Stelina
Hasra
17070717
1.sınıf
Kuran'ın Bütünlüğü Üzerinde kitabında prof. Dr:
Halis Albayrak ,
Kur’an Allah'ın bize Hz.peygamberimiz aracılığıyla gönderdiği en büyük mucize
olduğunu bildirir, sıradan bir kitap
değildir, rehberimizdir.
Peygamberimiz (s.a.v.) vefat ettikten sonra, insanlar
Kur'an'ı okumaya ve yazmaya başladı.
Kitabın
ilk bölümünde yazar, kullandığı hedefleri veya yöntemi anlatarak konuyla ilgili
yüzeysel olarak gösterir. İkinci bölümde yazar, Kur’an'ı doğru bir şekilde
anlamamız gerektiğini, Peygamberin hadislerini, sahabeler nasıl algıladığını,
bilginlerin görüşlerini inceleyerek gösterir.
Neden
tefsire ihtiyaç var? İnsanlar ayetleri akıllarına göre anlamaya ve birçoğu
yanlış anlamaya başladılar, bu nedenle Kuran tefsiri doğru, açık bir şekilde
anlaşılmak ve çatışmalardan kaçınmak için geçerlidir.
Ve üçüncü bölümde yazara göre, Kuran sadece
tefsirle değil, aynı zamanda Sahabenin görüşlerini ve tarihi bilgisini de
dikkate alır.
Sonuç
olarak, Kuran, bir rehber olarak, bu şekilde hareket etmemizi ve yaşamamızı
sağlayacak şekilde anlaşılmalıdır.
18070095
FATMA DURAN
1. SINIF
Kuran'ın doğru anlaşılabilmesi için doğru şekilde incelenmesi gerekir. Kuran'ın Kuran ile tefsiri denildiğinde anlamamız gereken; Kuran'ın kendi bütünlüğü içinde açıklanması , kavramların terkibi bir yaklaşımla Kurani bütünlük içerisinde incelenmesidir.
Bu üç adımda gerçekleşebilir bunlar;
a)Ayet çerçevesi
b)Siyak-Sibak çerçevesi
c)Kuran'ın bütünlüğü çerçevesi
Ayet çerçevesinde cümleyi hatta her bir kelimeyi büyük bir titizlikle incelemek ve vermek istediği mesajı doğru şekilde anlamak gerekir. Ayet çerçevesi bize bunun nasıl yapılması gerektiğini ve önemini anlatır.
Siyak-Sibak çerçevesi denildiğinde anlamamız gereken ise şudur;Kuran'da herhangi bir ifadeden önceki veya sonraki ifadenin anlaşılma durumudur.
Kuran'ın bütünlüğü çerçevesinde ise Kuran'ın Kuran ile tefsiri hususu büyük önem taşır.
Kuran'ı kendi bütünlüğü içerisinde anlamayı engelleyen faktörler vardır. Bunları iki grupta inceleyebiliriz. Biri subjektif (ön yargılı yaklaşım) diğeri metodik hatalardır. Kuran'a ön yargısız yaklaşmalıyız ki Kuran'ın bizlere vermek istediği mesajı doğru şekilde anlayabilelim. Kuran kendine has üslubu ve sistemiyle insanlara yol gösterici bir kitaptır. Bu özellikleri göz ardı edildiğinde Kuran'ın kendi içindeki bütünlüğüne ve gönderiliş gayesine aykırı davranılmış olur. Kuran'ı yaşamak onu anlamaktan geçer. Kuran'ı doğru anlarsak bize gönderiliş ve bizim yaratılış gayemize uygun yaşayabiliriz.
SAYGILARIMLA... 21.03.2020
18070095
FATMA DURAN
1. SINIF
Kuran'ın doğru anlaşılabilmesi için doğru şekilde incelenmesi gerekir. Kuran'ın Kuran ile tefsiri denildiğinde anlamamız gereken; Kuran'ın kendi bütünlüğü içinde açıklanması , kavramların terkibi bir yaklaşımla Kurani bütünlük içerisinde incelenmesidir.
Bu üç adımda gerçekleşebilir bunlar;
a)Ayet çerçevesi
b)Siyak-Sibak çerçevesi
c)Kuran'ın bütünlüğü çerçevesi
Ayet çerçevesinde cümleyi hatta her bir kelimeyi büyük bir titizlikle incelemek ve vermek istediği mesajı doğru şekilde anlamak gerekir. Ayet çerçevesi bize bunun nasıl yapılması gerektiğini ve önemini anlatır.
Siyak-Sibak çerçevesi denildiğinde anlamamız gereken ise şudur;Kuran'da herhangi bir ifadeden önceki veya sonraki ifadenin anlaşılma durumudur.
Kuran'ın bütünlüğü çerçevesinde ise Kuran'ın Kuran ile tefsiri hususu büyük önem taşır.
Kuran'ı kendi bütünlüğü içerisinde anlamayı engelleyen faktörler vardır. Bunları iki grupta inceleyebiliriz. Biri subjektif (ön yargılı yaklaşım) diğeri metodik hatalardır. Kuran'a ön yargısız yaklaşmalıyız ki Kuran'ın bizlere vermek istediği mesajı doğru şekilde anlayabilelim. Kuran kendine has üslubu ve sistemiyle insanlara yol gösterici bir kitaptır. Bu özellikleri göz ardı edildiğinde Kuran'ın kendi içindeki bütünlüğüne ve gönderiliş gayesine aykırı davranılmış olur. Kuran'ı yaşamak onu anlamaktan geçer. Kuran'ı doğru anlarsak bize gönderiliş ve bizim yaratılış gayemize uygun yaşayabiliriz.
SAYGILARIMLA... 21.03.2020
NUR SENA ÇEVİK 18070072İLAHİYAT 1.SINIF
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Kur an ı
Kerim in tefsiri için başta kendisi
olmak üzere sünnete , sahabe görüşlerine ve tarihi bilgilere müracaat
edilmektedir. Kur an ın
başlıca özellikleri: bir bütün oluşu ,
açık ve anlaşılır oluşu ve çelişkiden uzak bir kitap oluşu kendisini tefsir
etmesindeki önemini ortaya koymaktadır. Bu eserde kur an ın tefsirinde Kur an ın yeri
üzerinde durulmuş bu konunun daha iyi
anlaşılabilmesi için kur an ı hangi usullerle kavramamız gerektiği
açıklanmıştır. Kur an ı doğru bir biçimde anlayabilmek için ayet çerçevesi ,
siyak sibak çerçevesi ve Kur an ın bütünlüğü çerçevesine dikkat etmemiz
gerekir. Bir ayeti bulunduğu ayetler içerisinden çekip çıkarmak , ayeti ilişkili
olduğu bağlamdan koparmak yahut ayeti Kur an ın genel dili ve mesajı dışında
yorumlamak Kur an ın yanlış anlaşılması , kişilerin kendi fikirlerini
desteklemek amacıyla Kur an ı kullanmaları gibi sonuçlara yol açmıştır .
Kur an
bölümler halinde başlıklandırılmış bir kitap değildir , Kur an da anlatılan her
bir konu Kur an içerisinde parça parça anlatılmıştır bu sebeple Kur an ı bir
bütün olarak değerlendirmek gereklidir. Kur an ı bir bütün olarak anlamayı
engelleyen: faktörler sübjektiflikten kaynaklanan hatalar(önyargılı olmak) , metottan
kaynaklanan hatalar olarak başlıca sıralanabilir. Metottan kaynaklanan hatalar ise
kısaca kur an ı , kendi fikri sistemi içinde yorumlamak ve bütüncül
yaklaşımlardan uzak olmak şeklinde özetlenebilir.
Eserde ilk
bölümde Kur an ın anlaşılması ve bu yoldaki hatalardan bahsedildikten sonra
ikinci bölümde Kur an ın kendisini tefsir ediş biçimi anlatılmıştır. Eserde Kur
an ın kendisini tefsir ediş biçimi başlıklar halinde açıklanmıştır . Bunlar:
mutlak ifadelerin kayıtlanması (istisna ve bir şeyin sebebini zikretmek
yoluyla) , genel ifadelerin tahsis edilmesi (genel anlamlı bir kelimeden kast
olunan şeyin belirlenmesi ve kelimenin şümulüne giren hususların açıklanmasıyla)
, müphem hususların açıklanması (ismi mevsullerle , ismi işaretlerle , zamirlerle kast edilenin
açıklanması , bir şeyin yada şahsın gerçek adının zikredilmesi ve zaman ve
mekanla ilgili belirsizliğin giderilmesiyle) , garip ifadelerin açıklanması ,
ifadelerdeki ihtimallerin bire indirilmesi , kısa ve veciz ifadelerin genişçe
açıklanması , ifadelerin mecazi oluşlarının tayin edilmesi ve izahı güç
hususların açıklanması şeklinde sıralanabilir. Bu başlıkları burada tek tek
açıklamak yazının boyutunu fazlaca arttıracağı için başlıkları zikretmekle
yetiniyor ve eserin üçüncü bölümüne değinmek istiyorum. Kur an ın tefsirinde yalnızca
Kur an dan değil daha pek çok alandan faydalanılmıştır . Örneğin Kur an metnini daha iyi anlamak için Arapçadan , daha
doğru uygulamak için sünnetten , nüzul sebepleri için sahabeden , dönemin
kültürel ögeleri ve tarihi olaylar için tarih kaynaklarından istifade
edilmiştir.
Sonuç olarak
Kur an içeriğini bölüm bölüm sunmaması , içeriğin bütünden kavranması sebebiyle
bütüncül üslubuna dikkat edilerek anlaşılması gereken bir kitaptır . Kur an ı
anlarken onun üslubuna ve ayet çerçevesi, siyak sibak ,bütüne uygunluk gibi çerçevelere
dikkat edilmelidir . Kur an içerdiği olayları kendi içinde derinleşerek
açıklaması ,mutlak ifadelerin kayıtlanması gibi pek çok konuda kendine ışık
tutan Allah kelamıdır. Bu sebeple Kur an ın tefsirinde Kur an a büyük bir ihtiyaç
vardır . Tefsir için Kur an dan yararlanırken yanlış yollara gitmemek için
yukarda sıralandığı üzere kaideler bulunmaktadır. Eser bizlere Kur an ın kendini açıklayışı ve bizlerin bu
açıklayışı doğru kavrayabilmek için izlememiz gereken kaideleri anlatma gayesi
taşımaktadır.
Ömer KAHRAMAN 17070115 - İLH106 Tefsir / D Şubesi
Saygılarımla..
Furkan
Özkaya
16070164
İLH 106
D şubesi
Kur’an’ın Bütünlüğü Üzerine
Kur’an-ı Kerim hayatımıza yön veren,
insanlığın rehberi olan en büyük yol gösterici: Allah tarafından bize
gönderilen en büyük mucize ve çok büyük bir nimettir. O’nu anlamak ve hayatımızı
o’nun la anlamlandırmak insanoğlu için gerekli olan ve insanın fıtratına uygun
en büyük rehberdir. İnsanlar o’nu anlamak için büyük çaba sarf etmiş,
peygamberimizden sonra da o’nu anlamak için büyük çalışmalar yapılmış ve
tefsirler yazılmıştır. Fakat o’nu anlamak için gereken şartları göz önünde
bulundurmak, gerekliliklerini yerine getirmek aslında basit gibi gözüken fakat
çok ehemmiyeti olan bir durumdur.
Kur’an’ı anlamak ve o’nu yorumlamak için göz
önünde bulundurulması gereken önemli şartlardan 3’ü;
*Ayet
çerçevesi *Siyak Sibak çerçevesi *Kur’an’ın Bütünlüğü çerçevesidir.
Bu değerler göz önünde bulundurulmaz ise ve
akli olarak şartlanmış insanlar, objektifliği kaybederek kendine bir değer veya
çıkar sağlamak için Kur’an-ı Kerim i anlamlandırması, Kur’an hakkında bir
çalışma yapması toplum ve din için büyük bir sıkıntı teşkil eder. Nitekim
günümüzde bu şekilde ortaya çıkarılan ve adeta bize sunulan bu sıkıntılı
süreçten kurtulabilmek için konu hakkında bilgi sahibi olmamız şarttır. Bu
sebepten dolayı; Kur’an’ın anlamını, tefsirini yaparken diğer ilimlerden her ne
kadar yararlanılsa da, asıl olarak yine Kur’an’ı Kur’an’ın içerisinde bir bütün
olarak, anlamını veya tefsirini ortaya koymak gerektiği yadsınamaz bir
gerçektir. Bu gerçekliği Kur’an’ın Kur’an ile tefsirini, ayetlerin birbirini
açıklayıcı nitelikte olduğunu, Kur’an’ın bir bütün içerisinde değerlendirilmesi
gerektiğini, Halis Albayrak hocamızın bu kitabından anlamak ve okumak önemli
bir gerekliliktir. Bu kitapta aklımızdaki sorulara adeta cevap veren hocamız,
Kur’an’ın önemini ve değerini bize bir kere daha hatırlatmaktadır.
Dilek Çelik
1.sınıf
Kur’an’ın bütünlüğü üzerine:
Kur’an-ı Kerim içeriğinin verdiği zorunluluk sebebiyle tefsire ihtiyaç duyar. HZ.Peygamber (s.a.v.) in de Kur’anı Kur’an’ın kendisiyle tefsir etmiş olması buna kanıt olarak gösterilebilir. Kur’an’ın bütün oluşu ve çelişki taşımıyor oluşu kendisini tefsir etmede ilk kaynak olarak bizlere sunmaktadır. HZ.Peygamber’e (s.a.v.) kaynak olarak Kur’an’ın kendi yetmiş olsada biz O’nun yanında sünnete ve sahabe görüşlerine ihtiyaç duyarsız.
Kuran’ı anlamak ve O’nu tefsir edebilmek için kuran’ı;
-Ayet çerçevesi, siyak sibak çerçevesi ve Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesinde ele almak zorundayız. Aksi taktirde Kur’anı yanlış anlayıp yanlış aktarabiliriz.
kuranda iletilen mesajı doğru anlamadan, ayetleri bütün değilde ilişkili olduğu bağlamdan kopararak kendince yorumlayanlar Kur’anı yanlış anlamaya yol açmışlardır.
Kuran bütün olarak ele alınmalıdır. Çünkü tüm ayetler aynı kapıya çıkar ileti birdir tektir ve açıktır. Kuranı doğru anlamaya engel olan faktörler subjektiflikten kaynaklanan hatalar (ön yargı) ve Metoddan kaynaklanan hatalardır.
Okumuş olduğumuz bu eser; Kur’an’ın aslında kendini tefsir ediyor oluşunu bize düşenin O’nu doğru anlamak olduğunu anlatıyor ve yardımcı kaynak olarak da bizlere sünnet ve sahabeyi gösteriyor. Bu eser doğrultusunda yola çıkarsak Kuranı anlamada zorluk çekmeyeceğimizi görmüş oluyoruz
SAYGILARIMLA
Aleyna GÖLEÇ İHL 106 Tefsir Dersi D Şubesi 18070114
Prof.Dr.Halis ALBAYRAK hocamızın yazmış olduğu "Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine" adlı kitap,Şule yayınları Ekim 2018 basım yılına aittir.Elimde 8. baskısı bulunuyor.
Prof.Dr.Halis ALBAYRAK hocamız 1989 yılında "Kur'an'ın Kur'an'la Tefsiri" konulu teziyle "doktor" ünvanını almıştır.Kitap, bu tezden yola çıkarak neyi anlamamız gerektiğine değiniyor.Kitabın içeriği de akademik bir çalışmanın sonucudur.Kitabın dili sade,olağanve akıcı bir şekilde devam ediyor.
Hocamız kitabın giriş kısmında konunun önemi,kitabın hangi gaye üzerine yazıldığı,çalışmanın amacının ne olduğu ve bu çalışma esnasında handi metodu kullandığını biz okurlarına anlatıyor.Kitabın içeriğinde birçok alimin görüşlerine yer vermiş ve konuyla alakalı diğer alimlerin görüşleriyle beraber sunmuştur.
Kitabın içeriğinde,Kur'an'ın tefsirinin doğru anlaşılabilmesi için ilk başta Kur'an'ı Kerimi,sünneti,sahabe görüşlerini ve tarihi bilgileri göz önünde bulundurmamız gerektiğine değiniliyor.Öte yandan Kura'an'ı Kerim içeriğini bölüm bölüm anlatan bir kitap olmadığı için, içeriğini bütününe bakarak kavramamız gerekiyor.Nitekim Kur'an'ın bütüncül üslubuna uygun olarak,kendi iç yapısının ve mana bütünlüğünün anlaşılması gereken bir kitaptır.Sonuç olarak,ele alınan ana konunun Kur'an'ın açık,anlaşılır ve çelişkiden uzak bir kitap olduğu ve aslında tefsir edilmeye ihtiacının olmadığı vurgulanmıştır.
İHL 106 Tefsir 1 Dersi D Şubesi
Esma Nur KARAÇAĞIL
18070143
Prof. Dr. Halis Albayrak hocamızın “Kur’an’ı Kuran ile tefsir'' konulu “ Kuran’ın Bütünlüğü Üzerine'' adlı kitabını ikinci defa okumuş oldum. İlk okuyuşum yine bir öğretmenimin tavsiyesi idi. Lise zamanında okumuş olduğum ve o zamanlarda tefsir bilgimin olmamasına rağmen çok zorlanmadan, bıkmadan ve merakla okuduğum kitaplardandı. Öyle ki o zamanlarda bir konferansta edindiğim bilgilere göre ve öğretmenimin anlattığına göre Kuran, bir başkasıyla değil yine kendiyle tefsir edilmeliydi.Bu kitap da konuyu anlatırken tane tane bilgilerini sunması benim de okurken sakinlikle ve anlaya anlaya devam etmem kitabı daha rahat okumamı sağladı ayrıyeten söylemeliyim ki yazarın kaleminin akıcı ve anlaşılır olması kitabı sevmeme vesile olmuştu.
İkinci okuyuşum ise bu yıl sayın Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU hocamızın önerisi ve ödev vermesiyle olmuştur. Bu ikinci defa okuduğumda ise artık konuya az buçuk hakim olduğum ve birinci sınıf güz döneminde tefsir tarihi dersini aldığımdan dolayı konuyla ilgili bilgilerim vardı. Bende Halis Albayrak hocamız ve rivayet tefsirini benimseyen Ebu Cafer Taberi müfessiri gibi rivayet tefsirinden yana olduğum için artık kitabı daha çok özümseyerek okudum.
Kitabın yazarı, ön söz bölümünde bu kitabı niçin yazdığını kısaca açıklar. Ona göre şahısların kendi düşüncelerinin veyahut çıkarlarının ve Kuranı kendi doğrularını onaylatmak doğrultusunda incelerler. Yani hangi niyetle bakarlarsa o niyette görmüş oluyorlar, diye anlatmak ister.
Yazar, konuya ve ayrıntıya girmeden evvel güzel ve yeterli bir giriş yapmış bu girişte konunun önemini, amacını, metodunu anlatmıştır. Yine giriş bölümünde Kur’ân’ın bazı özelliklerini sayarak - ki bana göre aslında kendi anlam küresindeki Kur’an’ın ona göre en önemli özelliklerini göstererek - bizlere kanıtlamak istediği durum şu dur :tefsir yaparken en mantıklısının Kur’an’ın kendisiyle tefsirinin yapılması olduğunu söyler.Buna kaynak olarakta Kuran'ın açık ve anlaşılır olduğunu ve çelişkiden uzak bir kitap olduğunu belirterek gösterir.
Giriş bölümünden sonra ise kitap üç bölüme ayrılmış ve tane tane anlatmak, anlaştırabilmek için konu, verilecek bilgiler bütünlüğünde dikkatlice bölümlere ayrılmıştır .
Birinci bölümdeki yazarın vereceği bilgilerin özü “Kur’an’ın kendi bütünlüğü içinde anlaşılması”dır . Bu bölümde anlatılan konuya ilişkin olarak yeterli örnekler vermiş ve bu örnekleri daha net anlayabilmemiz için kalemini anlaşılır ve akıcı tutmuştur. Her ne kadar Kuran'ın dilinden yani arapça dilinden örnek cümleler alsa da aldığı bu cümleleri iyi izah etmesi sayesinde bizi bir karmaşaya sürüklememiştir. Ayrıyeten verdiği örnek cümlelerde farklı müfessirlerin izahlarından faydalanması bizi daha iyi düşünmeye ve anlamaya yönlendirir.
İkinci bölümde ise aslolan konuya tam olarak girmiş ve kuranın kendini tefsir ediş biçimini anlatmıştır. Burada müphem diye adlandırdığımız yani kapalı tam anlayamadığımız şeylerin açıklamalarını yapmıştır. Burada şuna dikkat çekmiştir :” Bu müphemin yani belirsizliğin, hiçbir zaman mesajın, kapalı, anlaşılamaz olduğunu göstermez.” manasında bir ifade kullanmıştır. Yine bu bölümde diğer tarafı – dirayet tefsirini – savunanların en çok dile getirdikleri hususlara eleştiri , öyle olmadığını gösterme ve açıklama gereği duymuştur . Birinci bölümde olduğu gibi yine burada örnekler vermiş ve birçok müfessirden faydalanmıştır.
Üçüncü bölüm olan son bölümde okuyucuya bir soru niyetinde başlık açmıştır : ''Kuran kendini açıklamaya yeterli midir?'' . Yine burada alt bölümler açıp konuyu açıklamıştır. Yazara göre Kuran, tefsir kaynaklarından sadece biridir. Bunun dışında Peygamber’in ve arkadaşlarının (sahabelerinin) nakille anlaşılabilecek konulardaki izahları da, tefsir kaynakları içinde yer aldığını ifade eder.
Sonuç olarak yazara göre Kuran, kendi bütünlüğü içinde anlaşılabilirdir. Kuranı kendine bırakmak ve onu yormamak gerekir, diye düşünmüştür.
SAYGILARIMLA... 22.03.2020
Prof.Dr. Halis Albayrak hocamızın‘’Kur’an’ın Bütünlüğü Üzerine’’ adlı kitabından çıkarmış olduğum naçizane düşüncelerimi şöyle aktarmak isterim;
Kur’an-ı Kerim
Allah’ın bir mucizesidir. Söz ve ifadelerinin
insanların söyleyemeyeceği onun bir benzerini dahi yazamayacak kadar insanın
aciz oluşu ve onun ise mucize oluşudur. Bu denlidir ki insanlar onu kendi
anladıkları gibi yaşamamaları için Fahr-i
Kâinât Efendimiz onun ilk
müfessiri ilk tefsir edeni olmuştur. Efendimiz onu en güzel şekilde yaşayıp ashâb-ı kiram’a örnek olmuştur.
Kur’an-ı Kerim öyle bir bütünlük içerisindedir
ki sade bir kitap gibi konulara veya bölümlere ayrılamamıştır. Çünkü hiçbir
ayet biribirinden kopuk değildir , hiçbir konu diğer işlenen bir konudan farklı
bir anlam içermemektedir. Allâh-u Teâlâ Kur’an’ın muhataplarının tam anlamıyla
yaşamalarını emrettiği içinde yapısı itibariyle Kur’an tam anlamıyla açıktır.
Fakat süre gelen zaman içinde Kur’an muhatapları O’na verdikleri manada şahsi
düşünce ve fikirleriyle, yaşayış tarzlarıyla farklı bir bakış ile bakmalarına
neden olmuştur ve olmaktadır. Bu durum Kur’an’ı anlamak değil kabul edilen
doğruların ışığında Kur’an’ı görmektir . Zira Kur’an bütünlüğü dolayısıyla ona verilmesi gereken manada bambaşkadır. Bu
yüzden önemli olan Kur’an ne kadar yorumlasak da o lafızlardaki manayı
saptırmamak ve Kur’an’ın bütünlüğünü bozacak ihtimallerden kaçınmaktır.
Kur’an-ı Kerim ayetleri ilk bakıldığında
çelişkili bulunabilir fakat kendi kabul yargılarımız ile değil de gerçek manayı
anlama gözüyle baktığımızda hiçte öyle değildir. Kur’an çelişkiden uzak bir
kitaptır. Onu kavramanın yolu tassuba düşmeden ve önyargı ile yaklaşmadan
anlamaktan geçer. Fakat tarihimize baktığımızda süre gelen zaman dahilinde bir
çok fırkanın , grupların Kur’an’a verdikleri farklı manalar dahilinde ayrılıklar
olmuştur. Çünkü Kur’an’ın ifadelerini bağımsız ele aldığımızda bütünlüğünü
gözardı ettiğimizde ihtilafın oluşmasına zemin hazırlar niteliktedir. Fakat Kur’an’ın
lafızlarının birden çok manaya gelmesi de aşikârdır.
Sonuç olarak bu kitaptan çıkarabileceğimiz yegâne
düşünce Kur’an-ı Kerim’in tek amacının bize sunduğu ifadeleri doğru anlamak ,
herkese göre değil de Kur’an’a göre anlamaktır diyebiliriz. Ve bizâtihî
asıl gaye Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ve bize biçilen şu fânî ömrü hakkıyla
yaşayabilmektir.
Saygılarımla..
EMİNE GÜLYER
18070117/İLAHİYAT 1.SINIF/D ŞUBESİ
PROF.DR.HALİS ALBAYRAK /KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
SENA NUR İLTER
18070132/İLH 106 İLAHİYAT 1. SINIF/D Şubesi
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Kur’an’ın Bütünlüğü Üzerine adlı eser, Kur’an’ın kendi
kendini tefsir edişini anlama ve kavrama yolunda bizlere önemli ipuçları
sunmuştur.
Muhtevasına girecek
olursak; Kur’an’ı kendi bütünlüğü içinde anlamak ve tefsir etmek yerine, sadece
muayyen bir bölümü ele alıp, diğer ayetlerin göz önüne alınmaması durumunda Kur’an’ın
gayesine muhalif sonuçlar elde edilmesi kaçınılmaz bir sondur.
Geçmişten günümüze kadar gelen tarihi serüvende belli başlı
bazı mezheplerin, siyasi gurupların veyahut herhangi bir şahsın ferdi olarak
kendi ön kabullü görüşlerine fikri dayanak bulmak maksadıyla, tefsir alanında bu
türevde hatalara düştüğü görülmüştür.
Oysa Kur’an’ı doğru anlama yolunda ön yargısız bir yaklaşım
içinde olunması gerekir. Kur’an’ı ön yargılardan arınmış ve bir bütün olarak
incelediğimizde, İslam Alemindeki derin ihtilafların da önüne büyük ölçüde
geçilmiş olur.
Kur’an en küçük parçasından tamamına kadar bir bütünlük
içerisindedir. Tüm ayetleri bu bütün içerisinde ele alarak anlamaya çalışırsak
ortada ne o denli hatalı görüşlere ne de Kur’an’ı anlamaya yönelik engellere
yer kalır.
Kur’an’ı bir bütün içinde incelemek için temel üç çerçeveye
başvurulması gerekir. Bunlar; Ayet çerçevesi, Siyak-Sibak çerçevesi ve Kur’an’ın
bütünlüğü çerçevesidir.
Kur’an’ı ön yargısız bir şekilde kendine has fikri yapısı içinde anlamaya çalışmalıyız. Bu şekilde metodolojik ve sübjektiflikten kaynaklı
hataların önüne geçmiş oluruz.
En nihayetinde insan Kur’an’ı doğru ve gayesine uygun şekilde
anlamalı ve bu doğrultuda ulvi hedef olan Allah rızasını esas alacak şekilde
kendisine verilen ömrü hakkıyla ifa etmelidir.
KURAN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE KITABI
İnsan sözüyle Allah’ın kelamını tamamlamak/yorumlamak,
dikkate alındığı takdirde mükemmel derecede tutarsızlık ve sonucunda kan
olabilecek düzeyde problemlerin olduğu kapılara adeta bir maymuncuk gibi
olacağını ve dolayısıyla bunun net bir mümkünü olmayacağını kaynak göstererek
anlatan kitap; üç bölümden oluşan 170 sayfalık bir baskıdır.
Mezkûr kitabın birinci bölümünde mevzunun Neliği,
Engeli ve Islahı ayrıntılanıp bazı anlayışların gri alanlarında kritiği
yapılmış ve nihayetinde konu tartışılmıştır. Kırk sahifelik birinci bölümden
sonra; Tümlevin metodu ifa edilen, birkaç başlık altında açıklanması gereken berceste
denebilecek konuların açıklaması noktasında irdelenerek tefsir branşının konuyla
ilgili önemli birkaç konusunun anlaşılmasında geçmişteki yanlış anlaşılmalar, muhtemel
hatalar ve bunların zahirinde gelişen bir takım olaylar/yorumlamalar ve hepsinin
peşi sıra gelen açıklamalara yer verilen ikinci bölüm gelmektedir. Üçüncü ve
son bölüm olan kısımda ise Kuran-ı Kerim’in Mübin oluşunun ve dolayısyla
kaynakların asilliği yönünden kutsal kitap karşısında hür olunduğunun izahı; İslam
tarihinden örneklerce ve yazarca tatmin edici bir şekilde yazıverilmiştir.
Genel olarak berceste ayet, hadis ve
tarihteki eser/ekol örneklerine sıkça başvurulan eser hem akıcılık hem de
doyuruculuk yönünden ve bazı konuların kabul edilmiş bir şekilde anlatılması
yönünden okunası bir kitaptır.
Ahmet Yasin
Türkmen
18070217/
İLH106
Eda Nur Çelik
18070064
Tefsir-İLH-106
-Kur’an’ın bütünlüğü üzerine:
Bu kitapta Kur’an’ın kendi içinde anlaşılabilirliğinden,kendi içerisinde bir bütünlüğünün oluşundan,kendini tefsir ediş biçiminden,bunun;ayet,siyak-sibak ve bütünlüğü çerçevesinde gerçekleşmesinden bahseder.
Öncelikle Kur’an’ın özellikleri ele alınmış.Kur’an’ı Kerim,açık ve anlaşılır bir kitaptır.Bir bütünlük içerir ve çelişkilerden uzaktır.Bir ayette bulunan kapalı bir anlam,başka bir ayette açıklanmıştır.Bu da Kur’an’ı bütüncül kılmıştır.Kur’an-ı Kerim çelişkilerden uzak bir kitaptır.Zaten Kur’an’da kendini çelişkisiz bir kitap olarak sunmuştur.Eğer içersinde bir çelişki bulunsaydı,Kur’an’ın indirildiği dönemde mutlaka itirazlar bulunurdu.Yani anlıyoruz ki Kur’an açık ve anlaşılır,kendi içinde bütünlüğü olan,çelişkilerden uzak ilahi bir kitaptır.
Daha sonra kitapta Kur’an’ın Kur’an’la tefsir edilişinden bahsetmektedir.Bu 3 çerçevede gerçekleşir.Ayet çerçevesi,Siyak-Sibak çerçevesi,Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesi.Ayet çerçevesi,cümlenin bütünlüğü içinde anlamaya çalışılması,Siyak-Sibak çerçevesi,ayette bulunan kapalı bir ifadenin önceki veya sonraki ayetlerde açıklanması,Kendi içersinde bütün oluşuysa,Yerine göre birbirini tanımlayan,yerine göreyse birbirini tamamlayan bir kitap oluşudur.Bunlar Kur’an’ın kendi bütünlüğü içinde açıklanmasıdır.Bunlara engel faktörler vardır.Bunlardan biri Kur’an’ı kendi içinde anlamaya çalışırken subjektif olmak,önyargılı olmak.Bu önyargılı olmak,müfessirin kendi veya görüşlerini benimsediği önceki alimin görüşlerini almaktır.Aksine Kur’an’ın kendi düşünce sistemine göre hareket etmek gerekir.Kur’an’a önyargısız,objektif bir şekilde yaklaşmak gerekir.Kur’an’ı kendi içinde anlamanın yolu,çelişkiden uzak,kendi bütünlüğü içinde,önyargısız bir araştırmadan geçer.
Diğer faktörlerden biri de Kur’an’ı kendi fikri sistemi içinde yorumlamamaktır.Her düşünce sisteminin kendine has kalıpları,kavramları,anlam çerçeveleri bulunur.Aynı şekilde Kur’an’ın da kendine has bir düşünce sistemi,kalıpları,kendi söylem biçimi bulunur ve bu çerçevede anlaşılması gerekir.Bir diğer faktör de bütüncül yaklaşımdan uzak olmaktır.Kur’an’da muayyen konulara ağırlık vermek Kur’an’ın bir bütün olarak kavranmasını zorlaştırır.
Kitapta Kur’an’ın kendi kendini tefsir edişinden bahseder.Bir yerde müphem olan bir konu,bir yerde belirli hale gelir.Kur’an bazen kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarken bazen de istisnai durumlara yer verir.Bazen de mutlak ifadelerini açıklarken bir sebebe bağlayarak açıklar.Kur’an’da garib kelimelerin bulunmasından ve Kur’an’ın bu kelimelerine açıklık getirmesinden bahseder.Kur’an’ın kısa ve özlü bir biçimde temas edilen konularının başka birimlerinde açıklandığından bahseder.Kur’an’da bulunan izahı güç durumların da yer yer açıklandığının ve izahının yapıldığından bahseder.
Kur’an’ın tefsir kaynaklarının en başında gelen yine Kur’an’dır.Bunun yanında Peygamberimizin sünneti ve sahabenin görüşleri de tefsir kaynaklarındandır.
Bu kitap bize en temelinde Kur’an’ın birincil tefsir kaynağının yine kendi oluşu,bunun da bir bitünlük içerisinde yapılması gerektiğini vurgular.
Selametle...
Eda Nur Çelik
18070064
Tefsir-İLH-106
-Kur’an’ın bütünlüğü üzerine:
Bu kitapta Kur’an’ın kendi içinde anlaşılabilirliğinden,kendi içerisinde bir bütünlüğünün oluşundan,kendini tefsir ediş biçiminden,bunun;ayet,siyak-sibak ve bütünlüğü çerçevesinde gerçekleşmesinden bahseder.
Öncelikle Kur’an’ın özellikleri ele alınmış.Kur’an’ı Kerim,açık ve anlaşılır bir kitaptır.Bir bütünlük içerir ve çelişkilerden uzaktır.Bir ayette bulunan kapalı bir anlam,başka bir ayette açıklanmıştır.Bu da Kur’an’ı bütüncül kılmıştır.Kur’an-ı Kerim çelişkilerden uzak bir kitaptır.Zaten Kur’an’da kendini çelişkisiz bir kitap olarak sunmuştur.Eğer içersinde bir çelişki bulunsaydı,Kur’an’ın indirildiği dönemde mutlaka itirazlar bulunurdu.Yani anlıyoruz ki Kur’an açık ve anlaşılır,kendi içinde bütünlüğü olan,çelişkilerden uzak ilahi bir kitaptır.
Daha sonra kitapta Kur’an’ın Kur’an’la tefsir edilişinden bahsetmektedir.Bu 3 çerçevede gerçekleşir.Ayet çerçevesi,Siyak-Sibak çerçevesi,Kur’an’ın bütünlüğü çerçevesi.Ayet çerçevesi,cümlenin bütünlüğü içinde anlamaya çalışılması,Siyak-Sibak çerçevesi,ayette bulunan kapalı bir ifadenin önceki veya sonraki ayetlerde açıklanması,Kendi içersinde bütün oluşuysa,Yerine göre birbirini tanımlayan,yerine göreyse birbirini tamamlayan bir kitap oluşudur.Bunlar Kur’an’ın kendi bütünlüğü içinde açıklanmasıdır.Bunlara engel faktörler vardır.Bunlardan biri Kur’an’ı kendi içinde anlamaya çalışırken subjektif olmak,önyargılı olmak.Bu önyargılı olmak,müfessirin kendi veya görüşlerini benimsediği önceki alimin görüşlerini almaktır.Aksine Kur’an’ın kendi düşünce sistemine göre hareket etmek gerekir.Kur’an’a önyargısız,objektif bir şekilde yaklaşmak gerekir.Kur’an’ı kendi içinde anlamanın yolu,çelişkiden uzak,kendi bütünlüğü içinde,önyargısız bir araştırmadan geçer.
Diğer faktörlerden biri de Kur’an’ı kendi fikri sistemi içinde yorumlamamaktır.Her düşünce sisteminin kendine has kalıpları,kavramları,anlam çerçeveleri bulunur.Aynı şekilde Kur’an’ın da kendine has bir düşünce sistemi,kalıpları,kendi söylem biçimi bulunur ve bu çerçevede anlaşılması gerekir.Bir diğer faktör de bütüncül yaklaşımdan uzak olmaktır.Kur’an’da muayyen konulara ağırlık vermek Kur’an’ın bir bütün olarak kavranmasını zorlaştırır.
Kitapta Kur’an’ın kendi kendini tefsir edişinden bahseder.Bir yerde müphem olan bir konu,bir yerde belirli hale gelir.Kur’an bazen kesin ve mutlak tavrını ortaya koyarken bazen de istisnai durumlara yer verir.Bazen de mutlak ifadelerini açıklarken bir sebebe bağlayarak açıklar.Kur’an’da garib kelimelerin bulunmasından ve Kur’an’ın bu kelimelerine açıklık getirmesinden bahseder.Kur’an’ın kısa ve özlü bir biçimde temas edilen konularının başka birimlerinde açıklandığından bahseder.Kur’an’da bulunan izahı güç durumların da yer yer açıklandığının ve izahının yapıldığından bahseder.
Kur’an’ın tefsir kaynaklarının en başında gelen yine Kur’an’dır.Bunun yanında Peygamberimizin sünneti ve sahabenin görüşleri de tefsir kaynaklarındandır.
Bu kitap bize en temelinde Kur’an’ın birincil tefsir kaynağının yine kendi oluşu,bunun da bir bitünlük içerisinde yapılması gerektiğini vurgular.
Selametle...
Şimdiye kadar birçok tefsir kitabının ismini duyduk veyahut da okuduk. Bu kitapların birçoğu Kur'an'ı bütün olarak değil ayet ayet değerlendirmeye gitmiştir. Halis Hoca'mızın Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine kitabında bu düzeni yıkıyorsunuz. Onun deyimiyle Kur'an'ın bir bütün olduğunu, açık ve anlaşılır olduğunu, çelişkinin bulunmadığını anlıyorsunuz. Başka kaynaklardan yardım alarak Kur'an'ı tefsir etmek yerine Kur'an'ı Kur'an'la tefsir etmeyi öğreniyorsunuz. Aslına bakarsanız Kur'an'ı ayet ayet değerlendirmektense Halis Hoca'mızın dediği gibi bir bütün olarak değerlendirmek daha sağlıklı anlayışa yardımcı oluyor. Misal Kur'an'da bir kelime birçok anlama geliyor. Bir kelimenin farklı anlamlarda kullanılmasını incelerken sözlük anlamıyla birlikte Kur'an'da kullanılan anlamını da düşünüp bu şekilde değerlendirilmesinin ve bunun yanı sıra bir bütün olarak değerlendirdiğimizde bir anlamın diğer bir anlamı açıklayıcı biçimde olduğunun farkına varmamız gerekir. Kur'an her ne kadar sure sure, ayet ayet ayrılsa da kitabı okuduğumuzda birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini ve birbiriyle ilişki içinde olduğunu anlıyoruz. Bu ilişkiyle birlikte Kur'an kendini açıklamaktadır ve bundan dolayı da anlayıp kavrayabilmemiz için başka kaynaklara değil yine kendisine başvurmamız gerekir. Bazı ayetlerde anlam kapalılığı bulunmaktadır. Bunun sebebi o ayeti düşünelim, idrak edelim, üzerine muhakeme edelim diyedir ki hocamız bunu ‘'Kur'an'ı okumanın ibadetten sayılmasının hikmeti'' olarak açıklıyor. Bu sebeple Kur'an, bütün içinde değerlendirip üzerine düşüneceğimiz ilahi bir kitaptır.
Prof. Dr. Halis Albayrak hocamızın yazmış olduğu bu kitabın amacı Kur'an'ın bir bütün olduğunu ,ayetlerinin kendi içinde tutarlı ve çelişkiden uzak olduğunu, anlaşılmasının da bu bütünlük göz önüne alınarak olması gerektiğini anlatmaktır.
Kur'an'ın ; ayetlerini başka ayetleriyle açıklamasını , her bir ayetin adeta bir binayı inşa eden tuğlalar gibi yerleştirilmiş olduğunu ,gerçek manasının bütünlük içinde anlaşılabileceğini gözler önüne seren etkili bir çalışmadır. Kur'an'ın anlaşılmasının önünde engel olarak mezhep taassubunun ve önyargıların olduğu dile getirilip , Kur'an'ın emirlerini kendi hayatlarına uydurmaya çalışmak yerine, kendi hayatlarını Kur'an'a uydurmak için yapılan tefsirler eleştirilmiştir.Ayrıca ayetlerin edebi güzelliğinin ortaya çıkarılması için gereğinden fazla yapılan çalışmalar, Kur'an'ın bütünlüğü çerçevesinden uzaklaşılmaya yol açmış, maksadın hasıl olamamasına neden olmuştur.
Ayetlere ve kelimelere , Kur'ani mesajın asıl amacından sapmadan , bütünlükten kopmadan , siyak sibak ve bağlam çerçevesinde anlam vermenin ve tefsir etmenin gerekliliği üzerinde durulmuştur.Ayrıca Kur'an'ın tefsirinde Hz. Peygamber'in ve sahabenin rolünün , toplum şartlarının , nüzul sebeplerinin , ayetlerin indiği bağlamın göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanmıştır.
AHMET ŞAHİN 18070205 İLH-106/D Şubesi
Reyhan
DİRİCE 18070089 İlahiyat 1.Sınıf
KUR’AN’IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE ADLI
KİTABIN TANITIMI
Bu çalışma Kur'an'ın Kur'an'la
anlaşılmasını örneklerle anlatan,
Kur'an'ın kendini yorumlaması için en önemli şartın konuları Kur’an’ın bütünlüğü içinde ele almak
gerekliliğini ve bir bütün üzerinde anlamamız gerektiğini vurgulamış olup
konuların siyak ve sibak ilişkisi içinde değerlendirilmesi gerekliliğine
değinmiştir.
Kur'an'ın yerine göre birbirini
tamamlayan yerine göre birbirini tanımlayan nitelikleri ve ayetlerin tefsiri
yapılırken yine diğer ayetlere bağlantısının göz önünde bulundurulması
gerekliliğinden bahsetmiştir. Kur'an'ın çelişkiden uzak bir kitap oluşu ile
birbiriyle çelişiyor gibi görünen iki cümlenin incelendiğinde bir bütünlük içerisinde
olduğundan bahsetmiştir.
Kur'an'ı bütünlük içerisinde incelemeyi
üç ana konuda ele almıştır. Kelimeleri ve terkipleri cümlenin bütünlüğü içinde
anlatılmak isteneni tespit etmek için ayet çerçevesinde, herhangi bir ifadeden
önceki ve sonraki ifadelere yani ayetin öncesinde ve sonrasında anlatılanların
bir bütün olarak dikkate alınması için siyak ve sibak çerçevesinde ve Kur'an'ın
en küçük kelimesinden en büyük terkipler arasında bağlantının doğru olabilmesi
için Kur'an'ın bütünlüğü çerçevesinde ele almıştır.
Kur'an'ın sübjektiflikten uzak
değerlendirilmesi gerektiğine değinmiştir. Kur'an'ın kendini tefsir ederken
izlediği yöntemleri açıklamış ve tefsir yaparken Arapça bilgisinin ön şart
olduğunu da vurgulamıştır Kur'an tefsirinde sünnetin öneminden de
bahsedilmiştir. Kur'an'ın tatbikatı konusunda sünnet bize yol göstermiştir. Ayrıca
hadis ve sünnetin tarihi bilgilerin ve sahabe görüşlerinin de göz önünde olması
gerekliliğinden bahsetmiştir. Kur'an lafzı müşterekleri ele alarak siyak ve
sibak ilişkisi ile ayet bütünlüğü çerçevesinde kendini açıkladığına
değinilmiştir.
Eser, ayetler arasındaki uyumu ve
bütünlüğü ile Kur'an'ın müthiş bir mucize olduğunu bize bir kez daha
hatırlatmıştır. Kur’an bütünlüğünü anlamak ve Kuranı doğru yaşamak için mutlaka
okunması gereken eserlerden biri olduğuna inanıyorum.
Esmanur Duran
18070093
1.Sınıf
Prof. Dr. Halis Albayrak Hocamızın" Kuran'ın Bütünlüğü Üzerine" adlı kitabında bize Kuran'ın Kuran'la tefsirinin yani Kuran'ın kendi içerisindeki bütünlüğünün önemini ve bunun en sağlıklı şekilde siyak-sibak bütünlüğüne, ayetlerin kedi arasındaki bütünlüğüne ve Kuran'ın bütünlüğüne dikkat edilerek yapılacağını çeşitli Kuran ayetleri örnekleriyle açıklamış. Ayrıca Kuran'ı kendisiyle tefsir ederken dikkat etmemiz gereken hususları belirli başlıklar altında toplamış ve bu hususlara dikkat edilmeyerek önyargıyla yada metot yanlışlığıyla yapılan metinlerin ne kadar yanlış olduğunu ve ortaya çıkardığı olumsuz sonuçları örneklerle bizlere sunmuş ve kanıtlamıştır . Bununla birlikte Kuran'ın tefsirinde kendisi dışında sünnet ve sahabe görüşü gibi kaynaklara ihtiyaç duyduğunu anlatmıştır.
Bence Kuran'ı kendi bütünlüğü içerisinde değerlendirmemek hem Kuran'ı anlaşılması meşakkatli bir kitapmış gibi görmemize neden olur hem de onu asıl amacından saptırmış oluruz Kuran'ın Bütünlüğü Üzerine adlı kitabı okumak ise bana tam da bu anlamda bir bakış açısı kazandırdı . Bu kitap bana; Kuran'ın tefsirinde, bir mezhebi savunma , şahsi bir görüşü savunma vb. amaçlarla yazılan ve Kuran'ın bütünlüğüne dikkat edilmeden Kuran'ı konulara göre ayırma veya sadece ayeti bazalarak yapılan tefsirlere karşı nasıl yaklaşmam ve nasıl değerlendirmem gerektiğini daha net ve somut şekilde öğretti.
PROF. DR. Halis Albayrak : Kuran'ın Bütünlüğü Üzerine
Sayfa Sayısı:167
Şule Yayınları
Rayyan Sumaiyah Binti Rahim 18072088 İlahiyat 1. Sınıf
KURAN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERINE.
Yazan (Prof. Dr. Hâlis Albayrak) kitapta bir giriş bölümünde temel önemli gereken ilimler (konunun önemi, gaye, metot ve Kuran'ın bazı özellikleri) yazıp anlattı. Islam düşüncesinde en önemli kaynak Kuran-ı kerimdir. Onun için kuran'ı sahih anlamak gereklidir. Bazı âlimler kendi amaçlarını yada fikirlerini doğru yaptırmak için kuran'ı istedikleri gibi anlayıp başkalarına da onun gibi anlamayı anlatmaya çalışıyorlarmış.
Yazan (Prof. Dr. Hâlis Albayrak) kitapta anlattı ki, ilk önce Kuran'ı doğru anlamak için kesin doğru metotları bilmeliyiz. Sonra parça parça anlamadan, Kuran ayetlerinin bütünlüğünü anlamalıyız. Kuran'ı tefsir etmek için çok yolu olduğu halde, yazan (Prof. Dr. Hâlis Albayrak)'a göre 'kuran kuran ile tefsir' metodu en önemli yoludur. Çünkü kuranda herşey vardır ve kuranın ayetleri birbirleri ile çatışmaz.
Kuran-ı kendi bütünlüğü içinde anlayabilmek için dikkat etmek gereken şeyler Kuran'ın:
-Ayet çerçevesi,
-Siyak sibak çerçevesi,
-Kuran bütünlüğü çerçevesinde,
ele almak zorundayız. Yoksa Kuran'ı yanlışlıkla anlaşılabilir.
Bu kitapta da Kuran'ı kendi bütünluğe içinde anlamaya engel faktörleri de anlatılmış. Bunları bilerek Kuran'ı incelemeye çalışırken hata yapmaktan kaçınabiliriz. Sonuçta, Kuran'ı anlamak için Kuran'a dönmek zorundayız çünkü Kuran-ı kerim bir bütündür.
Nurgül KURT
18070165
1. Sınıf
TANITIM
Bu eser kuranın bütünlüğü olgusunu ele alıyor.Kuranın metnini oluşturan kelime, terkip ve cümlelerin bir biriyle bağlantısını inceliyor. Kuranı kendi bütünlüğü ve fikir sistemi içinde anlama esası çok önemli olmasına rağmen, bu esasın, pratikte, zaman zaman ihmal edildiğini gördüğü içindir ki kuranın kuranla tefsiri konulu bir çalışma yapmıştır. Giriş hariç üç bölümdür:
Giriş(11-44): Yazar burada konunun önemi, gayesi, metodunu kuranın konuyu açıklar nitelikteki özelliklerini açıklamıştır.
Gayesi: Kuranın kendi bütünlüğü ve bütünlük içinde tefsir edilmemesi bir çok yanlış anlaşılmalara ve ihtilaflara sebep oluşturmuştur.
Metodu: Kuranı anlamada önyargılı yaklaşmanın anlamayı güçlendirdiğini örneklerle açıklıyor.Kuranı anlamada metod birliğini savunuyor.İnsanla kuran arasındaki engelleri kaldırmak için teklif getiriyor.Kuranın metin bütünlüğünün metin-insan bütünlüğünden ayrı düşünülemeyeceği ortaya koyuyor. Kuranın özellikleri: Kuranın parçaları; yerine göre birbirini tamamlayan birbirini açıklayan nitelikleriyle bir bütün oluşturur.Çünkü bir yerde kapalı olan başka bir yerde açıklanmıştır.Aynı kökten gelen bir kelime ayrı anlamlarda kullanılmış ayrı kökten gelen kelimelerde aynı manada kullanılabilmektedir. Manalar tek başına değil daima bir sistem içinde anlaşılmalıdır.Bazen mekki ayetler medeni ayetleri açıklayabilir. Peygamber ayetlerin hangisi mekki hangisi medeni açıklamamıştır.Mekkisiyle medenisiyle bir bütün olarak açıklamıştır.
1 BÖLÜM: KURANIN KENDİ BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE ANLAŞILMASI
A.Kuranın kendi kendini tefisir edişinden neyi anlıyoruz? Kuranın müfret kelimeleri,terkiplerin ve ifadeleri kuranın kendi içinde diğer pasajların yardımıyla açıklanmasını buna ilâveten kuranın zihinlere yerleştirmek istediği kavramların terkibi yaklaşım tarzıyla anlaşılmasını kastediyoruz.Bu üç çerçevede gerçekleşir: a)ayet çerçevesi b) siyak- sibak çerçevesi c) kuranın bütünlüğü çerçevesi
a)AYET ÇERÇEVESİ Kelime ve terkiplerin önce ayet bütünlüğü içinde anlaşılması.Bazen tamamlayıcı unsurlar değerlendirmeye katılmadan yapılan yorumlar yanlış anlaşılmalara sebep olabilmektedir.Bu yanlış anlaşılmalar kuranın vermek istediği ana fikirden uzaklaşmadır.
b)SİYAK-SİBAK ÇERÇEVESİ: Kelimenin taşıdığı mana ile siyak,sözün son tarafı ve devamı;sibak ise ön tarafı ve evveliyatı demektir.Siyak-sibak bir yönüyle “resmi bir bütün olarak görmektir”.Çünkü kuran kendi içinde tam bir bütünlüğe sahiptir.Ayetlerin ve surelerin kendilerinden önceki ve kendilerinden sonraki ayetler ve surelerle münasebeti olduğu gibi , kuranın tamamıyla da münasebeti bulunmaktadır. Bektaşiye” Neden namaz kılmıyorsun?”diye sormuşlar.”Kuran ‘Namaza yaklaşmayın’ diyor”.demiş.Ayetin devamını da oku”.dediklerinde ise “ilerisine hafız değilim”diyerek, işin içinden sıyrılmaya çalışmış.Ayetin devamında,”sarhoş iken”kaydı yer alır
c)KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÇERÇEVESİ Kur'ân'ın sûre ve âyetleri yirmi üç senede değişik zamanlarda, farklı mekân ve yerlerde nâzil olduğu halde, öyle tatlı bir tenasübü ve uygunluğu vardır ki, sanki bir defada nâzil olmuş gibidir. Kuran, çok sayıdaki soruların cevabı olarak geldiği halde , öyle bir birlik oluşturuyor ki, sanki bir tek soruya cevap vermek için nazil olmuştur. Kuran çok değişik , çok farklı ve çok çeşitli seviye ve muhataplara yönelik olarak inmiş ve öyle kolay bir söylemi, açık bir anlatımı vardır ki, güya muhatapları tek ve birdir.Hatta herkes sanır ki , kuran sadece kendisine hitap ediyor. Kuranın birbirinden o kadar farklı ve o kadar değişik ve birbirinden zengin irşat tarzı , yol gösterme şekli vardır ki , bu onun istikametini üstünlüğünü gösterir.
1)BÖLÜM KURANIN KENDİ KENDİSİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ Bu tefsir, ayetin ayetle tefsiri metodu esas alınarak Kuran merkezli bir tefsir hüviyetindedir. Yüce Allah'ın kelamını en iyi o kelamın kendisi açıklayabilir. Çünkü Kuran hem 'müfesser'dir, yani açıklanan kitaptır, hem de 'müfessir'dir, yani açıklayan kitaptır. Diğer taraftan Kuran'ın bir sıfatı da mübindir. Mübin olmak hem apaçık olmayı hem de açıklayıcı olmayı ifade eder. Bu durumda açıkla-yıcılık sıfatıyla Kuran önce kendini açıklamakta, konuları muhatabın zihnine nakşetmektedir. Yüce Allah tarafından kolaylaştırıldığı ifade edilen Kuran'ın asıl kolaylığını kendi içerisinde aramak gerekir. İşte bu tefsir, Kuran'ın kolaylığını ortaya koyan çok önemli bir bakışın eseridir.
C)KURAN KENDİ KENDİNE YETERLİ MİDİR? Tefsir ilminin yapacağı ilk iş, Kur'an'ın açıklanmasında, Hz. Peygamber aleyhisselamın işlevini gözönünde bulundurmaktır. Allah Tealâ gönderdiği Kitabın tefsirini birinci derecede Resulüne havale etmiştir. Allah teala şöyle buyurmuştur: Biz sana zikri indirdik. Tâ ki kendileri için indirilen Kur'an'ı insanlara açıklayasın ve tâ ki onlar da iyice fikirlerini kullansınlar" (Nahl, 44). İndirilen zikr, vahy-i gayr-i metlüv olarak sünnettir. Kur'an'ı tefsir edip açıklamak üzere Peygamberimize bildirilmiştir. Bu âyetle bu manayı ifade eden birçok âyete dayanarak müslümanlar, Kur'ân tefsirinde Hz. Peygamber'in açık lamalarına birinci derecede yer verme konusunda ittifak etmişlerdir. Allah Tealâ kitabını, insanların elleriyle tutacakları kağıtlar şeklinde değil, aramızdan seçtiği Resulünün kalbine vahiy yolu ile indirdi. O da kitabın metnini tebliğ etmekle yetinmedi, sözleriyle ve davranışlarıyla onu açıkladı ve uyguladı. Demek ki Hz. Peygamberin Kur'an'la ilgili başlıca üç görevi vardı: 1.Tebliğ 2.Tebyin(açıklama) 3.Tatbik O'nun bütün hayatı bu işlerle doludur. Vahiy met ninin ulaştırılması, izhar edilmesi işi için Kur'an, belağ ve tebliğ kelimelerini kullanmıştır.
SONUÇ: Kuranın diğer tefsirleri sitatik(değişmeyen) kuranın kendi kendini tefsir etmesi ise akiftir.ve bunu göz ardı eden her müfessir hataya düşmeye mahkumdur.
1. Eserde Kuranın kuranla tefsiri ve imkanlarını konu alan ve kuranın şu ana kadarki tefsirlerinde böyle bir çalışmanın yapılamamış oluşuna değinen yazar bu tarz bir çalışmanın kur'an tefsirinde müfessirlerin gaye olarak belirttikleri 'muradı ilahiyeyi beyan etme' gayesinin esaslı yönteminin olduğunu belirtmiştir.
2. Kuranın kendi bütünlüğü içerisinde değerlendirmenin zaruretine değinen yazar kuranın bu şekilde daha iyi anlaşılacağını belirtilmiştir. Bu yöntemle kuranın şahsi düşünce, ideoloji ve fikri saplantılara hizmet ettirilmesinin önüne gecilecegi böylece kuranın vermek istedigi esas anlamın üzerinde yapılacak yanlış yönlendirme ve değerlendirmelerin engelleneceğini belirtmistir.
3. Kuran üzerinde yapılan yorum ve değerlendirmelerin farklı oluşunu müfessirlerin bilgi birikimi, algı düzeyi, coğrafi etmenler vb. nedenlerden kaynaklanabileceğini ve bu bağlamda gelişen yorum farklılıklarının sorun olamayacağını belirten yazar ancak bunun Kuran'ın bütüncül anlamı ve paradigmasina, genel kuran semantigine ters düşmemesi ve ciddi ihtilaflara götürmemesi kaydıyla olabileceğini belirtmiş çünkü kuranın hiçbir şekilde böyle ciddi ihtilaflara mahal vermediğini kuranın kendisini . كِتَابٍ مُبِينٍ 'apaçık kuran' oluşundan anlaşıldığını belirtmiştir.
4. Kur'an'ın bütünlük içinde anlaşılmasını üç temel koşuluna değinen yazar bunları ayet çerçevesi, siyak-sibak çerçevesi, ve kurani bütünlük çerçevesi olarak sıralanmaktadır.
5. Kuran ayetlerinin bir bölümünü bir bölümünden koparmanın, bir kelimesini tevil ettirerek şahsi bir görüşe kurani dayanak aranmasın, kuranın küçük birimlerinden fikri bütünlükten kopuş olduğuna değinen yazar böylelikle indi görüş ve yorumlara kutsallık kazandırılması ile ortaya çıkan ölümcül ihtilaflar karşısında bu metodun zaruretini böylece belirtmiş olmaktadır.
6. Kuranın kendi bütünlüğü içerisinde anlaşılmasının önündeki amillerinin subjektiflik ve metodik yaklaşımın yanlışlığı olarak ikiye ayıran yazar çeşitli önyargı ve taassuptan ileri gelen hissi amilin kişinin iç dünyasından ve belirli mezhebi ekollere bağlılığının tezahürleri olarak değerlendiren yazar ikinci amilin ise kuranı anlamaya çalışırken daha çok akıl ve muhakeme yolundaki izlenilen metodik yanlışlıklardan kaynaklandığını belirtmiştir.
Söz konusu bu amillerin kişileri yanlış yola sürüklediği çeşitli örneklerle izah eden yazar yapılan yanlışların mezhebi görüşlere delil ve dayanak bulma, bu bağlamda kelimelerin asıl anlamından uzaklaştırma ve ayetin ayet içi anlamın konu anlamının gözetilmeden gerçekleştiği belirtilmiştir.
Bu amillerin metod sorunundan ileri gelenin ise kendi semantiği içerisinde anlaşılamamasından kaynaklanmadığını belirten yazar Kur'an'ın ancak kendi kavram ve sistematiğinin içerisinde anlamanın zaruretine değinmiş bununla mevcut fikri ve ilmi kavramların birbirine karıştırılacağını genel prensipler varken dar ölçeklerde çeşitli kavramlarla tevillerin anlamı giriftleştireceğini örneklerle izah etmiştir.
Bununla beraber kuranın sorun olarak görmediği meseleri Kur'an zeminine çekmenin de kişiyi doğru anlamdan uzaklaştıracağına temas eden yazar, Kur'an'ın ilk muhatablarının bile anlamadığı bazı müphem ve gaybi meselelerin olduğunu ve Kur'an'ın bile bunları sorun etmediğini izah eden yazar buna rağmen Müslüman düşünürler ve alimler yinede akılla kavranılmayacak, mahiyetinin anlaşılmayacak konularda kurani zamani çeşitli kıstaslarla Kur'an'ı müphemlikten kurtarma çalışmalarının sürdürüldüğünü belirtmiştir.
7. Kur'an'ın tefsirinde Hz. Peygamberin (a.s.v) ve ilk muhatabları olan sahabilerin görüşleri, yaşayışı dönemin hadiselerini, sosyokültürel olgularının ve Kur'an dili olan Arapça'nın dil gramer, edebi yönü mecaz ve temsillerinden haberdar olunması zaruret ifade edilmiştir.
Kuranin anlaşılmasında Hz. Peygamberin (a.s.v) konumu ve konumunun önemine değinen yazar, Peygamberin kendisinin açıklamakla vazife kılındığı kitabının onun yaptığı şerh ve yorumlardan bağımsız anlaşılamayacağının sadedinde Kur'an'ın anlaşılmasında sünnetin hayatiyetine vurguda bulunulmuştur.
Alshımaa HIDAR 19071570 İLH106 1/D
KUR'AN'IN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Prof. Dr. Halis ALBAYRAK, giriş yapıp gaye ve metot üzerine konuştuktan sonra, Kur'an'ın bazı özelliklerinden bahsetmiş:
1.Kuran’ın Bir Bütün Oluşu
Örneklerle ve alimlerin sözleriyle açıklamıştır.
2. Kuran’ın Açık ve Anlaşılır Oluşu
Kuran’dan delil getirerek beyan etmiştir.
3. Kuran’ın Çelişkiden Uzak Bir Kitap Oluşu
İşkal olgusu ve ebeplerinden bahsetmiş. Ve kabul edilen ve edilmeyen ihtilflara değinmiştir.
1.BÖLÜM : KUR’AN’IN KENDİ BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE ANLAŞILMASI
A. Kuran’ın Kuran’la Tefsirinden Neyi Anlıyoruz?
Bunu da üç çerçevede ele alınmıştır. Bunlar;
- Ayet çerçevesi
- Siyak-sibak çerçevesi (bağlam)
- Kuran’ın bütünlüğü çerçevesi
Hepsi de örneklerle desteklenmiştir.
B. Kuran’ı Kendi Bütünlüğü İçinde Anlamaya Engel Faktörler
a. Genel olarak
b. Sübjektiflikten kaynaklanan hata : burada özellikle itikadi mezheplerden söz edilmiştir.
c. Metodden kaynaklanan hata ;
- Kuran’ı kendi fikri sistemi içinde yorumlamamak : burada Kuran’ın nasıl bir bütüncül sisteme sahip olduğunu ve kurani düşünce dış tesirlerden nasıl etkilendiğinden bahsedilmiştir.
- bütüncü yaklaşımdan uzak olmak : burada tefsir ilminin gelişimi ve Kuran’ın bütünlüğüyle ilişkisi anlatılmıştır.
2.BÖLÜM : KUR’AN’IN KENDİNİ TEFSİR EDİŞ BİÇİMİ
A. Genel Olarak kısmında giriş yapıldıktan sonra ;
B. Mutlak İfadelerin Kayıtlanması kısmında kaydın zikredilmesinin gayeleri ve “istisna yoluyla açıklama” ve “bir şeyin sebebini zikretmekle açıklama” başlıkları altında iki şeklinden bahsedilmiştir.
C. Genel İfadelerin Tahsis Edilmesi : bu da iki grupta incelenmiştir. Bunlar :
1. Genel anlamlı kelimeden kastolunan şeyin belirlenmesi
2. Genel anlamlı bir kelimenin şümulüne giren husuların açıklanmasıdır.
Ç. Müphem Hususların Açıklanması bölümünde mubhematü’l-Kur’an ilmi hakkında kısa bilgi verdikten sonra müphemlerin Kuran’da açıklanma biçimlerine geçilmiştir. Onlar da şunlardır
1. İsm-i mevullerle kastolunan şeylerin açıklanması
2. İsm-i işaretlerin gösterdikleri şeylerin açıklanması
3. Zamirlerin açıklanması
4. Bir şeyin veya bir şahsın gerçek adının zikedilmesi
5. zaman ve mekanla ilgili belirsizliğin giderilmesi
D. Garip Kelimelerin Açıklanması : burada Arap dili ve edebiyatı önemine edikkat çekilmiştir.
E. İfadelerdeki İhtimallerin Bir’e İndirilmesi : (lafz-ı müşterek)
F. Kısa ve Veciz İfadelerin Ayrıntılı Biçimde Açıklanması : bu özellik , genellikle kıssalarda karşımıza çıktığı belirltilmiştir.
G. İfadelerin Mecazi Oluşlarının Tain Edilmesi : (mecazü’l-Kur’an)
Ğ. İzahı Güç Hususların Açıklanması : (muşkilu’l-Kur’an)
Bunların hepsi de örneklerle izeh edilmiştir.
3. BÖLÜM : KUR’AN KENDİNİ AÇIKLAMAYA YETERLİ MIDIR?
A. Genel Olarak : bu bölümde Kur’an’dan başka tefsir kaynakları zikredilmiş ; ayrıca tefsirin ön şartı niteledirilen Arap dilinin önemi ve Kur’an’ın kelimelere yeni anlamlar yükleyebilmesi hususu vurgulanmıştır.
B. Kur’an’ın Tefsirinde Sünnetin Yeri : burada Hz. Peygamber’in tefsirdeki rolünden ve açıkladığı hususlardan söz ettikten sonra onun açıklamaları iki başlık altında incelenmiştir. Bunlar; gaybi hususlara , ibadet , muamelat ve ukubatla ilgili pratiğe ait konulara , medlulleri anlaşılamayan bazı ifadelere dair beyanları ve Kur’an’ın bazı ayetlerinin vermek istediği mesajı teyit eder tarzdaki beyanlarıdır.
C. Kur’an’ın Tefsirinde Sahabe Görüşleri ve Tarihi Bilgilerin Yeri : Bu kısımda sahabenin , özellikle nüzuk sebepleri bilmeleri açısından , beyanlarının önemi ve Kur’an’ın indiği dönemin sosyo-kültürel yapısı bimek açısından tarihi bilgilerin öneminden bahsedilmiştir. Ayrıca Kur’an’ın , diğer kaynaklara ihtiyaç olmaksızın endi kendisini tefsire yettiği meselesi ve bu meseledeki görüşleri ele alınmıştır.
SONUÇ kısmında ise önceki bölümlerin özeti verilmiştir.
SEÇİL AYDOĞAN
19072054
4-A
Kuranı Kerimde yer alan ayetler adeta birbirlerini tamamlayan ve açıklayan konumdadırlar. Bu nedenle Kuranı parçalarına ayırmak pek mümkün değil. Bir insanda bulunan organların tümü gibidir. Allah , Selam ,Nebi,İman bu kelime gruplarını tek başlarına ifade etmek oldukça zordur. Birini ifade edebilmek için diğer kelimelere ihtiyacımız var.Günümüzde Mekki ve Medeni olarak ayetleri bir ayrıma tabi tutsakta aslında onlar bir bütünü teşkil eder. Anlamayı kolaylaştırmak için Mekki ayetlerin daha tafsilatlı olduğunu Medeni ayetlerin ise daha kapalı olduğunu ifade etmiş müffesirler. Bu farklılık muhataptan kaynaklandığını düşünüyorum. İslamla yeni tanışan insanların anlaması için Allahu Teala daha geniş açıklama yapmıştır.Örneğin Enam suresinin 146. ayetinde Yahudilere haram kılınan şeyler tek tek zikredilmiştir. Onlara bütün tırnaklı hayvanlar , sığır ve koyunların iç yağlarının haram kılındığı zikredilmiştir.Nisa suresini 160. ayetinde ise sadece haram kılınmıştır ifadesi geçer. Hangi yiyeceklerin haram olduğu zikredilmemiştir. Kuranın Kuranla tefsirine geçmeden önce Kuranın genel özelliklerini zikretmek yerinde olacaktır. Kuranda yer alan ifadeler açık ve anlaşılırdır. Evrenseldir. İnanan ve inanmayan herkese seslenir. ( Biz Kuranı öğüt almak için kolaylaştırdık.) Kuranı Kerim çelişkiden uzak bir kitaptır. Bazı insanlar anlayıp tam olarak idrak etmedikleri için çelişki olduğunu söylerler.Bu kimseler ayetleri ayetleri tek tek ele aldıkları için çelişkinin olduğunu söylemelerinden doğal ne olabilir ki…Bu çelişkiden kurtulabilmek için Kuranı bir bütün olarak ele almamız gerekiyor.Bu konuya Allahu Teala şu ayet ile açıklık getirmiştir.Kuranı düşünmüyorlar mı? Eğer o Allahtan başkası tarafından indirilmiş olsaydı onda birçok çelişki bulurdunuz. O dönemde belagatta ileri seviyede olan Mekkeli Müşrikler dahi bir hata bulamamışlardır.Kuranı Kuranla tefsir ederken ilk önce ayet çerçevesini ele almalıyız.Bir ayeti ele aldığımızda başını okuyup sonunu okumazsak yanlış anlamaya sebebiyet veririz.Ardından siyak ve sibak uyumu dikkate alınmalıdır.Bir ayeti ele aldığımızda o ayetin öncesine ve sonrasına da bakmalıyız ki sağlıklı bir tefsir olsun. Diğer dikkat etmemiz gereken bir hususta Kurandaki bir kelimeye anlam verirken lügat anlamının yanı sıra bağlamı da göz önünde bulundurmalıyız.Çünkü bir kelime birden çok anlama gelebilmektedir.Kuranı anlamada olmazsa olmazımız akıldır.Allahu Teala akıl sağlığı olmayan kişiyi mesul tutmamıştır. Her ne kadar Kuranı Kuranla tefsir yapmaya çalışsak da bir takım engeller karşımıza çıkar. Bunların en önemlisi Kurana önyargı ile yaklaşmak.Bu şekil yaklaştığımızda adeta Kurana kendi doğrumuzu kabul ettirmeye çalışmış oluruz.Her mezhep her ekol kendi düşüncesinin doğru olduğunu savunabilmek için Kurandan delil getirmiştir.Bazı ayetleri ise görüşlerine uygun olmadığı için onları görmezden gelmişlerdir. Diğer bir husus ise Arapçaya tam vakıf olmadığımız için kelime kelime ya da ayet ayet tefsir yaptığımız için adeta bütün kopmuş oluruz.Yanlış anlamaya yol aralamış oluruz.Oysa ki Kuranı Kerim lafız ve mana olarak bir bütünü oluşturur.İkisini birbirinden bağımsız düşünmek neredeyse imkansız gibi gözüküyor.Fakat gramere o kadar dalmışız ki manayı ikinci plana atmışız .Kuranın nazmına ve metnine gereğinden fazla önem vermişiz.Kuranda bizden istenen bize ne mesaj verdiğidir.Çünkü hem bu dünyada hem ahirette mutlu olmak bu yolla gerçekleşir. Bunun son derece yanlış bir tutum olduğunu düşünüyorum.Kuranı bir bütün olarak ele almalıyız ki asıl maksadını anlayabilelim. Kuranda bir ayette kapalı olan bir ifade diğer bir ayette açıklanmıştır. Bazı ifadeleri ise Hz. Muhammed (s.a.v)açıklamıştır.Çünkü Hz. Muhammedin tebliğ görevinin yanı sıra tebyin görevi de vardır.Allahu Teala Kuranı Kerimde namaz kılın demiş fakat nasıl kılınacağını peygamberimiz açıklamıştır. Ben nasıl kılıyorsam öyle kılın.Sahabede Kurandaki bazı ifadeleri açıklamıştır.Sebebi nüzul hakkında bilgi vermiştir.Benim bu kitaptan öğrendiğim Kuranı Kerimi bir bütün olarak ele almam gerektiğidir. Yoksa Kuranın maksadına ulaşamayız. Bir ayette mücmel olan bir ifade diğer ayette açıklanmıştır.Bir ayeti ya da bir kelimeyi bağlamdan koparıp anlaya çalışırsak anlatılmak istenenin tersini bile anlayabiliriz.Siz siz olun Kuranı tam olarak anlayıp hayata geçirin .Kısacası hakkını verin ki mutlu bir hayat sürün.Ebedi hayatta da rahat edin.
KURANIN BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE
Kübra Kınacı 18070159 D/ İLH106
Kur'an'ı Kerim'e
dair anmakla zihin macerasına dahil olan 'Oku!' Alak Suresi/1,anlamak çabasıyla
kendinden önce ve sonra gelen zincir halkasına bağlanan bu sürece,varlığın
kendi olmaklığının anlamı dahil olup, kişi tarafınca varolan ayetlerın
anlamlanmak fiilinin zuhur etmesi,nihayetindeyse tüm bu uzun ve yorucu sürecin
hem bir ürünü hem de döngünün başlangıcı olan noktaya yine ve yine dönüş
anlamlandırmak.Tüm bu süreç Kur'an'la hemhal olan bir hayat ve zihnin kati ve
verimli ürünüdür.
Sürecin aşamalılığından,insanın
varoluşu ve zamanın şartlarıyla nasıl gerçekleşirliliğinin üzerine yazar
Profesör DR. Halis Albayrak hem kendi bilgi birikiminden hem de bugüne kadar bu
alandaki külliyata katkısı olan isimlerden oluşan bir sentezi okuyucuya
sunmaktadır.
Kur'an'ı Kerim'in ilk müfessirinin kendi
olduğunu ve bir bütünlük içinde arz eden bu kitabın ilahi kaynaklı olmakla
üslubunun kendine haslığını,çelişkiden ve insana mamafih insandan olana dair
bütün eksikliklerden münezzehliğini, mucizliğini, müthiş tesirini, açıklık ve
anlaşılırlığını,kendi başına bir ayetin tarihsel -mantıksal-zamansal
bütünlüğünü hem de farklı yerlerde yer alan ayetlerin birbirlerini örtüşü ve
uyumları bizlere bilhassa yüce kitabımız Kur'an'ı Kerim'den delillerle doyurucu
bir şekilde aktarılmış hem de bahsedilen hususlarla alakalı tarihteki çeşitli
yaklaşımlar aktarılmıştır.Mamafih bu aktarımlar farklı görüşlere sahip
müfessirlerin kıyasıyla okuyucunun zihninde yapılan tefsir çalışmalarıyla
alakalı belirli sistematik sistemler oluşturulmuştur.
Kur'an'ı Kerim'e
yaklaşımımızın ve tüm bu süreçteki zihin faaliyetlerimizi nasıl sürdürmenin
gerektiği yazarın hiçbir müphem kavram yahut fikir bırakmadan eserin tamamında
açıklayageldiği bir tümceyi oluşturmaktadır.
Son olarak
kitabın tamamının mesajı ve argümanı hayli üzerinde çalışılmış ve okuma
çalışmaları yapan her dimağ tarafından okunması gereken bir çalışma nezdimde.Bu
çalışmayı bizlerle buluşturan Halis Albayrak Hoca başta olmak üzere emeği olan
herkese teşekkür ediyor ve Allah'ın selamıyla sizleri selamlıyorum.
Kuran'ın Bütünlüğü Üzerineadlı kitabı okuduktan sonra Kur'an'ın Kur'anla nasıl tefsir edildiğine dair yeni bilgiler öğrendim ve bunları idrak etme noktasında düşünme fırsatım oldu.
Kuran-I Kerim herhangi bir insan lafzı olmayıp tüm kainatı ve bizi yaratan Rabbimizin kelamı olan mucize bir kitaptır.Tüm kusur ve noksanlıklardan uzak,biricik ve tektir.Kuran'ı Kerim asırlardır tüm insanlığa yol rehberliği eden,,insanların içerisinde bulundukları çıkmazların tüm çıkış yollarını içinde barındıran, bütün olarak değerlendirildiğinde insana kolaylıklar sağlayan ilahi kitabımızdır.
Kuran'ı Kerim'deki her bir ayette kelimelerin birbirleriyle uyumlu olması gözle görülebilen bir durumdur.Kelimelerin birbirleriyle uyumu üzerinden ne anlattığına dair çıkarımlarda da bulunabiliriz.
Kuran'daki sure ve ayetlerin nazil olma sırasından siyak-sibakını inceleyerek sebep-sonuç ilişkisiyle konuyu açıklığa kavuşturabiliriz.Bunları tam ve doğru yaparsak zaten Kuran'ı Kuran'la tefsir etmiş oluruz.Kuran'ı Kerim'i anlama ,idrak ederek bilgileri sindirme ve anlamlandırma noktasında en başta"bu ayet bana göre şunu anlatıyor" cümlesini yok saymamız bu cümleyi kurmamamız gerekmektedir.Çünkü Kuran-ı Kerim olaylarda kendi inandığımız ve başkalarını da bu hususta ikna etmeye çalışabileceğimiz bir kitap değildir.Kuran-ı Kerim objektif tefsir edilmeli ve onun üzerine öznel ifadeler kullanılmamalıdır.Onun hükümleri net ve kat'idir.Hiçbir surette değiştirilemez ve yoruma açık hale getirilemez.Yazarın amacı tefsir aşamasında oluşabilecek bu gibi hataların önüne geçerek hata payını en aza düşürebilmektir.Böylelikle belki doğrudan olmasa bile Müslümanlar arasındaki fikir ayrılıkları ve çatışmalara fayda sağlayarak onlara farklı ve olumlu bir bakış açısı kazandırabilmektir.Kur'an-ı Kerim'i tefsir ederken özellikle şu 3 hususa dikkat etmeliyiz ki o hususları doğru idrak ederek içerisindeki derinliğe erişip, onu daha iyi anlamlandırıp hayatlarımıza uygulayabilelim.
Bu 3 Husus Şunlardır;
Ayetlerin Sebeb-i Nüzulu Çerçevesi
Siyak-Sibak Çerçevesi
Kuran'ın Bütünlüğü Çerçevesi
Tüm insanlığın sorularına cevap niteliği taşıyan mucize kitabımız Kuran-ı Kerim'i yalnızca okumak için okumayı bırakıp içindeki her bir sure ve ayeti yukarıda belirttiğimiz bu 3 çerçevede değerlendip o derinliği kavrayıp bu şekilde okumayı kendimize kıstas edinerek o derinliği hayatımıza monte edebiliriz.Ancak bu sayede Müslüman kimliğimiz ile bir rol model olabilir ve başka kimselerin de hayatlarına bir noktada dokunabiliriz.
SAYGILARIMLA.....
Kuran'ın Bütünlüğü Üzerineadlı kitabı okuduktan sonra Kur'an'ın Kur'anla nasıl tefsir edildiğine dair yeni bilgiler öğrendim ve bunları idrak etme noktasında düşünme fırsatım oldu.
Kuran-I Kerim herhangi bir insan lafzı olmayıp tüm kainatı ve bizi yaratan Rabbimizin kelamı olan mucize bir kitaptır.Tüm kusur ve noksanlıklardan uzak,biricik ve tektir.Kuran'ı Kerim asırlardır tüm insanlığa yol rehberliği eden,,insanların içerisinde bulundukları çıkmazların tüm çıkış yollarını içinde barındıran, bütün olarak değerlendirildiğinde insana kolaylıklar sağlayan ilahi kitabımızdır.
Kuran'ı Kerim'deki her bir ayette kelimelerin birbirleriyle uyumlu olması gözle görülebilen bir durumdur.Kelimelerin birbirleriyle uyumu üzerinden ne anlattığına dair çıkarımlarda da bulunabiliriz.
Kuran'daki sure ve ayetlerin nazil olma sırasından siyak-sibakını inceleyerek sebep-sonuç ilişkisiyle konuyu açıklığa kavuşturabiliriz.Bunları tam ve doğru yaparsak zaten Kuran'ı Kuran'la tefsir etmiş oluruz.Kuran'ı Kerim'i anlama ,idrak ederek bilgileri sindirme ve anlamlandırma noktasında en başta"bu ayet bana göre şunu anlatıyor" cümlesini yok saymamız bu cümleyi kurmamamız gerekmektedir.Çünkü Kuran-ı Kerim olaylarda kendi inandığımız ve başkalarını da bu hususta ikna etmeye çalışabileceğimiz bir kitap değildir.Kuran-ı Kerim objektif tefsir edilmeli ve onun üzerine öznel ifadeler kullanılmamalıdır.Onun hükümleri net ve kat'idir.Hiçbir surette değiştirilemez ve yoruma açık hale getirilemez.Yazarın amacı tefsir aşamasında oluşabilecek bu gibi hataların önüne geçerek hata payını en aza düşürebilmektir.Böylelikle belki doğrudan olmasa bile Müslümanlar arasındaki fikir ayrılıkları ve çatışmalara fayda sağlayarak onlara farklı ve olumlu bir bakış açısı kazandırabilmektir.Kur'an-ı Kerim'i tefsir ederken özellikle şu 3 hususa dikkat etmeliyiz ki o hususları doğru idrak ederek içerisindeki derinliğe erişip, onu daha iyi anlamlandırıp hayatlarımıza uygulayabilelim.
Bu 3 Husus Şunlardır;
Ayetlerin Sebeb-i Nüzulu Çerçevesi
Siyak-Sibak Çerçevesi
Kuran'ın Bütünlüğü Çerçevesi
Tüm insanlığın sorularına cevap niteliği taşıyan mucize kitabımız Kuran-ı Kerim'i yalnızca okumak için okumayı bırakıp içindeki her bir sure ve ayeti yukarıda belirttiğimiz bu 3 çerçevede değerlendip o derinliği kavrayıp bu şekilde okumayı kendimize kıstas edinerek o derinliği hayatımıza monte edebiliriz.Ancak bu sayede Müslüman kimliğimiz ile bir rol model olabilir ve başka kimselerin de hayatlarına bir noktada dokunabiliriz.
SAYGILARIMLA.....
Fatihah Sulong
17070731
1.SINIF
Kur’an-ı Kerim Allah’ın bir mucizesidir ve çok büyük bir nimettir. Kur’an’ı Kerim,açık ve anlaşılır bir kitaptır. Bir bütünlük içerir ve çelişkilerden uzaktır. Kuran'ın güzel bir düzeni ve sistemi vardır. Kur'an'da bir kelime birçok anlama geliyor. Bir kelimeye farklı anlamlarda verilebiliyor. Nitekim Kur'an'ın bütüncül üslubuna uygun olarak, kendi iç yapısının ve mana bütünlüğünün anlaşılması gerekir.
Bu kitapta Kur’anı anlamak için kur’ana bir bütün olarak yaklaşmak gerektiğini vurgulayan parçacı yaklaşımlarla Kuranın doğru bir şekilde anlaşılamayacağını örnekleriyle ortaya koydu. Kur'an'ın Kur'an'la Tefsiri önemli bir şey. Bu kitapta Kur'an-ı Kerim bütünlüğü nasıl sistemize edilebiliri yazmış, Hem Ayetlerin birbiri ile olan bütünlüğüne , hem de sadece Kuran değil , hadis ve sünnetin de göz önünde olması gerektiğine önemle vurgu yapmış.
Kur an ı doğru bir biçimde anlayabilmek ve O’nu tefsir edebilmek için;
- Ayet çerçevesi
-Siyak-Sibak çerçevesi
-Kuran'ın bütünlüğü çerçevesi, geniş anlatılarak ele alınmış. Bizde Kur'an'ı tefsir ederek anlamaya çalışırken bu kitapta bahsedildiği gibi ayetlerin ayetle tefsirine dikkat etmemiz çok önemli.
Kuran-ı Kerim'in tefsirinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan güzel bir eser.
KURAN BÜTÜNLÜĞÜ KİTABI ÜZERİNE TANIM:
Kuranı kerimde bulunan ayetler geneli hakkında evrensel bir
ilke çıkarabilmek ve bu ilkeleri temel alırken ayetlerdeki diğer esasları da
tarih vb. dallardan yola çıkarak bunlara uygun mesajlar çıkarmaktır. Herkes bir
ayetten farklı yorum çıkarabilir. Ve bu yorumlardan yola çıkarak ana temayı
bulmaktır.
EYYÜP DEMİR
NO:
17070069
15070240 / D ŞUBE / MEHMET ZAHİT YAĞCIOĞLU
''Kur'an'ın Bütünlüğü Üzerine'' kitabı Kur'anın bütünlük olgusunu ele alan bir kitaptır. Kur'anı oluşturan ayetlerin, kelimelerin ve surelerin düzeni üzerine araştırma yapılmıştır bu kitapta. Kur'an'ın bir bütün olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan bu kitap, okuyucularına tefsir ilminin mahiyetini vurguluyor. Kur'an'ın tam olarak anlaşılması ve hakkında oluşa ön yargılara karşı korumak için yine Kur'an'dan örneklerle açıklamalarda bulunuyor. Kur'an'ı anlamada onun bir bütün olduğunun gözardı edilmemesi gerektiğini aksi takdirde yanlışa düşüleceğinin altı çiziliyor. Ve yine Kur'an'daki metinlerin metin-insan ilişkisi içinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Akıllı ve erdem sahibi insanların Kur'an'a yaklaşımında dikkat etmesi gerekn hususları aktaran oldukça güzel hazırlanan bir kitaptır.
Sanman Loteh
18072000 1.Sınıf
Kuran'ın Bütünlüğü Üzerinde
Kuran'ın Bütünlüğü Üzerinde kitabında prof. Dr:
Halis Albayrak , Kur’an Allah'ın bize Hz.peygamberimiz aracılığıyla
gönderdiği en büyük mucize olduğunu bildirir. Evrensel bir kitaptır. Ve hayat
rehberimizdir.
Kur'an-ı Kerim'i tefsir ederken özellikle
şu 3 hususa dikkat etmelidir.
-Ayetlerin Sebeb-i Nüzulu Çerçevesi
-Siyak-Sibak Çerçevesi
-Kuran'ın Bütünlüğü Çerçevesi
Yazar Kur'an'ın Kur'an'la tefsiri ne
kaynakları ilgi olduğunu tek kaynak olmadığını belirtmiş. Tefsir ederken
sünnetin, sahabe görüşlerinin, tarihi bilgilerin öneminden ve Kur'an'ın kendi
kendini tefsir etmesine yeterli olduğu kanaatine vardığı görüşünü ele almıştır.
Kur’an’daki ayetler arasındaki uyumu
ve bütünlüğü ile Kur'an'ın müthiş bir mucize olduğunu bize bir kez daha
hatırlatmıştır. Kur’an bütünlüğünü anlamak ve Kuranı doğru
yaşamak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan güzel ve kolay
anlayabilmek bir eserdir.
SEÇİL AYDOĞAN
19072054
4-A
Kuranı Kerimde yer alan ayetler adeta birbirlerini tamamlayan ve açıklayan konumdadırlar. Bu nedenle Kuranı parçalarına ayırmak pek mümkün değil. Bir insanda bulunan organların tümü gibidir. Allah , Selam ,Nebi,İman bu kelime gruplarını tek başlarına ifade etmek oldukça zordur. Birini ifade edebilmek için diğer kelimelere ihtiyacımız var.Günümüzde Mekki ve Medeni olarak ayetleri bir ayrıma tabi tutsakta aslında onlar bir bütünü teşkil eder. Anlamayı kolaylaştırmak için Mekki ayetlerin daha tafsilatlı olduğunu Medeni ayetlerin ise daha kapalı olduğunu ifade etmiş müffesirler. Bu farklılık muhataptan kaynaklandığını düşünüyorum. İslamla yeni tanışan insanların anlaması için Allahu Teala daha geniş açıklama yapmıştır.Örneğin Enam suresinin 146. ayetinde Yahudilere haram kılınan şeyler tek tek zikredilmiştir. Onlara bütün tırnaklı hayvanlar , sığır ve koyunların iç yağlarının haram kılındığı zikredilmiştir.Nisa suresini 160. ayetinde ise sadece haram kılınmıştır ifadesi geçer. Hangi yiyeceklerin haram olduğu zikredilmemiştir. Kuranın Kuranla tefsirine geçmeden önce Kuranın genel özelliklerini zikretmek yerinde olacaktır. Kuranda yer alan ifadeler açık ve anlaşılırdır. Evrenseldir. İnanan ve inanmayan herkese seslenir. ( Biz Kuranı öğüt almak için kolaylaştırdık.) Kuranı Kerim çelişkiden uzak bir kitaptır. Bazı insanlar anlayıp tam olarak idrak etmedikleri için çelişki olduğunu söylerler.Bu kimseler ayetleri ayetleri tek tek ele aldıkları için çelişkinin olduğunu söylemelerinden doğal ne olabilir ki…Bu çelişkiden kurtulabilmek için Kuranı bir bütün olarak ele almamız gerekiyor.Bu konuya Allahu Teala şu ayet ile açıklık getirmiştir.Kuranı düşünmüyorlar mı? Eğer o Allahtan başkası tarafından indirilmiş olsaydı onda birçok çelişki bulurdunuz. O dönemde belagatta ileri seviyede olan Mekkeli Müşrikler dahi bir hata bulamamışlardır.Kuranı Kuranla tefsir ederken ilk önce ayet çerçevesini ele almalıyız.Bir ayeti ele aldığımızda başını okuyup sonunu okumazsak yanlış anlamaya sebebiyet veririz.Ardından siyak ve sibak uyumu dikkate alınmalıdır.Bir ayeti ele aldığımızda o ayetin öncesine ve sonrasına da bakmalıyız ki sağlıklı bir tefsir olsun. Diğer dikkat etmemiz gereken bir hususta Kurandaki bir kelimeye anlam verirken lügat anlamının yanı sıra bağlamı da göz önünde bulundurmalıyız.Çünkü bir kelime birden çok anlama gelebilmektedir.Kuranı anlamada olmazsa olmazımız akıldır.Allahu Teala akıl sağlığı olmayan kişiyi mesul tutmamıştır. Her ne kadar Kuranı Kuranla tefsir yapmaya çalışsak da bir takım engeller karşımıza çıkar. Bunların en önemlisi Kurana önyargı ile yaklaşmak.Bu şekil yaklaştığımızda adeta Kurana kendi doğrumuzu kabul ettirmeye çalışmış oluruz.Her mezhep her ekol kendi düşüncesinin doğru olduğunu savunabilmek için Kurandan delil getirmiştir.Bazı ayetleri ise görüşlerine uygun olmadığı için onları görmezden gelmişlerdir. Diğer bir husus ise Arapçaya tam vakıf olmadığımız için kelime kelime ya da ayet ayet tefsir yaptığımız için adeta bütün kopmuş oluruz.Yanlış anlamaya yol aralamış oluruz.Oysa ki Kuranı Kerim lafız ve mana olarak bir bütünü oluşturur.İkisini birbirinden bağımsız düşünmek neredeyse imkansız gibi gözüküyor.Fakat gramere o kadar dalmışız ki manayı ikinci plana atmışız .Kuranın nazmına ve metnine gereğinden fazla önem vermişiz.Kuranda bizden istenen bize ne mesaj verdiğidir.Çünkü hem bu dünyada hem ahirette mutlu olmak bu yolla gerçekleşir. Bunun son derece yanlış bir tutum olduğunu düşünüyorum.Kuranı bir bütün olarak ele almalıyız ki asıl maksadını anlayabilelim. Kuranda bir ayette kapalı olan bir ifade diğer bir ayette açıklanmıştır. Bazı ifadeleri ise Hz. Muhammed (s.a.v)açıklamıştır.Çünkü Hz. Muhammedin tebliğ görevinin yanı sıra tebyin görevi de vardır.Allahu Teala Kuranı Kerimde namaz kılın demiş fakat nasıl kılınacağını peygamberimiz açıklamıştır. Ben nasıl kılıyorsam öyle kılın.Sahabede Kurandaki bazı ifadeleri açıklamıştır.Sebebi nüzul hakkında bilgi vermiştir.Benim bu kitaptan öğrendiğim Kuranı Kerimi bir bütün olarak ele almam gerektiğidir. Yoksa Kuranın maksadına ulaşamayız. Bir ayette mücmel olan bir ifade diğer ayette açıklanmıştır.Bir ayeti ya da bir kelimeyi bağlamdan koparıp anlaya çalışırsak anlatılmak istenenin tersini bile anlayabiliriz.Siz siz olun Kuranı tam olarak anlayıp hayata geçirin .Kısacası hakkını verin ki mutlu bir hayat sürün.Ebedi hayatta da rahat edinRukiye SIVACI 18070202 1.Sınıf Kur'an'ı anlamaya ve yorumlamaya çalışırken, Kur'an'ın ortaya koyduğu genel çerçeveden, gayeden sapmadan O'nu kendi bütünlüğü içerisinde anlamlandırmamız gerekir.Cümleleri, terkipleri, ayetleri vs incelerken sadece belirli birtakım ifadelere odaklanmak yerine, bu birimlerin Kur'an'ın diğer pasajlarıyla olan irtibatlarını da göz önünde bulundurmak, Kur'an'ın kendi içerisindeki bütünlük açısından önemlilik arz etmektedir. Kur'an'ı kendi bütünlüğü içerisinde değerlendirirken; ayet, siyak sibak ve bütüne uygunluk çerçevelerini odak noktası almamız oldukça mühimdir.Bu bakımdan ayetlerin önceki, sonraki ayetlerle olan irtibatını, kelimelerin ayetlerdeki yerini dikkatli ve titiz bir şekilde incelemeliyiz..Kur'an, bizlere dünya ve ahirette mutlu olabilmenin yollarını gösteren, Allah'ın muciz kelamıdır.Asıl gayesi budur.Bizlerin de birtakım ön yargılardan, kabullerden sıyrılıp asıl gayeden sapmadan, Kur'an' ı Kur'an'la anlamamız elbette mümkündür.
Rukiye SIVACI 18070202 1.Sınıf
Kur'an'ı anlamaya ve yorumlamaya çalışırken, Kur'an'ın ortaya koyduğu genel çerçeveden, gayeden sapmadan O'nu kendi bütünlüğü içerisinde anlamlandırma mız gerekir.Cümleleri, terkipleri, ayetleri vs incelerken sadece belirli birtakım ifadelere odaklanmak yerine, bu birimlerin Kur'an'ın diğer pasajlarıyla olan irtibatlarını da göz önünde bulundurmak, Kur'an'ın kendi içerisindeki bütünlük açısından önemlilik arz etmektedir. Kur'an'ı kendi bütünlüğü içerisinde değerlen dirirken; ayet, siyak sibak ve bütüne uygunluk çerçevelerini odak noktası alma mız oldukça mühimdir.Bu bakımdan ayetlerin önceki, sonraki ayetlerle olan irtibatını, kelimelerin ayetlerdeki yerini dikkatli ve titiz bir şekilde inceleme liyiz..Kur'an, bizlere dünya ve ahirette mutlu olabilmenin yollarını gösteren, Allah'ın muciz kelamıdır.Asıl gayesi budur.Bizlerin de birtakım ön yargılardan, kabullerden sıyrılıp asıl gayeden sapmadan, Kur'an' ı Kur'an'la anlamamız elbette mümkündür.
Hüseyin ALTUNDAL
17070017-2D
KUR'AN'ın BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE;
PROF.DR. HALİS ALBAYRAK
ŞULE YAYINLARI/İSTANBUL 1992
İlahiyat alanına yeni atıldığım ve fakültenin ilk yılında
karşıma çıkan bu eser konusu ve bize sunduğu bilgiler açısından Müslüman
alemine büyük katkılar sağlayacaktır. Günümüz Müslüman alemi sayı olarak artmış
olsa da kaba bir tabirle bin bir parçaya ve fikir ayrılıklarına düşmüştür.
Bunun sebebi ise bilgisi olmayan kişilerin Kur'an'da böyle diyor diyerek bir
yol çizmeleri ve bazı kişilerin de Kur'an'a ön yargılı yaklaşmalarıdır.
Bu eserde ilk olarak Efendimiz (s.a.v) in en büyük mucizesi
olan Kuran-ı Kerim'i nasıl anlamaya çalışmanız gerektiğini anlatır. Efendimiz (s.a.v)
Kur'an'ı ilk tefsir eden kişidir ve bunu yine Kur'an ile yapmıştır. Sahabe
efendilerimiz ise buna sünnetleri de eklemiştir ki hiçbir sünnet Kur'an'a ters
değildir. Kur'an'ı anlamaya çalışırken önce ayeti baza almalıyız. Daha
sonrasında daha geniş açıdan bakıp anlayışımızı geliştirmemiz için o ayetin
öncesine ve sonrasına yani kısaca siyak- sibak'a bakmamız gerekmektedir. Eğer
anlam yarım kaldı ise anlamı tamamlayan bilginin yine Kuran-ı Kerim'de olduğunu
Bilmemiz gerekiyor. Hocamız bu eserinde bize Özellikle bunu anlatmak istiyor.
Kur'an bir bütündür ve kendi anlam arayışını yine kendi içerisinde
barındırmaktadır. Burada ise devreye önceki satırlarda zikrettiğim önyargılı
yaklaşım ve bilgi eksikliği veya yöntem yanlışlığı girmektedir. Bu sebepler
Kur'an'ın bir bütün oluşu, Kur'an'ın tefsirinin yine Kur'an ile olacağı
anlayışına gölge düşürmektedir. Halbuki Efendimiz (s.a.v) in hayatındaki
örneklerde de olduğu gibi Kur'an ayetlerine dikkat edilince yine diğer
ayetlerle açıklanmakta, tefsir edilebilmektedir. Kur'an insanın hayatını
anlamlandıran eserdir. Bu sebeple anlam arayışımızı iyi bir şekilde tamamlamak
için Kur’an-ı iyi inceleyip muhtevasını iyi kavrayıp, onu en iyi anlatanın ve
açıklayanın yine kendisi olduğunu bilmeliyiz. Kuran'ın bir bütün olduğunu
unutmamalıyız. Kur'an'ın bütünlüğü üzerine adlı bu eser kısaca bunları bize
aktarmaktadır.