Sema Mısırlıoğlu No:15070784 Şube:C
Bugün, içinde yaşadığımız toplum tam anlamıyla bir ahlaki çöküntü ve dejenerasyon yaşamaktadır. Özellikle gençler arasında görülen bu dejenerasyon/yozlaşma ve ahlaki çöküntü toplumun geleceği açısından son derece büyük tehlike ve tehditler oluşturmaktadır. İnsanların bir zamanlar konuşmaya dahi utanarak çekindikleri bazı konuların, bugün, toplumda çok rahat bir şekilde konuşulur olması, hatta alenen işlenir hale gelmesi, toplumda da herhangi bir tepkinin oluşmaması bu tehlikeyi daha da vahim hale getirmektedir. Çünkü televizyon programlarında, gazetelerde, haber sitelerinde, sosyal medyada ve magazin dergilerinde, her tür ahlaksızlık pervasızca sergilenmekte,müstehcenlik, alkol kullanımı özenilen bir değer haline getirilmektedir. Bu kadarla da yetinilmeyerek ahlaki değerlerden yoksun kişilerin hayatları/yaşam tarzları imrenilecek tarzda sunulmakta ve bunların karanlık ve kokuşmuş yaşamları çekici gösterilmeye çalışılmaktadır. İşin daha da vahim yanı, bu gibi kimselerin ahlaksızlıkları, çürümüşlükleri/kokuşmuşlukları, çağdaşlık, modernlik ve bir cesaret örnekliği olarak topluma sunulmaktadır. Reklâm, sinema, edebiyat, mizah gibi kültürel araçlarda da hep aynı mesajlar verilmekte, kitlelerin dini, ahlaki değerleri yok sayılmaktadır.
Sosyal medya, dikkatli, ihtiyaca göre kontrollü kullanıldığında faydalı, kullanılmadığı takdirde ise bulaşıcı bir hastalık gibi sadece kullanana değil, ailesine de, çevresine de zarar verir. Bu tür medyayı kullananları ve özellikle de gençleri bundan vazgeçirmek hiç de kolay değildir. Gençleri bundan bütünüyle vazgeçirmek mümkün olmadığına göre kontrollü kullanmaları konusunda gençlerin nasıl eğitilmeleri gerektiği konusunda projeler üretilmeli, programlar yapılmalıdır. Ama her halükarda bu eğitim öncelikle ailede başlamalıdır ve okulla da mutlaka devam etmelidir. Çünkü gençlerin kişiliklerinin oluşmasında aile ve okulun çok önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle kişiliklerin olgunlaşmasında aile ve okulun etkin bir şekilde devreye girmesi gerekmektedir.İslam dini, insanlara en iyi şekilde aktarılmaya, anlatılmaya, bilgilendirilmeye ve özendirilmeye çalışılmalıdır.İslam'ın incelikleri gösterilerek insanlara örnek olunmalıdır. Bilgilendirici, uyarıcı insanların bu tür ahlaki yozlaşmalardan uzaklaştırıcı yayınlar tv proğramları ve sinama filmleri yapılmaldır.
AD-SOYAD:Ahmet KARADAĞ
NUMARA-SINIF:16070272-İLH205
Sosyal medya bir bağımlılık haline getirilmediği taktirde insanlara ahlaki değerlerin keşfinde fazlaca yararlı olabilir.Peki Nasıl?bu konu hakkında şunları diyebilirim şuan dünya üzerinde müthiş derecede bir internet ağı bulunmakta ve bir sürü sosyal medya sitesi ve uygulama bulunmaktadır.yani demem o ki dünyanın her köşeinde yaşanan olaylara tanık oma şansı buluyoruz ve bu bize yeni ufuklar açabilir dersler,ibretler çıkarabiliriz mesela küçük bir çocuğu açlıktan,susuzluk per perişan olmuş ve annesi çaresizce bir yardım elinin uzanmasını bekliyo,öyle düşünüyorum ki bu sahneden etkilenmeyecek hiç bir şey yokmuş gibi hayatına devam edeceğini sanmıyom ve bu açlığa,sefilliğe,yokluğa elinden geldikçe bir dur demeye çalışcak çünkü;yüreklere dokunmak gerekir yada engelleyemese bir şey yapmasa bile israf etmiyecektir benim kardeşim aç,susuz harap olmuş ben böyle yapmamalıyım der.
Ve yahut hasta,yaşlı,yürüyemeyen annesini sırtındaa taşıyan bir insanı görünce durumdaki ahlaki durumun yüceliğiğni idrak edebilrsek bizde anne-babamıza karşı daha şefkatli merhametli oluruz ve bu durumun bir gün bizimlede buluşacağını idrak ederiz çünkü;tek kaybolan güzellik yüce Allah'ın esma-i hüsnasıdır.
Rabbim fırsatsatları,güzellikleri imkana yarara ders çıkarmaya insanlara yararlı faydalı işlere çevirmemizi nasip eylesin.
Duygu AYKAÇ 15070035 Hazırlıklı İlahiyat 3. Sınıf
Ahlâk, insanın iyi, güzel, doğru davranışlarda bulunması, kötü, çirkin ve yanlış davranışlardan uzak durması anlamına gelir. İyi huylu olmak, güzel davranışlarda bulunmak, sadece insana dair değil tüm canlıları ilgilendiren her türlü konuda ortak iyiyi hayatın merkezine alabilmektir.
Sosyal medya kanallarının diğer bir ifade ile sanal dünyanın bugün gerçek dünyadan çok daha fazla kişi ile daha hızlı bir iletişime imkân sağladığını bilmemiz gerekiyor. Diğer bir dikkat edilmesi gereken konu ise sanal âlemde tanımadığımız kişilerin bizi takip edebilme, paylaşımlarımızı görebilme, onları özel bilgisayarlarına indirebilme, yorum yapabilme, yine paylaştığımız fotoğraf ya da videoları başkaları ile de paylaşabilme imkânına sahip olmalarıdır. Yüz yüze iletişimin olmaması sanal iletişimi toplumsal gerçeklikten ayırmaz. Dolayısıyla sanal âlemde belki de gerçeğinden daha hassas davranılması gerekmektedir. Bu bize gerçek hayatta ahlâkî açıdan dikkat ettiğimiz konuların tamamına sanal âlemde de dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatmalıdır.
Aynur İÇER 16070330
3. sınıf Seçme Tefsir Metinleri
Sosyal
medya, kullanıcıların kendileri ile ilgili kişisel haberleri verebilecekleri,
arkadaş edinebilecekleri veya arkadaşları ile etkileşimli bir şekilde iletişim
kurabilecekleri, resimlerini, videolarını paylaşabilecekleri, çeşitli
etkinlikler düzenleyebilecekleri web sitelerine genel olarak verilen addır. (Eldeniz,
2010, s. 27, http://dergipark.gov.tr/download/article-file/304840)
Sosyal medyanın hayatımıza getirdiği pek çok kolaylığı ve teknolojisi yanında
etik kuralları ihlal etmesi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Sosyal
medya sınırları olmaksızın herkesin fikrini, görüntüsünü, videosunu özgürce
paylaşabileceği halka açık bir alan olması sebebiyle insanlarda olumlu ve
olumsuz pek çok etkisi olmaktadır. Sosyal medya sağlıklı kullanılması durumunda
insanlar için çok büyük yararlar sağlar. İnsanların ahlaki yapısına önemli
etkileri olan bu mecrayı gelişimimiz için doğru şekilde kullanmak gerekir. Kullanıcıların
sosyal medya ortamlarında paylaşım sınırlarını çizememesi, özel hayata dair her
şeyi paylaşması, kişisel bilgilerini cömertçe ortaya koyması, bulunduğu
yerlerde beraber olduğu kişileri etiketlemesi güvenlik sorunlarına neden
olabilmektedir. Kendileri dışında çocuklarının da sosyal medya ortamlarında
fütursuzca bulunmasını denetle(ye)memeleri sonucunda da kavramın tam tersi
"asosyal" bir neslin yetişmesine engel olamamaktadırlar. (http://dergipark.gov.tr/download/article-file/178261)
Kişinin ahlaki gelişiminde faydası olan sosyal medya içeriklerini takip etmesi
bu konuda yazılmış kitap dergi yayınları sosyal medyadan aracılığıyla
keşfetmesi mümkündür. Sosyal yardımları, iyilikleri, ahlaki değerleri
hatırlatan içerikleri takip ederek kişinin bunlardan örnekler çıkarması son
derece yararlıdır.
Gülnur Kurt 14070150 4.sınıf A şubesi
Sosyal medyanın ulaştığı sınırlar çağımız itibariyle gittikçe genişlemekte ve kullanımı durdurulamaz bir hal almaktadır. Durdurulması ve önüne geçilmesi gerekilen yerleri olmakla birlikte çok fazla yarar sağlayan bir alan olarak da önümüzde durmaktadır. Artık insanlar sosyal hayattaki yalnızlığını bu gibi alanlarla tatmin etmeye çalışmaktadır. Özellikle genç kitlenin odaklandığı bir alan olarak önümüze çıkan sosyal medyada gençler kendilerine çok sevimli gelen fakat aslında çok tehlikeli bir güruhla karşı karşıyadırlar. Kendilerine örnek almalarını istediğimiz kişileri geri plana atarken onları çok daha eğlendirecek fakat aynı zamanda hem zaman kaybına yol açacak hemde beyinlerini bunlarla sıkıntıya sokacak ve kötü örnek almalarını sağlayacak kimseleri daha ön plana almaktadırlar. Ahlaksız görüntülerle belki de daha ortaokul çağındaki çocuklar bir çok şeye ellerinin hemen altındaki bu alanla sahip olmaktadırlar. Bu gibi nedenler yüzünden çocuklar ve hatta genç kesimlere sınırsız bir internet kullanımı gibi izinler verilmemeli eğer izin verilecekse anne baba kontrolünde olmalıdır. Ahlaki değerlerin keşfinde biz yetişkin ve yetişkin olmaya aday kimseler kendimizi daha çok bilgilendirecek ve çeşitli sorunlarımıza çözüm bulacağımız alanlarla kendimizi desteklemeliyiz. Farklı makaleler farklı bilgi erişim sitelerinden faydalı bilgiye kendi irademiz doğrultusunda erişebiliriz. Kendini saatlerce bilgisayardaki sosyal mecralara veren ve sürekli onlarla meşgul olan insan zamanın değerini bilmeyen hatta kendinin bile değerini bilmeyen iradesiz bir kimsedir. Sosyal medya kocaman bir okyanus gibidir o okyanusta nereye gideceğin tehlikeli bir alana mı yoksa senin için faydalı bir alana mı başvuracağın senin elindedir. Ve Hz.Peygamber kıymetini bilmemiz gereken şeylerden biri olarak zamana dikkat çekmiştir. Demekki insan fıtraten zayıf bir varlıktır ki Efendimiz bizim nerede zaaflarımızın olacağını çok iyi biliyor. Bu bakımdan insan iradesini güçlendirmeli ve zamanını ve aklını çok daha faydalı alanlarda kullanmalıdır.
Nigar
NAZLIM – 14070161
İLH-441
/ HAZIRLIKLI İLAHİYAT
Sosyal medya, medyanın etkileşime açık olan
kısmına verilen isimdir. İnsanlar birbirleriyle iletişim halinde oldukları ve
aynı alanı paylaştıkları için adına sosyal medya denilmiştir. Ahlâk, insanın
iyi, güzel, doğru davranışlarda bulunması, kötü, çirkin ve yanlış
davranışlardan uzak durması anlamına gelir. İyi bir birey olmak aynı zamanda
gerek sosyal gerek siyasal ya da iktisadi hayatta sahip olunan tüm
davranışların üzerinde etkisinin görülebilmesi anlamına gelir. (http://www.anadolugenclik.com.tr/sosyal-medya-ve-ahlak-161) Modern toplumun neredeyse bütün
bireyleri, gündelik vakitlerinin ciddi bir kısmın sosyal medyada
harcamaktadırlar. İnternette sanal, sahte gerçeklikler oluşmakta; insanlar,
sosyal medyaya özgü toplumsal ilişkiler, alışverişler, aileler, gruplar,
dijital cemaatler evreninde yaşamaktadırlar. İnternet sosyolojisi açısından
gençlerin sosyal medya dünyasına yönelmeleri noktasında en mühim konulardan
biri de kuşkusuz ahlâktır. Sosyal medyada kendine özgü bir ahlâk oluştuğu
söylenebilir. Sosyal medya ahlâkı, insanları sanal ve dijital dünyalarıyla sınırlı
kalmayacak genişlikte etkilemektedir. Sosyal medya ahlâkı, insanlar için,
olaylara, eşyaya, olanlara, nispeten daha geniş, daha esnek bir yaklaşım
fırsatı sunmaktadır. Gençler, gerçek hayatta kullanmadıkları dili internette
sanal ilişkilerde, sosyal medya ortamında kullanabilmektedirler. Gerçek hayatta
ahlâkî sınırlılıklardan dolayı yapamadıklarını, sosyal medya dünyasında kolayca
ve özgürce yapabilmektedirler. Sosyal medya, sağlıklı kullanılması durumunda
hiç şüphesiz insanlara, topluma zaman ve mekân yönünden çok büyük imkanlar ve
alanlar açabilir. Sosyal ağlar, insanlarla bilgi
paylaşma, ilişki kurma ve geliştirme gibi birçok konuda fayda sağlamaktadır.
Bunun yanında insanların sosyal medyayı ölçüsü dahilinde kullandığı zaman
istediği bilgiye anında ulaşabildikleri bir yer olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mesela bir öğrenci istediği zaman kolay bir şekilde bilgiyi elde edebildiği
gibi, bir öğretmen de derslerini daha etkin ve canlı bir şekilde
anlatabilme/aktarabilme imkanına sahip olabilir. Sınavlar, gerekli olan
duyurular elektronik ortamda insanlara hızlı bir şekilde iletilebilir. Burada
önemli olan, insanın, ölçülü bir şekilde sosyal medyayı ahlaki gelişimi için
kullanmış olmasıdır.
Meryem Şehide METE 14070158 Lisans 4. sınıf (İLH -441 Hazırlıklı İlahiyat)
Alemde yahut onun küçük bir parçası olan dünyada yaratılan, var olan her şey; bizim kullanma amacımıza ve usulümüze göre, iyiliğe de kötülüğe de hizmet edebilir. Aynı bitkisel, hayvansal, kimyasal hammaddeden; şifa vesilesi olabilecek "ilaç" da, ölüme sebep olabilecek "zehir" de üretilebilir.
Doğru ya da yanlış "tercih"lerin arkasındaki ana unsur; insanları diğer canlılardan ayıran "irade"dir. Kabulleri ve retleri belirleyen iradeye ise; ortak ölçüler haline getirilmiş "ahlaki değerler" istikamet verir. ( https://www.fikriyat.com/yazarlar/akademi/zekeriya-erdim/2018/03/21/sosyal-medya-ahlki)
Buradan hareketle çağımızın felaketi gibi görünen sosyal medyayı ahlaki değerler çerçevesinde kullanırsak o zaman felaket olmaktan çıkıp bizlere yarar sağlayacaktır.Nitekim birtakım vasıtaları iyiye kullanmak bizlerin elindedir. Bunun içinde öncelikle insan sosyal medyayı kullanırken kendisine amaçlar belirleyip bu amaçlar doğrultusunda hareket etmeli ve amacı dışındaki şeylere yönelmemelidir. Tabi ki bu amaçların belirlenmesinde yine ahlaki değerler bize kaynaklık etmelidir. Bizler bu bilinçle hareket ettiğimiz müddetçe hem sosyal medyanın imkanlarından faydalanmış hem de kötüye kullanmamış oluruz ki zaten bunun örneklerini de görmekteyiz; İnsanlarla bilgi alış-verişinde bulunmak , birçok farklı bilgiye aynı anda ulaşmak, güncel konulardan haberdar olmak vs.
Netice itibariyle sosyal medya kullanımını ahlaki değerlerle bağdaştırırsak yani günlük hayatımızda dikkat ettiğimiz gibi sosyal medya kullanırken de hassas olursak o zaman zehir gibi görüneni ilaca çevirmiş oluruz.
Lisans 3. sınıf (İLH-441) / Hazırlıklı İlahiyat
Sosyal medya İnsanların birbirleriyle iletişim halinde
oldukları ve aynı alanı paylaştıkları bir mekandır. Önceden uzaklardaki birine
ulaşmak için günlerce, haftalarca veyahut aylarca seyahat yapmak gerekirken
sosyal medya sayesinde bu durum kolaylaşmaktadır. Muhakkak ki bu kolay
erişebilirlik “ahlaki değerlerin keşfinde” de bizlere yardımcı olacaktır. Birçok
yardım kuruluşları sosyal medya üzerinden gerçekleştirdikleri faaliyetler
hakkında bizleri bilgilendirmekte ve bu faaliyetlere katkıda bulunmamızı
sağlamaktadır. Özellikle son dönemde ülkemizde de bu tür çalışmalara destek
verildiği görülmektedir. Birey ve toplumun barış, huzur ve mutluluğu, ahlakî değerlerin varlığına ve yaşatılmasına
bağlıdır. Bu değerlerin varlığından sosyal medya aracılığıyla haberdar olmak
bizlere bağlıdır. Ahlaki değerleri keşfetmek istiyorsak muhakkak bunu hayatın
her alanında keşfedebileceğimiz gibi bunun yansıdığı sosyal medya alanında da
keşfedebiliriz. Lakin lüzumsuz boş şeyler peşinden koşarsak bu eylemlerimizin
bizlere hiçbir faydası bulunmayacaktır.
İnsan toplumsal bir varlıktır. Dolayısıyla söz konusu ahlak olduğunda direkt birey değil bireylerin oluşturduğu toplum devreye girer. Yani aslında ahlaki olan bireyi değil toplumu ilgilendirir.Sosyal medya insanların yüz yüze olmasa da birbirleriyle etkileşimde bulunabildikleri sanal bir ortamdır. Bu sayede normalde olandan çok daha hızlı şekilde ve daha fazla insanla iletişim imkanı elde edebiliyoruz. Burada kendimize ait neredeyse her şeyi paylaşabiliyoruz. Dolayısıyla çok uzaktaki insanların bile ne yaptığımızdan, ne düşündüğümüzden haberdar olmasını sağlıyoruz. İşte bu noktada dikkat edilmesi gereken şey insanlara hayatımızdan, kendimizden gösterdiklerimizdir. Hayatımıza dair en mahrem olanları insanlara duyurmak yerine, insanlarda farkındalık yaratacak fikirleri paylaşmak her zaman öncelikli hedef olmalıdır. İnsanlarla yüz yüze kurduğumuz iletişimde nasıl ki sadece boş yere konuşmak değil bir fikri tartışmak, bir şeyler üzerine düşünmek önemliyse aynı şeyi sosyal medyada da yapmak en doğru ve gerekli olandır. Çünkü günümüz toplumunda yaşanan ahlaki çöküntü maalesef ki gereksiz/ daha az önemli olan konuları konuşarak halledilemiyor. Maalesef insanlar kötü bir durum olduğunda daha basit bir yol olduğu için yüz çevirmeyi tercih ediyorlar. Burada yapılabilecek olan ahlaki çöküntüden/ gerçeklerden yüz çevirenlerin, yüzlerini döndükleri noktaya geçip tekrar seslenmek ve onlara bu yozlaşmayı tekrar göstermektir. Bunu yaparken hızlıca ve geniş kitlelere ulaşabildiğimiz sosyal medya uygun bir araç olacaktır. Yani sosyal medyayı sadece kişisel zevklerimiz için kullanmaktan ziyade, ahlaki değerleri unutanlara hatırlatmak ya da görmek istemeyenlere göstermek ve vicdanlara seslenmek için kullanmalıyız. Herkesin böyle düşündüğü bir ortamda yozlaşmanın, ahlaki çöküntünün giderilebilmesi için teknolojinin kullanılması gelişen çağa en doğru şekilde ayak uydurmak olacaktır.
Sultan DEĞİRMENCİ
İlahiyat (Hazırlıklı) - 3. Sınıf
İnsan toplumsal bir varlıktır. Dolayısıyla söz konusu ahlak olduğunda direkt birey değil bireylerin oluşturduğu toplum devreye girer. Yani aslında ahlaki olan bireyi değil toplumu ilgilendirir.Sosyal medya insanların yüz yüze olmasa da birbirleriyle etkileşimde bulunabildikleri sanal bir ortamdır. Bu sayede normalde olandan çok daha hızlı şekilde ve daha fazla insanla iletişim imkanı elde edebiliyoruz. Burada kendimize ait neredeyse her şeyi paylaşabiliyoruz. Dolayısıyla çok uzaktaki insanların bile ne yaptığımızdan, ne düşündüğümüzden haberdar olmasını sağlıyoruz. İşte bu noktada dikkat edilmesi gereken şey insanlara hayatımızdan, kendimizden gösterdiklerimizdir. Hayatımıza dair en mahrem olanları insanlara duyurmak yerine, insanlarda farkındalık yaratacak fikirleri paylaşmak her zaman öncelikli hedef olmalıdır. İnsanlarla yüz yüze kurduğumuz iletişimde nasıl ki sadece boş yere konuşmak değil bir fikri tartışmak, bir şeyler üzerine düşünmek önemliyse aynı şeyi sosyal medyada da yapmak en doğru ve gerekli olandır. Çünkü günümüz toplumunda yaşanan ahlaki çöküntü maalesef ki gereksiz/ daha az önemli olan konuları konuşarak halledilemiyor. Maalesef insanlar kötü bir durum olduğunda daha basit bir yol olduğu için yüz çevirmeyi tercih ediyorlar. Burada yapılabilecek olan ahlaki çöküntüden/ gerçeklerden yüz çevirenlerin, yüzlerini döndükleri noktaya geçip tekrar seslenmek ve onlara bu yozlaşmayı tekrar göstermektir. Bunu yaparken hızlıca ve geniş kitlelere ulaşabildiğimiz sosyal medya uygun bir araç olacaktır. Yani sosyal medyayı sadece kişisel zevklerimiz için kullanmaktan ziyade, ahlaki değerleri unutanlara hatırlatmak ya da görmek istemeyenlere göstermek ve vicdanlara seslenmek için kullanmalıyız. Herkesin böyle düşündüğü bir ortamda yozlaşmanın, ahlaki çöküntünün giderilebilmesi için teknolojinin kullanılması gelişen çağa en doğru şekilde ayak uydurmak olacaktır.
Sultan Duman / 15070368 / İLH441/ Hazırlıklı İlahiyat
Bilişim teknolojileri ve bunun önemli unsurları içerisinde olan internet ve sosyal medya yediden yetmişe her yaş grubunun hayatının bir parçası olmuş vaziyettedir. Medya sadece gençlerin ve yetişkinlerin değil çocukların da bilişsel ve psikolojik gelişimini çok olumsuz etkileyebilmektedir. Bu konu her geçen gün daha fazla araştırma ve tartışmalara konu olmaktadır.
Genel olarak sosyal medya ve internetin insan hayatına sunduğu kolaylıklar inkâr edilemez. Sınırsız iletişim özelliğiyle her şeyden önce bilgiyi yaygınlaştırmanın, insanlar arasında onu paylaşıma sunmanın büyük bir aracıdır. Başka bir deyişle bilgi edinmeye, bilgiyi yaygınlaştırmaya ve farklı muhataplarla ilişki kurmaya elverişli özellikleri dolayısıyla büyük bir bilgilenme, etkileşim ve iletişim aracıdır. Ancak bu bilgileri ahlaki değerlerin öğrenilmesinde kullanılması ve bunun için teşvik edilmesi gerekir.
Müslümanlar da mevcut zamanın ve çağın gerçekliği içinde yaşamakta, çağın gerekliliklerine birçok alanda zorunlu olarak ihtiyaç duyabilmektedirler. Dolayısıyla çağın kendisinin sunduğu imkânlardan yola çıkarak kavrama ve ıslah etme sorumluluğuna sahip olan Müslümanlardan hayatın diğer alanlarında olduğu gibi temelde bilgi ve iletişim işlevini haiz bilişim teknolojilerine bigâne kalmalarını beklemek ya da bunu çözüm olarak sunmak gerçekçi değildir. Yapılması gereken ise tabi ki çağı kendi bütünü içerisinde kavramak ve ıslah etmeye gayret etmektir. Ancak tabiatıyla bu eylem çok boyutlu uğraşıları gerektirir. Belli aşamalardan sonra ise bireyin kendi sınırlı güç birikimiyle bunun üstesinden gelmesi neredeyse imkânsızdır. Dolayısıyla bu bağlamda Müslüman şahsiyetin yapması gereken şey, öncelikle çağın işleyiş biçimini anlamlandırma gayreti içinde olmasıdır. Bu anlamlandırmadan sonra ahlaki değerlerinin çerçevesinde yeni bilgiler edinmeli ve bunu aktarabilmelidir.
AYSEL ANAŞ 14070017 İLH/441
Sosyal medya insanların birbirleriyle rahatlıkla iletişim kurabildiği ve her türlü bilgiye anında ulaşabildiği bir platformdur. Günümüzde her ne kadar sosyal medyanın toplumu büyük bir ahlaki çöküntüye uğrattığı düşünülse de ben bu mevzuya o kadar da karamsar bakmıyorum. Sosyal medya bireyin istediğine ulaşabileceği çok yararlı bir veri hazinesidir. Kişinin bunu ahlaksız amaçları uğrunda kullanıp saatlerce whatsapp ve instagram gibi, ötekileştirdiği ve eleştirdiği hayatları takibe alıp bir de onları yaşantılarından ötürü ahlaksız damgası vurup gündemini bununla sürekli meşgul ettiği düşünüldüğünde bu davranış bana sosyal medyanın eleştirilmesi bakımından pek de tutarlı ve safiyane bir niyetmiş gibi gelmiyor. Eğer amaç ahlaki değerleri keşfetmekse ,ahlaksızlıklardan rahatsızlık duyulduğu her fırsatta dile getiriliyorsa o zaman kişi kendisi bu konuda öncü olmalıdır. Rahatsızlığını dile getiren ve sosyal medyayı fütursuzca eleştiren bireylerin gününün önemli bir kısmının magazin haberlerini takip ettiği gerçeği ortadadır. Madem ki sosyal medyada ahlaki değerlerin yaşatılması isteniyor, daha yararlı bilgilere ulaşılmak isteniyor o halde kişi öncelikle kendi internet geçmişini gözden geçirmeli kendini sorgulamalıdır. Değişim insanın kendinde başlar. Kişi yarar bekliyorsa öncelikle o yararı samimiyetle istemelidir. Şahsi fikrim sosyal medyanın ahlaki değerlerin yaşatılmasında en etkili mecra olduğudur. Ahlak içsel bir olgudur bana göre. Sosyal medya eğer senin ahlakını bozuyorsa önce kendini sorgulamalısın. Bugün youtubeda kıymeti ölçüsüz bir çok yararlı video yer almaktadır. Ve ne yazıktır ki tıklanma sayısı en düşük videolar da onlardır. Google hakeza. Bilgiye erişmede kullandığımız internet sayfalarını belirtirken bile aslında öz eleştiri yapmamız mümkün. Yazılan ansiklopedi sayfaları, dergi sayfaları en arka sekmelerde bile yer bulamazken, insatgram vb. uygulamalar telefonlarımızı şarj aletiyle yaşamaya mahkum kılmaktadır. Sosyal medyadan yararlanılmak isteniyorsa öncelikle bu istek samimi olmalı. Çünkü bugün internette istemediğimiz kadar çok kaynak yer almaktadır. Hangisinden faydalanmak istediğimiz sosyal medyanın ahlakımız üzerinde etkisi olacağını açıkça ortaya koyacaktır.
AD SOYAD : Saliha KAYMAKOĞLu
NUMARASI: 15070152
SINIFI: A şubesi
Abdulatif Ali OSMAN Oğr No: 14070822
Hazırlıklı İlahiyat 4. Sınıf
Günümüzde Sosyal medya, Aranan her şeyin bulunduğu bir yerdir. Faydalı Şeyleri arayıp yararlanmak, Ahlaki değerlerin keşfi için de Güzel bir yerdir. Bu amaç için nasıl kullanılmalı sorusuna cevap olarak Öncelikle İnsanda İnanç olmalı, Allah korkusu olmalı, Ahlak olmalı. İnsanda Bunlar varsa onun için yaşadığı bir amaç var demektir ve Sosyal medya kullanımında da kendine çizdiği sınırını aşmaz. İnsanın böyle bir davranış kazanmasında Aile ve Çevresi büyük rol oynar.
İşte böyle İnsanlar Sosyal medyanın Boş ve Ahlaksız tarafında olmaktan hoşlanmıyorlar çünkü sınırları var. Sosyal medyayı kullanmak için giriyorlar, Kullanılmak için değil.
Bu konunun Özeti: ''قال صلى الله عليه وسلم ''من حسن اسلام المرء تركه ما لا يعنيه
Sosyal medya, medyanın etkileşime açık olan kısmına verilen isimdir. İnsanlar birbirleriyle iletişim halinde oldukları ve aynı alanı paylaştıkları için adına sosyal medya denilmiştir. Sosyal olan aynı zamanda tolu halde, etkileşim halinde olan demektir. Sosyallik, toplum olmanın, toplu halde yaşamanın ve toplu yaşamın kurallarının olduğu bir dünya anlamına gelir.
Bir insan hangi hangi alışkanlığa sahip olursa olsun eğer bir toplum içerisinde yaşıyorsa bireysellikten bahsedemez. Her insanın kendine ait hak ve özgürlükleri vardır ama sosyal alanlarda bir başkasının haklarının başladığı yer sınır olarak belirlenmiştir. Sosyal medyada çok fazla kişi ile daha hızlı bir iletişime imkan sağlamaktadır. Diğer bir dikkat edilmesi gereken konu ise sosyal medyada kişilerin bizi takip edebilme ve paylaştığımız şeyleri onlarla da paylaşabilme imkanına sahip olmalarıdır. Yüz yüze iletişimin olmaması sanal iletişimi tolumsal gerçeklikten ayırmaz. Dolayısıyla sanal alemde belki de gerçeğinden daha hassas davranılması gerekmektedir. Bu bize gerçek hayatta ahlaki açıdan dikkat ettiğimiz konuların tamamına sosyal medyada da dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatmalıdır.
Sevim TOK 14070215 4.Sınıf Seçmeli Tefsir Metinleri (İLH 441)
Sosyal medya
Sosyal medya, medyanın etkileşime açık olan kısmına verilen isimdir. İnsanlar birbirleriyle iletişim halinde oldukları ve aynı alanı paylaştıkları için adına sosyal medya denilmiştir. Sosyal olan aynı zamanda toplu halde, etkileşim halinde olan demektir. Sosyallik, toplum olmanın, toplu halde yaşamanın ve toplu yaşamın kurallarının olduğu bir dünya anlamına gelir. Bir insan hangi alışkanlığa sahip olursa olsun eğer bir toplum içerisinde yaşıyorsa bireysellikten bahsedemez. Her insanın kendine ait hak ve özgürlükleri vardır ama sosyal alanlarda bir başkasının haklarının başladığı yer sınır olarak belirlenmiştir. Yani kitleler halinde yaşamın içerisinde oluşan yalnızlık, bu yalnızlığı oluşturan sebepler ve ortaya çıkan sonuçlar araştırılmalıdır. Bireysellik sorununu dile getirmemizin sebebi ahlaki vurgu üzerindeki etkisinden kaynaklanmaktadır. zira ahlak bireysel değil toplumsal bir konudur. Ahlak konusunu toplumsal bir rasyonalite üzerine oturtmadığımız takdirde günümüz problemlerinin içerisinden çıkmamız mümkün gözükmemektedir. Ortak ahlaki değerleri, ortak iyiyi ve güzeli belirlemek birçok tartışmanın önüne geçmeye yeterli olacaktır.
Elif USANMAZ 14070228 4.Sınıf Seçmeli Tefsir Metinleri (İLH 441
Sosyal Medya
İnsan, hayatının her alanında olduğu gibi iletişim teknolojisi alanında da ahlaki kurallara ve prensiplere uymak zorundadır. Ahlak, insanla ilgili bir kavram olduğu için insana dair her konuda, hayatın her alanında “ahlakilik” söz konusudur. İş ahlakı, bilgi ahlakı, bilim ahlakı, siyaset ahlakı, ticaret ahlakı gibi farklı alanlarda ele alabileceğimiz ahlak konusuna günümüzde eklenen bir alan da iletişim / bilişim ahlakı kavramıdır. Kitle iletişim araçları olan gazete, radyo, televizyon ve internetin ortaya çıkıp yaygınlaşmasıyla birlikte iletişimde (gazetecilik, televizyonculuk, habercilik) ahlakilik konusu da gündeme gelmiştir. İletişim, insanların olduğu her zaman ve ortamda gerekli ve geçerli bir kavramdır. Özellikle son dönemde iletişim, internet teknolojisinin gelişmesiyle birlikte devrim niteliğinde bir değişikliğe uğramıştır. Bu bağlamda insanların bilgi edinme ve haberleşme hızları yanında bilgiye ulaşma vasıtaları da değişmiştir. Konu, internet ve internet üzerinden oluşan sosyal ağlar olunca hem hukuku hem ahlakı, başka bir ifadeyle iletişim ahlakını, bilişim ahlakını ilgilendirmektedir. İnternet teknolojisi yaşantımızda büyük değişikliklere sebep olduğu gibi kavramlarımızda ve değerlerimizde de önemli dönüşümlere kapı aralamıştır. Hızla gelişen bu teknolojinin yeni bir dünya oluşturduğunu söylemek mümkün ve bu yeni dünyanın hukuk ve ahlak alanında da karşılığının olması kaçınılmaz görünmektedir
Müzeyyen Acıelma
16070001 Ilh-205/Hazırlıklı İlahiyat
Bir hadis-i şerifte geçen "sizden biriniz(başkasının evine girmek isterken )üç defa izin istesin,kendisine izin verilmezse geri dönsün" denilmektedir.Buhari İs'tizan 13
Bir kimsenin evine kesinlikle izinsiz girilemeyeceği gibi üç kez kapı vurulduktan sonra cevap gelmezse geri dönülecektir.Ev sahibi rahatsız edilmeyecektir.Bu tıpkı sosyal medya da aktif olan birinin karşı tarafın bunaltmasına maruz kalmasıyla eşdeğer sayılır.Çevrimiçi olan kişi eğer yanıt vermediyse meşgul olabilir. İnsanları bu durumla rahatsız etmemek gerekir.İslam kültüründe paylaşılan şeylerin mahremiyet içerisinde olması gerekir. Aile yaşantısının gizli kalması gerekir. Birinin mahremiyetine olan merak duygusu insan ahlakını öldürür.Bu şekilde paylaşılan belki yapay paylaşımlar insanı olumsuz düşüncelere düşürüyor.Kıyas yapmak insanları yıpratıyor.Gerçekte mutlu olmayıp mutluluk paylaşımlarıyapanlar psikolojik rahatsızlığa yakalanır. Görünüş ve gerçeklik farkı meydana geliyor.
Müzeyyen Acıelma
16070001 Ilh-205/Hazırlıklı İlahiyat
Bir hadis-i şerifte geçen "sizden biriniz(başkasının evine girmek isterken )üç defa izin istesin,kendisine izin verilmezse geri dönsün" denilmektedir.Buhari İs'tizan 13
Bir kimsenin evine kesinlikle izinsiz girilemeyeceği gibi üç kez kapı vurulduktan sonra cevap gelmezse geri dönülecektir.Ev sahibi rahatsız edilmeyecektir.Bu tıpkı sosyal medya da aktif olan birinin karşı tarafın bunaltmasına maruz kalmasıyla eşdeğer sayılır.Çevrimiçi olan kişi eğer yanıt vermediyse meşgul olabilir. İnsanları bu durumla rahatsız etmemek gerekir.İslam kültüründe paylaşılan şeylerin mahremiyet içerisinde olması gerekir. Aile yaşantısının gizli kalması gerekir. Birinin mahremiyetine olan merak duygusu insan ahlakını öldürür.Bu şekilde paylaşılan belki yapay paylaşımlar insanı olumsuz düşüncelere düşürüyor.Kıyas yapmak insanları yıpratıyor.Gerçekte mutlu olmayıp mutluluk paylaşımlarıyapanlar psikolojik rahatsızlığa yakalanır. Görünüş ve gerçeklik farkı meydana geliyor.
Müzeyyen Acıelma
16070001 Ilh-205/Hazırlıklı İlahiyat
Bir hadis-i şerifte geçen "sizden biriniz(başkasının evine girmek isterken )üç defa izin istesin,kendisine izin verilmezse geri dönsün" denilmektedir.Buhari İs'tizan 13
Bir kimsenin evine kesinlikle izinsiz girilemeyeceği gibi üç kez kapı vurulduktan sonra cevap gelmezse geri dönülecektir.Ev sahibi rahatsız edilmeyecektir.Bu tıpkı sosyal medya da aktif olan birinin karşı tarafın bunaltmasına maruz kalmasıyla eşdeğer sayılır.Çevrimiçi olan kişi eğer yanıt vermediyse meşgul olabilir. İnsanları bu durumla rahatsız etmemek gerekir.İslam kültüründe paylaşılan şeylerin mahremiyet içerisinde olması gerekir. Aile yaşantısının gizli kalması gerekir. Birinin mahremiyetine olan merak duygusu insan ahlakını öldürür.Bu şekilde paylaşılan belki yapay paylaşımlar insanı olumsuz düşüncelere düşürüyor.Kıyas yapmak insanları yıpratıyor.Gerçekte mutlu olmayıp mutluluk paylaşımlarıyapanlar psikolojik rahatsızlığa yakalanır. Görünüş ve gerçeklik farkı meydana geliyor.
Sadettin Emre ÜLKER 14070232 4. Sınıf
Sosyal medya şu an yanlışlıkların ileri safhada olduğu bir konumda. Birçok insan bu yanlışlıklara batabilir ve maalesef batıyor da. Sosyal medya gençlik için, yeni nesil için büyük bir tehdit oluşturuyor. Fakat bundan dolayı Müslümanlar sosyal medyadan tamamen ellerini çekmemelidirler. Aksine sosyal medyanın sahipleri Müslümanlardan oluşmalıdır. Aynı zamanda Müslümanlar sosyal medyadan ahlaki değerlerin keşfi için yararlanırken seçici olmalıdırlar. Çok dikkatli olunması gerekir. Sosyal medya öyle bir alan ki Müslümanların ahlaksızlığa düşmelerine sebep olabiliyor. Fakat bu yanlışlıklara karışmadan, bu yanlışlıklara bulaşmadan seçici olmak şartıyla sosyal medyadan ahlaki konularda yararlanabiliriz, yararlanmalıyız.
Esra Şahintürk
15070215
İLH441/Lisans 3/A Şubesi
Sosyal medya kavramı çok yakın bir tarihte gündeme gelmiş olmasına rağmen kitleler tarafından kolay bir şekilde kabul edilmiş ve küçükten büyüğe herkes tarafından kullanılır hale gelmiştir.Bunun nedeni sınırsız biginin ve eğlencenin bir tuş uzaklığında bulunmasıdır.
Sosyal medya ve sanal ağlar bilinçli ellerle kontrollü olarak kullanıldığı zaman bireylerin hayatlarında amaçlarına ulaşmaları için mükemmel bir araç olabilmektedir. Bireylerin dünyayı ve ülkelerini daha yakından takip edebilmeleri, yaşanan gelişmeler karşısında farklı yönleri ve görüşleri kavrayarak doğruya en yakın fikri benimsemeleri açısından sosyal medya önemli bir mecradır.Ancak bilinçsiz ellerle kullanılması halinde insana faydası değil zararı dokunur.Ahlaki değerlerin kazanılması açısından da bakarsak bir müslüman için sosyal medyanın doğru kullanılması halinde onu değer olarak yükseltecektir.İnsanların çoğu bu mecra aracılığıyla ilerlediklerini düşünüp her açıdan gerilerken bu mecrayı bilinçli kullanan insan diğerlerinin önüne geçecektir.Ahlaki değerlerin kazanılması için insan doğru,faydalı programlardan istifade etmeli,insanların ne yediği ne içtiğiyle uğraşmayıp ahlakımızı hatırlatacak tarihi,İslami,kültürel hesaplar takip edilmelidir.Yani yarar veya zarar kişinin elindedir.
Her gördüğünüz linke tıklamamalıyız.
Dini ve insani hassasiyetlerinize aşırı vurgu yapan
paylaşımlardan uzak durumalıyız.
İsimlere aldanmamalıyız.
Beğeni ve paylaşım
şampiyonu olmamalıyız.
Yanlış bilgilerin yayılmasına alet olmamalıyız
Klavye mücahidi olmamalıyız
Savaş manzaralarını paylaşmamalıyız
Hasta resmi eklemeyin, vefat haberi duyurmamalıyız
Yemek fotoları paylaşmamalıyız
Oyun oynayıp değerli vaktinizi boşa harcamamalıyız
Sosyal Medya düsturumuz bu ayet olmalı!
Bilmediğin şeyin
ardına düşme, çünkü göz, kulak ve kalp hepsi sorumludur, mutlaka sorguya
çekilecektir. (İsra, 17/36)
İKişi de iletişim dikkati olmalı
Zaman israfı bilinciyle hareket etmeliyiz.
Lüks ve gösteriş yüzünden nefsin azgınlaşmasına engel olmalıyız.
Hız ve haz uçurumuna yaklaşmamalıyız
Niteliksiz bilgilerden uzak durmalıyız.
Algı yönetimine karşı bilinçli olmalıyız.
Dilara ŞENER - Sınıf Öğretmenliği 4- B grubu - 15040453
Sosyal Medya insana ahlaki değerleri keşfetmekte faydalar sağlar ama insan gerçekten araştırmaya,sorgulamaya ve eleştiriye gerçekten açıksa..
Sosyal medyada he şey doğrudur ya da yanlıştır diye bir şey yoktur.Çok sayıda bilgi yığını mevcuttur.İnsan edindiği bu çok sayıda bilgileri kendi zihin süzgecinden geçirip,düşünüp,sorgulayarak ve yorumlayarak kendisi için anlamlı bilgiler haline getirebilir.
Tuğba Nur Hakbilir 15070120 A şubesi
İnsan, hayatının her alanında olduğu gibi iletişim teknolojisi alanında da ahlâkî kurallara ve prensiplere uymak zorundadır. Ahlâk, insanla ilgili bir kavram olduğu için insana dair her konuda, hayatın her alanında “ahlâkîlik” söz konusudur.
İletişim, insanların olduğu her zaman ve ortamda gerekli ve geçerli bir kavramdır.Özellikle son dönemde iletişim, internet teknolojisinin gelişmesiyle birlikte devrim niteliğinde bir değişikliğe uğramıştır. Bu bağlamda insanların bilgi edinme ve haberleşme hızları yanında bilgiye ulaşma vasıtaları da değişmiştir. Konu, internet ve internet üzerinden oluşan sosyal ağlar olunca hem hukuku hem ahlâkı, başka bir ifadeyle iletişim ahlâkını, bilişim ahlâkını ilgilendirmektedir. İnternet teknolojisi yaşantımızda büyük değişikliklere sebep olduğu gibi kavramlarımızda ve değerlerimizde de önemli dönüşümlere kapı aralamıştır. Hızla gelişen bu teknolojinin yeni bir dünya oluşturduğunu söylemek mümkün ve bu yeni dünyanın hukuk ve ahlâk alanında da karşılığının olması kaçınılmaz görünmektedir.
Esasen hukuk ve ahlâk alanında temel değerler vardır ve bunlar değişmez. Ancak değişen şartlar bu alanlarda daha önce sorulmamış soruları gündeme getirir, insanı ve toplumu daha önce karşılaşılmayan problemlerle karşı karşıya bırakır. İşte ahlâk alanında da bu yeni sorulara cevaplar aranmalıdır. Başlangıçta sadece savunma ve eğitim alanlarında kullanılan internetin tüm dünyada her alanda bireysel kullanıcıları da içerecek şekilde yaygınlaşması, ticaretten sanata, eğitimden alışverişe, kişiler arası iletişim şekillerinden sosyal oluşumlara kadar pek çok konuda hayatın bütününde değişiklikler meydana getirmiştir. Meselenin ahlâkî yönü; ahlâkın insana özgü, insan için ve insana has bir konu olmasındandır. Sosyal medya olarak isimlendirdiğimiz olgu, günümüz toplumu için önemi inkâr edilemez bir gerçektir, hatta günümüz toplumunu bu olgudan bağımsız düşünmek mümkün görünmemektedir.
Bayram Demir
15070084 / İLH441 / İlahiyat 3.Sınıf (A)
Her birey kendi hayatına anlam verirken yapıp etmelerini belirlerken esas aldığı değerlerin sesini duyar. ben de
Yine herkesin değer tasviri kendine has olduğu için bir başkasının değerli bulduğu diğerinde aynı yankıyı uyandırmayacaktır.
Değerler alanına baktığımız zaman karşımıza Yüksek Alışılmış ve Araçsal değerler çıkmaktadır .Yüksek değerdeki bir kişi fedakar iyiliksever doğru insan gözlüğünü ,Araçsal değerdeki bir kişi menfaat,kıskanç,çıkarcı insan gözlüğünü ,Alışılmış değerdeki bir kişi ise geçici zevk ,moda ,heva ,heves sahibi insan gözlüğü takip manzarasını belirleyecektir .Dolayısıyla insan nerede olursa olsun gerek sosyal medya hayatında gerekse gündelik hayatında mezkur değerler sahip insanların farkında olmalı paylaşımlarını ona göre yapmalı yine sadece kendini düşünmeyin diğer insanlarinda yüksek değer sahibi olmalarını için çalışmalıdır en azından elinden ne geliyorsa onu yapmalıdır Çünkü insanların en hayırlısı insanlara faydası olandır .
Sosyal medya gelişen teknoloji ve bilim çağı ile birlikte inanılmaz bir gelişim göstermiştir. İnsanların vazgeçilmezi haline gelen sosyal medyayı istediğimiz yönde kullanmak bizim elimizdedir. Yani sosyal medya üzerinden ahlaki değerleri geliştiren ve fayda sağlayan sayfaları bulmakta toplum ahlakına aykırı sayfalarla karşılaşmakta kişilerin seçiminde olan bir durumdur. Kendi arayışlarım sonucu sosyal medyadan ahlaki değerlerimi geliştirecek sayfalar bulabiliyorum ve bunlar bana katkı sağlıyor. Ama genele bakacak olursak bu durumun aynı olmadığını düşünüyorum. Çünkü sosyal medya kullanımının çok küçük yaşlara kadar indiği bir gerçektir. Dolayısıyla kötü niyetli insanların bu durumu kullanma ihtimali de artmaktadır. Ahlaki değerlerin keşfi noktasında sosyal medya zararlarının giderek artış gösterdiği görülmektedir.
Belkıs Küser
8:30 grubu
Sınıf Öğretmenliği 4