Esra USTA
18912747
Yüksek Lisans (Güz Dönemi)
Sosyal medya günümüzde aile fertlerinden -maalesef- biri haline gelmiştir. Her ne kadar kendisi menfi amaçlar doğrultusunda kullanılmaya meyyal olsa da insanların zihin ve yaşam dünyasıyla ilgili verileri sağlayan bir platformlar yumağı haline de gelmiştir. Pek çok kişi bu platformlar aracılığıyla hayat seyrini diğer insanlarla paylaşmaktadır. Bu platformun olanakları ise müspet anlamda kullanılırsa insanların hayatlarında ahlaki değerlerin keşfinde de kullanılabilir. Örneğin kişi ailesiyle bir araya geldiği sohbet ortamını altına iliştireceği ailenin önemiyle ilgili birkaç cümleyle birlikte paylaşırsa “aileyle iletişimin” önemi ifade edilmiş olur. Veya ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlarda köprü görevi görmek ve bunu diğer insanlara da aşılamak amacıyla da kullanılabilir. Veya hayvanların ihtiyaçlarının giderildiği veya kuş evlerinin inşa edildiği gibi paylaşımlar yapmak insanların böyle konulara dikkatlerini çekerek ahlaki değerlerin yayılmasında ciddi roller oynayabilir. Sonuç olarak sosyal medya bir “iyilik” köprüsü olabilme potansiyeline de sahiptir.
Adem Karabulut
17912753/ Yüksek lisans(güz)
Sosyal Medyadan “ahlaki değerlerin keşfinde nasıl yaralanmalı”
İnsanın yapısından gelen bir eğilim olsa gerek ki hayatını hangi değerlerle anlamdırırsa davranışları da ona göre şekil almaktadır. Sosyal medya yozlaşmış bir değerler kültürü oluşturmakta ve insanlığı kendi fıtri değerlerden uzaklaştırmaktadır. Zaten insanlar ne zamanki araçlarını amaç edinmeye başlarsa o zaman toplumda kargaşa, çekişme ve rekabet baş gösterir-günümüzde olduğu gibi-. Sosyal medyada insanlar, ilgi görmek amaçlı kendi ahlaki değerlerinden vazgeçebimekte ve yozlaşmış değerlerle hayatına anlam katmaya çalışmaktadır. Bu da insanı kendi fıtrı ahlaki değerlerinden uzaklaştırarak onu kendi özünden yabancılaştırmakta ve dünyevileştirmekte ve şu sonucu doğurmaktadır: Allah’ın kendisine yüklediği halifelik-Tevhid inancıyla yeryüzünü imar etme-, insanlığını gerçekleştirme görevini yerine getirmemeye, başarısız olmaya götürmektedir.
Sosyal medya bizim için bir araçtır. Onu vasıta olarak kullanmalıdır. İnsan kendi fıtratına uygun değerlerle hayatı anlamdırmalıki mutlu olabilsin. Bunun için sosyal medyayı sadece araç edinmeli, amaç değil.
Bir tutum ve davranışın ahlâkî olup olmamasının sanal ya da gerçek hayatla bir alakası yoktur. Asıl olan her alanda ahlâk kurallarına uygun davranışlarda bulunmaktır. Sağduyulu hareket etmek, iyimser davranmak, sabırlı olmak, bilgiye dayalı konuşmak, ithamlardan kaçınmak karşılaştığımız birçok sorunun daha başlamadan önüne geçilmesine vesile olacaktır. İşte bu açıdan baktığımızda ahlâk sevgidir, hoşgörüdür, başkalarının iyiliğini düşünmek, kendi çıkarlarımızı kardeşlerimiz için feda edebilmektir. Ahlâk gönül insanı olabilmek, güzeli görmek, kötü olanı engellemek için çaba sarf etmektir. Ahlâk aslında insan olabilmek, insanî davranmak, insan kalabilmektir.
Fatıma AKTEN
18912748
Yüksek Lisans/2018-Güz
Kişi ahlakî değerlerini zamanla ve tecrübeyle oluşturur. İnsanoğlunun bu zamana kadar ulaşan değerleri de zaman ve tecrübeye dayalıdır. Zamanla yoğurulmuş değerler farklı biçimlerde kendini gösterir, yenilikler karşısında da kendine mutlaka bir yer bulur, çünkü insan değerlerini sorgulayan bir varlıktır. Ama dünyanın zamanla oluşturduğu evrensel değerler sadece bir zemini oluşturur. İnsan doğduğu anda bu değerleri kendinde yaşatamaz. Onun kendi yolculuğunda da zamana ve tecrübeye ihtiyacı vardır. İşte bu zaman ve tecrübe de iletişimle bağlantılı bir durumdur. İnsanın ahlaki değerleri evinde bir odada kitap okuyarak geliştireceği bir olgu değildir. Ancak insanlarla iletişim kurarak, tecrübeler edinerek, kendini de keşfederek meydana gelir bu değerler. İnsan dünyayı yaşadıkça, farklılıkları gördükçe değerlerini geliştirebilir.
Sosyal medya, insanın sosyal olabileceği, farklı hayatlara tanık olabileceği, paylaşımlarda bulunabileceği ve daha bir sürü şeyi yapabildiği sanal bir ortam haline gelmiştir. Bu sanal ortam öyle hızlı gelişiyor ki, hakkında konuştuğumuz şu an bile gerisinde kalabiliyoruz. Bu sanal olma ve hızlı olma özelliği bize avantajı olduğu kadar dezavantajı da vardır. Bu sebeple ondan bir konuda yararlanabilmek için onun avantajlarını verimli kullanmak, dezavantajlarını en aza indirmek hedefinde olmak işimize yarayacaktır.
Sosyal medyanın avantajlarının sınırlı olduğunu düşünmüyorum, bir çok dengeyi değiştirip yeni tanımlar ve uygulamalar getirmesi onun her alanda yeni bir soluk olduğunu bize gösteriyor. Artık bilgiye erişim çok hızlı bir halde ve bu da bizim bilgiye ulaşma süremizi eskiye göre kat kat azaltmış durumda. Bu sebeple bilgi toparlamaktan ziyade, toparlanmış bilgiyle üretmek daha değerli. Bu yönden bakıldığında sosyal medya merak ettiklerimizi bize en hızlı şekilde sunarak kendi keşiflerimizde bize çok yardımcı oluyor. İnsan meraklarını keşfettikçe insanı ve dünyayı keşfediyor. Böylece ahlaki değerlerini üst seviyeye çıkarabiliyor.
Bir diğer mesele ise insanın ulaştığı bilgiyle kuracağı bağın, bizzat yaşayarak edindiği tecrübeyle kurduğu bağdan daha zayıf olmasıdır. Bu sebeple sosyal olma durumu, paylaşım yaparak kurduğu bağlantı her zaman daha güçlü değerler oluşturmasına sebep oluyor. Bu açıdan sosyal medya her ne kadar sanal bir mekan olsa da kullanıcıları gerçek insanlar olduğu için insana tecrübeler kazandırıyor veya arzu ettiği şeyleri tecrübe eden insanları takip etme olanağı sağlıyor.
Buraya kadar sosyal medyanın faydalı yönlerini, bize sağladığı imkanları konuştuk. Bu imkanlar değerlendirildiği vakit değerler keşfinde yardımcı olacağına inanıyorum. Ancak ikinci önemli mesele dezavantajlarını en aza indirmektir. Çünkü sosyal medyanın etkileşimli kısmının yanında bir de etkileşimin ve sosyal olma durumunun olmadığı, sadece zaman öldüren uygulamaları da oldukça fazladır. İnsanlık olarak zamanın değerini tecrübe etmiş olsak da, birey olarak zamanın değerini kendimize hatırlatmamız elzemdir. Nasıl ki para kazandığımızda tutarlı harcamayı öğrendiysek, sosyal medyada da zamanımızı tutarlı kullanmayı öğrenmeliyiz. Çünkü dediğimiz gibi ahlaki değerlerimiz dünyayı yaşayarak, tecrübe ederek oluşuyor. Hem bu değerleri keşfedebilmek hem de keşfettiklerimizi kaybetmemek için sosyal medyada vakit öldürmemeliyiz. Düşünecek, keşfedecek zamanımız olmalı. Sosyal medyayı sadece ihtiyacımız olan veriyi bulmak ve hayat yolculuğumuzdaki keşiflerimizde paylaşım ağını genişletmek için kullanmalıyız.