kendimize model alırız. İlk modellerimiz anne ve babamızdır. Aile içinde onların oturmaları, kalkmaları, yemek yemeleri, ibadet ediş biçimleri, duaları bizim için örnektir. Kız çocuklarının annelerini taklit etmesi, erkek çocukların da babalarını taklit etmesi küçüklükten itibaren alınan modellerin hayata yansımalarıdır. Aslında modeller, hayatta karşılaşacağımız problemler karşısında nasıl cevap vereceğimizi, problemleri nasıl çözeceğimizi, güzel ve uygun olan şeylerin hayata nasıl katılacağını bizlere öğretirler. Model alma küçükken taklitle başlasa da özünde bilinçlilik hâli vardır. Bilinçsiz taklitleri “model alma” çerçevesinde ele almak mümkün değildir. Kur’an-ı Kerim bizlere peygamberleri örnek almamızı öğütler. Hz. Muhammed’de insanlara gönderilen son peygamberdir ve biz Müslümanların örnek alacağı en önemli elçidir. Onun gibi bir eş, onun gibi bir dost, onun gibi bir baba, onun gibi bir arkadaş olmak her Müslümanın hayalidir. Onun yaptığı davranışları yapmaya çalışmak, onun söylediği sözlere kulak vermek yaşamanın en önemli parçasıdır. Ama bunları yaparken içselleştirmek önemlidir. Peygamber Efendimizin anlayışına göre yapmak demektir. Eğer bunu yapabilirsek işte o zaman yaşamış ya da yaşıyoruz diyebiliriz. Fakat bizler daha çok kendimize bir oyuncuyu, bir milyarderi model alarak onun gibi yaşamaya çalışıyoruz. Yaşamak sadece senden biraz ünlü diye ya da zengin diye ya da yakışıklı-güzel diye onlar gibi olmaya çalışmaktan ibaret değildir. Yaptığımız en büyük yanlışlardan biri bana göre budur. Tabii ki başarılı insanların yaptıklarını kendimiz için model alabiliriz. Yalnız eğer öyle bir şey yapacaksak amacımız daha çok para kazanmak, ünlü olup tanınmak değil de kazandığımız paraları ya da ünü İslam’a uygun şekilde yaşayabilmek için kullanmamız lazım. Peygamber Efendimizin savaşlardan elde edilen gelire hiç dokunmadan halka dağıtması bu konuda bize en önemli örnektir.
Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak her
bireyin geçirdiği bir süreçtir. Doğumdan ölüme değin süren bu süreç hayat ya da
yaşamak olarak adlandırılır. Teoride yaşamak bunu ifade etse de fikrimce
hayattaki her birey yaşayabiliyor demek doğru olmaz. Geçirdiği hayat boyunca
mutlu olmak için çaba göstermeyen bireyler tam yaşıyor sayılamaz. Mutlu
olduğumuz kadar varız bu hayatta. Örneğin; kendi mutluluğum adına konuşmak
istiyorum. Yazılar ve şiirler yazmayı çok seviyorum. İlerleyen hayatımda
bunları halka mal edebilirsem hem mutlu hem de yaşayan bir birey olurum.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak,
doğduğumuz andan itibaren başlayan bir serüvendir. Bu serüvende acı, tatlı,
güzel, çirkin birçok olayla karşı karşıya geliriz. Gerçekten yaşamaksa bir
yaşamda bir amaca hizmet etmekle ölçülür. Mutlu olursak, iyilik yaparsak, hayattaki
sorumluluklarımızı yerine getirebilirsek, yaşadıklarımızın pişmanlığını telafi
edip hayat yolunda yürürsek gerçekten yaşam belirtisi var demektir. Örnek
verecek olursak hayatında istediği yerlere ulaşmış bireyler oldukça mutlu
olurlar. Mesela ben Ankara Üniversitesi öğrencisi olmayı içten diler ve bunun
için çabalardım. Bu dileğim gerçek oldu ve ben yaşadığımı derinden hissettim. Evet yaşamak doğup, büyüyüp, ölmek
sürecini ifade eder ama asıl yaşamak bana göre bu süreçte kendi mutluluğum
doğrultusunda nefes alabilmektir.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
Yaşamak, hayatta bir gayesi, bir nedeni olmaktır. Hani derler ya, hayattan bıkmış usanmış kişiler için “Sen yaşamak için nedenini yitirmişsin.”. İşte, insanın gerçekten yaşıyor olabilmesi için bir amacı , bir nedeni olmalıdır. Bu yüzden insan fıtratı, özü gereği hayatın anlamını sorgular, hayatı “Ne?, Neden?, Niçin?” gibi sorular ile doludur. Birey, bu soruları sorarak hayatın anlamına, yaşamın nedenine ulaşmak ister. Zaten yaşamak için nedeni olan bir kişi, aslında fıtratında da yer alan merak duygusunun ortaya çıkardığı sorulara yanıt bulmak ister. Kişi, ulaştığı bu yanıtlara göre hayatını şekillendirir, yaşamak için bir şeylere değer verir, değerleri için yaşamayı göze alır çünkü bilir ki o değerler hayatın anlamını oluşturur, yaşamın anahtarını sunar. İnsan bu şekilde, yaşarken hayatın anlamını sorgular ve bir “inanca” sahip olur, inançları çerçevesinde değerlerini ve değerleri çerçevesinde de eylemlerini oluşturur.
İnsan, hayatı gerçekten yaşamak için, nedenleri için savaşır, kendi yeteneklerini keşfeder, bu yetenek ve amaçları doğrultusunda eylemlerini ortaya çıkartır. Eylemler, değerler sınırında şekillenir ve insanların hayatı nasıl anlamlandırdıklarına göre değişir. Kişi yaşamak için, değerleri için karşısına çıkan zorluklar ile mücadele eder ve böylece hem iç hem de dış dünyasında başarıya ulaşmak ister çünkü bir şeyleri başaran insan mutlu olur, mutlu olan insan hayattan zevk alır, yaşamın farkına varır. Bunların yanı sıra gerçekten hayatın anlamına ulaşan birey, yaşamı sadece kendisi ile sınırlandırmaz, kendi hayatındaki anlamı keşfettiği gibi çevresindeki ve evrendeki anlamı da keşfeder, hayatı bir bütün olarak anlamlandırır.
Ayrıca nefes almak yaşamak için yeterli bir neden değildir, insan yaşarken hayattan zevk almalıdır, mutlu olmalıdır, mutlu etmelidir. Kişi, hayatı “gerçekten yaşamak” isterse eğer, hayatına anlam katmalıdır, işte budur yaşamak!
Dünyaya neden
geldiğimizi ve ne yaptığımızı sorgularken sık sık fark etmeden de olsa “yaşamak
nedir?” diye sorarız kendimize ve etrafımızdakilere. Hayatına anlam katmak,
eylemlerine ona göre yön vermek için; ne uğruna, ne amaçla yaşamalıyım diye
sorar insan kendine durmadan.
Bunun cevabı
herkes için farklıdır. Çünkü her insan farklıdır. Aynı şeyi düşünmek ve yapmak
imkânsızdır. Bazı kişiler için yaşamak salt “canlı olmak” iken, bazıları için
mücadele etmek, mutlu olmak, özgür olmak, seyahat etmek, balık tutmak, insan
tanımak... Bunlar gibi birçok şey sayabiliriz. Bu soruya herkes farklı şekilde
yanıt verir. Hayatın en çok ne yaparak geçiyorsa, hayallerin neyden oluşuyorsa
yaşamak senin için odur.
Aslında bizim bu
anlam arayışımız yolunda Kur’an-ı Kerim bize rehberdir. Bu yüzden Kur’an-ı
Kerim’i etkin okumalı, düşünmeli, anlamalı ve yaşamalıyız.
Yaşamaya anlam
katmadan hayatlarını sürdüren insanlar soluğu mutsuzlukta alacaklardır. Böyle
bir kişi kendini insanlardan soyutlayacak, yaptığı işler ne ona, ne başkalarına
yarar sağlayacak, tek kelimeyle anlamsızlaşacaktır. Ama hiç kimse yoktur ki
anlamsız yaşayabilsin.
Yaşamaya
verdiğimiz bu anlam her zaman biraz eksik ve kusurlu olacaktır. Ömrümüz boyunca
bu eksikliği tamamlamaya, bu kusuru düzeltmeye çalışırız. Yaşamak aslında insanın
bir anlam arayışı sürecidir. Bu süreçte bulduğu anlamlar doğrultusunda yaşamına
yön vererek ve zaman zaman yaşayış tarzını değiştirerek de yaşamını sürdürür. Çünkü
öğrenme, anlam bulma hayat boyudur.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
Yaşamak, hayatta bir gayesi, bir nedeni olmaktır. Hani derler ya, hayattan bıkmış usanmış kişiler için “Sen yaşamak için nedenini yitirmişsin.”. İşte, insanın gerçekten yaşıyor olabilmesi için bir amacı , bir nedeni olmalıdır. Bu yüzden insan fıtratı, özü gereği hayatın anlamını sorgular, hayatı “Ne?, Neden?, Niçin?” gibi sorular ile doludur. Birey, bu soruları sorarak hayatın anlamına, yaşamın nedenine ulaşmak ister. Zaten yaşamak için nedeni olan bir kişi, aslında fıtratında da yer alan merak duygusunun ortaya çıkardığı sorulara yanıt bulmak ister. Kişi, ulaştığı bu yanıtlara göre hayatını şekillendirir, yaşamak için bir şeylere değer verir, değerleri için yaşamayı göze alır çünkü bilir ki o değerler hayatın anlamını oluşturur, yaşamın anahtarını sunar. İnsan bu şekilde, yaşarken hayatın anlamını sorgular ve bir “inanca” sahip olur, inançları çerçevesinde değerlerini ve değerleri çerçevesinde de eylemlerini oluşturur.
İnsan, hayatı gerçekten yaşamak için, nedenleri için savaşır, kendi yeteneklerini keşfeder, bu yetenek ve amaçları doğrultusunda eylemlerini ortaya çıkartır. Eylemler, değerler sınırında şekillenir ve insanların hayatı nasıl anlamlandırdıklarına göre değişir. Kişi yaşamak için, değerleri için karşısına çıkan zorluklar ile mücadele eder ve böylece hem iç hem de dış dünyasında başarıya ulaşmak ister çünkü bir şeyleri başaran insan mutlu olur, mutlu olan insan hayattan zevk alır, yaşamın farkına varır. Bunların yanı sıra gerçekten hayatın anlamına ulaşan birey, yaşamı sadece kendisi ile sınırlandırmaz, kendi hayatındaki anlamı keşfettiği gibi çevresindeki ve evrendeki anlamı da keşfeder, hayatı bir bütün olarak anlamlandırır.
Ayrıca nefes almak yaşamak için yeterli bir neden değildir, insan yaşarken hayattan zevk almalıdır, mutlu olmalıdır, mutlu etmelidir. Kişi, hayatı “gerçekten yaşamak” isterse eğer, hayatına anlam katmalıdır, işte budur yaşamak!
SORUMLU
OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER
ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın:
Teori.
Pratik:
Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl
kuruyorsun?
Yaşamak sorusuna Kur’an Nedir? kitabı ve makaleler çerçevesinde bakıldığında görülmüştür ki insanın yaşaması için hayatın anlamına ulaşması gerekir çünkü kişi, hayatı nasıl anlamlandırıyorsa o şekilde yaşamak için mücadele eder. Bu mücadelede insan bilgi edinir, araştırır, sorar, sorgular, eleştir ve hayatın anlamına ulaşmaya çalışır. En basitinden küçük bir çocuğu ele alalım. Bu çocuk karşılaştığı olay ve durumlarda, nesnelerde sürekli diğer insanlara soru sorar, böylece o küçücük yaşamını anlamlandırmak ister. İnsan bilgiye ulaşmak ister, kendisi hiçbir şey yapmadan bilgi önüne sunulursa birey bunu anlamakta, doğruluğunu veya yanlışlığını fark etmekte zorlanır. Aynı bir öğrencinin bilgileri öğrenirken sadece öğretmenden duyması ile o bilgiyi kendisinin keşfetmesi arasındaki fark gibi. Birinde öğrenci sadece duyar, diğerinde ise duymanın yanı sıra “görür”, eleştirir, sorgular ve anlamlandırır. Böylece insan, yaşamak için kendi hayatını kendisi anlamlandırmış olur.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak insanın anlam arayışı
serüvenidir yani yaşamak hayatı anlama ve anlamlandırmadır. Bu süreçte kendini
çevresini ve yaşadıklarını anlamlandırmasıdır. Yaşamayı bilen insan daha
doğrusu yaşamayı sadece nefes almaktan ibaret olmadığını Allah’ın rızasını
kazanmak için iyilik eden iyi insan olmayı amaçlamak yaşatmaktır. Yaşamak söylenin aksine oldukça güçtür. Çünkü
karşımıza birçok zorlu engel çıkar ve bizim sabrımızı sınırlarına kadar zorlar.
İşte bu durumlarda Yüce Allah’a gösterdiğimiz iman ve inanç gücü bizi geleceğe
edim adımlarla çıkartır. Yani yaşamak aslında insanın içinde bulunan ve çıkarması
göstermesi gereken iyi olma iyi işler yapma sürecidir. Yaşamak kavramını yorumlayan
yorum ve felsefik görüşler vardır. Bu görüşler ışığında insanlar ve inanlar
hakikat yolculuğuna çıkarak çeşitli görüşler edinmişlerdir ve kendi
fıtratlarını tahmin etmeye ve araştırmayı bu yönde sağlamışlardır.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
“Yaşamak ne
demektir?” sorusunun cevabı, sorunun muhatabına göre değişiklik gösterecek bir
sorudur. Çünkü yaşamak kelimesinin tanımı her insan için farklıdır. Her insan
farklı bir “yaşamanın” içindedir. Her insan içinde oldukları dünyayı başka
anlar, algılar. Her insan farklı anlamlar yükler yaşamaya… İnsan, yaratıldığı
fıtrat üzerinde anlamlandırma çabası taşıyan bir varlıktır. Bu anlamlandırmaların getirileri sonucunda
insan yaşar. Neye, ne anlam yüklediyse o doğrultuda hayatını idame ettirir.
Anlamlandırmaları dahilinde şekillenir karakteri. Duyguları, düşünceleri, bakış
açısı, amacı bu minvalde oluşur, değişir ve gelişir. Evrenin ona sunduklarını
bazen kabul eder, bazen ise reddeder. İşte insan için yaşamak bundan ibarettir
aslında. Yaşam yolunda ilerlerken yaptığı eylemlerdir yaşamak. İnsan o yolda
anlamlandırdıkları kadar vardır. Anlamlandırmalarının ürünü olan eylemleri
kadar vardır. O yoldaki iyi eylemleri ve kötü eylemleri sonucunda ona atfedilen
iyi insan veya kötü insan çerçevesinde yol alır. Yaşamak da bu kadardır
aslında. O yoldakinin doğru bir yaşam sürüp sürmediği ise tartışmaya açıktır.
Öyle ya kimine göre güzeldir, kimine göre çirkin. Yaşamak kimine göre öyledir,
kimine göre böyle. Düşüncelerin, anlamlandırma süreçlerinin, anlamlandırma
sonucunda gerçekleşen eylemlerin ve bu eylemlerin biçimlendirdiği yaşamların
sentezinde oluşur yaşam. Bu yaşamın içinde bulunmaktır yaşamak. Bu farklı
yaşamların senteziyle yaşayan insanların bir arada bulunmasıyla farklı
yaşamlar, farklı yaşamların getirdiği farklı “Yaşamak ne demektir?” cevapları
olacaktır. Yaşamak, evrenin içinde var olmaktır. Bu var olma iyiden de ibaret
olabilir, kötüden de… Her ikisine de sahiptir ama… Ve hatta iki tarafa da
mensup olmaktır yaşamak. İyiden de kötüden de parçalara sahip olmaktır. İnsan
davranışları iki cephede de seyir gösterebilir. Bu yüzden yaşamak bir şeyden
ibaret değildir. Yaşamak tek cevaplı bir kavram değildir. Yaşamak herkestir.
Her şeydir. İyidir. Kötüdür. Evrendir. Eylemdir. Anlamdır.
KÜBRA KINACI 18070159 2. SINIF
İyi, insanın fıtratıyla beraber taşıdığı
ve daimen eğiliminin olduğu kavramdır. İnsan tabiatı itibariyle iyiye ve iyiden
olana, güzele eğilim içerisindedir. Hoşuna giden, tatmin olduğu hal iyi olan ve
iyilikten gelendir. İnsanın anlam arayışı esasında iyi olmakla alakalı ve bu
sorundan ortaya çıkan bir haldir. İnsan yaratıldığı andan itibaren sorgulamak
ve anlamlandırmak ihtiyacı taşır. Tüm bunların cevabını ona veren ise aslında
bu anlam arayışı sürecinin kendisidir. İçgüdüsel olarak iyiye eğilim taşıması
iyiliğin varlığının yerini bulması için iyi bir nedendir.
İlaveten iyinin yeryüzünde hakimiyet bulması, bütün adaletsizliğin ve
iyilikten yoksunluk taşıyan, insana yakışmayan hal ve davranış biçimlerinin
ortadan kalkması demektir. İyiliğin varlığı umut, inanç, değişim için hala bir
gün olabilir demektir. Bir sabah aydınlığın kardan geleceğine inanmak ve her
yorulduğunda, tökezlediğinde bunun için çaba sarf edebilmek demektir. İyilik bu
alemin içerisinde öteki alem için inancının arttığı ve çalışmaya devam
edebilirim dediğin bir nokta haline gelir.
Hz
Muhammed’in sav gönderildiği toplum karanlıklar içerisinde, iyilikten ve ona
dair olan her şeyden uzak bir haldeyken, onu İslam’ın ve onda varolan
güzelliğin nuruyla baştan ayağa yeni bir toplum inşa etmesini sağlayan şeyin
adı iyiliktir. Dibe çökmüş ve tüm ahlaki değerlerin yıkıldığı bir sistemde bir
inkılap yapan inancın elçisi olan Hz. Peygamber elinde tuttuğu meşaleyle Malcolm
X’in de dediği gibi: Bir uyanık olarak tüm uyuyanları uyandırmaya güç
yetirebilmiştir. İşte bu sayede müthiş bir toplum oluşmuş ve İslam toplum
modeli gerçekleşmiştir.
7. “Yaşamak”
ne demektir? (250 kelime)
Yaşamak
terim olarak canlılığını ve yaşamını sürdürmek, yaşamda
bulunmak, sağ olmak anlamına gelmektedir. Bence yaşamak diri olan herkesin
yaptığı ama her insanın aynı tadı alamadığı yegâne şeydir. Çünkü her insan
yaşamın önemini ve güzelliğini kavrayamamaktadır.
7.
“Yaşamak” ne demektir? (250 kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB
SAYFASINDAKİ MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Yaşamak nedir diye sözlüğe bakacak olursak karşımıza “canlılığını, yaşamını
sürdürmek, yaşamda bulunmak, sağ olmak” anlamına gelmekte. Ancak ben “Yaşamak
nedir?”i biraz daha derinine inerek okuduğum kitap ve makalelerden anladığım
kadarıyla anlatmaya çalıştım.
Yaşamak hayatı anlamlandırmaya
çalışmak için bir yoldur. İnsan tüm yaşamı boyunca doğruyu arar. Bu doğruyu
bazen bir dinde bazen bir düşüncede bazen de bir eşyada bulur. Ancak doğruyu
bulup hayatını anlamlandırmak için değişen fikirleriyle birlikte sürüklenip
gider. Onu bu sürüklenmeden kurtaracak olan yine aradığı anlamdır. Aradığına en
iyi ve en doğru cevap ise Kur’an-ı Kerim’dir. İçinde sakladığı türlü hikmetler
gayet açık bir şekilde hayatın anlamını gösterir.
Yaşamak seçtiğimiz,
benimsediğimiz değerler doğrultusunda eylemlerimizi yerine getirmektir.
Eylemlerimiz ise nasıl bir insan olduğumuzu yansıtır. Yani seçeceğimiz değerler
bizleri biz yapan önemli ayrıntılardır. Yaşam boyunca sevgi, saygı çerçevesinde
iyi bir insan olarak yaşayabilmek için Kur’an’ı, ayetleri ve peygamberlerin
sözlerine kulak vermeli ve irdelemeliyiz. Çünkü yaşamı doğru bir yaşam kılmak
için geldiğimiz dünyada bizlere en iyi örnek ve dayanak olacak olan bunlardır.
Seçilen değerler doğrultusunda
yaptığımız davranışlar ve eylemler her insan için elbette ki farklıdır. Yani
bazı insanlar kötüye bazı insanlar iyiye yönelecektir. Biz kötüye yönelmiş
insanlar için yaşıyor kavramını kullanarak ne kadar doğru bir söylemde bulunmuş
oluruz sorgulanabilir. Her birey seçtiği yaşam doğrultusunda hayatın anlamını
bulacak ve yine her birey seçtiği yaşam için yargılanacaktır. Yaşıyorum
diyorsak eğer doğru ve güzelle yaşıyor olmalıyız.
7. “Yaşamak” ne demektir? (250
kelime)
SORUMLU OLDUĞUN KİTAP-MAKALE-VEB SAYFASINDAKİ
MATERYALLER ÇERÇEVESİNDE
Tanımlayın: Teori.
Pratik: Teori-pratik ilişkisini hayattan örnekler vererek nasıl kuruyorsun?
Türk Dil Kurumu Sözlük anlamına göre: canlılığını,
hayatını sürdürmek, sağ olmak ve varlığını sürdürmek gibi anlamlara
gelmektedir. Canlı varlıklar yaşıyorlar
evet, biz insanlar hayatımızı sürdürüyoruz bir şekilde. Ama nasıl? Keyif alarak
mı, sıkılarak mı, anlamsızca hep aynı şeyleri yaparak mı, nasıl yaşıyoruz acaba
biz? Özellikle Covid- 19 döneminde zaman zaman kendime de sorduğum bir soru
oldu bu? Sürekli aynı şeyleri yapıp tekdüze şekilde yaşamak da bir süre sonra
ne olduğu belirsiz bir şeye dönüşüyor. Yaptığımız davranışları bir amaç belirlemeli
ve böyle yaşamalıyız. Yapıp
ettiklerimizin arkasında bir niyet, bir değer olmalı. Tabi ki bu niyet, güzel
amacı hedefleyen iyi niyet olmalı. Bu değerleri de kendi içerisinde dengeli
dağıtarak eyleme dökmeliyiz. Çünkü sevgi, saygı, güven, dürüstlük gibi duygularla
daha mutlu bir yaşam olur. Yaşarken insan kendine rehber seçmelidir. Bu
rehberlerin en doğrusu Kur’an-ı Kerim’dir. O bize hakikati gösterir. Rehber
alınacak bir kimse de Sevgili Peygamber’imizdir. Onun güzel davranışlarıdır. Harekete
geçmeli, kendi yaşam amacımızı aramaktan korkmamalıyız. Kendi hayatımızın
içinde ona yön verecek olan bizler olmalıyız. Önümüze baş edebileceğimiz
sorunlar çıkacaktır mutlaka. Bunu çözmeye çalışırken oluşturduğumuz yeni yola
sabırla devam etmeli.