isim _ MOHAMMED ABDALLA ABKER YOUSIF
ogrenci numara _ 18072055
= İyi İnsan Kimdir :-
· iyi insan, dindar ve sağlıklı bir kalbi olan kişidir. İslamda insanlar arasında standart kalplerin dindarlığıdır iyilik yapmak ve iyilik yapmayı yardımcı olmak ; Allah dedi ki: ﴾89﴿ İnsanların diriltileceği gün ve Allah’a temiz bir kalple gelenler dışında malın da çocukların da fayda vermeyeceği gün beni mahcup etme!" ; Buna göre, dindarlık içimdeki iyiliğin ölçüsüdür ve insanlar Tanrı'dan korkanlara zarar vermeyecektir
ESRA GÜNDÜZ
İLAHİYAT 1. SINIF
18070120
İnsan Allah’ın halifesi olarak yeryüzüne gönderilmiş bir varlıktır. Halife olması onun içerisinde üstün meziyetleri barındırdığını gösterir. Ancak insan fıtratından kaynaklanan sert, kendi çıkarlarını düşünen bir zihniyete sahiptir. Kur’an insanın fıtratından kaynaklanan bu yapısının dengesini kurmasına yardımcı olur. İnsanın doğruya, hak ve adalete ulaşmasını ister ve sağlar. Bu da Kur’an’a ile yaşamakla gerçekleşir. Yani iyi insan Kur’an’ı kendine rehber eden ve onun gösterdiği yoldan sapmayan insandır.
Ad/Soyad:Fareed Ahmad Mosleh
Öğrenci NO/ Sınıf :15070354 / 4.sınıf
İyi insan Allah'ın sıfatlarıyla vasflanarak fıtratına uygun davranrak ahlaki olanları yerine getiren kimselerdir. iyi insanın elinden ve dilinden başkalarına zarar gelmemelidir. bir musluman için iyi insan olmanın asıl kaynağı Allah'ın emirlerine itaat ve yasak larından kaçarak Peygamber efendimizin haytını ornek alarak yaşamasıdır. iyilik ve iyi olmak her zaman evrenseldir.birinin inancına bakmaksızın onun iyi veya kötü olduğunu söyleyebiliriz. ahlaki değerlere sahip olan, insanlık camiasına yararı dokunan ve ihtiyaç sahibi kimselerin maddi ve manevi ihtiyaçlarını gideren kişiler iyilik vasfına sahip kimselerdir. kuran açısından baktığımızda لقد خلقنا الانسان فی احسن تقویم ayetinin hakkını vererek yaşamakıtr.
Ad/Soyad:Fareed Ahmad Mosleh
Öğrenci NO/ Sınıf :15070354 / 4.sınıf
İyi insan Allah'ın sıfatlarıyla vasflanarak fıtratına uygun davranrak ahlaki olanları yerine getiren kimselerdir. iyi insanın elinden ve dilinden başkalarına zarar gelmemelidir. bir musluman için iyi insan olmanın asıl kaynağı Allah'ın emirlerine itaat ve yasak larından kaçarak Peygamber efendimizin haytını ornek alarak yaşamasıdır. iyilik ve iyi olmak her zaman evrenseldir.birinin inancına bakmaksızın onun iyi veya kötü olduğunu söyleyebiliriz. ahlaki değerlere sahip olan, insanlık camiasına yararı dokunan ve ihtiyaç sahibi kimselerin maddi ve manevi ihtiyaçlarını gideren kişiler iyilik vasfına sahip kimselerdir. kuran açısından baktığımızda لقد خلقنا الانسان فی احسن تقویم ayetinin hakkını vererek yaşamakıtr.
ABDOULAYE TOM DANA
150707
buradakı anlam sözçüğü ınsanın bütün yapıp etmelerini yöneten ınsanın varlık bütününde temelini bulan varlık koşullarından birini ifade eder.buna göre hayata anlam verme ınsanın varlık bilincine ermesi ,içnde bulunduğu nimetleri idrak etmesi ,yeteneklerinin sınırını bilmesidir.insan anlam arayışı ise onun fitri yeteneklerini keşfetmesi,bu sayıda hatın probleriyle baş edebilecek bir yetenek kazanması,hayattaki dengeyi keşfetmesi ve böylelikle mutuluğa ermesidir.
iyi insan hiç kiseye zülüm etmeyen kimsedir
iyi insan insanlar için faydalı olan kimsedir
iyi insan anne babasını hayattayken onların rızası kazanan kimsedir
iyi insan nefsi hevasını tabi olmayn kimsedir vb.
sonuç olarak ayei kerimede geçtiği gibi sizden en iyi takva sahibidir
ve müsibet onun başına geldiğinde sabırlı olan kişidir.
"İyilik" ve "iyi", aslında sabit ve dosdoğru olan, zaman ve mekanın her yerinde geçerli ve muhkem olan bir değerler hazinesidir. Yani iyilik ve iyi kavramları kişiye yere ve zamana göre usulleri ve menhecleri çeşitlense ve zenginleşse de asla değişkenlik göstermez, kişiler belirleyemez ve kökleri değişmez. Mesela anne babaya iyilik etmek, dünyanın her yerinde hatta uzaya da çıkılsa aynı şeydir. Hiçbir zaman onlara bir bardak su uzatmak bir kötülük olarak addedilmez. Bu insani evrensel bakışın ve Kurandan öğrendiğimiz geniş ufkun yanında hatırlarız ki bizleri, kainatı ve içindeki bütün nimetleriyle bu dünyayı nefes nefes yaratan ve insana ve insanlığa yaşam kılavuzlarını ve dünyanın kullanım menheclerini, hayatın hem dünya hem de ahiret boyutunda salih ve işe yarar olması, yaşanılabilir olması ve İYİ olması için dosdoğru sünnetler öğretmiş, sonsuz bir NUR indirmiş ve indirdiği ZİKRİ VE KURANI doğru anlayalım diye peygamberler göndermiştir. ALLAH sonsuz hikmetiyle ancak en güzel olanı konuşur. Öyleyse dünyada iyi olmak, iyilik yapmak ve iyi bir dünya ve ahiret için iyi insan olmak konularında asıl ve dosdoğru bilgileri Kuranda görelim. Bu apaçık ayetlerden bir tanesini de bir beyyine olarak hayatı ve insanın ne olması, hangi karakter ve hangi manevi ve maddi yapıda olmalı, onu gösteriyor.
لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَ,نَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّ۪نَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّه۪ ذَوِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِ وَالسَّٓائِل۪ينَ وَفِي الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِر۪ينَ فِي الْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَح۪ينَ الْبَأْسِۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ صَدَقُواۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
)
Dib KURAN meali:
"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir."
Evet, Arştan, yedi kat yerin dibindeki yaratılmış en küçük manevi ve maddi zerreye kadar iyilik ederek yaratan ve KENDİSİNİ bildiren, tanıtan, NURUYLA nurlandıran ALLAH, iyiliği bakın ne güzel ne sonsuz bir rahmetle ve ne muhteşem açıklamış. Tam da insanlığa kaffeten gereken karakter abideliği örnek tablo ve tam da gönderdiği Nebilerin (Aleyhimusselam) örnek olmalarını ihsan eylediği hayat... ONUN Rasulu (SAV) Efendimiz de bakın ne kadar güzel ve sade bir şekilde açıklıyor iyiliği ve iyi insan olmanın yolunu:
İmam Ahmed Abullah bin Ala bin Zebr’den şöyle dediğini tahric etti: Müslim bin Mişkem’in şöyle dediğini işittim:“Ebu Sa’lebe el-Huşeni’nin şöyle dediğini işittim: Dedim ki:
“Ey Allah’ın rasulü, bana helal ve haram olanı haber ver” buyurdu ki:
“İyilik:Nefsin kendisinde sukunet bulunduğu, kalbin mutmain olduğu şeydir, kötülük: Fetvacılar fetva verse de nefsin sükunet bulmadığı, kalbin mutmain olmadığı şeydir.”Bu isnad yine güzeldir, Abdullah bin Ala bin Zebr meşhur güvenilirdir, Buhari ondan tahric etti, yine Müslim bin Müslim’de güvenilirdir.
(4) Hadis sahihtir, Ahmed ve ibni Hibban sahihinde tahric etti, ibni’l Mübarek Zühd’de tahric etti.
Ve:
Vâbisa İbni Ma’bed radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzûruna varmıştım. Bana:
- “İyiliğin ne olduğunu sormaya mı geldin?” buyurdu.
- Evet, dedim.
O zaman şunları söyledi:
- “Kalbine danış.
İyilik, nefsin uygun gördüğü ve yapılmasını kalbin onayladığı şeydir.
Günah ise içini tırmalayan ve başkaları sana yap diye nice nice fetvâlar verse bile içinde şüphe ve tereddüt uyandıran şeydir.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 227-228; Dârimî, Büyû’ 2)
Evet iyiliğin Peygamber ufkunda nasıl olduğunu gördük.
Ankara Üni. İlahiyat Fakültesi 4. Sınıf Ensar Yöndem-15070255-seçmeli tefsir metinleri-(A)
"İyilik" ve "iyi", aslında sabit ve dosdoğru olan, zaman ve mekanın her yerinde geçerli ve muhkem olan bir değerler hazinesidir. Yani iyilik ve iyi kavramları kişiye yere ve zamana göre usulleri ve menhecleri çeşitlense ve zenginleşse de asla değişkenlik göstermez, kişiler belirleyemez ve kökleri değişmez. Mesela anne babaya iyilik etmek, dünyanın her yerinde hatta uzaya da çıkılsa aynı şeydir. Hiçbir zaman onlara bir bardak su uzatmak bir kötülük olarak addedilmez. Bu insani evrensel bakışın ve Kurandan öğrendiğimiz geniş ufkun yanında hatırlarız ki bizleri, kainatı ve içindeki bütün nimetleriyle bu dünyayı nefes nefes yaratan ve insana ve insanlığa yaşam kılavuzlarını ve dünyanın kullanım menheclerini, hayatın hem dünya hem de ahiret boyutunda salih ve işe yarar olması, yaşanılabilir olması ve İYİ olması için dosdoğru sünnetler öğretmiş, sonsuz bir NUR indirmiş ve indirdiği ZİKRİ VE KURANI doğru anlayalım diye peygamberler göndermiştir. ALLAH sonsuz hikmetiyle ancak en güzel olanı konuşur. Öyleyse dünyada iyi olmak, iyilik yapmak ve iyi bir dünya ve ahiret için iyi insan olmak konularında asıl ve dosdoğru bilgileri Kuranda görelim. Bu apaçık ayetlerden bir tanesini de bir beyyine olarak hayatı ve insanın ne olması, hangi karakter ve hangi manevi ve maddi yapıda olmalı, onu gösteriyor.
لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَ,نَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّ۪نَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّه۪ ذَوِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِ وَالسَّٓائِل۪ينَ وَفِي الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِر۪ينَ فِي الْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَح۪ينَ الْبَأْسِۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ صَدَقُواۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
)
Dib KURAN meali:
"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir."
Evet, Arştan, yedi kat yerin dibindeki yaratılmış en küçük manevi ve maddi zerreye kadar iyilik ederek yaratan ve KENDİSİNİ bildiren, tanıtan, NURUYLA nurlandıran ALLAH, iyiliği bakın ne güzel ne sonsuz bir rahmetle ve ne muhteşem açıklamış. Tam da insanlığa kaffeten gereken karakter abideliği örnek tablo ve tam da gönderdiği Nebilerin (Aleyhimusselam) örnek olmalarını ihsan eylediği hayat... ONUN Rasulu (SAV) Efendimiz de bakın ne kadar güzel ve sade bir şekilde açıklıyor iyiliği ve iyi insan olmanın yolunu:
İmam Ahmed Abullah bin Ala bin Zebr’den şöyle dediğini tahric etti: Müslim bin Mişkem’in şöyle dediğini işittim:“Ebu Sa’lebe el-Huşeni’nin şöyle dediğini işittim: Dedim ki:
“Ey Allah’ın rasulü, bana helal ve haram olanı haber ver” buyurdu ki:
“İyilik:Nefsin kendisinde sukunet bulunduğu, kalbin mutmain olduğu şeydir, kötülük: Fetvacılar fetva verse de nefsin sükunet bulmadığı, kalbin mutmain olmadığı şeydir.”Bu isnad yine güzeldir, Abdullah bin Ala bin Zebr meşhur güvenilirdir, Buhari ondan tahric etti, yine Müslim bin Müslim’de güvenilirdir.
(4) Hadis sahihtir, Ahmed ve ibni Hibban sahihinde tahric etti, ibni’l Mübarek Zühd’de tahric etti.
Ve:
Vâbisa İbni Ma’bed radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzûruna varmıştım. Bana:
- “İyiliğin ne olduğunu sormaya mı geldin?” buyurdu.
- Evet, dedim.
O zaman şunları söyledi:
- “Kalbine danış.
İyilik, nefsin uygun gördüğü ve yapılmasını kalbin onayladığı şeydir.
Günah ise içini tırmalayan ve başkaları sana yap diye nice nice fetvâlar verse bile içinde şüphe ve tereddüt uyandıran şeydir.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 227-228; Dârimî, Büyû’ 2)
Evet iyiliğin Peygamber ufkunda nasıl olduğunu gördük.
Büşra BALTACI
19072057
A ŞUBESİ
“İyi
insan” hemen hepimizin dilindedir. İyi insanlar olsun, arkadaşlarımız iyi
kimseler olsun isteriz. Peki, kimdir iyi insan? Neye göre, kime göre iyidir?
İyi olabilmenin ölçüsü nedir? Genellikle kendisine yardımı dokunan, kibar ve
saygılı birine iyi insan der ve iyi kavramını şahsî fayda ve ölçüleriyle
belirlediğinin farkında olmaz. Oysa bizim iyi insan saydığımız birini bir
başkası böyle görmeyebilir. Mesela çok açık sözlü olmayı, tartışmacı bir üslubu
benimsemeyi meziyet kabul edip kişinin dürüstlüğüne yormak da mümkün, kusur
kabul edip nezaketsizliğine vermek de… Şu halde iyiyi “beğenilen vasıflarda
olan” şeklinde tanımlayıp beğeniyi insanların kişisel yaklaşımına bıraktığımız
müddetçe, “iyi” ve “iyi insan” kavramlarını doğru bir şekilde tanımlamamız
mümkün değil. İyiyi tanımlamak için “hayırlı, faydalı, güzel” karşılıklarını
vermemiz de meseleyi çözmez. Aynı davranış için birine “dürüstlük”, diğerine
“kabalık” dedirten bir keyfîlik, hiç şüphesiz bu kavramlara da kendince
anlamlar yükleyecektir. Kaldı ki belli davranışların iyiliği hususunda ittifak
olsa bile, bu birkaç iyi davranışın kişileri her bakımdan iyi insan sınıfına
dâhil etmeyeceği açıktır. Önce Müslüman olmak İslâm’a göre iyi insan
olabilmenin itikat, ibadet, ahlâk ve muamelâtla ilgili şartları var. Ama ön
şart Müslüman olmaktır. Müslümanlık iyi insanlar zümresine katılmak için girilmesi
gereken kapının anahtarıdır. Müslüman olmak iyi insan olmanın ön şartıdır,
ancak yeter şartı değildir. “Ben Müslümanım” diyen birisi iyi insan olma
imkânını yakalamıştır sadece. Bundan sonra alınması gereken yolu kat etmedikçe,
yani Müslümanlığının icaplarını yerine getirmedikçe iyi insan sıfatını hak
edemez. Nitekim Müslüman olduğunu söyleyen herkesin iyi insan diye
nitelendirilemediği acı ama gerçektir. Musallâdaki cenazeler için hoca
efendilerin “Merhumu nasıl bilirsiniz?” sualine karşı, tabiî ki öleni tanımak
şartıyla, hem bir dua hem de hüsnü zan ifadesi olarak “İyi biliriz” derken sarf
ettiğimiz “iyi” lafzı ile ölen kişinin “Müslümanlığı” kastedilir. Zira “Nasıl
bilirsiniz?” sorusu zannedildiği gibi ölen kişinin ahlâken sorgulanmasına davet
değildir. “Onun Müslüman olduğuna şahadet eder misiniz?” demektir. Başkalarının
hüsnü zannını bir yana bırakıp, gerçekten iyi insan olabilmek için Müslüman
olduktan sonra neler yapılması gerekir? Bu konuya geçmeden önce akıllara
takılabilecek bir soruya yeri gelmişken cevap arayalım. Müslüman olmak iyi
insan olmanın ön şartı ise başka dinlerin mensupları veya inançsız kimseler
arasında bizim de iyi kabul ettiğimiz davranışlar sergileyenlere “iyi insan”
diyemez miyiz? Belki biz diyebiliriz ama Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette
iyilikler, yani ahlâk ölçüleri, iyilikler veya salih ameller, iyi insan olmanın
gerekleri olarak sayılırken, her zaman en başta “iman etmek” şartı zikredilir.
Bu neden böyledir, meselenin başka incelikleri var mıdır? Bu soruları ‘gerçek iyi’yi
en kapsamlı biçimde tarif eden Bakara suresi 177. ayetinin ışığında cevaplayıp
anlamaya çalışalım.
O
ayette şöyle buyuruluyor: “Yüzlerinizi doğuya ya da batıya çevirmeniz iyilik
değildir. Asıl iyilik, (insanı gerçek iyiliğe ulaştıran tutum ve davranışlar);
• Allah’a, ahiret gününe, meleklere, (Allah’ın indirdiği) kitaplara ve
peygamberlere iman etmek; • Mala duyulan sevgiye rağmen onu akrabalar,
yetimler, düşkünler, yolda kalmışlar, (ihtiyacından dolayı) isteyenler ve
(özgürlüklerine kavuşsun diye) köleler için harcamak; • Namazı dosdoğru kılmak,
• Zekâtı vermek, • Verilen sözü tutmak; • Zorda, darda ve savaşın kızıştığı
zamanlarda sabretmektir. İşte (ancak böyle davrananlar) takva sahibi ve sâdık
olanlardır.” Dikkat edilirse ayet-i kerimede “gerçek iyilik” öncelikle iman
esaslarına bağlanmış. Ayet-i kerimede sayılan hayır, hasenat, ibadet ve salih
ameller ise imanın dışa yansımasıdır diyebiliriz. Dolayısıyla iman olmazsa,
onun tezahürü de olmaz…
VESSELAM
KÜBRA KINACI /18070159/ İLH106
İnsanoğlu
var olmuşluğuyla birlikte kainattaki ilk anından bu yana ve dahi kıyamet anına
kadar Allah tarafından yaratılma amacı olan sınanma içerisindedir.Bu halin tam
ortasında fıtratı gereği belirli eğilimleri vardır.Bu eğilimler bireysel
alandan çıkıp kitlesel bir hal almışlığıyla norm olarak ifade edilir.Bir
ying-yang timsalinde olduğu gibi insanın içindeki bölünmüşlük de iyi ve kötü
ayrımıyla ifade edilebilir.Yaratılışımız itibari ile her ne kadar iyi ve iyiden
olana,güzele yatkın olsak da zayıflığımız gereği yahut varoluşumuzdaki halin
bozulması ile kötüye ve kötüden olana da öykünebilir ve yetimizi bu alanda
kullanabiliriz.
Bugün
her ne kadar bazı çağdaşlarımız tarafından yaşadığımız bu modern ve kaotik
devrin Dünya'nın şahit olduğunun en kötüsü olduğu zikredilse de 'İnsan doğası
her yerde aynıdır.' Philip Stanhope Chesterfield'in dediği gibi geçmişten
günümüze insan aynı potansiyel yıkıcı ve yapıcılığa
sahip,öncelikleri,kaygıları,güdüleri nihayetinde aynı yere varır durumda.Tüm bu
düşüncelerin ardında şunu insanın olduğu noktada vardığı yahut varabileceği de
ve eskiden bulunduğu yer de tarih içinde evrilmiş gibi görünse de Kuran'da
zikredilen farklı toplulukların kıssasından da anlayabileceğimiz yaşadığımız
hiçbir şey tarih boyunca ilk kez yaşanan bir durum değil. Ne acımız daha önce
rastlanmamış,ne korkumuz, ne de mutluluğumuz.Muhakkak bu konuda müşterek
olduğumuz biri,birileri mevcut olmuştur.Yaşanılan her olayın ardında hatta
yaşanmayan her olayın da ardında Yüce bir mabut tarafınca yaratılmış hikmet
vardır.Bizim bunu algılayıp,algılayamamamız bu gerçekliği değiştirmez.
İsmet
Özel 'Güzeli çirkinle, iyiyi kötüyle, gerçeği
yalanla, hakkı batılla anlayabiliyoruz... İnsan olarak bizim yapabileceğimiz,
yapmamız gereken zıtlıkları ortadan kaldırmaya çalışmak değil, zıt kutuplardan
birinde aldığımız yeri bilmektir.' demiştir.Bu sözden çıkarabildiğim mana
şudur;İnsan zihni bir şeyin varlığını onun yokluğu var olduğu için
kavrayabilir.Bundan mütevellit iyi,kötü gibi bir sınıflandırmanın var
olabilmesi birbirlerininvarlıkları ile kaimdir ancak.Bize düşen ise yalnız ne
kötülüğü ortadan kaldırmaya muktedir olduğumuz gibi hayalperest bir düşünce
alemine dalmak ne de umutsuzluğa düşmek,safımızı,duruşumuzu yaşamaklığımzla belirtmektir.
İyi
kendi başına bir tanımdır.Mamafih bu kavramın insanın hüviyeti haline geldiği
zaman aldığı ekle beraber bazı nitelikler yer bulur.'İnancın -hangi biçimde
olursa olsun-egemen olduğu çağlar parlaktır,yücelticidir ve çağdaşları ve
gelecek kuşaklar için verimlidir.' demiş Goethe,tam bu noktada iyi insanın kim
olduğu fikrine cevaben yapılan eylemlerin ,sarf edilen tüm nefeslerin bir
adanmışlığı,ülküyü içinde muhteva ediyor olabilmesidir ki kişiyi her inanç
sistemi insanı iyi,ahlaki olana,insancıllığa yönlendirir.Ceza ve ödül sistemi
insan için her daim bir tetikleyicidir ve bunu en doğru ve yararlı bir hale
getirebilecek olan evrensel bir ahlak yasasıdır.Bu sistemin kaynağı ise biz
inananlar için uzak bir mevkide,ideolojide değil;İslam'ın bizatihi
kendisindedir,kendisidir.İyi insan elbet
dürüsttür,adildir,cömerttir,merhametlidir,hoşgörülüdür.Bu nitelikleri tek tek
saymaktansa söyleyebileceğim yekun olan şey:İnsan ne vakit potansiyel olarak
barındırdığı iyiliği bir amaç uğruna ortaya çıkarma ve bu uğurda feda edebilme
şecaatini kendinde bulundurabilirse tüm bu noktayı bağladığı hedefi de ulvi ve
karşılığında hiçbir ücrete tabi olamayacak kadar yüce bir davayı dert edinirse
işte o vakit iyi olmak yolundadır.Düşmesi,tökezlemesi,durması,yorulması,yağmur,çamur
yemesi tabidir.Fakat bulunduğu yol itibari ile iyilik çabasındadır,iyi
olanın,iyi olanların yolundadır.
Selam ve dua ile
ZELİHA USTA / 15070231
4.SINIF (A) SEÇMELİ TEFSİR METİNLERİ
“İyi İnsan” kimdir? Anlatır mısın?
İyi insan kimdir?En iyi okullarda okumuş olan mıdır? Ya da yüksek makamlarda bulunan mıdır? İyiinsan olmanın ölçütü nedir ve bu ölçütü belirleyen kimdir? Bütün bu sorularacevap bulacağımız bir kitap vardır o da insanın anlam arayışına cevap veren Kur’an-ıKerim’dir.
Kur’an iyiinsanı aynen şöyle tarif eder “Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmenizerdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, ahiret gününe, meleklere,kitaba ve peygambere iman eden, sevdiği maldan yakınlarına yetimlere yoksullarayolda kalmışlara yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan,namazı kılıp zekatı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerinitutarlar, darlıkta hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğruolanlar bunlardır ve işte takva sahipleri bunlardır.”( Bakara-177). Kur’an dabu ayet gibi iyi insanı tarif eden birçok ayet vardır. İyi insan özünde Allah’akarşı sorumluluklarını yapmak için çaba gösterir. Yaptığı iş ne olursa olsun engüzelini ihlasla yapandır. Sadece kendine değil topluma da faydalı olandır.
En önemlisiiyi insan Kur’an Nedir? Kitabında anlatıldığı gibi hayatı amaçsızca yaşayandeğil hayatının amacını düşünen, anlam arayışında olan insandır. Bu anlamarayışında kendine Kur’an-ı ve Rasulullah’ı rehber edinen insandır. Bu hedefuğranda, Tefsir tarihi atlasında gördüğümüz gibi bir hadis öğrenmek için bileuzun yollar yürüyen insandır.
Muhammad Hasif BİN AB RAHİM
15070763
Kuran'da insanın özelliklerine yer verilmektedir. iyi insan ve kötü insan özelliklerine bazı ayetlerde rastlayabiliyoruz. Burada aslında şunu söylemek gerekir ki "Kuran'a göre iyi insan iman eden insanlardır, kötü insanlar ise iman etmeyen insanlardır".
İslam dinine göre iyi insan olabilmenin ilkeleri temel olarak 3 bölümde incelenir. Bunlar iman, ibadet ve ahlaktır. Bu üç vasfa sahip olan insanlar hakkında Kuran'da iyi insan veya örnek insan olarak bahsedilmektedir. Allah insanı en mükemmel şekilde yaratmıştır. Nitekim Tin Suresi 4.ayette bunu net olarak söylemektedir. "Biz insanları en güzel şekilde yarattık". En iyi şekilde yaratılan insandan elbette birtakım şeyler istenecektir. Allah, yaratılışında hiçbir noksan bırakmadığı insanlardan iyi olmalarını yani örnek insan olmalarını ister ve Kuran'da insanın iyi özelliklerini öne çıkartan ayetler vardır.
"Şüphe yok ki iman edenler, güzel şeyler yapanlar, namaz kılanlar, ve zekat verenlerin Rableri katında ecirleri vardır. Onlara ne korku vardır ne de üzüleceklerdir. (Bakara Suresi 277.Ayet)