Kur'an ve İnsanın Anlam Arayışı
"Oku-Düşün-Anla-Yaşa: Güncel değerleri yaşayarak öğrenip-üreterek hayata katıyorum!" Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU
    • İyilik yap,
      elinden geldiğince iyilik yap...
    • Mehmet SERİNSU (Şumnu 1925-Ankara 8.Eylül.2016 Perşembe)
    • Okuyacaksınız, okutacaksınız!
      Kürsüde, minberde, mektepte ve üniversitede.
      İlmin en büyük ibâdet olduğunu halka öğreteceksiniz.
    • Nurettin TOPÇU (1909-1975)
    • Küçük şey yoktur!
    • Kemal URAL (v. 30.Nisan.2016)
    • Her zaman en güzel eylemi (salih ameli) çıkarabilmek için çok çalışmak,
      ben’i bulup biz’i de keşfedip hep beraber yürüyebilmek
      ve hizmet edebilmek,
      istikbalin ikbal ışığı olmak
      ve memleketi ışığa boğacak gayreti yaşamak
      gerçek Ankara İlâhiyatlı olmak bu demek.
    • İnsanı insan kılan,
      onun bağlı bulunduğu değerler sistemidir.
    • Prof. Dr. Necati ÖNER (v. 2 Ocak 2019)
    • Yaşamak,
      hizmet etmek ve af dilemek için bir mühlettir.
    • Elbistanlı Dr. Rahmi ERAY (1918-1958)


İLİTAM Kur’an ve Hadis İlimleri Ders Kitabı 1. Ve 5. Ünite özetini çıkarınız ve yollayınız.

Hedef tarih: 20 Mayıs 2014


5.bölüm ölet    18.05.2014

Sümeyye Büşra Güneşdoğdu ULA2 / 11070424

 

Kuranın anlaşılması için yazılmış olan eserler çok önemlidir. Kuranın yorumu sadece kitaplarda kalmamış, bütün islam kültür ve medeniyetinde yer almıştır. Bu bağlamda kuranı ilk tefsir eder muhakkak ki sevgili peygamberimizdir. kendisi sahabeye islamı tebliğ ederken, ayetlerde açıklamalarda bulunmuştu. Bu ama onun bütün kuranı tefsir ettiği anlamına gelmemektedir. Sahabenin soruları ve problemleri sonucu ayetleri açıklamıştır. Sahabe, peygamberimizin vefaatından sonra kuranı anlama, açıklama ve yorumlama ile ilgilenmişlerdir. Burada belirtmek gerekir ki, sahabelerin tefsirleri peygamber efendimizle beraber geçirdikle zaman süresi içerisinde yapmış oldukları gözlemlere, bilgilere ve kendi kişilsel bilgilerine dayanmaktadır. Abdullah İbn. Abbas ve Abdullah İbn. Mes'ud sahabe arasında tefsir alanında öne çıkmış isimlerdir. Kuranın tefsirinin yazılı olması ilk olarak İbn. Abbas ile başlamaktadır. 

Kuranın tefsiri ile Sahabe neslinden sonrada Tabiun nesli ilgilenmiştir. 

Tefsir ikiye ayrılmaktadır: 

1: Rivayet tefsiri: ayetlerin tefsirine ilişkin peygamberimizden, sahabeden ve tabiundan alınan bilgiler doğrultusunda toplanan tefsirlerdir.

2:Dirayet tefsiri: Akli tefsir diyede adlandırılır. Müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına bağlı olarak üretilmiş görüşler olması bakımından hz. peygamber zamanından beri var olan tefsirdir. 

Müfessirler genel olarak, rivayetleri seçerken kendi görüşlerini esas alırlar, bu yönüyle rivayet tefsirlerinde müfessirin görüşlerinide dolaylı bir şekilde görürüz. Tefsir faaliyeti bir dirayet işidir.

Diraet tefsirleride kendi içinde ikiye ayrılıyor:

1:tek yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsilerdir.

2:çok yönlü dirayet tefsiri: kuranı pek çok araç vazıtasıyla açoklayan tefsirlerdir.

Tefsir müslüman düşüncesinin bir ürünü olarak günümüzde de devaö etmiştir, ancak batının etkisi yinede hissedilmektedir. Batı kültüründen ortaya çıkan er düşünce akımı kuranın yorumlanmasında kullanılmıştır.

 

Son olarak şu söylenmelidir: kuran insan hayatını düzenleyen ve bir biçim haline sokan bir kitaptır. Çünkü kuranın içeriğine dağılmış ayetlerin bir araya getirilmesiyle kuranda birçok konu bir bütün oluşturur.

 

Yanlış anlamaktan ve anlatmaktan RABBİMR sığınırım... 


0 Yorum - Yorum Yaz


Kur’ân ve Hadis Ilimleri 1. Ünite

 Tefsir Ilmi

 Tefsir kelime “fsr” kökünden gelir ve örtülü olani acmak manasini tasir.

 Tanimi; Kur’an in indigi Arap dili bilgilerine ve ayetlerin indigi döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere dayanarak, ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari aciklayan disipline „ Tefsir“ denir.

 Tefsir‘de,Ayetlerin indigi zamanin sartlarini iyi bilmemiz gerekir. Bunun için

1.-Peygamberimiz (sav)‘den,

2.-Sahabe – i Ikrâm‘dan,

3.-Tabiun‘dan gelen bilgilere müfessirler ve bizler ihtiyac duyariz.

Te'vil

Ayetler birkac anlam birden tasiyabilir ve hangi anlamin ayette kullanildigi bilinemeyebilir. Bu durumda müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda secimler yaparak bir yoruma gitmek durumunda kalabilir. Ancak bu yorumlar onu bir kesinlige götürmez. Iste buna „ Te’vil“ denir.

 Tefsir; Peygamber (sav) , Sahabe-i Ikrâm ve Tabiûn isidir.

 Te’vil; Âlimlerin ve Fakihlerin isidir.

 

 

 Kur’ân ve Hadis Ilimleri 5. Ünite

 Kur’ân-i Kerîm’in ilk tefsir eden kisi Peygamber Efendimiz (sav) olmustur. Sahabe-i Ikrâm Kur’ân’in inisine sahit olmasina  ragmen anlayamadiklari bazi ayetleri Peygamberimize aciklamasi icin sormuslar ve tefsir Peygamber Efendimizin (sav) getirdigi aciklamalarla baslamistir. Onun aciklama usulu ve yöntemi takip edilmis ve daha sonra tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmistir.

 

Hz. Peygamber (sav) in tefsirinden birkac örnek:

Bakara 238.ayette gecen  “ salatu’l-vusta” kelimesini “ ikindi namazi“ olarak aciklamistir.

Bakara 143.ayette gecen „vasat“ kelimesini „adl“ olarak aciklamistir.

 

Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür

 

1-müsahedelerine dayali aciklamalari

 

2-kisisel bilgi ve kavramlarina göre yaptiklari aciklamalar

 

Israiliyat

 Sahabiler kuran kýssalarýnýn aciklanmasinda Yahudi ve Hiristiyan kültüründen de yararlaniyorlardi. Bu yararlanma sonucu olusan bilgilere ve yorumlara Tefsir terminolojisinde ISRAILIYAT denir.

 

Ibn Abbas ve ögrencileri re‘y tefsirine öncülük etmislerdir, daha ileri noktalara götüren Ibn Abbas‘in ögrencisi Mucâhid‘dir.

 

Sahabilerin Kuran Tefsiri kaynaklari

 Hz.Peygamber, Arap Dili ve Edebiyati, Kendi müsahedeleri ve Ehli - Kitap Alimleri olarak sayilabilir.

 

Sahabeler arasinda Tefsir alaninda söhret bulmus isimler

 Abdullah ibn Abbas, Abdullah ibn Mesud, Ali b.Ebi Talib, Ubey b. Kab, Ebu Musa el-Esari, Zeyd b. Sabit, Ebu Hureyre, Abdullah b. Zubeyr.

Abdullah b. Abbas‘a Tercumanu’l Kur’ân adi verilmistir.

 

Sahabe Tefsirinden örnekler

1-Sura 23.ayette gecen “kurba” kelimesini Ibn Abbas “sizinle aramizdaki yakinliga riayet edin” olarak aciklamistir.

2-Enfal 22 ayeti Ibn Abbasin tefsiri

 

Rivayet Tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiilerin görüs ve aciklamalari olusturur.

 

Tabiun dönemi tefsirinin özellikleri

1-Tabiun döneminde kelime ve kavramlarin aciklamalari daha ayrintili bir görünüm arzeder.

2-Müskil ve mübhem kelimelerin izahi yaninda genis fikhi izahlar yapilmisitr ve ayetlerden çesitli hükümler cikarilmistir.

3-Ahirete dair ve gayb Alemine iliskin aciklamalar da bu dönemin özelliklerinden biridir.

4-Kelimelerin ve ifadelerin aciklanmasinda siirlerden delil getirilir, garib kelimeler biraz daha genis bir biçimde aciklanirdi.

5- Israili rivayetlerin yogun olarak Kuran tefsirine girisi Tabiun dönemine rastlar.

6-Sistematik olarak Kur’ân‘in bütününü tefsire konu eden anlayisa birakmisti.

 

Tabiun Tefsirinin kaynaklari

 Sahabe, Ehli Kitap, Kendi bilgi ve kavramlaridir.

 

Tefsirin Tedvini

Kaynaklardaki bilgiler disina bakildiginda Kuran Tefsirine iliskin yazili belgelerin Ibn Abbas’la basladigini söylebiliriz.

 

Tefsir Tarihine baktigimizda iki temel tercihle karsilasiriz

1-Kuran tefsirini, Hz. Peygamber (sav) ve ilk iki neslin aciklamalarindan ibaret gören anlayis

2-Bu malzemenin yansnda kisisel bilgi ve tecrübeye dayala akil yürütmeyi, kisisel anlama, degerlendirme, aciklama ve yorumlamayi esas alan anlayistir.

3-Kesf, ilham ve sezgi gibi diger insani kuvvetlerin anlama ve yorumlamada etkin kilinmasini öngören anlayisa isaret etmektedir.

 

Tefsirde esas alinan 3 arac

Öncekilerin görüsleri, Akli caba, Ilham

 

Rivayet Tefsiri

Ayetlerin tefsirine iliskin Hz.Peygamber(sav) den Sahabe den ve Tabiun dan nakledilen rivayetleri icerisine alan tefsirlerdir. Aklî Tefsirde denir.

 

Cagdas Ulumul Kur‘ân ve Tefsir usulü calismalarinda rivayet tefsirinin kaynaklari

Kuran, Sünnet, Sahabe ve Tabiun görüsleri.

Kur’âni Kur’ân la tefsiri

Müfessirlerin Kur’ân i kendi bütünlügü icinde anlayip aciklamasi demektir.

Rivayet Tefsirleri Ibn Cerir et Taberî‘ nin Camiul- beyan an Te’vilil Kur‘ân, Ibn Ebi Hatim Tefsirul Kurani‘l Âzim,  daha bircok tefisirler.

 

Rivayet Tefsiri 3 noktada tenkit edilmistir

1-Uydurma haberlerin çoklugu

2-Israiliyyata yer verilmesi

3-Isnadlarin hazfedilmesidir.

 

Dirayet Tefsir (Re’y)

 

Bu tefsirde, müfessirler ayetleri aciklarken Arap dili ve edebiyati, tarih dinler tarihi, felsefe, tabii bilimler, tip, matematik, astronomi gibi pek cok disiplinin verilerinden yararlanmistir. Tefsir yapanin kendi bilgi biriminin öne ciktigi

tefsirdir.

1- Cok yönlü Dirayet Tefsirleri

Söz konusu tefsirlerde hepsi hakkinda genel konusursak dilbilimsel analizler, edebi sanatlar baglaminda aciklamalar, kiraate dayali aciklamalar, kelamî, fikhî, Ahlakî,felsefî yorumlar ve tahliller, doga bilimleri çerçevesinde degerlendirmeler, tibbî vb. izahlar yer alir.

 

2-Tek yönlü Dirayet Tefsirleri

Yalnizca daha cok ilgi duyduklari alanlarla sinirli kalmayip diger alanlara da ilgi göstermislerdir. Tefsir tarihi çerçevesinde karsimiza cikan bir baska olgu da müfessirlerin özellikle bir konus bir disiplin ve bir ilgi noktasindan yola cikarak Kur’ân in  belirli bölümleri üzerine yogunlasmalaridir.

 

1-Dilbilimsel tefsir

Fetihlerden sonra cesitli irklar, kültürlere, dinlere, dillere ve medeniyetlere mensup insanlar, islama girmesiyle bu yönde yapilan tefsirlerdir. Kur’ân i dilbilimsel agirlikli bir bicimde tefsir edenler, eserlerine, Meanil Kur‘ân, Garibu‘l Ku‘ân veya Mecazu‘l Kur’ân isimleri vermislerdir.

 

2-Fikhi Tefsir

Kur’ânin ibadet ve hukukla amelle ilgili ayetlerini aciklamayi ve onlardan hükümler cikarmayi amac edinirler.Cogunlukl ahkamla ilgili ayet üzerinde durulmustur. Bu tefsirler yaygin olarak Ahkamu‘l Kur‘ân diye adlandirilmistir.

 

3-Ilmi Tefsir

 Kur’ân‘da cesitli ilimlere, ilmi kesiflere, icadlara ve sonuclara isaretler bulundugu düsüncesinden dogmustur. Dolaysiyla bu düsünceye dayali tefsirde Kur’ânin bazi Ayetlerinin doga bilimleri alanindaki gelismeler isiginda yorumlanmasi söz konusudur. Ilmi tefsir hareketleri Gazzalî ile baslamistir.

 

4-Felsefi Tefsir

Müslüman filozoflar Kur’ân i bastan sona tefsir etmemislerdir, ancak Kur’ân in ifadelerini ve kelimeleri hakkinda fikir yürütmüslerdir. Lafza bagli kalmamislardir.

Mesela, Ibni Sina vahyi insanlara verilen üst seviyedeki bir sezgi kuvveti olarak görür.

 

5-Tasavvufi Tefsir

Sufî Müfessirlerin, Alimlerin, Kur‘ân ayetlerinin lafzi/zahiri anlamlarinin disina baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

 

Yenilikci Tefsir Calismalari

Bu yaklasým gecmisteki tefsir gelenegine elestirini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Kur’ân in bir hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

 

Ilmi Tefsir Calismalari

Tefsirde bu yaklasim Kur‘ânin cesitli ilimlere, bilimsel buluslara bazi atiflar bulundugu düsüncesinden ortaya cikmistir.

 

Ideolojik Tefsir Calismalari

Bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve Islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altýnda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu yorumlarda Islam ve Kur’ânin getirdigi mesajin özgürlestirici siyasal bir ideoloji olarak algilanisini görürüz.

 

Tarihsel Tenkitci Tefsir Calismalari

Kur’ân i dogru anlamak için inmis oldugu zaman dilimini, tarih dilimini, Sosyal,dini, ekonomik vb durumlari iyi degerlendirmek lazimdir.


0 Yorum - Yorum Yaz

11070403, Amine Aldoğan    20.05.2014

Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri

Tefsir ve yorum sadece Kutsal Kitaplara münhasır bir olgu değildir, felsefi, ilmi ve edebi eserler de tefsir edilmişlerdir. Müslüman toplumların toplumsal dokularında ve dünya görüşlerinde de Kur'an'ın yorum numunelerini görebiliriz.

İlk Dönem Tefsiri

Peygamber Efendimizin sağlığında Ashab anlayamadıkları bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir peygamberimizin getirdiği açıklamalarla başlamıştır.
Sahabe döneminde sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür: 1- Müşahedelerine dayalı açıklamaları
2- Kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar.
Sahabiler ayetlerin hangi olay üzerine ve hangi sebep ve maksatla nazil olduklarını bilen insanlardı. Bundan dolayı onların kuran ayetleri ve vakıa arasında bağlantı kurmaları sağlıklı bir şekilde gerçekleşmiştir. Tefsirlerinde çoğunlukla Yahudi ve Hrıstiyan kaynaklarından esinmişlerdir (=İsrailiyyat).
Sahabilerin Kur'an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahedeleri ve Ehl-i Kitab alimleri olarak sayılabilir. Sahabe tefsiri alanında şöhret bulmuş isimler arasında Abdullah b. Abbas en başta gelen isimlerdendir.
Tabiun döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiun dönemi tefsirinin özelliklerindendir. Bir kelimenin ya da kavramın Kur'anın tamamında ne anlama geldiğini ortaya koymaya çalışmasını tabiun döneminin tefsir anlayışının bir ürünü olarak görmemiz gerekir. Tabiun tefsirinin kaynaklarını, sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.

Tefsirin Tedvini
Kaynaklardaki bilgiler ışığında bakıldığında Kur'an Tefsirine ilişkin yazılı belgelerin İbn Abbas'la başladığını söyleyebiliriz. İbn Abbas ile başlayan süreç tabiun müfessirlerince devam etmiştir: -Said b. Cubeyr Halife Abdulmelik b. Mervan için bir tefsir yazdığı söylenmektedir.
-El Hasanu'l Basri
-Mukatil b. Süleyman ‘ın tefsiri Kur'an'ın tamamının tefsiri mahiyetindedir.
Hadis Tedvini çerçevesinde özellikle Peygamber Efendimize isnad edilen açıklamalar başta olmak üzere tefsire ilişkin haberler de toplanıp yazılı hale getiriliyordu.

Kaynak ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur'an Tefsirleri

Kur'an Tefsiri yapan kişi ilmi kapasitesine, kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasi ve mezhebi kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur'anı açıklar. Bu kişiler aynı zamanda içinde yaşadıkları siyasi, sosyo-psikolojik durumlardan ve farklı kültürlerden etkilenirler.

Rivayet Tefsiri
Ayetlerin tefsirine ilişkin Hz. Peygamberden, sahabeden ve tabiundan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Muhammed İbnu Cerir et-taberi Camiu'l Beyan an Te'vili'i Kur'an adlı eserinde dördüncü asrın başlarında rivayet külliyatını toplamıştır. Rivayet tefsiri yapan kişi rivayetleri seçerken ve düzenlerken aslında kendi görüşünü yansıtmaktadır aynı zamanda.
Rivayet tefsiri şu üç noktada tenkit edilmiştir:
-Uydurma haberlerin çokluğu
-İsrailiyyata yer verilmesi
-isnadların hazfdilmesi

Dirayet Tefsiri
Aslında tefsir faaliyeti başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir ve bütünüyle dirayet işidir.
Tefsirin rivayet ve dirayet olarak iki kategoriye ayrılması tefsir eseri ortaya koymadaki tercihlerden kaynaklanmaktadır.
Çok yönlü dirayet tefsirlerinde pek çok araç ve kaynak kullanarak Kuran tefsir edilmiştir: dilbilimsel analizler, edebi sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelami, fıkhi, ahlaki, felsefi yorumlar.
Tek yönlü dirayet tefsirleri müfessirlerin bazı konuları ve sorunarı diğerlerine göre daha fazla önemsemeleri çalışmalarında ağırlık vermeleri ile ortaya çıkmıştır. Tek yönlü dirayet tefsirlerini şu kategorilere ayırabiliriz: Dilbilimsel (filolojik)tefsir, Fıkhi tefsir, İlmi tefsir, Felsefi tefsir, tasavvufi tefsir.


0 Yorum - Yorum Yaz


Kuran ve Hadis İlimleri 1. Ünite

Kur’anın kullandığı Arap dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzede güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Yine her bir müfessir incelediği ayetin tarihi ortamına ilişkin eşit değerdeki rivayetlerden birini tercih edebilir.

Tevil, bir konunu varacağı nihai noktayı açıklamak demektir. Burada sözü muhtemel anlamlara yönlendirmek söz konusudur. Tevilde söze şu ya da bu anlam verilebilir. Tefsirden farklı olarak tevilde yorumlayan kişinin etkisi artmaktadır. Müfessir veya yorumcu kendi tercihlerini daha etkin kılmak durumunda kalmaktadır.

Terceme ‘bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek; bir sözün anlamını diğer bir dilde dengi bir söz ile aynen ifade etmek’ anlamına gelmektedir.

Lafzi Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercümede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışır.

Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde ise asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.

Kur’an’da lafzi tercümenin zorlukları yüzünden Kur’an’ın lafzi değil, tefsiri tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Unutmamak gerekir ki Kuranın tercümesinin veya Kuranın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade edilmiş şeklinin Kuranın yerine geçemeyeceğidir. Kuranın tercümesi tarihini İslamiyetin ilk dönemlerine kadar götürmek mümkündür. Mesela Cafer b Ebu Talibin Habeşistan’da Necaşi’nin huzurunda Kuran okuduğu bilinmektedir. Kuranı Kerimin tercüme edildiği en eski dillerden biri de Türkçe’dir.

Tefsir ilmi Kuranın cümlelerinde kastedilen anlamları dil ve tarih malzemelerinin elverdiği ölçüde doğru bir şekilde ortaya çıkarmayı amaçlar. Ayetlere açıklama getirirken bazı işlemler gerçekleştirir:

1.      Tefsir ilk olarak Kuranı Kerimin cümlelerini dil açısından çözümler. Bunun için Kuranın kullandığı Arapçanın bilinmesi gerekir. Ayrıca Kuran edebi sanatlar açısından da ele alınmalıdır.

2.      Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken mümkün olduğu kadar Kuranın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını öğrenmeye çalışırız.

Tefsir ayetlere açıklama getirirken bir çok farklı ilimden yararlanmaktadır. Tefsir dil bilimlerinden Kuranın kelimelerine ve ayetlerine açıklama getirmek için yararlanır. Ayrıca Kuranın indiği zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanır. Bunun için Hadisten yararlanılmalıdır. Kuranın içeriğinde yer alan ahlak, siyaset, itikat, hukuk, ibadet gibi konulara ilişkin ayetlerin yorumlanıp sistemli hale getirilmesiKelamFıkıhFıkıh Usulü gibi disiplinler tarafından gerçekleştirilmiştir.


Kuran ve Hadis İlimleri 5. Ünite

Tarih İçinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri

Kuran-ı Kerim’in tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile başladı. Ashap anlayamadıkları ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarla başlamıştır. Daha sonra bu yöntem takip edilmiş, incelenmiş ve tefsir ilmi bir disiplin olarak gelişmiştir. O, Kur’an’ın tamamını tefsir etmemiştir. Peygamberimizin vefatından sonra sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görebiliriz:: Müşahedelerine dayalı açıklamalar ile kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar. Ayetlerin hangi sebeple, kimler hakkında veya hangi olaylarla ilgili indirildiğini bilen sahabiler, Kurandaki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından şiirle açıklarlardı. Kuran kıssalarını açıklarken ise Yahudi ve Hıristiyan kültüründen yararlanırlardı. Buna Tefsir terminolojisinde İsrailiyyat adı verilir. Sahabilerin Kuran Tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahedeleri ve Ehli Kitab alimleri olarak sayılabilir. Sahabe arasında Tefsir alanında şöhret bulmuş isimlerden biri Abdullah İbn Abbas’dır.

Fetihlerle devletin sınırlarının genişlemesi ile Kuran hakkında bilgi sahibi sahabiler çeşitli merkezlerde Kuranın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini sonraki nesil olan tabiun’a aktarmışlardır. Rivayet Tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiilerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiun döneminde tefsir biçim değiştirdi: müşkil ve mübhem kelimelerin izahı yanında fıkhi izahlar yapıldı, ayetlerden hükümler çıkarıldı, ahirete ve gayb alemine ilişkin açıklamalara yer verildi, kelimelerin ve ifadelerin açıklanmasında şiirlere yer verildi, kelime tahliline girişildi. İsraili rivayetlerin yoğun olarak Kuran tefsirine girişi Tabiun döneminde olmuştur. Tabiun tefsirinin kaynakları: sahabe, Ehli Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları.

Kuran tefsirine ilişkin yazılı belgeler İbn Abbasla başlamıştır. Öğrencisi Ebi Muslim hocasının yazıklarından bir deve yükü kadarını yanında sakladığı nakledilir. Tefsir sahibi müfessirlerden: Hasenu’l Basri, Mukatil b. Suleyman…

Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiundan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet Tefsirlerini telif eden müfessirler , rivayetleri seçerken, onları, bir düzen içinde sıralarken, aslında kendi bakış açılarını, kanaatlerini ve düşüncelerini esas almışlardır. Bu yönüyle rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayışını ve görüşlerini dolaylı bir şekilde yansıttığı (dirayet) söylenebilir.  Taberinin Camiul Beyanı bu tefsir türüne örnektir.

Dirayet Tefsiri (akli tefsir), her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş görüşler olması bakımından Hz. Peygamber’den beri var olan bir tefsirdir. Tefsir faaliyeti bir dirayet işidir. Dirayet tefsirleri, Müfessirlerin Kuranı inceleme konusu yaptıkları temel kaygı ve ilgiden hareketle ortaya çıkmışlardır. Dirayet Tefsirleri ikiye ayrılır. Kuranı pek çok araç ve kaynak vasıtasıyla açıklayan tefsirlere Çok  Yönlü Dirayet Tefsirleri adı verilir (Ebussuud, Razi, Zemahşeri ). Kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsirlerle Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri denir (El Ferra, İbn Kuteybe).

Kuranın filolojik açıdan tahlilini yapan Dilbilimsel Tefsir, ibadet ve hukukla ilgili ayetleri açıklamayı konu edinen Fıkhi Tefsir, Kuranda çeşitli ilimlere, keşiflere, icadlara olan işaretleri inceleyen İlmi Tefsir, Kurani kavramları daha çok Batıni şekilde açıklayan Felsefi Tefsir ve Kuran ayetlerinin zahiri/lafzi anlamlarının dışında manalar aramalar sonucu ortaya çıkan Tasavvufi Tefsiri bu kategoride değerlendirebiliriz..

Günümüzdede devam eden tefsir çalışmalarında batıya ait düşüncelerin etkisi hissedilebilmektedir. Batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuranı yorumlamada kullanılmıştır, akılcılık gibi. İslam dünyasında bilimsel bilgileri Kuranda bulmaya çalışanlar oldu (İlmi Tefsir Çalışmaları). Yenilikçi Tefsirçalışmalarında ise İslam’ın ilk ve saf kaynağına dönüş talebini görürüz. Onlara göre İslam geçmişteki bidatlerden temizlenmeli ve Kuran yeni yaklaşımlarla yeniden yorumlanmalı. İdeolojik Tefsir Çalışmalarında bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam’ı sadece Kurana başvurarak yorumlama ve Kuranın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebiliriz (el Mevdudi ve Seyyid Kutub).Tarihsel Tenkitçi yaklaşım ise temel olarak Kuranın yapısının ve içeriğinin bütünüyle oluştuğu tarihi dönem ile bağlantılı olduğunu kabul etmektedir. 


0 Yorum - Yorum Yaz

KÜBRA YILDIZ: 11070401    20.05.2014

 1.Tefsir Ilmi

Kur`an, İslam bilimlerinin en basta gelen kaynagidir. Onun dogru anlamlarina ulamsak icin Kur`an`i konu edinen tefsir disiplini gelistirilmistir. Tefsirde bu anlamlari Peygamber ve onun ashabindan ögrenmek amaciyla hadise ve onlarin konustugu arapcaya basvurmak zorundadir.

Tev`il: ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda tasiyabilirler ve hangi anlamin ayette kullanildigini belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda secime giderek bir yorum yapar. Bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez. Matüridi`ye göre te`vil alimlerin isidir.

Terceme: bir sözü bir dilden baska bir dile cevirmektir. Bu iki sekilde yapilabilir:

1) Lafzi terceme: metne bagli kalinarak harfi harfine yapilan tercümedir.

2) Tefsiri terceme: asil metnin ifade ettigi mana esas alindigindan bazi kelimeler atlanabilir veya bazi kelimeler ilave edilebilir. Bu cesit tercümede her harf ve kelimenin tercüme edilmesi zorunlu degildir.

Kur`an`da lafzi tercümenin zorluklari yüzünden Kur`an`in lafzi degil, tefsiri tercümesinin yapilmasi tercih edilmistir.

Kur`an`in tercümesi arapca olarak baska kelimelerle ifade edilimis sekli Kur`an`in yerine gecemez!

Kur`an`i-Kerim`in tercüme edildigi en eski dillerin biride Türkce`dir. 950`li yillardan itibaren toplu olarak Islamiyeti kabul eden Türklerin Kur`an`in bazi kücük surelerini Türkce`ye cevirmis olduklari düsünülmektedir.  Bugün Kur`an`in neredeyse bütün dünya dillerinde tecümeleri bulunmaktadir.

Tefsir Kur`an`i-Kerim`in ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.

Tefsir, Kur`an`in ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki kusaklara aciklamak amaciyla gelistirilmistir.

Tefsir yapilirken önce arapca bilinmelidir.

Tefisir Kur`an`in indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanir. Peygamberimizin ayetlere getirdigi  aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük oranda yararlanmalidir.

Tefsir Kur`an`i kaynak edinen kelam ve fikih gibi diger İslami bilim dallarina da bir bilgi malzemesi sunmus olmaktadir.

Tarih boyunca her müfessir ayetlerin kastettikleri anlamlari aciklayarak, Kur`an`in anlamlarini kendi döneminde yasayanlarin anlayislarina sunmuslardir. Tefsir ilmi ayetlere aciklama getirirken bazi islemler gerceklestirir:

1)      Tefsir ilk olarak Kur`an`i-Kerim`in cümlelerini dil acisindan cözümler

2)      Ayetleri dogru bir sekilde tefsir edebilmek icin onlarin ne gibi kosullarda indigini de incelememiz gerekmektedir.

Tefsir sayesinde Kur`an`in ifadelerine Kur`an`in kastettiginden farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmis olur.

Ibn Kesir`e göre kisi sadece re`y ile tefsir ederse, yani sirf kendi düsüncesine göre yorum yaparsa, ulastigi sonuc dogruya ulasirsa bile kabul edilemez bir tefsirdir cünkü kisi dogru yöntemi izlememis ve dogru  davranmamistir.

 

 

 

5. Tarih Icinde Tefsir ve Tefsir Egilimleri

Müslümanlar tarih boyunca her zaman Kur`an`in anlasilmasi ve yorumlanmasi icin caba göstermislerdir. Kur`an`dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil de tarih icinde yorumlanmislardir. Kur`an`in tefsir ve yorumlarinin örneklerini sadece tefsirlerlerde degil bütün bir Islam kültür ve medeniyetinin dokularinda görebiliriz.

 

Hz Peygamberin Kur`an`in bütününü tefsir ettigini iddia edenler olsa da O, Kur`an`in bütününü tefsir etmemistir. Nitekim kaynaklarda Hz. Peygambere isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine kiyasla cok azdir. Sahabenin Kur`an tefsiri, müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Onlar vahiy ile vakia arasindaki baglantiyi saglikli kurabilmekteydiler. Ayrica siir ve Yahudi ve Hiristiyan kültürü sahabe aciklamalarina kaynaklik etmektedir.

 

Fetihler ve yeni kültürlerle karsilasmalar sonucu elde edilen görüs ve müsahadeler Tabiun nesline aktarilmistir. Bu dönemde Mevali denilen Arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Rivayet tefsirlerinde, Kur`an tefsirine iliksin rivayetlerin büyük cogunlugu Tabiun müfessirlerine aittir. Bu dönemde kelime ve kavram aciklamalari yapilmis ve Israili rivayetler cokca kullanilmistir. Rivayet tefsirlerini telif eden müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir düzen icinde siralarken, kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini esas almislardir. Bu acidan rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve görüslerini dolayli bir sekilde yansittigini söyleyebiliriz.

 

Dirayet tefsiri ise akli tefsir olmakla birlikte Hz. Peygamberden beri var olan bir tefsirdir. Dirayet tefsiri Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri ve Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri olmak üzere ikiye ayrilmaktadir. Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri Kur`an`i pek cok arac ve kaynak vasitasiyla aciklar. Kur`an`i bir ilgi veya konu noktasindan yola cikarak aciklayan tefsirlere de Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri adi verilir. Mesela ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklamayi konu edinen Fikhi Tefsir veya Felsefi Tefsir bu kategoride yer alir.

 

Tefsir günümüzde de devam etmistir ancak günümüzde batiya ait düsüncelerin etkisi hissedilmektedir. Yapilan calismalarda cogunlukla Islam geleneginin temel yaklasimlari ve ürünleri elestirilmistir. Bati kültüründe ortaya cikan her düsünce akimi Kur`an`i yorumlamada kullanilmistir: Pozitivizm ve akilcilik Kur`an`i yorumlamada etkili oldu, sonra Islam dünyasinda bilimsel bilgileri Kur`an`da bulmaya calisanlar oldu.

 

Izzet Derveze tefsir tarihinde bir ilk uygulama ile tefsiri surelerin inis sirasina göre yapmistir.

Kur`an`in indigi sosyal yapi, aile yapisi, kabile ve yöntem yapisi ve hatta Araplarin Islam`dan önceki dinleri hakkindaki bilgiler, Kur`an`i anlamamizin önemli bir sartidir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz

HEDIYE OLGUN_11070361    20.05.2014

1.Tefsir Ilmi

Kur`an, İslam bilimlerinin en basta gelen kaynagidir. Onun dogru anlamlarina ulamsak icin Kur`an`i konu edinen tefsir disiplini gelistirilmistir. Tefsirde bu anlamlari Peygamber ve onun ashabindan ögrenmek amaciyla hadise ve onlarin konustugu arapcaya basvurmak zorundadir.

Tev`il: ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda tasiyabilirler ve hangi anlamin ayette kullanildigini belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda secime giderek bir yorum yapar. Bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez. Matüridi`ye göre te`vil alimlerin isidir.

Terceme: bir sözü bir dilden baska bir dile cevirmektir. Bu iki sekilde yapilabilir:

1) Lafzi terceme: metne bagli kalinarak harfi harfine yapilan tercümedir.

2) Tefsiri terceme: asil metnin ifade ettigi mana esas alindigindan bazi kelimeler atlanabilir veya bazi kelimeler ilave edilebilir. Bu cesit tercümede her harf ve kelimenin tercüme edilmesi zorunlu degildir.

Kur`an`da lafzi tercümenin zorluklari yüzünden Kur`an`in lafzi degil, tefsiri tercümesinin yapilmasi tercih edilmistir.

Kur`an`in tercümesi arapca olarak baska kelimelerle ifade edilimis sekli Kur`an`in yerine gecemez!

Kur`an`i-Kerim`in tercüme edildigi en eski dillerin biride Türkce`dir. 950`li yillardan itibaren toplu olarak Islamiyeti kabul eden Türklerin Kur`an`in bazi kücük surelerini Türkce`ye cevirmis olduklari düsünülmektedir.  Bugün Kur`an`in neredeyse bütün dünya dillerinde tecümeleri bulunmaktadir.

Tefsir Kur`an`i-Kerim`in ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.

Tefsir, Kur`an`in ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki kusaklara aciklamak amaciyla gelistirilmistir.

Tefsir yapilirken önce arapca bilinmelidir.

Tefisir Kur`an`in indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanir. Peygamberimizin ayetlere getirdigi  aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük oranda yararlanmalidir.

Tefsir Kur`an`i kaynak edinen kelam ve fikih gibi diger İslami bilim dallarina da bir bilgi malzemesi sunmus olmaktadir.

Tarih boyunca her müfessir ayetlerin kastettikleri anlamlari aciklayarak, Kur`an`in anlamlarini kendi döneminde yasayanlarin anlayislarina sunmuslardir. Tefsir ilmi ayetlere aciklama getirirken bazi islemler gerceklestirir:

1)      Tefsir ilk olarak Kur`an`i-Kerim`in cümlelerini dil acisindan cözümler

2)      Ayetleri dogru bir sekilde tefsir edebilmek icin onlarin ne gibi kosullarda indigini de incelememiz gerekmektedir.

Tefsir sayesinde Kur`an`in ifadelerine Kur`an`in kastettiginden farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmis olur.

Ibn Kesir`e göre kisi sadece re`y ile tefsir ederse, yani sirf kendi düsüncesine göre yorum yaparsa, ulastigi sonuc dogruya ulasirsa bile kabul edilemez bir tefsirdir cünkü kisi dogru yöntemi izlememis ve dogru  davranmamistir.

 

 

5. Tarih Icinde Tefsir ve Tefsir Egilimleri

Müslümanlar tarih boyunca her zaman Kur`an`in anlasilmasi ve yorumlanmasi icin caba göstermislerdir. Kur`an`dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil de tarih icinde yorumlanmislardir. Kur`an`in tefsir ve yorumlarinin örneklerini sadece tefsirlerlerde degil bütün bir Islam kültür ve medeniyetinin dokularinda görebiliriz.

 

Hz Peygamberin Kur`an`in bütününü tefsir ettigini iddia edenler olsa da O, Kur`an`in bütününü tefsir etmemistir. Nitekim kaynaklarda Hz. Peygambere isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine kiyasla cok azdir. Sahabenin Kur`an tefsiri, müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Onlar vahiy ile vakia arasindaki baglantiyi saglikli kurabilmekteydiler. Ayrica siir ve Yahudi ve Hiristiyan kültürü sahabe aciklamalarina kaynaklik etmektedir.

 

Fetihler ve yeni kültürlerle karsilasmalar sonucu elde edilen görüs ve müsahadeler Tabiun nesline aktarilmistir. Bu dönemde Mevali denilen Arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Rivayet tefsirlerinde, Kur`an tefsirine iliksin rivayetlerin büyük cogunlugu Tabiun müfessirlerine aittir. Bu dönemde kelime ve kavram aciklamalari yapilmis ve Israili rivayetler cokca kullanilmistir. Rivayet tefsirlerini telif eden müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir düzen icinde siralarken, kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini esas almislardir. Bu acidan rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve görüslerini dolayli bir sekilde yansittigini söyleyebiliriz.

 

Dirayet tefsiri ise akli tefsir olmakla birlikte Hz. Peygamberden beri var olan bir tefsirdir. Dirayet tefsiri Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri ve Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri olmak üzere ikiye ayrilmaktadir. Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri Kur`an`i pek cok arac ve kaynak vasitasiyla aciklar. Kur`an`i bir ilgi veya konu noktasindan yola cikarak aciklayan tefsirlere de Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri adi verilir. Mesela ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklamayi konu edinen Fikhi Tefsir veya Felsefi Tefsir bu kategoride yer alir.

 

Tefsir günümüzde de devam etmistir ancak günümüzde batiya ait düsüncelerin etkisi hissedilmektedir. Yapilan calismalarda cogunlukla Islam geleneginin temel yaklasimlari ve ürünleri elestirilmistir. Bati kültüründe ortaya cikan her düsünce akimi Kur`an`i yorumlamada kullanilmistir: Pozitivizm ve akilcilik Kur`an`i yorumlamada etkili oldu, sonra Islam dünyasinda bilimsel bilgileri Kur`an`da bulmaya calisanlar oldu.

 

Izzet Derveze tefsir tarihinde bir ilk uygulama ile tefsiri surelerin inis sirasina göre yapmistir.

Kur`an`in indigi sosyal yapi, aile yapisi, kabile ve yöntem yapisi ve hatta Araplarin Islam`dan önceki dinleri hakkindaki bilgiler, Kur`an`i anlamamizin önemli bir sartidir. 

 


0 Yorum - Yorum Yaz


Sümeyye Büşra Güneşdoğdu ULA2 / 11070424

1.BÖLÜM

 

TEFSİR İLMİ:

Kuran Müslümanlar için kaynak olması bakımından kuranın açıklanmasına önem verilmistir. Kuranın açıklanması için geliştirilmiş disipline tefsir denilmistir. Tefsir arapcada kapalı bit seyin örtüsünü acmak anlamına gelen frs fiilinden türetilmiştir. Tefsir kuranı kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için açıklıyor ve onu dogru anlamamızı sağlıyor.


TEFSİR İLMİNİN TANIMI:

Tefsir ilmi, ayetlerin kastettikleri anlamları ortaya koyan disiplindir. Tefsir ilmi kuranın dili olan arapcanın dil bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bizlere bildiren rivayetlere dayanarak, ayetlerin asıl kastettiği  anlamlarını verir ve onları anlamamızı sağlar.

Tefsir ilminin belli yöntemlere bağlılığı, Müfessirin kuranı kendine göre açıklamasını önlemiştir, böylece tefsirin yöntemini izleyen bit müfessirin kuranı kendine göre açıklaması oldukca zordur. Ancak delillerdeki bazı kesinsizlik durumları müfessirin öznelliğine her açmaktadır. Basen ayetlerde görülen farklı tefsirler, müfessirlerin kullandıkları delillerin eşik düzeyde güçlü olmalarından kaynaklanabilir.  Yine her bit müfessir ayetin tarihi ortamı bakımından eşit değerdeki rivayetlerden birini tercih edebilir. 

 

TE’VİL:

Ayetlerde kastedilen anlamları çıkarmak için kesin ve sağlam rivayetler bulunmadığı da olmaktadır ve bu durumlarda müfessir elinde bulunan delilleri değerlendirir ve bunlar arasında seçim yaparak bit yoruma gitmek durumundadır.  Bu duruma te’vil deniyor. Ancak te’vil rivayetlerin ortaya koyduğu ve arap dilbiliminin bilgisine fers düşmemelidir. Te’vilde yorumlayan kişinin etkisi artmaktadır, çünkü deliller onu kesin bit bilgiye götürmemektedir. Kuranı yorumlayacak bit alim mutlaka dünyadan soyutlanamayacağı için, boş bit zihinle yoruması mümkün değildir. 

 

Ancak tefsirin ürettiği bilgiler, kuranın yorumlanmasının son noktası değildir.  Tefsir sadece ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları bizlere aktarır, tefsirdeki bilgileri biz doğrudan hayatımıza aktaramayız. Bunun için tefsiri aşan çalişmalar yapmak gerekmiştir. Bu çalişmalar sonucu, tefsir ile üretilen bilgileri hayatımıza geçire bimemiz için fıkıh ile kelam disiplinleri doğmuştur. Bu bilimler te’vil yaklaşımını ortaya koyarlar. 

 

TERCEME:

Terceme genes olarak bir sözü bit dilden, başka bit dile çevirmektir.Terceme genes olarak ya asıl metne  bağlı kalarak veya metnin ifade ettiği mana esas alınarak iii şekilde yapılır.

Lafzi Terceme: Metne bağlı olarak yapılan tercümedir. Burda asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edlen dulde karşılık verilmeye çalışılır.

Tefsiri Terceme: Metnin ifade ettiği mana esas alınarak, metnin mana bakımından başka bir dile aktarılmasıdır.  Burda her harf ve kelimenin tercümesi zorunlu değildir.

 

Kuranın tefsiri tercümesi yapılma yolu tercih edilmiştir.  Türkiyede kuranın tercümesi için daha çok meal kelimesi kullanılmaktadır. Bunun nedeni sie tercümenin mana dikkate alınarak yapıldığını ve yetersiz olabileceğini Pfade etmek içindir. Meal kelimesi sözlükte bitşeyin varacağı yer, istilahi olarakta, bit sözün aynı anlamınınn her yönüyle ahnen değil de biraz noksanıyla Pfade edilmesi anlamına gelmektedir. 

Kuranın tercümesinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin farklı görüşler vardır, ancak ittifak edlen hususta kuranın tercümesi yapıla bilir olacağıdır. 

Kuranın tercümesi islamiyettin ilk yıllarına kadar götürüle bilir. Bügün ise kuran neredeyse tüm dünya dillerine tercüme edilmiş durumdadır. 

İlk müslümanlar peygamberimizin yanında olduklarından ayetleri hemmen anlıyorlardı, anlayamadıkları derlei peygamberimiz onlara açıklıyordu. Ancak daha sonraki kuşaklarda ayetlerin açıklanması gerekti. 

 

TEFSİR İLMİNİN YÖNTEMİ:

Tefsir ilmi öncelikle dil bilimi çerçevesinde konulabilecek yöntemler ve billiger kullanır. İkinci olarakta tefsir kuranı açıklamak için tarih bilgisinede başcurmaktadır.

 

Tefsiri önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da kuarnın rey ile tefsiri Kabul edilmemiştir. Rey ile tefsir yapanlar, tefir bilimlerini bilmeden tefsir yaparlar ve müteşabih ayetleri açıklamaya çalışırlar. 

 

TEFSİR İLMİNİN DİĞER TEMEL İSLAM BİLİMLERİYLE İLİŞKİSİ:

Tefsir ayetlere açıklama getirerek bit çok farkı ilimden yararlanmaktadır, hadis, dilblimi vs. Aynı zamanda tefsir islam bilimlerine bilgi hazırlamaktadır. Kuranın içerdiği ahlak, siyaset ve itikat konularını kelam ele alır. . Gene olarak hukuk ve badet konularını fıkıh ele alır. 

Kelam ve fıkıh anlama sürecini tefsirin bıraktığı yerden devam ettirmektedir ve sonuç olarak hüküm üretirler. Fıkıh usulüde bunun nasıl yapılacağını ortaya koymaktadır.  

 

5.BÖLÜM

Kuranın anlaşılması için yazılmış olan eserler çok önemlidir. Kuranın yorumu sadece kitaplarda kalmamış, bütün islam kültür ve medeniyetinde yer almıştır. Bu bağlamda kuranı ilk tefsir eder muhakkak ki sevgili peygamberimizdir. kendisi sahabeye islamı tebliğ ederken, ayetlerde açıklamalarda bulunmuştu. Bu ama onun bütün kuranı tefsir ettiği anlamına gelmemektedir. Sahabenin soruları ve problemleri sonucu ayetleri açıklamıştır. Sahabe, peygamberimizin vefaatından sonra kuranı anlama, açıklama ve yorumlama ile ilgilenmişlerdir. Burada belirtmek gerekir ki, sahabelerin tefsirleri peygamber efendimizle beraber geçirdikle zaman süresi içerisinde yapmış oldukları gözlemlere, bilgilere ve kendi kişilsel bilgilerine dayanmaktadır. Abdullah İbn. Abbas ve Abdullah İbn. Mes'ud sahabe arasında tefsir alanında öne çıkmış isimlerdir. Kuranın tefsirinin yazılı olması ilk olarak İbn. Abbas ile başlamaktadır. 

Kuranın tefsiri ile Sahabe neslinden sonrada Tabiun nesli ilgilenmiştir. 

Tefsir ikiye ayrılmaktadır: 

1: Rivayet tefsiri: ayetlerin tefsirine ilişkin peygamberimizden, sahabeden ve tabiundan alınan bilgiler doğrultusunda toplanan tefsirlerdir.

2:Dirayet tefsiri: Akli tefsir diyede adlandırılır. Müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına bağlı olarak üretilmiş görüşler olması bakımından hz. peygamber zamanından beri var olan tefsirdir. 

Müfessirler genel olarak, rivayetleri seçerken kendi görüşlerini esas alırlar, bu yönüyle rivayet tefsirlerinde müfessirin görüşlerinide dolaylı bir şekilde görürüz. Tefsir faaliyeti bir dirayet işidir.

Diraet tefsirleride kendi içinde ikiye ayrılıyor:

1:tek yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsilerdir.

2:çok yönlü dirayet tefsiri: kuranı pek çok araç vazıtasıyla açoklayan tefsirlerdir.

Tefsir müslüman düşüncesinin bir ürünü olarak günümüzde de devaö etmiştir, ancak batının etkisi yinede hissedilmektedir. Batı kültüründen ortaya çıkan er düşünce akımı kuranın yorumlanmasında kullanılmıştır.

 

Son olarak şu söylenmelidir: kuran insan hayatını düzenleyen ve bir biçim haline sokan bir kitaptır. Çünkü kuranın içeriğine dağılmış ayetlerin bir araya getirilmesiyle kuranda birçok konu bir bütün oluşturur.

 

Yanlış anlamaktan ve anlatmaktan RABBİMR sığınırım...


0 Yorum - Yorum Yaz

11070403, Amine Aldoğan    21.05.2014

İLİTAM 1

Tefsir ilminin tanımı
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kuran ayetlerinin indiği dönemde kullanılan Arapça'nın ve o zaman diliminin şartları bilinmesi. Bu bilgileri bize ulaştıran rivayetleri kullanarak ayetleri açıklayan disipline Tefsir diyoruz.

Te'vil
Bazen kesin açıklamalar getirmek için sağlam rivayetlerin bulunmadığı durumla karşılaşılabilir. Bir kelimenin birden fazla anlam taşıyabilir ve ayette kelime hangi anlamı taşıdığı hemen anlaşılmaz. Bu durumda müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında seçimler yaparak bir yoruma gitmek zorunda kalır. Bu yoruma Te'vil diyoruz. Te'vil'in tefsir'den farkı yorumlayan kişinin yorumdaki etkisinin artmasıdır. Bunun nedeni de delillerin kesin bir bilgiye götürmemesidir.
Tefsir'de elde edilen bilgileri doğrudan hayatımıza aktaramayız. Bu bilgileri hayatımıza aktarmamız için fıkıh ve kelam tarafından işlenmesi gerekir.

Terceme
Terceme genel olarak ‘ bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek; bir sözün anlamını diğer bir dilde dengi bir söz ile aynen ifade etmek'anlamına gelmektedir.
Terceme genel olarak iki şekilde yapılır:
Lafzi terceme: Metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercüme.
Tefsiri terceme: asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atalatabilir veya bazı keimeler ilave edilebilir. Mütercim asıl dildeki ifadeleri iyice nladıktan sonra onlardaki anlamı başka bir dile kendi üslup ve ifadesiyle aktarır.
Ku2ran'ın tercüme edilmesi konusunda ittifak edilen husus, ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana ulaştırılmasıdır. Ancak Meal dediğimiz Kur'an tercümesi hiç bir zaman Kur'anın orijinal şeklinin yerine geçmez.

Tefsir İlminin Yöntemi
Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı işlemleri takip eder:
1- Tefsir ilk olarak Kur'an'ın cümlelerini dil açısından çözümler. Arap dilinin grameri, kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli.
2- Ayetlerin ne gibi koşullarda, hangi olaydan sonra veya hangi olay üzerine indiği, bir soru üzerine nazil olup olmadığı incelenir.
Bu işlemler gerçekleşmezse ayetlerin ilk vahyedildiğinde kastettikleri anlamları doğru bir şekilde anlayamayız.

Tefsir ilminin diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi
Tefsirin yararlandığı disiplinlere bakacak olursak:
- Dil bilimlerinden Ku'ran'ın kelimelerine ve ayetlerine açıklama getirmek için yararlanır.
- Tefsir, Kur'an'ın indiği zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanır.
Tefsir dalı da aynı zamanda başka İslami Bilimlere malzeme sunmaktadır, çünkü bütün din bilimleri Kur'an üzerine kurulan disiplinlerdir.
- Kur'an'da yer alan ahlak, siyaset ve itikat konularının yorumlanması kelam disiplini tarafından gerçekleşmiştir.
- Hukuk ve ibadet konularını ise fıkıh disiplini ele almıştır.


0 Yorum - Yorum Yaz


İlitam 1 Özeti :

 

Tefsir İlmi

 Müslümanlar için en önemli kaynak olması bakımından Kur’an-ı Kerim’in açıklanması ve anlaşılmasına önem verilmiştir. İşte Tefsir bilimi Kur’an’ın ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için açıklar ve onları doğru olarak anlamamızı sağlar.

 

Tefsir ilminin Tanımı

 

Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan ve inceleyen bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kur’an’ın indiği dönemde kullanılan Arapça olduğu gibi o dönemin şartları da gözönünde bulundurmalıdır. İşte Kur’an’ın kullandığı Arap Dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere ( Rasulallah, sahabe, tabıûn) dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz.

Tefsirin yöntemi, müfessirin kendi içinde bulunduğu dünyanın etkisindeki öznelliği sınırlandırmış ve onun Kur’an üzernde belirleyici olmasını büyük oranda önlemiştir. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzeyde güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Bu aşamada kullanılan kaynaklar ve yöntem müfessirin öznelliğini önemli ölçüde sınırlamaktadır.

 

Te’vil

 

Ayetler veya ayetlerdeki kelimeler birkaç anlamı aynı anda taşıyabilirler ve hangi anlamın ayette kullanıldığını belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Bu durumda müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında, bir kesinliğe götürmeksizin seçimler yaparak bir yoruma gitmek durumuna kalır. İşte bu yoruma Te’vil diyoruz. Tefsir’den farklı olarak Te’vil de yorumlayan kişinin yorumdaki etkisi artmaktadır. Diğer taraftan İslam geleneğinde Kur’an’ın zahiri anlamı Tefsir tarafından ortaya konmuştur.

Tefsir, Kur’an’ da bulunan anlamların, mesajın ve değerlerin sonraki zamanlara taşınması için yeterli olamaz. Oysa ahlak, siyaset,itikad, hukuk, ibadet gibi konuları işleyen ayetlerde verilen mesajların ve değerlerin hayat içinde yaşatılması gerekmiştir. Böylece Kur’an’ın yanı sıra dinimizdeki diğer kaynaklar (Sünnet, icma) ile yaşanan durum arasında bağ kuran başka disiplinler, bilimler gerekmiştir. Bu bilimler ise tefsir değil, Te’vil yaklaşımı ortaya koymaktadırlar.

 

Terceme

 

Terceme genel olarak “bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek” anlamına gelmektedir. Terceme genel olarak iki şekilde yapılabilir :

‘ Lâfzî Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercemede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışılır. ‘

‘ Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde, asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.’

 

Kur’an ‘da lafzi tercümenin zorluğu yüzünden Kur’an’ın lafzi değil tefsiri tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur’an’ın tercümesinin yapılıp yapılmamasına farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak ittifak edilen husus, Kur’an’ın özelliklerinden kaynaklanan tercüme zorluklarının onun tercümesine engel olmaması gerektiği ve ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana ulaştırılmasıdır. Burada ayrıca hatırlanması gereken bir başka konuda, Kur’an’ın tercümesinin veya Kur’an’ın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade edilmiş şeklinin Kur’an’ın yerine geçemeyeceğidir.

 

Tefsir ilminin Yöntemi

 

 Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı önemli işlemler gerçekleştirir. Bu işlemleri iki ana başlıklar altında toplayabiliriz.

 

  1. Tefsir ilk olarak Kur’an- Kerim’in cümlelerini dil açısından çözümler. Çünkü
    Arap dilini grameri kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları,
    kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi
    anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
  2. Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken mümkün olduğu kadar Kur’an’ın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını öğrenmeye çalışırız. Böylece tefsir ile ayetleri doğru bir şekilde anlamaya çaba göstermiş oluruz.

 

                   Tefsir sayesinde Kur’an’ın ifadelerine Kur’an’ın kastettiğinden farklı anlamlar yüklenmesinin önüne geçilmiş olur. Tefsire önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da Kur’an’ın Re’y ile tefsiri kabul edilmemiştir. Burada ki re’y tefsirin yönteminin dışına çıkan ve Kur’an’ı doğru yöntemden saparak tefsir etmek isteyen bir yaklaşımdır. Tefsir kural koyucu bir disiplin değildir. Onun işlevi Kur’an metnine açıklama getirmekle sınırlıdır. 

 

Tefsir İlminin Diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi

 

 

 

Tefsir ayetlere açıklama getirirken hadis, tarih, dil bilimleri gibi bir çok farklı ilimden

yararlanmaktadır. Dil bilimlerinden Kur’an’ın kelimelerine, ayetlerine ve cümle yapısına açıklama getirmek için yararlanır. Tefsir tarih karekterli bilgilerden yararlanarak Peygamberimizin ayetlere getirdiği açıklamaları ve ayetlerin indiği koşulları öğrenmek için hadisten büyük oranda faydalanır. Tefsir başka bilimlerden yararlanmakla kalmayıp, başka bazı İslam bilimlerine bilgi hazılamaktadır. Böylece Tefsir, Kur’an’ı kaynak edinen, Kelam ve Fıkıh gibi diğer İslamî bilim dallarına da bir blgi malzemesi sunmuş olmaktadır.

                Kur’an ve diğer kaynak metinlerin anlam derecelerin tasnifi ve yeni yargıların çıkarılmasının yolları Usul-i Fıkıh tarafından incelenmiştir. Kelam fırkaları arasında sıkca gözlendiği üzere bazı yorumcular, kendi düşüncelerini Kur’an’dan ve sünnetten delillendirmeye çalışmışlardır. Kelam ve fıkhın Kur’an ile ilgilenmesi tefsirinkinden farklıdır. Tefsir için Kur’an bir konu iken, kelam ve fıkıh için Kur’an dört şer’i kaynaktan biridir. Kur’an’ı açıklayan ve onu zahiri anlamını pekiştiren tefsir bu disiplinlere malzeme sunmaktadır.

                Ancalk Çağdaş dönemde İslamiyet’in kaynaklarını belli düzeylerde yorumlayan disiplinler arasındaki bütünlük ilişkisi bozulmuştur. Daha önce kelam ve fıkıh içinde yapılan yorumlar çoğunlukla tefsir içinde yapılmaya başlanmıştır.

 

İlitam 5 Özeti : 


Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri


Önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde  değil aynı zamanda bütün bir Müslüman dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.


 


İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir


Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.


 


Sahabe Dönemi Tefsiri


Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.


  1. Müşahedelerine dayalı açıklamaları

  2. Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar

     

                    Sahabîlerin; Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahadeleri ve Ehl-i  Kitab âlimleri olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.

     

                    Tabiûn Dönemi Tefsiri

                    Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.

     

    Tefsirin Tedvini


Yazılı belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.


 


Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri


Kur’an-ı tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel, siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.


Rivayet Tefsiri


Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.


 


Dirayet Tefsiri

 


Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.


 


Çok yönlü Dirayet Tefsirleri 



Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî, ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.


 


Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri

 


Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır. Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî Tefsir.


 Günümüzde Tefsir


Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.


Yenilikçi Tefsir Çalışmaları


Yenilikçi yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz. Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.


İlmî Tefsir Çalışmaları


Tefsirde bu yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.


Ideolojik Tefsir Çalışmaları


Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.


Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları


Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.


 


 


 


 


 


 

 


0 Yorum - Yorum Yaz


İlitam 1 Özeti :

 

Tefsir İlmi

 Müslümanlar için en önemli kaynak olması bakımından Kur’an-ı Kerim’in açıklanması ve anlaşılmasına önem verilmiştir. İşte Tefsir bilimi Kur’an’ın ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için açıklar ve onları doğru olarak anlamamızı sağlar.

 

Tefsir ilminin Tanımı

 

Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan ve inceleyen bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kur’an’ın indiği dönemde kullanılan Arapça olduğu gibi o dönemin şartları da gözönünde bulundurmalıdır. İşte Kur’an’ın kullandığı Arap Dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere ( Rasulallah, sahabe, tabıûn) dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz.

Tefsirin yöntemi, müfessirin kendi içinde bulunduğu dünyanın etkisindeki öznelliği sınırlandırmış ve onun Kur’an üzernde belirleyici olmasını büyük oranda önlemiştir. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzeyde güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Bu aşamada kullanılan kaynaklar ve yöntem müfessirin öznelliğini önemli ölçüde sınırlamaktadır.

 

Te’vil

 

Ayetler veya ayetlerdeki kelimeler birkaç anlamı aynı anda taşıyabilirler ve hangi anlamın ayette kullanıldığını belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Bu durumda müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında, bir kesinliğe götürmeksizin seçimler yaparak bir yoruma gitmek durumuna kalır. İşte bu yoruma Te’vil diyoruz. Tefsir’den farklı olarak Te’vil de yorumlayan kişinin yorumdaki etkisi artmaktadır. Diğer taraftan İslam geleneğinde Kur’an’ın zahiri anlamı Tefsir tarafından ortaya konmuştur.

Tefsir, Kur’an’ da bulunan anlamların, mesajın ve değerlerin sonraki zamanlara taşınması için yeterli olamaz. Oysa ahlak, siyaset,itikad, hukuk, ibadet gibi konuları işleyen ayetlerde verilen mesajların ve değerlerin hayat içinde yaşatılması gerekmiştir. Böylece Kur’an’ın yanı sıra dinimizdeki diğer kaynaklar (Sünnet, icma) ile yaşanan durum arasında bağ kuran başka disiplinler, bilimler gerekmiştir. Bu bilimler ise tefsir değil, Te’vil yaklaşımı ortaya koymaktadırlar.

 

Terceme

 

Terceme genel olarak “bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek” anlamına gelmektedir. Terceme genel olarak iki şekilde yapılabilir :

‘ Lâfzî Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercemede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışılır. ‘

‘ Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde, asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.’

 

Kur’an ‘da lafzi tercümenin zorluğu yüzünden Kur’an’ın lafzi değil tefsiri tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur’an’ın tercümesinin yapılıp yapılmamasına farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak ittifak edilen husus, Kur’an’ın özelliklerinden kaynaklanan tercüme zorluklarının onun tercümesine engel olmaması gerektiği ve ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana ulaştırılmasıdır. Burada ayrıca hatırlanması gereken bir başka konuda, Kur’an’ın tercümesinin veya Kur’an’ın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade edilmiş şeklinin Kur’an’ın yerine geçemeyeceğidir.

 

Tefsir ilminin Yöntemi

 

 Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı önemli işlemler gerçekleştirir. Bu işlemleri iki ana başlıklar altında toplayabiliriz.

 

  1. Tefsir ilk olarak Kur’an- Kerim’in cümlelerini dil açısından çözümler. Çünkü
    Arap dilini grameri kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları,
    kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi
    anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
  2. Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken mümkün olduğu kadar Kur’an’ın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını öğrenmeye çalışırız. Böylece tefsir ile ayetleri doğru bir şekilde anlamaya çaba göstermiş oluruz.

 

                   Tefsir sayesinde Kur’an’ın ifadelerine Kur’an’ın kastettiğinden farklı anlamlar yüklenmesinin önüne geçilmiş olur. Tefsire önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da Kur’an’ın Re’y ile tefsiri kabul edilmemiştir. Burada ki re’y tefsirin yönteminin dışına çıkan ve Kur’an’ı doğru yöntemden saparak tefsir etmek isteyen bir yaklaşımdır. Tefsir kural koyucu bir disiplin değildir. Onun işlevi Kur’an metnine açıklama getirmekle sınırlıdır. 

 

Tefsir İlminin Diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi

 

 

 

Tefsir ayetlere açıklama getirirken hadis, tarih, dil bilimleri gibi bir çok farklı ilimden

yararlanmaktadır. Dil bilimlerinden Kur’an’ın kelimelerine, ayetlerine ve cümle yapısına açıklama getirmek için yararlanır. Tefsir tarih karekterli bilgilerden yararlanarak Peygamberimizin ayetlere getirdiği açıklamaları ve ayetlerin indiği koşulları öğrenmek için hadisten büyük oranda faydalanır. Tefsir başka bilimlerden yararlanmakla kalmayıp, başka bazı İslam bilimlerine bilgi hazılamaktadır. Böylece Tefsir, Kur’an’ı kaynak edinen, Kelam ve Fıkıh gibi diğer İslamî bilim dallarına da bir blgi malzemesi sunmuş olmaktadır.

                Kur’an ve diğer kaynak metinlerin anlam derecelerin tasnifi ve yeni yargıların çıkarılmasının yolları Usul-i Fıkıh tarafından incelenmiştir. Kelam fırkaları arasında sıkca gözlendiği üzere bazı yorumcular, kendi düşüncelerini Kur’an’dan ve sünnetten delillendirmeye çalışmışlardır. Kelam ve fıkhın Kur’an ile ilgilenmesi tefsirinkinden farklıdır. Tefsir için Kur’an bir konu iken, kelam ve fıkıh için Kur’an dört şer’i kaynaktan biridir. Kur’an’ı açıklayan ve onu zahiri anlamını pekiştiren tefsir bu disiplinlere malzeme sunmaktadır.

                Ancalk Çağdaş dönemde İslamiyet’in kaynaklarını belli düzeylerde yorumlayan disiplinler arasındaki bütünlük ilişkisi bozulmuştur. Daha önce kelam ve fıkıh içinde yapılan yorumlar çoğunlukla tefsir içinde yapılmaya başlanmıştır.

 

İlitam 5 Özeti : 


Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri


Önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde  değil aynı zamanda bütün bir Müslüman dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.


 


İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir


Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.


 


Sahabe Dönemi Tefsiri


Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.


  1. Müşahedelerine dayalı açıklamaları

  2. Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar

     

                    Sahabîlerin; Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahadeleri ve Ehl-i  Kitab âlimleri olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.

     

                    Tabiûn Dönemi Tefsiri

                    Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.

     

    Tefsirin Tedvini


Yazılı belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.


 


Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri


Kur’an-ı tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel, siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.


Rivayet Tefsiri


Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.


 


Dirayet Tefsiri

 


Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.


 


Çok yönlü Dirayet Tefsirleri 



Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî, ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.


 


Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri

 


Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır. Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî Tefsir.


 Günümüzde Tefsir


Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.


Yenilikçi Tefsir Çalışmaları


Yenilikçi yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz. Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.


İlmî Tefsir Çalışmaları


Tefsirde bu yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.


Ideolojik Tefsir Çalışmaları


Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.


Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları


Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.


 


 


 


 


 


 

 


0 Yorum - Yorum Yaz


İlitam 1 Özeti :

 

Tefsir İlmi

 Müslümanlar için en önemli kaynak olması bakımından Kur’an-ı Kerim’in açıklanması ve anlaşılmasına önem verilmiştir. İşte Tefsir bilimi Kur’an’ın ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler için açıklar ve onları doğru olarak anlamamızı sağlar.

 

Tefsir ilminin Tanımı

 

Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamları ortaya koyan ve inceleyen bir disiplindir. Bu incelemede esas olan Kur’an’ın indiği dönemde kullanılan Arapça olduğu gibi o dönemin şartları da gözönünde bulundurmalıdır. İşte Kur’an’ın kullandığı Arap Dili bilgilerine ve ayetlerin indiği döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere ( Rasulallah, sahabe, tabıûn) dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disipline tefsir diyoruz.

Tefsirin yöntemi, müfessirin kendi içinde bulunduğu dünyanın etkisindeki öznelliği sınırlandırmış ve onun Kur’an üzernde belirleyici olmasını büyük oranda önlemiştir. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayrı görüşler, her zaman bir eksiklikten değil bazen müfessirlerin kullandığı delillerin eşit düzeyde güçlü olmalarından kaynaklanabilir. Bu aşamada kullanılan kaynaklar ve yöntem müfessirin öznelliğini önemli ölçüde sınırlamaktadır.

 

Te’vil

 

Ayetler veya ayetlerdeki kelimeler birkaç anlamı aynı anda taşıyabilirler ve hangi anlamın ayette kullanıldığını belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Bu durumda müfessir elindeki delilleri değerlendirir ve bunlar arasında, bir kesinliğe götürmeksizin seçimler yaparak bir yoruma gitmek durumuna kalır. İşte bu yoruma Te’vil diyoruz. Tefsir’den farklı olarak Te’vil de yorumlayan kişinin yorumdaki etkisi artmaktadır. Diğer taraftan İslam geleneğinde Kur’an’ın zahiri anlamı Tefsir tarafından ortaya konmuştur.

Tefsir, Kur’an’ da bulunan anlamların, mesajın ve değerlerin sonraki zamanlara taşınması için yeterli olamaz. Oysa ahlak, siyaset,itikad, hukuk, ibadet gibi konuları işleyen ayetlerde verilen mesajların ve değerlerin hayat içinde yaşatılması gerekmiştir. Böylece Kur’an’ın yanı sıra dinimizdeki diğer kaynaklar (Sünnet, icma) ile yaşanan durum arasında bağ kuran başka disiplinler, bilimler gerekmiştir. Bu bilimler ise tefsir değil, Te’vil yaklaşımı ortaya koymaktadırlar.

 

Terceme

 

Terceme genel olarak “bir sözü, bir dilden başka bir dile çevirmek” anlamına gelmektedir. Terceme genel olarak iki şekilde yapılabilir :

‘ Lâfzî Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan bu tercemede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışılır. ‘

‘ Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde, asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.’

 

Kur’an ‘da lafzi tercümenin zorluğu yüzünden Kur’an’ın lafzi değil tefsiri tercümesinin yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur’an’ın tercümesinin yapılıp yapılmamasına farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak ittifak edilen husus, Kur’an’ın özelliklerinden kaynaklanan tercüme zorluklarının onun tercümesine engel olmaması gerektiği ve ondaki yüce mesajların dili ne olursa olsun her insana ulaştırılmasıdır. Burada ayrıca hatırlanması gereken bir başka konuda, Kur’an’ın tercümesinin veya Kur’an’ın manalarının Arapça olarak başka kelimelerle ifade edilmiş şeklinin Kur’an’ın yerine geçemeyeceğidir.

 

Tefsir ilminin Yöntemi

 

 Tefsir ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı önemli işlemler gerçekleştirir. Bu işlemleri iki ana başlıklar altında toplayabiliriz.

 

  1. Tefsir ilk olarak Kur’an- Kerim’in cümlelerini dil açısından çözümler. Çünkü
    Arap dilini grameri kök kelimelerden yeni kelimelerin türetilme kuralları,
    kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi
    anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
  2. Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektedir. Bu yüzden tefsir yaparken mümkün olduğu kadar Kur’an’ın indiği ortama gitmeye ve o dönemin koşullarını öğrenmeye çalışırız. Böylece tefsir ile ayetleri doğru bir şekilde anlamaya çaba göstermiş oluruz.

 

                   Tefsir sayesinde Kur’an’ın ifadelerine Kur’an’ın kastettiğinden farklı anlamlar yüklenmesinin önüne geçilmiş olur. Tefsire önyargılara ve öznelliğe kapatmak amacıyla da Kur’an’ın Re’y ile tefsiri kabul edilmemiştir. Burada ki re’y tefsirin yönteminin dışına çıkan ve Kur’an’ı doğru yöntemden saparak tefsir etmek isteyen bir yaklaşımdır. Tefsir kural koyucu bir disiplin değildir. Onun işlevi Kur’an metnine açıklama getirmekle sınırlıdır. 

 

Tefsir İlminin Diğer Temel İslam Bilimleriyle İlişkisi

 

 

 

Tefsir ayetlere açıklama getirirken hadis, tarih, dil bilimleri gibi bir çok farklı ilimden

yararlanmaktadır. Dil bilimlerinden Kur’an’ın kelimelerine, ayetlerine ve cümle yapısına açıklama getirmek için yararlanır. Tefsir tarih karekterli bilgilerden yararlanarak Peygamberimizin ayetlere getirdiği açıklamaları ve ayetlerin indiği koşulları öğrenmek için hadisten büyük oranda faydalanır. Tefsir başka bilimlerden yararlanmakla kalmayıp, başka bazı İslam bilimlerine bilgi hazılamaktadır. Böylece Tefsir, Kur’an’ı kaynak edinen, Kelam ve Fıkıh gibi diğer İslamî bilim dallarına da bir blgi malzemesi sunmuş olmaktadır.

                Kur’an ve diğer kaynak metinlerin anlam derecelerin tasnifi ve yeni yargıların çıkarılmasının yolları Usul-i Fıkıh tarafından incelenmiştir. Kelam fırkaları arasında sıkca gözlendiği üzere bazı yorumcular, kendi düşüncelerini Kur’an’dan ve sünnetten delillendirmeye çalışmışlardır. Kelam ve fıkhın Kur’an ile ilgilenmesi tefsirinkinden farklıdır. Tefsir için Kur’an bir konu iken, kelam ve fıkıh için Kur’an dört şer’i kaynaktan biridir. Kur’an’ı açıklayan ve onu zahiri anlamını pekiştiren tefsir bu disiplinlere malzeme sunmaktadır.

                Ancalk Çağdaş dönemde İslamiyet’in kaynaklarını belli düzeylerde yorumlayan disiplinler arasındaki bütünlük ilişkisi bozulmuştur. Daha önce kelam ve fıkıh içinde yapılan yorumlar çoğunlukla tefsir içinde yapılmaya başlanmıştır.

 

İlitam 5 Özeti : 


Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri


Önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde  değil aynı zamanda bütün bir Müslüman dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.


 


İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir


Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.


 


Sahabe Dönemi Tefsiri


Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.


  1. Müşahedelerine dayalı açıklamaları

  2. Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar

     

                    Sahabîlerin; Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahadeleri ve Ehl-i  Kitab âlimleri olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.

     

                    Tabiûn Dönemi Tefsiri

                    Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.

     

    Tefsirin Tedvini


Yazılı belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.


 


Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri


Kur’an-ı tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel, siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.


Rivayet Tefsiri


Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.


 


Dirayet Tefsiri

 


Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.


 


Çok yönlü Dirayet Tefsirleri 



Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî, ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.


 


Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri

 


Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır. Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî Tefsir.


 Günümüzde Tefsir


Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.


Yenilikçi Tefsir Çalışmaları


Yenilikçi yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz. Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.


İlmî Tefsir Çalışmaları


Tefsirde bu yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.


Ideolojik Tefsir Çalışmaları


Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.


Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları


Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.


 


 


 



 

 


0 Yorum - Yorum Yaz

Sema PÜRÇEK, 11070418    22.05.2014

1. Ünite : Tefsir ilmi

Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır. 

Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir. 

Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.

Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :   

1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden  yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.

Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.

5. Ünite: Tefsirin tedvini 

Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.

Rivayet tefsiri :
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir. 
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.

Dirayet tefsiri :
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.


0 Yorum - Yorum Yaz

Sema PÜRÇEK, 11070418    22.05.2014

1.      Ünite : Tefsir ilmi

Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır. 
 
       Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
 1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
 2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir. 
 
 Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.
 
 Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :   
 
 1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden  yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
 2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.
 
 Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.
 
 5. Ünite: Tefsirin tedvini 
 
 Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
 Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
 Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.

Rivayet tefsiri :

Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir. 
 Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.

 Dirayet tefsiri :

Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
 Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
 Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.

 Tarih içinde tefsir ve tefsir eğilimleri
Kur’an da büyül kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Tefsir sadece kutsal kitaplara münhasır değil.
Felsefî, ilmî ve edebî eserler de tesir edilmiştir. Kur’an-i Kerimi ilk tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile baslamıştır. Ashab bazı ayetleri anlayamadıkları için Peygamberimize açıklamasını sormuşlar ve Peygambermizin yaptığı açıklama ile baslamıştır.
 
Peygamber efendimizin tefsiri iki temel üzerine bina edilmiştir :
- Oku, düşün, anla, yaşa
- Beşikten mezara ilim, yani yşsam boyu öğrenme
 
Peygamberin tefsir ediş özellikleri :
 
- Seviye farklılıklarını gözetmiştir
- Bizzat veya bir vasıta tefsir etmiştir
- Hayatın akışı içinde tefsir etmiştir.
- Ameli ahkama dair ayetleri, sözleri, fiileri veya takrirleri ile tefsir etmiştir.
 
Sahabenin tefsiri başta Kur'an'a sonra Hz. Peygambere rey ve ictihatlara ve diğer ehl-i kitaplara müracaat etmelerine dayanır.
Sahabenin tefsir özellikleri :
 
-Hz. Peygamberin talim ve terbiyesinden geçmeli
-Nuzul ortamının  müşahede etmeleri
-Arap dilinin inceliklerine hakim olmaları
-Ayetlerin illetlerine vâkıf olmaları
 
Sahabe icmali mana ile yetinmiştir, ahkam ayetlerini çok tefsir etmemiştir, tefsir kitapları yazılmamıştır.
 
Sahabe neslinden sonra doğal olarak tabiinler Kur'an tefsiri ile ilgilenmişlerdir, sahabiler tefsirlerini tabiun nesline aktarmışlardır. Tabiun tefsiri Kur’ana, Hz. Peygambere, rey ve ictihatlara, diğer ehl-i kitaplara müracaat ve sahabe tefsirine dayanır.
 
Tabiun tefsir özellikleri :
-Tedvin edilmiş
-Ihtilaf çoğalmış
-Tefsiri manaya yönelmişler
-Ehl-i kitaba müracaat artmıştır
 
Tefsirin tedvini
 
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’anin hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.


Rivayet tefsiri :
 
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir. 
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
 

Dirayet tefsiri :
 
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir. Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örnegin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirler, bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan

tefsirlerdir.

 

0 Yorum - Yorum Yaz

Fatma YALÇIN, 11070406    22.05.2014

1.      Ünite : Tefsir ilmi

Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır. 
 
       Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
 1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
 2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir. 
 
 Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.
 
 Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :   
 
 1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden  yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
 2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.
 
 Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.
 
    5. Ünite: Tefsirin tedvini 
 
 Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
 Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
 Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.

Rivayet tefsiri :

Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir. 
 Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.

 Dirayet tefsiri :

Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
 Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
 Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.

 Tarih içinde tefsir ve tefsir eğilimleri
Kur’an da büyül kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Tefsir sadece kutsal kitaplara münhasır değil.
Felsefî, ilmî ve edebî eserler de tesir edilmiştir. Kur’an-i Kerimi ilk tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile baslamıştır. Ashab bazı ayetleri anlayamadıkları için Peygamberimize açıklamasını sormuşlar ve Peygambermizin yaptığı açıklama ile baslamıştır.
 
Peygamber efendimizin tefsiri iki temel üzerine bina edilmiştir :
- Oku, düşün, anla, yaşa
- Beşikten mezara ilim, yani yşsam boyu öğrenme
 
Peygamberin tefsir ediş özellikleri :
 
- Seviye farklılıklarını gözetmiştir
- Bizzat veya bir vasıta tefsir etmiştir
- Hayatın akışı içinde tefsir etmiştir.
- Ameli ahkama dair ayetleri, sözleri, fiileri veya takrirleri ile tefsir etmiştir.
 
Sahabenin tefsiri başta Kur'an'a sonra Hz. Peygambere rey ve ictihatlara ve diğer ehl-i kitaplara müracaat etmelerine dayanır.
Sahabenin tefsir özellikleri :
 
-Hz. Peygamberin talim ve terbiyesinden geçmeli
-Nuzul ortamının  müşahede etmeleri
-Arap dilinin inceliklerine hakim olmaları
-Ayetlerin illetlerine vâkıf olmaları
 
Sahabe icmali mana ile yetinmiştir, ahkam ayetlerini çok tefsir etmemiştir, tefsir kitapları yazılmamıştır.
 
Sahabe neslinden sonra doğal olarak tabiinler Kur'an tefsiri ile ilgilenmişlerdir, sahabiler tefsirlerini tabiun nesline aktarmışlardır. Tabiun tefsiri Kur’ana, Hz. Peygambere, rey ve ictihatlara, diğer ehl-i kitaplara müracaat ve sahabe tefsirine dayanır.
 
Tabiun tefsir özellikleri :
-Tedvin edilmiş
-Ihtilaf çoğalmış
-Tefsiri manaya yönelmişler
-Ehl-i kitaba müracaat artmıştır
 
Tefsirin tedvini
 
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’anin hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.


Rivayet tefsiri :
 
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir. 
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
 

Dirayet tefsiri :
 
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir. Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örnegin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirler, bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan

tefsirlerdir.

 

0 Yorum - Yorum Yaz

İclâl BAKİ, 11070427    22.05.2014

1.      Ünite : Tefsir ilmi

Tefsir yüce Allah'ın kelamının açıklamasıdır. Kurallar üzerinde durulup çalışmakla ortaya çıkmış ve çok uğraşma ile elde edilmiştir. Tecrübe edilmez. Kur'an'daki lafızların maksadı budur demektir. Te'vil ise bir lafzın manasını belirleyip takdir ve tefsir etmektir. İçtihada dayalıdır. 
 
       Tercüme genel olarak ya asıl metne bağlı kalınarak yada metnin ifade ettiği mana esas alınarak iki şekilde yapılır.
 1- Lafzi tercüme : metne bağlı kalınarak harfi harfine yapılan tercümedir.
 2- Tefsiri tercüme : asıl metnin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanılarak veya ilave edilerek yapılan tercümedir. 
 
 Kur'an'da lafzi tercüme yapmak zor olduğu için tefsiri tercüme tercih edilir.
 
 Tefsir Kur'an'ıKerim'in ifadelerine doğru açıklamalar getirmeyi amaçlar. Doğru tefsir yapabilmek için tarih bilgisi ve tarihi koşulların bilinmesi gerekir. Bu hedefe ulaşmak için şu yöntem takip edilmelidir :   
 
 1- Arap dilinin grameri, kök kelimelerden  yeni kelimelerin türetilme kuralları, kelimelerin tek başlarına ve cümle içindeki anlamları, hakiki ve mecazi anlamlardaki kullanımları bilinmeli ve incelenmelidir.
 2- Ayetleri doğru bir şekilde tefsir edebilmek için onların hangi koşullarda indiğini incelememiz gerekir.
 
 
 
Böylece tefsir Kur'an'ı kaynak edinen kelam ve fıkıh gibi diğer İslami bilim dallarına da bilgi malzemesi sunar.
 
 
        5. Ünite: Tefsirin tedvini 
 
 Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’an'ın hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
 Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
 Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.

Rivayet tefsiri :

Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir. 
 Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.

 Dirayet tefsiri :

Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir.
 Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örneğin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirlerdir. Bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
 Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan tefsirlerdir.

 Tarih içinde tefsir ve tefsir eğilimleri
Kur’an da büyül kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Tefsir sadece kutsal kitaplara münhasır değil.
Felsefî, ilmî ve edebî eserler de tesir edilmiştir. Kur’an-i Kerimi ilk tefsiri Peygamberimizin tefsiri ile baslamıştır. Ashab bazı ayetleri anlayamadıkları için Peygamberimize açıklamasını sormuşlar ve Peygambermizin yaptığı açıklama ile baslamıştır.
 
Peygamber efendimizin tefsiri iki temel üzerine bina edilmiştir :
- Oku, düşün, anla, yaşa
- Beşikten mezara ilim, yani yşsam boyu öğrenme
 
Peygamberin tefsir ediş özellikleri :
 
- Seviye farklılıklarını gözetmiştir
- Bizzat veya bir vasıta tefsir etmiştir
- Hayatın akışı içinde tefsir etmiştir.
- Ameli ahkama dair ayetleri, sözleri, fiileri veya takrirleri ile tefsir etmiştir.
 
Sahabenin tefsiri başta Kur'an'a sonra Hz. Peygambere rey ve ictihatlara ve diğer ehl-i kitaplara müracaat etmelerine dayanır.
Sahabenin tefsir özellikleri :
 
-Hz. Peygamberin talim ve terbiyesinden geçmeli
-Nuzul ortamının  müşahede etmeleri
-Arap dilinin inceliklerine hakim olmaları
-Ayetlerin illetlerine vâkıf olmaları
 
Sahabe icmali mana ile yetinmiştir, ahkam ayetlerini çok tefsir etmemiştir, tefsir kitapları yazılmamıştır.
 
Sahabe neslinden sonra doğal olarak tabiinler Kur'an tefsiri ile ilgilenmişlerdir, sahabiler tefsirlerini tabiun nesline aktarmışlardır. Tabiun tefsiri Kur’ana, Hz. Peygambere, rey ve ictihatlara, diğer ehl-i kitaplara müracaat ve sahabe tefsirine dayanır.
 
Tabiun tefsir özellikleri :
-Tedvin edilmiş
-Ihtilaf çoğalmış
-Tefsiri manaya yönelmişler
-Ehl-i kitaba müracaat artmıştır
 
Tefsirin tedvini
 
Her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine,anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tesbitler ve görüşler tefsirdir. Tefsirlerin nitelikeleri müfessirlerin ilgilerine , uzmanlık alanlarına, özelde Kur’anin hangi yönü ile ağırlıklı olarak ilgilendiklerine bağlıdır.
Tefsiri rivayet ve dirayet diye iki temel kategoriye ayrılması tefsir faaliyetinden değil, tefsir eseri ortaya koyma tercihinden dolayıdır.
Dirayet ve rivayet ayrımı biçimseldir.


Rivayet tefsiri :
 
Hz. Peygamberin ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret görünen tefsirlerdir. 
Kaynağı sünnet, sahabe ve tabiun görüşleridir.
 

Dirayet tefsiri :
 
Aklî bir tefsirdir, rivayetin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütme ve görüş belirtme içeren tefsirdir. Tefsirler genel olarak tek yönlü ve çok yönlü olarak ikiye ayrılır. Tek yönlü tefsirler örnegin, Fikhî tefsirler, tasavvufî tefsirler, bu tefsirlerde müfessir bir alanda yogunlaşır.
Çok yönlü tefsirler ise matematik, astronomi… gibi ilim dallarından yararlanarak yapılan

tefsirlerdir.

 

0 Yorum - Yorum Yaz

11070358, Türkan Otkan    22.05.2014

Kur'an ve Hadis Ilimleri 1. Ünite

Tefsir Ilmi
Tefsir kelimesi, Arapcada, kapali bir seyin örtüsünü acmak anlamina gelen ‘fsr' fiilinden türetilmistir. Iste tefsir bilimi Kur'an' in ayetlerini kendine ait yöntem ile uygun bilgileri kullanarak bizler icin aciklar ve onlari-dogru olarak anlamamiza saglar.

Tefsir Ilminin Tanimi

Kur'an' in kullandigi Arap dili bilgilerine ve ayetlerin indigi döneme ait bilgileri bize bildiren rivayetlere dayanarak, ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari aciklayan disipline tefsir diyoruz. Gerek ayetlerin indigi sartlari bildiren ve gerek ayetlerin kelimelerini aciklayan rivayetler üzerinde Hadis disiplini calismistir. Bu yüzden tefsir, böyle saglam bilgileri kullanabildigi takdirde ayetlerin dogru anlamlarini bize kesin olarak verebilmektedir. Tefsirin yöntemini izleyen bir müfessirin Kur'an'I kendine göre aciklamasi oldukca zordur. Belli bir ayetin tefsirinde görülen ayri görüsler, her zaman bir eksiklikten degil bazen müfessirlerin kullandigi delillerin esit düzeyde güclü olmalarindan kaynaklanabilir.

Te'vil

Ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda tasiyabilirler ve hangi anlamin ayette kullanildigini belirten kesin bir delil bulunmayabilir. Bu durum müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda secimler yaparak bir yoruma gitmek durumunda kalir. Ancak bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez. Iste bu yoruma biz te'vil diyoruz. Imam Maturidi, te'vilde Allah kesin olarak su anlami kastetmistir denilemez demistir. Tefsir ile üretilen bir bilginin hayata aktarilabilmesi icin konusuna göre fikih ve kelam tarafindan saglanan bilgileri de kendi yöntemleriyle yorumarlar ve hayatta kullanilabilecek bilgiler üretirler. Bu bilimler ise tefsir degil, te'vil yaklasimi ortaya koyarlar.

Terceme

Tercüme genel olarak ya asil metne bagli kalinarak ya da metnin ifade ettigi mana esas alinarak iki sekilde yapilabilir:

Lafzi Terceme: Metne bagli kalinarak yapilan bu tercümede, asil metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karsilik vermeye calisir.

Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde ise, asil metinin ifade ettigi mana esas alindigindan bazi kelimeler atlanabilir veya bazi kelimeler ilave edilebilir. Kur'an'da lafzi tercümenin zorluklari yüzünden Kur'an'in lafzi degil, tefsiri tercümesinin yapilmasi yolu tercih edilmistir. Bugün Kur'an' in neredeyse bütün dünya dillerinde tercümeleri bulunmaktadir.

Tefsir Ilminin Amaci

Tefsir, Kur'an‘ in ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki kusaklara aciklamak amaciyla gelistirilmistir.

Tefsir Ilmin Yöntemi

Tefsir, öncelikle dil bilimin cercevesine konulabilecek yöntemler ve bilgiler kullanir. Kur'an ayetlerinin aciklanmasinda tarih bilgisine basvurmaktadir. Kur'an‘ in cümlelerinde kastedilen anlamlari bu dil ve tarih malzemelerinin elverdigi ölcüde dogru bir sekilde ortaya cikarmayi amaclar.

Tefsir sayesinde Kur'an‘ in ifadelerine Kur'an‘ in kastettiginden farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmis olur. Tefsirin öngördügü bu islemler yerine getirilmezse ayetlerin ilk vahyedildiginde kastettikleri anlamlari dogru bir sekilde anlayamayiz. Tefsiri önyargilara ve öznellige kapatmak amaciyla da Kur'an‘ in re'y ile tefsiri kabul edilememistir. Tefsir kural koyucu bir disiplin degildir. Onun islevi sadece Kur'an metnine aciklama getirmekle sinirlidir. Kur'an‘ i temel olarak kendi dilbilimsel ve tarihiyle baglantili bir söz olarak görür.

Tefsir Ilminin Diger Islam Bilimleriyle Iliskisi

Tefsir ayetlere aciklama getirirken bir cok farkli ilimden yararlanmaktadir. Bunlar arasinda hadis, tarih, dil bilimleri gibi disiplin ve bilimler sayilabilir.

•Dil bilimlerinden Kur'an‘ in kelimelerine ve ayetlerine aciklama getirmek icin yararlanir. Bunun icin tefsir yapilirken, önce Arapca bilinmelidir. Ayrica, cümle yapisi ile ilgili nahiv ilmi, kelimelerin türetilmesiyle ilgili olan sarf ve istikak ilmi, Kur'an‘ in edebi inceliklerini ele almak icin ma'ani, beyan ve bedii ilimlerinin bilinmesi gerekmektedir.

•Tefsir, Kur'an‘ in indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanir. Tefsirde Peygamberimizin ayetlere getirdigi aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük oranda yararlanilmalidir.

Tefsirin ayetin dilsel ve tarihsel incelenmesinden cikan sonuc ile fikih ve kelam tarafindan üretilen bir hüküm birbirlerinden farkli bilgilerdir. Kelam ve fikih anlama sürecini adeta tefsirin biraktigi yerden devam ettirerek, hükümler üretmeye kadar gitmislerdir. Kelam, Müslüman cemaat icin inancsal bir cerceve cizer ve Tanri, ahlak, siyaset, vb. Alanlarda, kaynaklari kullanarak itikadi hükümler üretir.

Fikih da benzer bir sekilde kitap, sünnet, icma kaynaklarindan kiyas yoluyla Müslümanlarin hayatlarinda izleyecekleri ameli hükümler ortaya koyar. Islamiyet'te kaynaklarin yorumlanarak onlardan hüküm cikarmanin yöntemi de Usul-I Fikih tarafindan ortaya konmustur. Bu ilim Kur'an, Sünnet ve icmadan, kiyas yoluyla nasil yeni hükümler üretilebilecegini en ayrintili bir sekilde ortaya koymustur.
Tefsir icin Kur'an bir konu iken, kelam ve fikih icin Kur'an dört ser'i kaynaktan biridir.

 


Kur'an ve Hadis Ilimleri 5.Ünite

Tarih Icinde Tefsir ve Tefsir Egilimleri

Müslümanlarin geleneklerinde Kur'an' in tefsir ve yorumundan örnekleri, Tefsir, Hadis, Kelam, Fikih, Tasavvuf, Ahlak, Fikih Usulü, Tefsir Usulü, Felsefe gibi faaliyetlerde bulabildigimiz gibi Müslüman Dünyasi'nin müsbet ilim geleneginde, Islam San'at ve Mimarisi'nde, Islam Sehirciliginde, Müslüman toplumlarin toplumsal dokularinda ve dünya görüslerinde de Kur'an'in yorum numunelerini görebiliriz. Su halde Kur'an' in yorumu ve tefsiri, sadece Kur'an Tefsirleri'nde degil ayni zamanda bütün bir Müslüman dünyanin kültür ve medeniyet dokularinda aranmalidir (Albayrak, 1998, 12).

Ilk Dönem Tefsiri

Kaynaklarimiz Kur'an-I Kerim' in tefsirini
Peygamberimizin tefsiri ile baslatmaktadirlar.

Hz. Peygamberin Yasadigi Dönemde Tefsir

Kur'an'in indirildigi dönemlerde Hz. Peygamber‘ in, Kur'an ifadeleriyle birtakim aciklamalar yaptigini biliyoruz. O, Kur'an‘ in tamamini tefsir etmemistir. Hz. Aise‘ yi isnad edilen bir rivayette Hz. Peygamber‘ in Kur'an‘ in cok az bir bölümünü tefsir ettigi acikca belirtilmektedir (Taberi, 1968,).

Hz. Peygamberin Tefsirinden birkac örnek:

Bakara suresi 238. Ayette gecen „ salatu'l- vusta" kelimesini „ ikindi namazi" olarak aciklamistir ( Tirmizi, 1981...)
Al-i Imran Suresi 97. Ayette gecen "sebil" kelimesini "azik ve disi binek devesi" olarak aciklamistir ( Taberi, 1954...) vs.

Sahabe Dönemi Tefsiri

Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür:
1. Müsahedelerine dayali aciklamalari
2. Kisisel bilgi ve kavrayislarina göre yaptiklari aciklamalar

Sahabiler bir yandan Kur'an‘ daki garib kelimeleri ve müskil lafizlari dil acisindan zaman zaman siirle istishad ederek aciklarken öbür yandan da özellikle Kur'an kissalarinin aciklanmasinda Yahudi ve Hrisitiyan kültüründen de yararlaniyorlardi.-Tefsir terminolojisinde israilliyyat adi verilir.
Sahabilerin Kur'an Tefsiri kaynaklari, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyati, kendi müsahedeleri ve Ehl-i Kitab alimleri olarak sayilabilir. Bilindigi gibi Rivayet tefsirinin kaynaklarindan biri de sahabe tefsiridir. Tefsir denilince, sahabiler arasinda Abdullah b. Abbas ismi öne cikar.

Sabahe Tefsirinden Örnek:

Sura suresi 23. Ayette gecen "kurba" kelimesini Ibn Abbas "sizinle aramizdaki yakinliga riayet edin" olarak aciklamistir. ( Tirmizi,...).

Tabiun Dönemi Tefsiri

Hz. Peygamber'den sonra fetihlerle devletin sinirlari alabildigine genislemis, Kur'an hakkinda bilgi sahibi sahabiler, devrin siyasi sosyal yapilanmasi cercevesinde cesitli merkezlerde dinin temel kaynagi Kur'an' a ve Kur'an' in anlasilmasina iliskin görüslerini ve müsahedelerini sonraki nesillere, yani tabiun nesline aktarmislardir. Özellikle rivayet tefsirlerine göz atildiginda Kur'an tefsirine iliskin haberlerin büyük bir cogunlugunun kaynaginda tabiun müfessirlerini görürüz. Denebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölcüde tabiilerin görüs ve aciklamalari olusturur.
Artik basit ihtiyaclari gözeten ve daha ötesine gecmeyen tefsir yaklasimi yerini, sistematik olarak Kur'an'in bütününü tefsire konu eden anlayisa birakmisti.
Bir kelimenin ya da kavramin Kur'an' in tamaminda ne anlama geldigini ortaya koymaya calisilmasini tabiun döneminin tefsir anlayisinin bir ürünü olarak görmemiz gerekir.

Örnek:

Said b. Cubeyr (ö. 95/714), Furkan Suresi' nin 5. Ayetindeki "ifk" kelimesini "Kur'in tamaminda ifk, yalan demektir" seklinde aciklamistir.

Tefsirin Tedvini

Kur'an' in, Müslüman toplumun odaginda olusu, toplumun cesitli alanlarda onun rehberligini esas almadi, kuskusuz onun anlasilmasi ve yorumlanmasi faaliyetlerini de bir gereklilik haline getirmisti. Kur'an' in aciklama isini sadece Hz. Peygamber'e ve sahabilere münhasir kilmak tarihin akisina ve degisim olgusuna uygun düsmezdi. Nitekim zaten sahabe döneminden beri var olagelen bilgisel altyapiya dayali akli yorum faaliyeti giderek ivme kazandi. Bu cercevede ilk müfessirler, hem kendilerinden önceki tefsire dair aciklamalari hem de kendi bakis aciklarini yansitan eserler vermege basladilar.

Kaynak ve Yöntem Tercihleri Cercevesinde Kur'an Tefsirleri

Kur'an tefsire calisan herkes, ilmi kapasitesine, kavrayis derecesine, cesitli ilim dallarindaki ihtisasina, siyasi ve mezhebi kanaatlerine ve bilinc muhtevasina göre Kur'an'i aciklamistir. Sahislar, icinde yasadiklari cevrenin bir ürünü olarak o cevredeki siyasi, iktisadi, ahlaki, ilmi, felsefi, ideolojik vs. olusumlardan etkilenirler.
Tefsir tarihine baktigimizda iki temel tercihle karsilasiriz. Bunlardan biri, Kur'an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin aciklamalarindan ibaret gören anlayis; digeri ise bu malzemenin yaninda kisisel bilgi ve tecrübeye dayali esas alan anlayistir. Tasnifimizde bir ücüncü kategori de ice dogus, kesf, ilham ve sezgi gibi diger insani kuvvelerin anlama ve yorumlamada etkin kilinmasi öngören anlayisa isaret etmektedir. Burada tefsirde esas alinan üc aracla karsilastigimizi söyleyebiliriz.

Bunlar, - özetle söylersek
• Öncekilerin görüsleri,
• Akli caba
• Ve ilham'dir.

Rivayet Tefsiri

Rivayet Tefsirleri, ayetlerin tefsirine iliskin Hz. Peygamber'den, sahabeden ve tabiundan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Kur'an'I rivayet tefsirinin kaynagi olarak göremeyiz. Rivayet tefsirlerinde amac, Kur'an'in tefsirine iliskin öncekilerin görüslerini bir araya getirmek olduguna göre Kur'an'la bu görüsleri birbirinden mahiyet itibariyle ayirmak gerekir.
Rivayet Tefsirlerini vücuda getiren müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir düzen icinde siralarken, aslinda kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini esas almislardir. Bu yönüyle rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve görüslerini dolayli bir sekilde yansittig söylenebilir (ez-Zehebi,...).

Meshur Rivayet Tefsirlerini söyle siralayabiliriz:

1. Ibn Cerir et-Taberi'nin Camiu'l-Beyan an Te'vili'l-Kur'an'i

2. Ibn Ebi Hatim (ö.327/938)'in Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim'i,

3. Ebu'l-Leys es-Semerkandi (ö.383/993)'nin Tefsiri vs...

Rivayet tefsirleri özellikle üc noktada tenkit
edilmislerdir:

• Uydurma haberlerin coklugu,
• Israiliyyata yer verilmesi,
• Isnadlarin hazfedilmesidir

Dirayet Tefsiri

Kur'an'i tefsir faaliyeti, aslinda baslangictan beri anlama, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Akli tefsir, yani dirayet tefsiri Hz.Peygamber'den beri var olan bir olgudur. Aslinda tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet isidir. Tefsirin rivayet ve direyat diye iki temel kategoriye ayrilmasi, tefsir faaliyetinden degil, tefsir eseri ortaya koymadaki tercihlerden kaynaklanmaktadir, dolayisiyla bicimseldir. Yani bazi tefsir yazarlari, önceki nesillerin ürettikleri akli tefsirlerini kitaplarinda derlemeyi amaclarken, diger tefsir yazarlari, kendi aciklamalarini ve yorumlarini da eserlerinde yansitmayi yeglemislerdir. Diryaet tefsiri sinifina girek tefsirlerde müfessirler ayetleri aciklarken Arap dili ve edebiyati, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabii bilimler, tip, matematik, astronomi, gibi pek cok disipinin verilerinden yararlanmislardir.
Tefsir Tarihi cercevesinde bakilinca dirayet tefsiri yazarlarinin hepsinin bir mezhebe veya bir görüse bagli oldugu görülür. Dolayisiyla az veya cok her biri kendi mezhebi bakis acisini tefsirine yansitmistir. Bir bakima mezhebi olmayan dirayet tefsiri yoktur denebilir.
Tefsir Tarihi'nde bazi müfessirler, agirlikli olarak bir temel kaygidan ve ilgiden hareketle Kur'an'i inceleme konusu yapmislardir.
Bu tarihsel olgudan dolayi , dirayet tefsirlerini cok yönlü dirayet tefsirleri ve tek yönlü dirayet tefsirleri diye iki kategoride ayrilir:


Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri

Tefsir Tarihinde cesitli mezheplere mensup pek cok müfessir, Kur'an'i bastan sona yukarida isaret ettigimiz pek cok araci ve kaynagi kullanarak Kur'an'i tefsir etmisler ve yorumlamislardir. Söz konusu tefsirlerde -hepsi hakkinda genel konusursak- bilbilimsel analizler, edebi sanatlar baglaminda aciklamalar, kiraate iliskin aciklamalar, kelami, fikhi, ahlaki, felsefi yorumlar ve tahliller, doga bilimleri cercevesinde degerlendirmeler, tibbi vb. Izahlar yer alir.

Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri

• Dilbilimsel (Filolojik) Tefsir
• Fikhi Tefsir
• Ilmi Tefsir
• Felsefi Tefsir

 


0 Yorum - Yorum Yaz

ILITAM 1. ve 5. Ünite    23.05.2014

Furkan Kapkac

11070398

ULA 2. Sinif
 
 
Tefsir ilmi:

Her zaman ve her devirde, dini, felsefi ve ilmi eserlerin muhataplar tarafindan iyice anlasilip kavranabilmesi icin, onlarin, kendilerini iyi anlayanlar tarafindan izah edip aciklanmasi lazim gelir. Bu gibi eserlerde, öyle esas ve prensipler varki, onu okuyan herkes, nedemek istedigini anlayamaz. O halde, ilahi kitaplarin sonuncusu olan kuarnin müslümanlar, hatta butun insanlra tarafindan anlasilip insanlarin ona baglanabilmek icin, onun mutlak sürette tefsir ve izah edilmesi icab ediyordu.butun insanlik icin prensipler ihtiva eden bir kitabin, insanligin ayri ayri zamanlar ve mekanlar icinde bütün ihtiyaclarini madde madde siralayip muhtevasinda derc etmesi mumkün degildi. Yine onda yüksek edebi sanatlar mevcuttur. Bunlar, anacak onlari iyi bilenler tarafindan izah edilmekle anlasilir. Araplarda, yillardan beri köklesmis olan cahili adetlerin fena olanlarini söküp atacak ve ilerde sosyal hayat kanunlarini ortaya koyacak olan kurani, Hz.Peygamberin tefsir etmesi gerekiyordu.
 
 
Tefsir ve Te`vil kelimelerinin anlami:

Anlatacagimiz bu iki asil kuran tefsiri icin cok önemlidir. Tefsir kelimesi (fsr) kökünden gelmektedir. Bir cok manasi vardir bunlardan, beyan etmek, kesfetmek, izhar etmek ve üzeri kapali birseyi acmak gibi manalarda da kullanilmaktadir. Tevil kelimesi ( evl) kökünden gelmektedir. Geri dönme manasindadi, aciklamak veya beyan etmekmanalarinada gelir. Istila olarak, zahiri uygun olan iki ihtimalden birine reddetmektir. Tefsir ve Tevil kelimeleri muhtelif zamanlarda birbirlerinin yerlerinede kullanilmislardir.Tefsir kelimesi istilah olarak tevilden daha önce kullanilmistir.Tefsir tevilden daha umumi dir. Tefsir genelde lafizlarda tevil ise manalarda kulanilir.
 
Tefsir ve Terceme arasindaki farklar:

Lugat kitaplari genel olarak terceme kelimesini bir kelami, bir dilden baska bir dile cevirmek gibi bir manaya alirlarsada, bu kelimenin bundan baska manalarida vardir. Bunlardan, kendisine ulasmiyan kisiya sözü teblig etmek, sozu bil dilden diger bir dile nakletmeye terceme, bu sozu nakledenede tercuma denir. Terceme kelimesinin istilahdaki manasi bir kelamin manasini diger bir lisanda dengi bir tabir ile aynen ifade etmektir. Terceme kelimesi iki kisimda incelenebilir:

1.)Harfi veya lafzi terceme: Nazminda ve tertibinde aslina benzemesi gözetilen.   Harfi tercemeyi yapan kimse terceme yapacagi metindeki her bir kelimeyi ele alip, her yönden  onun yerine gecebilecek diger dildeki lafizlari gözden gecirmesi gerekir.

2.)Tefsiri terceme: Nazminda ve tertibinde aslina benzemesi gözetilmeyen tercemedir. Bu tercemedeki gaye, metindeki mana ve gayelerin güzel bir sekilde ifade edilmesidir.  

 

Rivayet Tefsiri: 

Buna nakil tefsiride denilir. Selefden nakledilmis eserlere dayanan tefsirdir. Diger bir deyim ile, bizzat yine kurandaki baska ayetlerle, Hz.Peygamberin, Sahabenin sözleriyle, aciklanisi sekline denir. (Ali b.ebi Talha gibi).

 

Dirayet Tefsiri: 

Buna Rey tefsiride denilir. Rivayetlere dayali kalmayip, dil, edebiyat, din ve cesitli bilgilere dayanilarak yapilan tefsirlerdir. Burada bahsettigimiz rey den maksat ictihaddir. Zamanla islam ülkesi genisledikce muhtelif fenler ve felsefi fikirler ilerledikce ve cesitli meshepler ortaya ciktica, tefsirlerde de bu hususlara dair maglumat verilmesi icab ediyordu. (Fahruddin er-Razi, Mefatihul-Gayb gibi).  

 

 


0 Yorum - Yorum Yaz


1.       Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir.  Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


1.       Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir.  Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


      Guenel, Abdullah UIP 2.Sinif 11070367

      Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme su


0 Yorum - Yorum Yaz


      Guenel, Abdullah UIP 2.Sinif 11070367

      Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.

Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.


0 Yorum - Yorum Yaz


1 ünite
Tefsir ilmi

Tefsir, Kuran ayetlerinin  kendine has systemine ve yönetemine göre açıklamasıdır.

Tefsir ilminin tanımı

Rasul sav. ve sahbenin işidir ve Allah bunu kast etti deninebilir.
ayetlerin nuzul sebebine göre açıklanmasıdır, bunun için bize nuzul ortamı ve rivayetler ve o zamanda arap dilinin kelimelerinin anlamları ihtiyaç duyuyoruz.
dikkat etmeliyizki her tefsirci bir insandır ve her insan hayatındaki olaylardan etkilenir ve bu yüzden bir olayda iki rivayet varsa diğer görüşü ala bilir ve bundandırki her tefsirde gayet doğal olarak bir ayet üzerinde değişik tefsirler olur.

Te'vil
alimler yapar kesin olmayan bir konuda kuran ve sünnet en uygun açıklamasını yapar ve sonuç olarak Allah bunu kast etti bu ayetten diyemeyiz

Terceme
bir dilden başka bir dile ya metne bağlı kalarak yada metnin kast ettiğin baza alarak  bir metni çervirmek kuran mota mot değil metnin kast ettiği üzeri meal verilir çünkü mota mota tercüme kuranda imkansızdır.

Tefsir ilminin amacı
sonradan gelen ve nuzul sebebini ve ortamını bilmeyen kuşaklara ayetlerin ne kast ettiğini bildirmek.

Tefsir ilmini yöntemi
kelimelerin nuzul zamanındaki anlamları öğrenmek gerekir ve bu nuzul ortamındaki tarihçe tarih bilgisyle bilinmeli ve nuzul sebebini öğrenilmeli ve ray ile tefsir etmekden kaçınmalıdır bunlar yapılmassa yanlış tefisrler çıkabilir.
Tefsir ilminin diğer temel islam bilgileriyle ilişkisi
Tefsir için ana başlık olarak iki temel ilim gerekir bunlar dil ve tarih bilgisidir diğer ilimlerle olan ilişkisi  şöyledir kuran ana kaynak oluduğundan onu anlamak ve ayetleri neyı demek istediğini bilmek gerekir onuda en iyi tefsir ilmi yapar bu yüzden fıkıhda ve ya kelamda bir hüküm gerekirse tefsire başvurulur ve tefsirde bir yöntem koymak için fıkıh usulu yardımcı olmuştur ve tarıh bilgilerde hadis rivayetler önemsenmiştir.




5 ünite

Hz peygamber sav. döneminde ayetlerin tefsiri sahbenin sorularına cevap vererek veya bazı ayetleri kendisi açıklayarak tefsir etmiştir am kuranın hepsini değil birazını tefsir etmiştir.
Sahabe döneminde ise onlar iki şekilde yaptılar:
1 Müşahadelerine dayalı açıklamaları. 2 kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar.
ve diğer yandan sahabe efendilerimiz nuzul sebeblerini ve o zmandaki arka plandaki olayları iyi bilirlerdi bu yüzden tefsirleri önemlidir. ve bazı konularda israiliyyat kullandılar ve reyide kullanmışdırlar. Tabiun efendilerimizin döneminde ise rivayet tefsiri ön plana çıkar ve kelimelerin anlamları daha detaylıdır ve ayetlerin yanında verdiği hükümler olurdu ve israiliyat daha fazla kullanıldı ve açıklamalar daha uzun tutuldu.

rivayet tefsiri Rasul sav sahabe ve tabiun efendilerimizin sözleri ve rivayetleri üzeri  yapılan bir tefsir şeklidir ve amaci öncekilerin görüşlerini bir araya getirmekdir. 
Dirayet tefsirinde ise müfessir kendi bilgilerini toplayarak bir ayete açıklama getirir bilinmeliki her tefsirci kendi görüşlerini ve hayat tecrüberlerini içinen katar. 
çok yönlü dirayet tefsirlerde değişik ilimlere yer verilir misal olarak kelami felsefi ve fıkhi açıklamalar. bir tefsircinin daha çok önem verdiği bir mesele üzeri durması misal olarak iman konusu. dilbilimsel tefsirlerde kuranın diline önem verilip kavramlar üzerinde duruldu ve şiirler bu işde delil olarak getirildi. fıkhi tefsirlerde ahkam ayetler daha çok ele alınır nehi ve emirlere önem verilir. ilmi tefsirde kuranda değişik icadlar ve ilmi bilgilere değer verilir nitekim çokca eleştirilere maruz kalmıştır çünkü kuran bir ahlak ve tevhid kitabıdır teknoloji kitabı değil.
felsefi tefsirde lafzi değil daha çok batini bakarlar ayetlere. tasavvuf tefsirlerde zahiri anlayış yanında batini anlayışlarada bakılır ki bunlar keşif yoluyla olur. yenilikci tefisr çalışmalarında kuranın saflığına geri dönüş  istenir ve bidatlardan kurtarılmak istenir yani bir tür selefilik.
ilmi tefsir çalışmalrda kuranın değişik ilimlere atıf ettiğini  çeşitli ilimler ve buluşlar barındırdğını düşünerek bunların üzerinde durulmuştur. ideolojik tefsir çalışmaşlarda dünyadaki değişik ideolojileri bir araya getirıp ve onlar eleştirilir. tarihsel tenkitçi çalışmalarda kuranı kendi döneminde değerlendirmek diye bir yol izlenir.



0 Yorum - Yorum Yaz


Tefsir ilmi, müslümanlar icin en mühim kaynak olan Kuran-i Kerimin aciklanmasi ve anlasilmasidir.

 

Ayetlere nuzül sebeplerine göre aciklik getirilir.

Ayrica ilk önce peygamberin, daha sonra sahabe ve tabiun rivayetleri ve bilgilere önem verilir.

 

Bir ayette birden fazla anlam bulunuyorsa, müfessir delillere göre hareket edip, degerlendirme yapip, ayetin hangi anlami tasidigini belirlemeye calisir. Buna „te’vil“ denilir.

 

Yani anlasiliyor ki, tefsirde peygamber, sahabe ve tabiun göz önünde bulunduruluyorsa, te’vilde alimler bu rolü üstleniyor.

 

 

Ayrica terceme konusuna da aciklik getirmek gerekiyorsa: Tercemenin asil manasi „bir dilden baska bir dile cevirmektir“.

Fakat Kuran-i Kerim gibi bir kaynagin lafzi tercümesi yapilmazken tefsiri tercümesi yapiliyor.

Kuran-i Kerimin bircok özelliginden birisi de onun baska metinler gibi tercüme edilmesi imkansiz olmasidir.

Bu yüzden bircok tercümede „Kuran Tercümesi“ degil „Kuranin Anlaminin Tercümesi“ tabiri kullanilir.

 

Tefsirin yöntemini dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri ve tarih olusturur. Böylece ayetlere yanlis veyahut farkli anlamlar yüklenmesine karsi önlem alinir. Ayrica Hadis’tende yararlanilir. Ayrica tefsir ilmi fikih, kelam gibi ilimlere malzeme sunmaktadir.

 

Rivayet tefsiri ve Dirayet tefsiri arasindaki farki aciklamak gerekiyorsa:

 

Dirayet tefsirine akli tefsir de denilebilir. Peygamber döneminden beri mevcuttur. Kisisel bilgiler ve tecrübeler rivayetin yaninda yer alir. Ayrica görüs belirtmesi de icerebilir. Ve genel olarak tek ve cok yönlü diye ayirilir. Buna göre müfessir tek yönlü tefsirde belli alanlara yogunlasir (Tasavvuf, Fikih gibi). Farkli ilim dallarindan yararlanarak (Matematik, Astronomi) yapilan tefsirlerede cok yönlü denilir.

 

Rivayet tefsiri ise peygamber ve iki neslinden yararlanarak yapilan tefsirler (Sünnet, Sahabe, Tabiun).

 

Günümüzde tefsir calismalari mevcut düsünce yapilari, ortam ve kültürden etkilenerek devam etmektedir. Yeni görüsler ortaya cikmaktadir. Buna göre yenilikci tefsir taraftarlari olup, Kuran-i Kerimi bir hidayet kitabi olarak, hayata yön verici olarak algilayanlar vardir. Ayrica Kuran-i Kerimi anlayabilmek icin, indigi zaman dilimini incelememiz gerektigini savunanlar da vardir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


 

 

1.Tefsir Ilmi

Kur`an, İslam bilimlerinin en basta gelen kaynagidir. Onun dogru anlamlarina ulasmak icin Kur`an`i konu edinen tefsir disiplini gelistirilmistir. Tefsirde bu anlamlari Peygamber ve onun ashabindan ögrenmek amaciyla hadise ve onlarin konustugu arapcaya basvurmak zorundadir.

Tev`il: ayetlerdeki kelimeler birkac anlami ayni anda tasiyabilirler ve hangi anlamin ayette kullanildigini belirten kesin bir delil bulunamayabilir. Müfessir elindeki delilleri degerlendirir ve bunlar arasinda secime giderek bir yorum yapar. Bu bilgiler onu bir kesinlige götürmez. Matüridi`ye göre te`vil alimlerin isidir.

Terceme: bir sözü bir dilden baska bir dile cevirmektir.

Kur`an`in tercümesi arapca olarak baska kelimelerle ifade edilmis sekli Kur`an`in yerine gecemez!

Kur`an`i-Kerim`in tercüme edildigi en eski dillerin biride Türkce`dir. 950`li yillardan itibaren toplu olarak Islamiyeti kabul eden Türklerin Kur`an`in bazi kücük surelerini Türkce`ye cevirmis olduklari düsünülmektedir.  Bugün Kur`an`in neredeyse bütün dünya dillerinde tecümeleri bulunmaktadir.

Tefsir Kur`an`i-Kerim`in ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar.

Tefsir, Kur`an`in ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamlari sonraki kusaklara aciklamak amaciyla gelistirilmistir.

Tefsir yapilirken önce arapca bilinmelidir.

Tefisir Kur`an`in indigi zaman ile ilgili bilgileri veren tarih karakterli bilgilerden yararlanir. Peygamberimizin ayetlere getirdigi  aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ögrenmek icin hadisten büyük oranda yararlanmalidir.

Tefsir Kur`an`i kaynak edinen kelam ve fikih gibi diger İslami bilim dallarina da bir bilgi malzemesi sunmus olmaktadir.

Tarih boyunca her müfessir ayetlerin kastettikleri anlamlari aciklayarak, Kur`an`in anlamlarini kendi döneminde yasayanlarin anlayislarina sunmuslardir. Tefsir ilmi ayetlere aciklama getirirken bazi islemler gerceklestirir:

1)      Tefsir ilk olarak Kur`an`i-Kerim`in cümlelerini dil acisindan cözümler

2)      Ayetleri dogru bir sekilde tefsir edebilmek icin onlarin ne gibi kosullarda indigini de incelememiz gerekmektedir.

Tefsir sayesinde Kur`an`in ifadelerine Kur`an`in kastettiginden farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmis olur.

Ibn Kesir`e göre kisi sadece re`y ile tefsir ederse, yani sirf kendi düsüncesine göre yorum yaparsa, ulastigi sonuc dogruya ulasirsa bile kabul edilemez bir tefsirdir cünkü kisi dogru yöntemi izlememis ve dogru  davranmamistir

 

5. Tarih Icinde Tefsir ve Tefsir Egilimleri

Müslümanlar tarih boyunca her zaman Kur`an`in anlasilmasi ve yorumlanmasi icin caba göstermislerdir. Kur`an`dan önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil de tarih icinde yorumlanmislardir. Kur`an`in tefsir ve yorumlarinin örneklerini sadece tefsirlerlerde degil bütün bir Islam kültür ve medeniyetinin dokularinda görebiliriz.

Hz Peygamberin Kur`an`in bütününü tefsir ettigini iddia edenler olsa da O, Kur`an`in bütününü tefsir etmemistir. Nitekim kaynaklarda Hz. Peygambere isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine kiyasla cok azdir. Sahabenin Kur`an tefsiri, müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Onlar vahiy ile vakia arasindaki baglantiyi saglikli kurabilmekteydiler. Ayrica siir ve Yahudi ve Hiristiyan kültürü sahabe aciklamalarina kaynaklik etmektedir.

Fetihler ve yeni kültürlerle karsilasmalar sonucu elde edilen görüs ve müsahadeler Tabiun nesline aktarilmistir. Bu dönemde Mevali denilen Arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Rivayet tefsirlerinde, Kur`an tefsirine iliksin rivayetlerin büyük cogunlugu Tabiun müfessirlerine aittir. Bu dönemde kelime ve kavram aciklamalari yapilmis ve Israili rivayetler cokca kullanilmistir. Rivayet tefsirlerini telif eden müfessirler, rivayetleri secerken, onlari, bir düzen icinde siralarken, kendi bakis acilarini, kanaatlerini ve düsüncelerini esas almislardir. Bu acidan rivayet tefsirlerinin de, müfessirin anlayisini ve görüslerini dolayli bir sekilde yansittigini söyleyebiliriz.

 

Dirayet tefsiri ise akli tefsir olmakla birlikte Hz. Peygamberden beri var olan bir tefsirdir. Dirayet tefsiri Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri ve Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri olmak üzere ikiye ayrilmaktadir. Cok Yönlü Dirayet Tefsirleri Kur`an`i pek cok arac ve kaynak vasitasiyla aciklar. Kur`an`i bir ilgi veya konu noktasindan yola cikarak aciklayan tefsirlere de Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri adi verilir. Mesela ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklamayi konu edinen Fikhi Tefsir veya Felsefi Tefsir bu kategoride yer alir.

Tefsir günümüzde de devam etmistir ancak günümüzde batiya ait düsüncelerin etkisi hissedilmektedir. Yapilan calismalarda cogunlukla Islam geleneginin temel yaklasimlari ve ürünleri elestirilmistir. Bati kültüründe ortaya cikan her düsünce akimi Kur`an`i yorumlamada kullanilmistir: Pozitivizm ve akilcilik Kur`an`i yorumlamada etkili oldu, sonra Islam dünyasinda bilimsel bilgileri Kur`an`da bulmaya calisanlar oldu.

Izzet Derveze tefsir tarihinde bir ilk uygulama ile tefsiri surelerin inis sirasina göre yapmistir.

Kur`an`in indigi sosyal yapi, aile yapisi, kabile ve yöntem yapisi ve hatta Araplarin Islam`dan önceki dinleri hakkindaki bilgiler, Kur`an`i anlamamizin önemli bir sartidir.


0 Yorum - Yorum Yaz



Unite1 : TEFSIR ILMI


 


Tefsir ilminin tanimi :


Kur’an’in açiklanmasi için gelistirilen disiplini « tefsir » olarak adlandirmaktayiz.Tefsiriçin kur’an’in geldigi dil olan arap dili bakimindan ayetlerin incelenmesi gerekir. Ayrica tefsirde peygamberimizden ve sahabeden aktarilan rivayetlere ihtiyaç duyariz. Bu rivayetler bize, ayetlerin indigi zaman olan olaylari ve ilk muhataplarin ayetleri nasil anladiklarini verir. Tabiundan gelen bilgiler de tefsir için bilgi kaynagidir.Ayetlerin anlamlari bu bilgilerle kesin bir sekilde belirlendigi zaman tefsir gerceklesir. Tefsirde kesin olarak ayet su anlama gelmektedir denilebilir.


 


Te’vil


Ancak tefsir disiplininde de delillerdeki kesinsizlik durumunda mufessirin oznelligine yer acilmaktadir. Tefsir ile uretilen bir bilginin ayrica konusuna göre fikih veya kelam bilimlerinin yorum sürecinden de geçmesi gerekmektedir. Bu bilimler tefsir degil, te’vil yaklisimi ortaya koyarlar.Te’vil de kesin delillere dayanilmadigi için, anlama kesin olarak gerceklesmez.


 


Terceme


TEfsir, Kur’an’in ogrettigi degerlerin degisik zamanlara tasinmasi için yeterli olamaz. Kur’an’in mesajini farkli kültürlere ulastirmak için Kur’an terceme edilmistir. Tercüme bir sözü, bir dilden baska bir dile aktarmak anlamindadir. Iki farkli terceme yontemi vardir


  1. Lafzi tercümede asil dildeki her kelimeyi tercümede karsilamak gerekir.

  2. Tefsiri tercümede her harf ve kelimenin tercüme edilmesi zorunlu degildir.  Buradaki hedef, manaya sadik kalmaktir.

     

    Tefsir ilminin amaci

    Tefsir ilk nesilden sonraki muslumanlara ayetlerin indigi anda isaret ettigi durumlari ve olaylari amacini tasimaktadir. Sahabenin boyle bir disipline ihtiyaci yoktu çünkü onlar ayetlerin inisini bizzat yasamislardi.

     

    Tefsir yöntemi

    Tefsir, yöntemi geregi dil bilimi kullanir. Bir ayetin zahiri anlamini, ayette kullanilan kelimelerin anlamini bilmek ve ayetin cumle yapisini dogru bir sekilde çözümlemekle ulasiriz. Bunun için Kur’an’in kullandigi arapçanin bilinmesi gerekir. Tefsir edilen ayette geçen bir sözcugun Kur’an’in indii dönemde araplar tarafindan hangi anlamda kullanildigi ortaya konmalidir. Ayrica Kur’an’in dogru anlasilmasi için, onun indigi ortamin tarahi kosullarinin bilinmesi gerekir.

     

    Tefsirilminin diger temel islam bilimleriyle iliskisi

    Tefsir, ayetlere aciklama getirirken hadis, tarih, dil bilimleri gibi disiplin ve bilimlerden yararlanir. Hadisten Peygemberimiz ayetlere getirdigi aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ogrenmek icin yararlanir. Tefsir, Kur’an’in kelam ve fikih disiplinleri tarafindan dogru bir sekilde kullanilmasi icin katki saglamistir. Tefsir icin Kur’an bir konudur; kelam ve fikih icin Kur’an ser’i kaynaklardan biridir.

     

     

    5. UNITE: Tarih içinde tefsir ve tefsir efilimleri

     

    Tarih için Tefsir ve Tefsir egilimleri 

    Kur’an’dan önce kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil’de tarih icinde yorumlanmislardir. Kelamn olmasi, dogrudan anlama ve yorumlama faaliyetini deberaberinde getirmektedir.

     

    Ilk donem tefsiri :

    Hz. Peygamberin yasadigi donemde tefsir :

    Peygamber, Kur’an’i ilk tesir eden kisidir. Peygamber, sahabilerin sorularina ya da dogrudan kendisi herhangi bir ayetle ilgili aciklamalarda bulunurdu. Peygambere isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine nazaran cok azdir.

     

    Sahabe donemi tefsiri :

    Sahabenin Kur’an tefsiri müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Sahabiler, ayetlerin nuzul sebepler, mübhemat, dilbilimsel açiklamalarda bulunmaktaydirlar.

     

    Tabiun donemi tefsiri :

    Bu dönemde mevali denilen arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Bu dönemde kavram ve kelime aciklamalari yapilmis ve israili rivayetler yogun bir sekiilde kullanilmistir.

     

    Tefsirin Tedvini :

    Kur’an’in tefsirine iliskin yazili kaynaklar ibn Abbas r.a. ile baslamaktadir. Tefsirin tedvini surecinde Said bin Cübeyr, Mücahit, Dahhak, Ata ibn ebi Rabah, Katade, Suddi, Kelbi öne cikan mufessirlerdir.

     

     

    Kaynak ve Yontem tercihleri çerçevesinde kur’an tefsirleri :

    Rivayet Tefsiri :

    Ayetlerin tefsirine iliskin, Peygamber’den, Sahabeden ve Tabiun’dan nakl edilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsilerdir.

     

     

    Dirayet Tefsiri :

    Akli tefsirdir. Her bir mufessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak uretilmis gorusler olmasi bakimindan Peygamber’den beri var olan bir tefsirdir.

     

     



0 Yorum - Yorum Yaz



Unite1 : TEFSIR ILMI


 


Tefsir ilminin tanimi :


Kur’an’in açiklanmasi için gelistirilen disiplini « tefsir » olarak adlandirmaktayiz.Tefsiriçin kur’an’in geldigi dil olan arap dili bakimindan ayetlerin incelenmesi gerekir. Ayrica tefsirde peygamberimizden ve sahabeden aktarilan rivayetlere ihtiyaç duyariz. Bu rivayetler bize, ayetlerin indigi zaman olan olaylari ve ilk muhataplarin ayetleri nasil anladiklarini verir. Tabiundan gelen bilgiler de tefsir için bilgi kaynagidir.Ayetlerin anlamlari bu bilgilerle kesin bir sekilde belirlendigi zaman tefsir gerceklesir. Tefsirde kesin olarak ayet su anlama gelmektedir denilebilir.


 


Te’vil


Ancak tefsir disiplininde de delillerdeki kesinsizlik durumunda mufessirin oznelligine yer acilmaktadir. Tefsir ile uretilen bir bilginin ayrica konusuna göre fikih veya kelam bilimlerinin yorum sürecinden de geçmesi gerekmektedir. Bu bilimler tefsir degil, te’vil yaklisimi ortaya koyarlar.Te’vil de kesin delillere dayanilmadigi için, anlama kesin olarak gerceklesmez.


 


Terceme


TEfsir, Kur’an’in ogrettigi degerlerin degisik zamanlara tasinmasi için yeterli olamaz. Kur’an’in mesajini farkli kültürlere ulastirmak için Kur’an terceme edilmistir. Tercüme bir sözü, bir dilden baska bir dile aktarmak anlamindadir. Iki farkli terceme yontemi vardir


  1. Lafzi tercümede asil dildeki her kelimeyi tercümede karsilamak gerekir.

  2. Tefsiri tercümede her harf ve kelimenin tercüme edilmesi zorunlu degildir.  Buradaki hedef, manaya sadik kalmaktir.

     

    Tefsir ilminin amaci

    Tefsir ilk nesilden sonraki muslumanlara ayetlerin indigi anda isaret ettigi durumlari ve olaylari amacini tasimaktadir. Sahabenin boyle bir disipline ihtiyaci yoktu çünkü onlar ayetlerin inisini bizzat yasamislardi.

     

    Tefsir yöntemi

    Tefsir, yöntemi geregi dil bilimi kullanir. Bir ayetin zahiri anlamini, ayette kullanilan kelimelerin anlamini bilmek ve ayetin cumle yapisini dogru bir sekilde çözümlemekle ulasiriz. Bunun için Kur’an’in kullandigi arapçanin bilinmesi gerekir. Tefsir edilen ayette geçen bir sözcugun Kur’an’in indii dönemde araplar tarafindan hangi anlamda kullanildigi ortaya konmalidir. Ayrica Kur’an’in dogru anlasilmasi için, onun indigi ortamin tarahi kosullarinin bilinmesi gerekir.

     

    Tefsirilminin diger temel islam bilimleriyle iliskisi

    Tefsir, ayetlere aciklama getirirken hadis, tarih, dil bilimleri gibi disiplin ve bilimlerden yararlanir. Hadisten Peygemberimiz ayetlere getirdigi aciklamalari ve ayetlerin indigi kosullari ogrenmek icin yararlanir. Tefsir, Kur’an’in kelam ve fikih disiplinleri tarafindan dogru bir sekilde kullanilmasi icin katki saglamistir. Tefsir icin Kur’an bir konudur; kelam ve fikih icin Kur’an ser’i kaynaklardan biridir.

     

     

    5. UNITE: Tarih içinde tefsir ve tefsir efilimleri

     

    Tarih için Tefsir ve Tefsir egilimleri 

    Kur’an’dan önce kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil’de tarih icinde yorumlanmislardir. Kelamn olmasi, dogrudan anlama ve yorumlama faaliyetini deberaberinde getirmektedir.

     

    Ilk donem tefsiri :

    Hz. Peygamberin yasadigi donemde tefsir :

    Peygamber, Kur’an’i ilk tesir eden kisidir. Peygamber, sahabilerin sorularina ya da dogrudan kendisi herhangi bir ayetle ilgili aciklamalarda bulunurdu. Peygambere isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine nazaran cok azdir.

     

    Sahabe donemi tefsiri :

    Sahabenin Kur’an tefsiri müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Sahabiler, ayetlerin nuzul sebepler, mübhemat, dilbilimsel açiklamalarda bulunmaktaydirlar.

     

    Tabiun donemi tefsiri :

    Bu dönemde mevali denilen arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Bu dönemde kavram ve kelime aciklamalari yapilmis ve israili rivayetler yogun bir sekiilde kullanilmistir.

     

    Tefsirin Tedvini :

    Kur’an’in tefsirine iliskin yazili kaynaklar ibn Abbas r.a. ile baslamaktadir. Tefsirin tedvini surecinde Said bin Cübeyr, Mücahit, Dahhak, Ata ibn ebi Rabah, Katade, Suddi, Kelbi öne cikan mufessirlerdir.

     

     

    Kaynak ve Yontem tercihleri çerçevesinde kur’an tefsirleri :

    Rivayet Tefsiri :

    Ayetlerin tefsirine iliskin, Peygamber’den, Sahabeden ve Tabiun’dan nakl edilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsilerdir.

     

     

    Dirayet Tefsiri :

    Akli tefsirdir. Her bir mufessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak uretilmis gorusler olmasi bakimindan Peygamber’den beri var olan bir tefsirdir.

     

     



0 Yorum - Yorum Yaz


Ismail Hakki Arslan UIP 2.SINIF 11070354

      Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.


0 Yorum - Yorum Yaz


       Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme genel olarak ya asil metnine bagli kalmak yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz

Tuncay Dinçkal UİP 2    24.05.2014

Kuran ve Hadis İlimleri Ünite 1:

Tefsir:

Lûgat mânâsıyla tefsir, "açmak ve açıklamak" demek olup, "maddî bir şeyin üstünü açıp ortaya çıkarmak" mânâsına da gelmekle berababer "mânâyı açmak, açık hâle getirmek" anlamında kullanılmaktadır. Kelimeye bu mânâda Kur'ân'da da yer verilmiştir (Furkan sûresi, 25/33).

Terim mânâsıyla tefsir, "Beşer için mümkün olan ölçüde Allah'ın muradını araştıran, anlama yollarını gösteren ilim dalıdır".

Tefsir’de Efendimiz’in hayatının yanısıra; Sahabe İkramın hayatları ve Ayetlerin indiği dönemi’de değerlendirmek gerekmektedir.

 

Tefsir ikiye ayrılmaktadır: 

Rivayet tefsiri:

Ayetlerin tefsirine ilişkin peygamberimizden, sahabeden ve Tabiu’ndan alınan bilgiler doğrultusunda toplanan tefsirlerdir.

Dirayet (Akli) tefsir(i):

Müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına bağlı olarak üretilmiş görüşler olması bakımından Hz. Peygamber zamanından beri var olan tefsirdir. 

Müfessirler genel olarak, rivayetleri seçerken kendi görüşlerini esas alırlar, bu yönüyle rivayet tefsirlerinde müfessirin görüşlerini dolaylı bir şekilde görürüz. Tefsir faaliyeti bir dirayet işidir.

Dirayet tefsirleri’de kendi içinde ikiye ayrılıyor:

1:  Tek yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsirlerdir.

2: Çok yönlü dirayet tefsiri: kuranı pek çok araç vasıtasıyla açıklayan tefsirlerdir.

 

Te’vil:

Te'vil ise, lûgat mânâsı "dönmek, yerine varmak, yerini bulmak" olan evl kökünden türetilmiş bir kelimedir. Usûlcülerden önce ve sonra iki farklı mânâda kullanılmıştır. Birincisi, "sözü açıklamak, mânâsını belirlemeye çalışmak"tır. Taberî, âyetleri açıklamaya başlarken te'vil kelimesini bu mânâda kullanmaktadır. İkincisi ise, "açıklanan sözün hakkında olduğu olayın, onunla anlatılmak istenen şeyin kendisidir". Birincisi zihindedir, sözdür, bilgidir; ikincisi hariçtedir; meselâ bahis mevzuu söz emir ise, "istenen fiildir"; haber ise, "haber konusu olan hâdisedir". Kur'ân-ı Kerim'de te'vil kelimesi daha ziyade bu ikinci mânâda kullanılmıştır (Nisâ sûresi, 4/59; A'raf sûresi, 7/53; Yûnus sûresi, 10/39; Yûsuf sûresi, 12/6, 37, 44, 45, 100; Kehf sûresi, 18/78, 82).

 

Kuran ve Hadis İlimleri Ünite 5:

Hz.Muhammed (sav)’in mucizelerinden olan Kuranı Kerimi; ilk Tefsir edip açıklayan’da kendisi olmuştur. Nasıl ki Kuran; Müslümanlar için bir yol haritasıysa, bu haritanın uygulamasını ilk Efendimiz (sav) gerçekleştirmiş ve Sahabeyle birlikte tüm İnsanlığa örnek olmuştur.

 

Hz. Peygamber (sav) in tefsirinden örnekler:

Bakara 238. Ayetinde  “ salatu’l-vusta” kelimesini “ ikindi namazi“ olarak aciklamistir.

Bakara 143. Ayetinde „vasat“ kelimesini „adl“ olarak aciklamistir.

 

Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür

 

1-      Müşahedelere dayalı açıklamaları (Şahit oldukları)

 

2-     Kişisel bilgi ve kavramlarına göre açıklamaları

 

Israiliyat

 Kuranı Kerimin açıklanmasında diğer Semavi Kitaplar’da bir yardım aracı olarak kullanılmıştır. Bu kaynaklardan ulaşılan bilgilere ve yorumlara Tefsir terminolojisinde ISRAILIYAT denir.

 Ibn Abbas ve ögrencileri re‘y tefsirine öncülük etmislerdir, bu tefsir dalını daha ileri noktalara götüren Ibn Abbas‘in ögrencisi Mucâhid olmuştur.

 

Sahabilerin Kuran Tefsiri kaynaklari

 Hz.Peygamber, Arap Dili ve Edebiyati, kendi müşahedeleri, Ehli Kitap Âlimleri 

Sahabelerden Tesir alanına öncülük edenlerden bazıları:

 Abdullah ibn Abbas, Abdullah ibn Mesud, Ali b.Ebi Talib, Ubey b. Kab, Ebu Musa el-Esari, Zeyd b. Sabit, Ebu Hureyre, Abdullah b. Zubeyr.

Abdullah b. Abbas‘a Tercumanu’l Kur’ân adi verilmistir.


0 Yorum - Yorum Yaz


Mehmet Akif ÖZDEMİR - 11070359 ULA II 

1.ünite
Tefsir ilmi (tanımı)
Tefsir ilmi, Kuran'ın nuzul zamanındaki kullanılan Arapça ve o dönemin şartları gözününde bulundurarak, ilk muhataplarının  rivayetlerine dayanarak, ayetlerin indiği zaman kastettiği anlamları açıklayan disiplindir.

Te'vil
Ayetten veya kelimeden muradın ne olduğu hakkında kesin delil bulunmayınca müfessir elindeki delillerle bir kesinliğe götürmeksizin bir yoruma gitmek zorunda kalır. Evrensel mesajın sonraki zamanlara taşınması için tefsir yeterli olmadığı takdirde te'vil metodu kullanılmıştır.

Terceme
Kur'an'da metne bağlı kalınarak yapılan tercüme zorluk çıkardığı için, metnin kasettiği mana esas alınarak tercüme yapılması yolu tercih edilmiştir. Kur'an'ın tercümesi İslam'ın ilk dönemlerine kadar götürmek mümkündür.

5.ünite
Tarih içinde tefsir
Önceki kutsal kitapların da izahı gerektiren ifadelerin olduğu gibi, Kur'an-ı Ker'im'in de tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. 
Kur'an'ın tefsiri Rasulullah'ın (s.a) tefsiri ile başlar. Ashab Kur'an'ın nuzulünü müşahede etmelerine rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş ve ilmi bir disiplin olmuştur. 
Sahabiler ise Kur'an tefsir ederken şu kaynaklara dayandılar: Hz. Peygamber (s.a), Arap dili ve Edebiyatı, kendi müşahedeleri ve Ehl-i Kitab alimleri. (İbn Abbas !)
Tabiun ise, sahabi alimlerden iktisab ettiği ilimle rivayet tefsirlerinin gövdesini oluşturmuştur. 

Tefsirin tedivini
Kur'an'ı açıklama işi sadece Rasulullah'a ve sahabilere münhasır kılmak tarihin akışına uygun düşmeyeceği için, ilk dönemden beri varolan altyapıya dayalı yorum faaliyeti giderek arttı. Böylece müfessirler kendinden önceki tefsirleri ve kendi bakış açılarını yansıtan eserler telif etmeğe başladılar. Her müfessir kendi ilmi kapasitesi, kavrayış derecesi, ihtisası ve bilinç muhtevası, içinde yaşadığı çevrenin oluşumlarına göre Kur'an'ı te'vil etmiştir.
Rivayet tefsiri
Rasulullah (s.a), ashab ve tabiun'dan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Her rivayet tefsiri müellifi, eseri te'lif ederken, rivayetleri seçip düzene koyarken aslında kendi bakış açılarını kanaatlerini ve düşüncelerini esas almışlardır. Bu yönüyle rivayet tefsirinde de dirayet vardır. Bazı rivayet müfessirleri: Taberi  - Camiu'l-Beyan an Te'vili'l-Kuran, İbn Ebi Hatim - Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim, Semerkandî tefsiri.

Dirayet tefsiri
Aslında Tefsir faaliyeti bütünüyle dirayet işidir, iki kategoriye ayrılması ise sadece biçimseldir.
Aklî tefsir (yani dirayet tefsiri) Hz. Peygamberden beri varolan bir olgudur, her bir müfessirin de kendi çapında te'lif ettiği dirayet tefsiridir.
Bazı tefsirler Kur'an'ı baştan sona kadar tefsir etmiştir ve diğer bilimler hakkında detaylı bir bilgi verilmeye çalışmıştır.
Tek yönlü dirayet tefsirlerinde ise tamamı tefsir edilmekle beraber belirli konulara yoğunluk verilmiştir.
Günümüzde de halen önceki tefsirlerde olduğu gibi zaman dilimi ve düşüncesinden etkilenerek tefsir yapılmaktadır.
Kuran'ın bilimle çatışmadığını ve bağdaştığını göstermek için İlmi Tefsir diye bir yaklaşım da gelişmiştir.


0 Yorum - Yorum Yaz

Enes Yaşar, 11070405    25.05.2014

1.                   Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir.  Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.


0 Yorum - Yorum Yaz

11070408 Hilal Özel    25.05.2014

1.                   Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir.  Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.


0 Yorum - Yorum Yaz

11070411 Kübra Sözeri    25.05.2014

1.                   Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir.  Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.


0 Yorum - Yorum Yaz


1.                   Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir.  Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.


0 Yorum - Yorum Yaz


1.                   Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir.  Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir.
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir.
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir.
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir


0 Yorum - Yorum Yaz

11070355 necip tekin    25.05.2014

    1.bölüm
    Tefsîr kelimesi "fesr" veya "sefr" kelimesinden türemiştir. Fesr; sözlükte doktorun hastalığı teşhis için suya (idrara, kana, balgama) bakması, bir şeyi beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi açmak; sefr ise, kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve keşfetmek anlamlarına gelir. Istılahta; anlamı kapalı olana, manası zor anlaşılan sözden ne kastedildiğini açıklama demektir. Tefsîr kelimesi daha çok Kur'ân kelime, terkip ve cümlelerinin ne anlama geldiğini açıklamak, müşkül ve garîp lafızları izah etmek, Kur'ân'ı yorumlamak anlamında kullanılır.

    Te'vîl; geri dönme anlamındaki "evl" kökünden gelir. Bu kavram sözlükte; açıklamak ve beyan etmek; ıstılahta, çok anlamlı kelime ve cümlelerdeki anlamlardan birini tercih etmek demektir. Tefsîr ilminde te'vîl, âyetlerdeki olası anlamlardan birini, âyetin bağlamı ve Kur'ân bütünlüğü dikkate alınarak tercih etmek anlamında kullanılır.

    İlk önceleri tefsîr kelimesi kullanılmış, Kur'ân'ı savunma döneminden itibaren de te'vîl kelimesi kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla bu iki kelime birbirlerinin yerine kullanılmıştır. Meselâ Kur'ân yorumcusu Taberî (ö. 310) te'vili, tefsîr anlamında kullanmıştır. İmam Matürîdî, tefsîr ile te'vîlin farklı anlamlarda olduğunu söylemiştir. Ona göre tefsîr; peygamberin ve ashabının yorumu, te'vîl ise İslâm âlimlerinin yorumudur.

    Tefsîr ile te'vîl arasında farklar vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
    Tefsîr'de kesinlik, te'vîlde ise ihtimaller vardır. Tefsîr te'vîlden daha geneldir. Tefsîr, lafızlarda, te'vîl ise manalarda olur. Tefsîr rivâyetle, te'vîl ise dirâyetle ilgilidir.




    5.bölüm
    1)sahabe döneminde tefsir
    Hz. Peygamber'den sonra tefsir sahasında en büyük rolü sahabe almıştır. Çünkü sahabe, sarsılmaz imânları, hâdiseleri izlemeleri ve sebeb-i nüzule vakıf olmaları sebebiyle Kur'ân'ı en iyi anlayan topluluk kabul edilmiştir. İslam'a davette, Hz. Peygamber'in ilk muhatabı olan bu muhterem zâtlar, kendisinden her zaman, imanlarını kuvvetlendirecek feyzi almışlar, gerek Kur'ân'ın, gerekse Hz. Peygamber'in (sas) emirlerine derhal itaat ederek, O'nun açıklamalarıyla, Hz. Peygamber'den Kur'ân'ın mânâsını ve tatbikatını öğrenmişler, öğrendikleri sûreyi ezberleyinceye ve anlayıncaya kadar üzerinde durmuşlar, iyice bellemeden başka sûreye geçmemişlerdir.
    Sahabe, Kur'ân âyetlerini tefsir ederken Kur'ân'ın kendi beyanına ve Hz. Peygamberden (sas) işittikleri ve gördükleri bir şey olup olmadığına bakıyorlardı. Hakkında nass mevcut olanlar üzerinde konuşmuyorlardı. Bunların dışındaki tefsirine ihtiyaç duyduklan ayetlerin açıklanmasında re'y ve içtihada başvuruyorlardı. Bu arada diğer ilahî kitaplara ve Ehl-i Kitab'a da müracaat etmişlerdir. Ancak Isrâiliyyat denilen bu bilgileri almada Kur'ân ve Hadîs'i birer tashih kaynağı görerek, onlara muhalif olan bilgileri bir tarafa bırakmışlardır. Çoğunlukla âyetlerin sebeb-i nüzullerini anlatmak suretiyle tefsir yapmışlardır. İçtihatla yaptıkları tefsirde dil ve din yönü ağırlık kazanmıştır. Ayetteki müşkili halletmek için farklı metotlar takip ederek farklı görüşleri ortaya koymuşlardır.
    İslâm dininin hükümran olduğu beldelerde, sahabenin güzide bilginleri, tedris halkalarını kuruyor ve etrafına toplanmış olan tâbiûndan öğrencilerine Kur'ân'dan anladıkları ve Hz. Peygamberden (sas) öğrendikleri tefsiri öğretiyorlardı. Bilhassa müslümanlann yaşadıkları bir çok bölgede, fitnenin zuhûruyla ihtilafların artması, görüş ve kanaat farklılıkları neticesinde grupların ortaya çıkması, her grubun, haklılığını ispat etmek için öncelikle Kur'ân'a sanlması, bazen yanlış ve bozuk te'villerle halkın yanıltılmaya çalışılması... gibi nedenler, sahabeden bazılarının yaptığı üzere, Kur'ân'ın tefsiri hakkında ihtiyatlı davranmak ve mes'ûliyetinden korunmak gayesiyle tâbiûndan bazılarının da karşı çıkmasına rağmen Kur'ân'ın ma'kûl ve doğru bir şekilde tefsir edilmesine şiddetli ihtiyaç duyuluyordu. İşte bu ve buna benzer daha başka sebeplerden dolayı Sahabenin ileri gelen âlimlerine müracaat sıklaşıyor, onların çevrelerinde Kur'ân ve hadîs tedrîs ediliyordu.
    Bu tedrîs neticesinde genel olarak "Mevâlî" adıyla anılan ve Arap olmayan kişiler sahabeden ilim almışlar ve özellikle tefsir alanında temayüz etmişlerdir. Tabiîler içinde tefsir ve fıkıhta öne çıkan Nâfi', İkrime, Atâ, Saîd b. Cübeyr ve Hasan Basrî gibi şahıslar, tefsirde meşhur sahâbilerin mevâlisi olarak anılmakta-dıriar. İşte bu ve benzeri kimseler, eski din ve kültürierinin de belli ölçüde tesiri altında kalarak, İslâmiyeti Araplardan farklı bir biçimde anlamışlar, bu anlayış farkları yüzünden tefsirde önemli hareketlerin başlamasında etkin rol oynamışlardır.

0 Yorum - Yorum Yaz

11070355 necip tekin    25.05.2014

    1.bölüm
    Tefsîr kelimesi "fesr" veya "sefr" kelimesinden türemiştir. Fesr; sözlükte doktorun hastalığı teşhis için suya (idrara, kana, balgama) bakması, bir şeyi beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi açmak; sefr ise, kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve keşfetmek anlamlarına gelir. Istılahta; anlamı kapalı olana, manası zor anlaşılan sözden ne kastedildiğini açıklama demektir. Tefsîr kelimesi daha çok Kur'ân kelime, terkip ve cümlelerinin ne anlama geldiğini açıklamak, müşkül ve garîp lafızları izah etmek, Kur'ân'ı yorumlamak anlamında kullanılır.

    Te'vîl; geri dönme anlamındaki "evl" kökünden gelir. Bu kavram sözlükte; açıklamak ve beyan etmek; ıstılahta, çok anlamlı kelime ve cümlelerdeki anlamlardan birini tercih etmek demektir. Tefsîr ilminde te'vîl, âyetlerdeki olası anlamlardan birini, âyetin bağlamı ve Kur'ân bütünlüğü dikkate alınarak tercih etmek anlamında kullanılır.

    İlk önceleri tefsîr kelimesi kullanılmış, Kur'ân'ı savunma döneminden itibaren de te'vîl kelimesi kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla bu iki kelime birbirlerinin yerine kullanılmıştır. Meselâ Kur'ân yorumcusu Taberî (ö. 310) te'vili, tefsîr anlamında kullanmıştır. İmam Matürîdî, tefsîr ile te'vîlin farklı anlamlarda olduğunu söylemiştir. Ona göre tefsîr; peygamberin ve ashabının yorumu, te'vîl ise İslâm âlimlerinin yorumudur.

    Tefsîr ile te'vîl arasında farklar vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
    Tefsîr'de kesinlik, te'vîlde ise ihtimaller vardır. Tefsîr te'vîlden daha geneldir. Tefsîr, lafızlarda, te'vîl ise manalarda olur. Tefsîr rivâyetle, te'vîl ise dirâyetle ilgilidir.




    5.bölüm
    1)sahabe döneminde tefsir
    Hz. Peygamber'den sonra tefsir sahasında en büyük rolü sahabe almıştır. Çünkü sahabe, sarsılmaz imânları, hâdiseleri izlemeleri ve sebeb-i nüzule vakıf olmaları sebebiyle Kur'ân'ı en iyi anlayan topluluk kabul edilmiştir. İslam'a davette, Hz. Peygamber'in ilk muhatabı olan bu muhterem zâtlar, kendisinden her zaman, imanlarını kuvvetlendirecek feyzi almışlar, gerek Kur'ân'ın, gerekse Hz. Peygamber'in (sas) emirlerine derhal itaat ederek, O'nun açıklamalarıyla, Hz. Peygamber'den Kur'ân'ın mânâsını ve tatbikatını öğrenmişler, öğrendikleri sûreyi ezberleyinceye ve anlayıncaya kadar üzerinde durmuşlar, iyice bellemeden başka sûreye geçmemişlerdir.
    Sahabe, Kur'ân âyetlerini tefsir ederken Kur'ân'ın kendi beyanına ve Hz. Peygamberden (sas) işittikleri ve gördükleri bir şey olup olmadığına bakıyorlardı. Hakkında nass mevcut olanlar üzerinde konuşmuyorlardı. Bunların dışındaki tefsirine ihtiyaç duyduklan ayetlerin açıklanmasında re'y ve içtihada başvuruyorlardı. Bu arada diğer ilahî kitaplara ve Ehl-i Kitab'a da müracaat etmişlerdir. Ancak Isrâiliyyat denilen bu bilgileri almada Kur'ân ve Hadîs'i birer tashih kaynağı görerek, onlara muhalif olan bilgileri bir tarafa bırakmışlardır. Çoğunlukla âyetlerin sebeb-i nüzullerini anlatmak suretiyle tefsir yapmışlardır. İçtihatla yaptıkları tefsirde dil ve din yönü ağırlık kazanmıştır. Ayetteki müşkili halletmek için farklı metotlar takip ederek farklı görüşleri ortaya koymuşlardır.
    İslâm dininin hükümran olduğu beldelerde, sahabenin güzide bilginleri, tedris halkalarını kuruyor ve etrafına toplanmış olan tâbiûndan öğrencilerine Kur'ân'dan anladıkları ve Hz. Peygamberden (sas) öğrendikleri tefsiri öğretiyorlardı. Bilhassa müslümanlann yaşadıkları bir çok bölgede, fitnenin zuhûruyla ihtilafların artması, görüş ve kanaat farklılıkları neticesinde grupların ortaya çıkması, her grubun, haklılığını ispat etmek için öncelikle Kur'ân'a sanlması, bazen yanlış ve bozuk te'villerle halkın yanıltılmaya çalışılması... gibi nedenler, sahabeden bazılarının yaptığı üzere, Kur'ân'ın tefsiri hakkında ihtiyatlı davranmak ve mes'ûliyetinden korunmak gayesiyle tâbiûndan bazılarının da karşı çıkmasına rağmen Kur'ân'ın ma'kûl ve doğru bir şekilde tefsir edilmesine şiddetli ihtiyaç duyuluyordu. İşte bu ve buna benzer daha başka sebeplerden dolayı Sahabenin ileri gelen âlimlerine müracaat sıklaşıyor, onların çevrelerinde Kur'ân ve hadîs tedrîs ediliyordu.
    Bu tedrîs neticesinde genel olarak "Mevâlî" adıyla anılan ve Arap olmayan kişiler sahabeden ilim almışlar ve özellikle tefsir alanında temayüz etmişlerdir. Tabiîler içinde tefsir ve fıkıhta öne çıkan Nâfi', İkrime, Atâ, Saîd b. Cübeyr ve Hasan Basrî gibi şahıslar, tefsirde meşhur sahâbilerin mevâlisi olarak anılmakta-dıriar. İşte bu ve benzeri kimseler, eski din ve kültürierinin de belli ölçüde tesiri altında kalarak, İslâmiyeti Araplardan farklı bir biçimde anlamışlar, bu anlayış farkları yüzünden tefsirde önemli hareketlerin başlamasında etkin rol oynamışlardır.

0 Yorum - Yorum Yaz

Halil BARMAKSIZ 11070362    25.05.2014

Unite1 : TEFSIR ILMI

 

Tefsir ilminin tanimi:

 

Tefsir ilmi Kur’an’in açiklanmasi için gelistirilen bir disiplindir. Tefsiriçin  kur’an’in geldigi dil olan arap dili bakimindan ayetlerin incelenmesi gerekir. Ayrica tefsirde peygamberimizden ve sahabeden aktarilan rivayetlere ihtiyaç duyariz. Bu rivayetler bize, ayetlerin indigi zaman olan olaylari ve ilk muhataplarin ayetleri nasil anladiklarini anlatir. Tabiundan gelen bilgiler de tefsir için bilgi kaynagidir.

 

Te’vil:

 

Tefsir ile uretilen bir bilgi konusuna göre fikih veya kelam bilimlerinin yorum sürecinden geçmesi gerekmektedir. Bu bilimler tefsir degil, te’vil yaklisimini ortaya koyarlar.Te’vil de kesin delillere dayanmadigi için, anlamda kesin olarak gerceklesmez.

 

Terceme:

 

Tefsir, Kur’an’in ogrettigi degerlerin degisik zamanlara tasinmasi için yeterli olamaz. Kur’an’in mesajini farkli kültürlere ulastirmak için Kur’an terceme edilmistir. Tercüme bir sözü, bir dilden baska bir dile aktarmak anlamindadir. Iki farkli terceme yontemi vardir : Birincisi  Lafzi tercümede, burada asil dildeki her kelimeyi tercümede karsilamak gerekir.  Ikincisi kelime ve harflere gore degil manaya gore tercume etmek esastir.

 

 

 

5. UNITE: Tarih içinde tefsir ve tefsir egilimleri

 

Tarih için Tefsir ve Tefsir egilimleri:

Kur’an’dan önce kutsal kitaplardan Tevrat ve Incil’de tarih icinde yorumlanmislardir. Kelamn olmasi, dogrudan anlama ve yorumlama faaliyetini deberaberinde getirmektedir.

 

Ilk donem tefsiri:

 

Hz. Peygamberin yasadigi donemde tefsir:

Peygamber, Kur’an’i ilk tesir eden kisidir. Peygamber, sahabilerin sorularina ya da dogrudan kendisi herhangi bir ayetle ilgili aciklamalarda bulunurdu. Peygambere isnad edilen haberlerin orani sahabe ve tabiun rivayetlerine nazaran cok azdir.

 

Sahabe donemi tefsiri:

Sahabenin Kur’an tefsiri müsahedelerine ve kisisel bilgi ve tecrübelerine dayanmaktadir. Sahabiler, ayetlerin nuzul sebepler, mübhemat, dilbilimsel açiklamalarda bulunmaktaydirlar.

 

Tabiun donemi tefsiri:

 

Bu dönemde mevali denilen arap olmayan grup tefsir alaninda öne cikmistir. Bu dönemde kavram ve kelime aciklamalari yapilmis ve israili rivayetler yogun bir sekiilde kullanilmistir.

 

Tefsirin Tedvini:

 

Kur’an’in tefsirine iliskin yazili kaynaklar ibn Abbas r.a. ile baslamaktadir. Tefsirin tedvini surecinde Said bin Cübeyr, Mücahit, Dahhak, Ata ibn ebi Rabah, Katade, Suddi, Kelbi öne cikan mufessirlerdir.

 

 

Kaynak ve Yontem tercihleri çerçevesinde kur’an tefsirleri:

 

Rivayet Tefsiri:

 

Ayetlerin tefsirine iliskin, Peygamber’den, Sahabeden ve Tabiun’dan nakl edilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsilerdir.

 

 

Dirayet Tefsiri:

 

Akil veya Rey tefsiride denilir. Akil veya Rey’den kasit ictihattir. Bu ise soyle gerceklesir: Her bir mufessir kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayis ve kavrayisina gore birseyler uretmesidir.


0 Yorum - Yorum Yaz

10070426 Mehmet Baş    25.05.2014

Tefsir İlmi:

 

Kuranı kerim İnsanlar için daha iyiy anlaşılması için açıklanmasına da önem verilmiştir. Tefsir ilmi ayetlerin indirildikleri zaman kast ettikleri anlamları ortaya koyan bir disiplimdir. Kuranı kerim arapça olarak incelenmesi gerekir bunun sebebi ise Kuranı Kerimin arapça olarak nazıl olmasıdır. Ayetlerin Hangi zaman diliminde ve sebebi nuzulleride bilinmesi gereken bir konudur. Bu yüzden Peygamber efendimizden Sahabelere aktarılan bilgilere baş vururuz. bilgi kaynağı olarak bir bilgiyi ele alabilmek için onu peygamber efendimize götürebilmeliyiz yani rivayet şekilleri çok büyük önem arz etmektedir. nesnel bilgiler kullanılmaktadır. bu yüzdende rivayet çok önemlidir ve buna binaen HADİS ilmi ortaya konmuştur. ( Peygamber efendimizin zamanında yoktu)  Tefsirin yöntemi, müffesirin kendi içinde bulunduğu dünyanın etkisindeki özelliği sınırlandırmış ve onun Kuran üzerinde belirleyici olmasınıbüyük anlamda önlemiştir. Her müffesir incelediği aynı ayetin tarihi ortamına ilişkin eşit değerdeki rivayetlerden birini tercih edebilir.

Tevil: Ayetlerin veya ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlamı ortaya çıkarmak ve onlara kesin açıklamalar getirmek için yeterince kesin ve sağlam rivayetler bulunmadığı durumlar da olmaktadır. Ayrıca Ayetlere ve onlarda  kullanılan kelimelere çeşitli nedenlerle ne anlam verileceğinde kesinliğe ulaşamayabilir. Tefsirden Farklı olarak tevilde yorumlayan kişinin yani öznenin yorumdaki etkisi artmaktadır. Çünkü deliller onu kesin bir bilgiye götürmemektedir. Bu durumda müffesir veya yorumcu kendi tercihlerini daha etkin durumunda kalbilir.

Tercüme : genel olarak bir sözi bir dilden başka dile çevirmek ; bir sözün anlamını diğer bir dilde dengi bir söz ile aynen ifade etmek ' anlamına gelmektedir.

Lafzi Terceme: Metne bağlı kalınarak yapılan tercümede, asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karşılık vermeye çalışır.

Tefsiri Terceme: Bu tercüme yönteminde ise,asıl metinin ifade ettiği mana esas alındığından bazı kelimeler atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir.

 

 

 Tefsir İlminin Yöntemi

 

Tefsir ilmi ele aldığı cümlesinin indirildiği anda kastettiği anlamını verme hedefini güder. bunun için tefsir öncelikle dil bilimin çerçevesine konulabilecek yöntemler ve bilgiler kullanılır.

Tefsir, ilmi ayetlere açıklama getirirken bazı işlemler gerçekleştirir. iki ana başlık altında toplanabilr.

1) tefsir ilk olarak kuranı kerimin cümlelerini dil açısından çözümler.

2) Ayetleri doğru tefsir edebilmek için onların ne gibi koşullarda indiğini de incelememiz gerekmektediir. Ayet hangi olaydan sonra inmiştir? Ayetin indirilmesine neden olan bir soru mu sorulmuştur? Ayetler indikten sonra neler olmuştur ? Tefsir bu soruları ele alır.


0 Yorum - Yorum Yaz

Yasar Topkan 110 70 422    25.05.2014

Ilitam 1. Ünite Tefsir Ilmi özeti:

 

Tefsir Ilmi

Islam icin en önemli kaynak Kur´an-i Kerim oldugu icin, insanlarin onu anlamasi adina tefsir ilmi gelistirilmistir. Tefsir arapca da ki fsr fiilin den türetilmis ve anlami da kapali bir seyin örtüsünü acmak anlamina gelir.

 

Tefsir Ilminin Tanimi

Tefsir disiplini Kur´an-i Kerimin indigi ortami ele alarak, indigi vakitte ki arapca dilininn kullanimini inceleyerek, ve bunlari tespit etmek icin de hadislere  ve Tabiun dan aktarilan rivayetlere dayanarak, nuzul olan ayetleri inceleyip, onlarin manalarini ortaya koymakta yardimci olan bir disiplin dir.
Ayetlerin muradini ortaya koyabilmek icin, bu tür nesnel bilgilere ulasmasi gerekir müfessirin. Yani sebebi nuzulu/Peygamber Efendimizin (sav) uygulamalarini vs. Inceleyerek, kesin bilgiler verebilmektedirler.
Bu disiplinler den vazgecmedikce, müfesserinin kendi hayati (görüsleri) ayetleri aciklamak ta büyük bir etkide bulunmaz, aksi taktir de aksamalar ve ekisiklikler ortaya cikabilmekte dir.
Bazen müfessirlerin belirli ayetler de ihtilafa düsmeleri, kendi görüslerini beyan ettiklerin den dolayi degildir, tam aksine, kullandiklari delillerin ayni derece de güclülük arz ettikleri icin dir. Orada ki secim de müfesserinin kendisine kalmistir.


Te´vil

Ayetler de ki kelimeler herzaman sadece bir anlam tasimayabilir, veya onlarin kesin olarak tek bir anlamini bulabilmek kolay degildir, böylece kelimelere birkac anlam yüklenilebilir. Bundan dolayi müfessir delillere dayali bir secim yapmasi gerekir, fakat onun secmis oldugu bir kesin ifade olmadigi icin, biz buna te´vil  deriz. Te´vil de Allahin kastettigi mana su demek yanlistir! Imam Maturidi ye göre tefsir  Sahabelere has olan biseydir, cünkü onlari nuzul zamaninda yasayip, amel etmislerdir ve böylece Allahin ayetlerdeki muradini kesin bir sekilde bilmektelerdi. Te´vil de alimlerin isidir.

Ayrica te´vil de yorumlayan kisin kendi görüsleri de tefsire nazaran daha agir basmaktadir. Nitekim yorumlayan kisi de bir insandir ve belirli bir ortam da ve kültür de yetismistir, bu faktörler de onun ayetleri yorumlamasin da onu etkilemektedir.

Ayrica tefsir ancak ayetlerin nuzul olduklari zaman da ki mesajini incelemektedir, yani bugüne tasimamaktadir.  Hayatin daima degismesi yani canli oldugun dan dolayi tesfirin yani sira diger kaynaklara da bakmak gerekmistir.

 

Terceme

Bir dilden diger dile kelimeleri cevirmektir, fakat kelimelerin bütün manalarini göz önünde bulundurarak. Terceme ikiye ayrilir:

Lâfzî terceme: Metindeki bütün kelimeleri tercüme etmektedir, ancak bu Kur´an-i Kerim de imkansizdir, cünkü Allah´in cc. Bütün fesahat, belagat, icaz ve uslup özellikleriyle herhangi bir baska dile cevirilemez!

Tefsiri Terceme: Burada ise kelimelerin kendiler bizzat esas alinmayip, metin icerisindeki ifade ettikleri tercume edilir, bunun icin de kelimeler anlatilir.  Yani manalar esas alinir.
Kur´an-i Kerim de bu metodla tercüme edilmektedir. Bazi kelimeler vardir ki, onlari baska bir dilde bir kelime ile ifade etmesi mümkün degildir.

 

Tefsir Ilmin Amaci:

Peygamber Efendimiz´in zamaninda insanlar ayetlerin ne demek istediklerini anliyorlardi, cünkü onlarin zamanin da ki dilde vahiy geliyordu, ayrica  olaylar üzerine bazi ayetler vahiy oldugu icin, sebeplerini de biliyorlar di, ve bizzat Peygamber Efendimiz sav. Onlara tefsir ediyordu.
Ancak sonraki kusaklar bunu bilemedikleri icin, tefsir ilmi Kur´an-i Kerimi anlamak icin bir nevi zaruri olmustur.


Tefsir Ilminin Yöntemi

Kur´an-i Kerim de ki ayetlerin manalarini aciklayabilmek icin cesitli faktörlere basvurulmasi gerekir, süphesiz bunun icin ilk basta dil bilimini kullanmak gerekir, ancak onunla yetinmeyip, tarih bilgisine de basvurulmasi lazim. Yani hangi ortam da neden bir ayetin nuzul oldugu bilinmesi önem arz eder.

Iki ana baslik altinda bu yöntemi ele almak mümkündür:

1.       Bastan dedigimiz gibi, Kur´an-i Kerimin dilini cözmektir. Kelimelerin o zaman ki araplarin nasil kullandiklarini bilmek gerekir. Yani Kur´an´in arapcasi ve ozaman ki kullanilan arapcayi birbirinden kesin olarak ayiramayiz.

2.       Sebebi Nuzulleri´ni incelemek! Ayet inmeden evvel herhangi bir olay mi vardi? Ve ayet indikten sonra neler degisti?

Bunlari tefsir de ele almaz isek, vahylerin kastettiklerini anlamlari dogru bir sekilde ifade edemeyiz!
Ayrica re´y (yani kendi öz görüsleri) tefsir de Kabul edilmemistir. Yani tefsirinin yöntemin disina cikarak kendi görüsleriyle anlam vermek yasaklanmistir.


Tefsir Ilminin Diger Temel Islam Ilimleriyle Iliskisi

Bir tefsirin gerceklesebilmesi icin hadis, tarih, dil bilimleri gibi bilimler gerekli dir. Bu bilimleri ise yine iki ana baslik altinda toplayabiliriz.

-          Kur´an´i tefsir edebilmek icin evvela arapca bilmek gerekir. Yani dil bilimleri (nahiv, sarf) zaruridir. Edebi yönüyle de ma´ani, beyan ve bedii ililmeri gerekir.

-          Hadis ilmin den yararlanarak ayetlerin indigi kosullari ögrenmek gerekir. Ayetlerin siralari da önem arz etmektedir.

Tefsir ilmi baska Islam ilimler den faydalandigi gibi, kendisi de diger ilimler icin bilgi hazirlamaktadir ve onlara malzeme sunar. Fikih, Kelâm gibi islam bilimleri Kur´an-i ana kaynak olarak almislardir, bunun icin de yine tefsir gerekiyor. Cünkü tefsirin kendisinin yaptirimi olan bir bilim dali degildir. Fakat onunla yararlanan bilim dallari (disiplinler) misal fikih, insanlarin hayatlarina dogru dan bir islevselligi vardir.

Fakat Kur´an tefsir icin bir konu iken, kelam vve fikih icin ser´i kaynaklar dan biridir. Kur´an islam bilimleri icin ana kaynagi dir, onun icin bu kaynagin dogru anlasilmasi, oldukca büyük önem arz eder, sayet Kur´an-i kerim dogru anlasilamasaydi, diger disipilinler de de büyük sorunlar teskil edecekti. 


0 Yorum - Yorum Yaz


Ilitam Tefsir Ilmi özeti:
 
Tefsir Ilmi
Islam icin en önemli kaynak Kur´an-i Kerim oldugu icin, insanlarin onu anlamasi adina tefsir ilmi gelistirilmistir. Tefsir arapca da ki fsr fiilin den türetilmis ve anlami da kapali bir seyin örtüsünü acmak anlamina gelir.
 
Tefsir Ilminin Tanimi
Tefsir disiplini Kur´an-i Kerimin indigi ortami ele alarak, indigi vakitte ki arapca dilininn kullanimini inceleyerek, ve bunlari tespit etmek icin de hadislere  ve Tabiun dan aktarilan rivayetlere dayanarak, nuzul olan ayetleri inceleyip, onlarin manalarini ortaya koymakta yardimci olan bir disiplin dir. 
Ayetlerin muradini ortaya koyabilmek icin, bu tür nesnel bilgilere ulasmasi gerekir müfessirin. Yani sebebi nuzulu/Peygamber Efendimizin (sav) uygulamalarini vs. Inceleyerek, kesin bilgiler verebilmektedirler. 
Bu disiplinler den vazgecmedikce, müfesserinin kendi hayati (görüsleri) ayetleri aciklamak ta büyük bir etkide bulunmaz, aksi taktir de aksamalar ve ekisiklikler ortaya cikabilmekte dir.
Bazen müfessirlerin belirli ayetler de ihtilafa düsmeleri, kendi görüslerini beyan ettiklerin den dolayi degildir, tam aksine, kullandiklari delillerin ayni derece de güclülük arz ettikleri icin dir. Orada ki secim de müfesserinin kendisine kalmistir.

Te´vil
Ayetler de ki kelimeler herzaman sadece bir anlam tasimayabilir, veya onlarin kesin olarak tek bir anlamini bulabilmek kolay degildir, böylece kelimelere birkac anlam yüklenilebilir. Bundan dolayi müfessir delillere dayali bir secim yapmasi gerekir, fakat onun secmis oldugu bir kesin ifade olmadigi icin, biz buna te´vil  deriz. Te´vil de Allahin kastettigi mana su demek yanlistir! Imam Maturidi ye göre tefsir  Sahabelere has olan biseydir, cünkü onlari nuzul zamaninda yasayip, amel etmislerdir ve böylece Allahin ayetlerdeki muradini kesin bir sekilde bilmektelerdi. Te´vil de alimlerin isidir.
Ayrica te´vil de yorumlayan kisin kendi görüsleri de tefsire nazaran daha agir basmaktadir. Nitekim yorumlayan kisi de bir insandir ve belirli bir ortam da ve kültür de yetismistir, bu faktörler de onun ayetleri yorumlamasin da onu etkilemektedir.
Ayrica tefsir ancak ayetlerin nuzul olduklari zaman da ki mesajini incelemektedir, yani bugüne tasimamaktadir.  Hayatin daima degismesi yani canli oldugun dan dolayi tesfirin yani sira diger kaynaklara da bakmak gerekmistir.
 
Terceme 

Bir dilden diger dile kelimeleri cevirmektir, fakat kelimelerin bütün manalarini göz önünde bulundurarak. Terceme ikiye ayrilir:
Lâfzî terceme: Metindeki bütün kelimeleri tercüme etmektedir, ancak bu Kur´an-i Kerim de imkansizdir, cünkü Allah´in cc. Bütün fesahat, belagat, icaz ve uslup özellikleriyle herhangi bir baska dile cevirilemez!
Tefsiri Terceme: Burada ise kelimelerin kendiler bizzat esas alinmayip, metin icerisindeki ifade ettikleri tercume edilir, bunun icin de kelimeler anlatilir.  Yani manalar esas alinir. 
Kur´an-i Kerim de bu metodla tercüme edilmektedir. Bazi kelimeler vardir ki, onlari baska bir dilde bir kelime ile ifade etmesi mümkün degildir.
 
Tefsir Ilmin Amaci:
Peygamber Efendimiz´in zamaninda insanlar ayetlerin ne demek istediklerini anliyorlardi, cünkü onlarin zamanin da ki dilde vahiy geliyordu, ayrica  olaylar üzerine bazi ayetler vahiy oldugu icin, sebeplerini de biliyorlar di, ve bizzat Peygamber Efendimiz sav. Onlara tefsir ediyordu. 
Ancak sonraki kusaklar bunu bilemedikleri icin, tefsir ilmi Kur´an-i Kerimi anlamak icin bir nevi zaruri olmustur.

Tefsir Ilminin Yöntemi
Kur´an-i Kerim de ki ayetlerin manalarini aciklayabilmek icin cesitli faktörlere basvurulmasi gerekir, süphesiz bunun icin ilk basta dil bilimini kullanmak gerekir, ancak onunla yetinmeyip, tarih bilgisine de basvurulmasi lazim. Yani hangi ortam da neden bir ayetin nuzul oldugu bilinmesi önem arz eder.
Iki ana baslik altinda bu yöntemi ele almak mümkündür:
         Bastan dedigimiz gibi, Kur´an-i Kerimin dilini cözmektir. Kelimelerin o zaman ki araplarin nasil kullandiklarini bilmek gerekir. Yani Kur´an´in arapcasi ve ozaman ki kullanilan arapcayi birbirinden kesin olarak ayiramayiz.
        Sebebi Nuzulleri´ni incelemek! Ayet inmeden evvel herhangi bir olay mi vardi? Ve ayet indikten sonra neler degisti?
Bunlari tefsir de ele almaz isek, vahylerin kastettiklerini anlamlari dogru bir sekilde ifade edemeyiz!
Ayrica re´y (yani kendi öz görüsleri) tefsir de Kabul edilmemistir. Yani tefsirinin yöntemin disina cikarak kendi görüsleriyle anlam vermek yasaklanmistir.

Tefsir Ilminin Diger Temel Islam Ilimleriyle Iliskisi
Bir tefsirin gerceklesebilmesi icin hadis, tarih, dil bilimleri gibi bilimler gerekli dir. Bu bilimleri ise yine iki ana baslik altinda toplayabiliriz.
          Kur´an´i tefsir edebilmek icin evvela arapca bilmek gerekir. Yani dil bilimleri (nahiv, sarf) zaruridir. Edebi yönüyle de ma´ani, beyan ve bedii ililmeri gerekir.
      Hadis ilmin den yararlanarak ayetlerin indigi kosullari ögrenmek gerekir. Ayetlerin siralari da önem arz etmektedir.
Tefsir ilmi baska Islam ilimler den faydalandigi gibi, kendisi de diger ilimler icin bilgi hazirlamaktadir ve onlara malzeme sunar. Fikih, Kelâm gibi islam bilimleri Kur´an-i ana kaynak olarak almislardir, bunun icin de yine tefsir gerekiyor. Cünkü tefsirin kendisinin yaptirimi olan bir bilim dali degildir. Fakat onunla yararlanan bilim dallari (disiplinler) misal fikih, insanlarin hayatlarina dogru dan bir islevselligi vardir.
Fakat Kur´an tefsir icin bir konu iken, kelam vve fikih icin ser´i kaynaklar dan biridir. Kur´an islam bilimleri icin ana kaynagi dir, onun icin bu kaynagin dogru anlasilmasi, oldukca büyük önem arz eder, sayet Kur´an-i kerim dogru anlasilamasaydi, diger disipilinler de de büyük sorunlar teskil edecekti. 


0 Yorum - Yorum Yaz

H. Osman Akintürk    26.05.2014

İlitam 5 Özeti : 


Tarih içinde Tefsir ve Tefsir Eğilimleri


Önceki kutsal kitaplardan Tevrat ve İncil’in de zaman içinde izaha muhtaç ifadelerinin tefsir edildiğini ve yorumlandığını bilmekteyiz. Kur’ân da büyük kitlelerin değer verdiği bir kelam olduğuna göre onun da tefsir edilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kur’ân yorumu ve tefsiri, sadece Kur’ân Tefsirler’inde  değil aynı zamanda bütün bir Müslüman dünyanın kültür ve medeniyet dokularında aranmalıdır.


 


İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir


Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.


 


Sahabe Dönemi Tefsiri


Sahabenin tefsirini temelde iki kategoride görmek mümkündür.


  1. Müşahedelerine dayalı açıklamaları

  2. Kişisel Bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıkları açıklamalar

     

                    Sahabîlerin; Kur’an’la vakiâ/olgu arasındaki bağlantıyı, sonraki nesillerden daha sağlıklı bir biçimde kurabildiklerini kabul etmeliyiz. Sahabîler bir yandan Kur’an’daki garib kelimeleri ve müşkil lafızları dil açısından zaman zaman şiirle istişhad ederek açıklarken öbür yandan da özellikle Kuran kıssalarının açıklanmasında Yahudi ve Hristiyan kültüründen de yararlanıyorlardı(isrâiliyyât). Sahabîlerin Kur’an tefsiri kaynakları, Hz. Peygamber, Arap Dili ve Edebiyatı, kendi müşahadeleri ve Ehl-i  Kitab âlimleri olarak sayılabilir. Tefsir denilince, sahabîler arasında Abdullah b. Abbas ismi öne çıkar. Sahabe dönemine dayanan tefsirle ilgili görüşlerin ve açıklamaların büyük bir kısmı Abdulla b. Abbas’a isnad edilir.

     

                    Tabiûn Dönemi Tefsiri

                    Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.

     

    Tefsirin Tedvini


Yazılı belgelerin ibn Abbas’la başladığını söylemek yerinde olacaktır. İbn Abbas’la başlayan bu süreç tabiûn müfessirlerince devam etmiştir.


 


Kaynak Ve Yöntem Tercihleri Çerçevesinde Kur’an Tefsirleri


Kur’an-ı tefsire çalışan herkes,ilmî kapasitesine,kavrayış derecesine, çeşitli ilim dallarındaki ihtisasına, siyasî ve mezhebî kanaatlerine ve bilinç muhtevasına göre Kur’an’ı açıklamıştır.Aldıkarı eğitim, kişisel idrak ve anlayış seviyeleri farklı olabilir.Bu bakımdan müfessirler, şu veya bu şekilde tarihî,kültürel, siyasî, iktisadî ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zihinlerinde oluşan kanaatlerin sahihliğini, Kur’an’da aramışlardır.Buna ilaveten müfessirhangi konunun uzmanı ise, Kur’an’ın o konuyla ilgili ayetlerini,daha geniş bir şekilde açıklama çabasında olmuştur. Tefsiri faaliyetlerini, kullanılan kaynaklar ve yöntemler açısından sınıflandıracağız. Biri, Kur’an Tefsirini, Hz. Peygamber ve ilk iki neslin açıklamalarından ibaret gören anlayış, diğeri ise bu malzemenin yanında kişisel bilgi ve tecrübeye dayalı akıl yürütmeyi, kişisel anlama,değerlendirme, açıklama ve yorumlamayı esas alan anlayıştır.


Rivayet Tefsiri


Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.


 


Dirayet Tefsiri

 


Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.


 


Çok yönlü Dirayet Tefsirleri 



Tefsir tarihinde çeşitli mezheplere mensup pek çok müfessir, Kur’an’ı baştan sona yukarıda işaret ettiğimiz pek çok aracı ve kaynağı kullanarak Kur’an’ı tefsir etmişler ve yorumlamışlardır. Söz konusu tefsirlerde –hepsi hakkında genel konuşursak- dilbilimsel analizler,edebî sanatlar bağlamında açıklamalar, kıraate ilişkin açıklamalar, kelamî, fıkhî, ahlakî, felsefî yorumlar ve tahliller, doğa bilimleriçerçevesinde değerlendirmeler, tıbbî vb. izahlar yer alır.


 


Tek Yönlü Dirayet Tefsirleri

 


Kur’an’ı baştan sona tefsir geleneğinde de aslında müfessirlerin hep öncelikleri var olduğu için onlar genellikle tefsirlerinde bazı konuları ve sorunları diğerlerine oranla daha fazla önemserler ve onların üzerinde odaklanırlar. Tefsir tarihi çerçevesinde karşımıza çıkan bir başka olgu da müfessirlerin özellikle bir konu, bir disiplin ve bir ilgi noktasından yola çıkarak Kur’an’ın belirli ilgili bölümleri üzerine yoğunlaşmalarıdır. Örneğin Dilbilimsel Tefsiri,Fıkhî Tefsir, İlmî Tefsir,Felsefî Tefsir,Tasavvufî Tefsir.


 Günümüzde Tefsir


Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.


Yenilikçi Tefsir Çalışmaları


Yenilikçi yaklaşım geçmişteki tefsir geleneğine eleştirilerini vurgulu bir şekilde yaparak ortaya cıkmıştır. Bu yaklaşımda Kur`an`ın bir hidayet kitabı olduğu ve hayata yön vermesi gerektiği belirtilmiştir. Yenilikçi tefsir çalışmalarında bir yandan İslam`ın ilk ve saf kaynağına dönüş şeklinde bir tutum görmekteyiz. Bu yeni bir tür selefilik olarak görülebilir.


İlmî Tefsir Çalışmaları


Tefsirde bu yaklaşım Kur`an`ın cesitli ilimlere, bilimsel buluşlara bazı atıflar bulunduğu düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Gazali, Cevahiru`l Kur`an adlı eserinde Fahreddin er- Razi de yazdığı tefsirde ilmî tefsir diyebileceğimiz yorumlara gitmiştir. Bu çalışmalara dikkatlice bakılırsa, bunların bilimin sonuçlarını temel almakta olduğu ve Kur`an`a bunları doğrulatmaya çaba gösterdikleri görülecektir. Bu tefsir yolunu tutan müfessirler ve onların çalışmaları yine onların çağdaşları tarafından eleştiri konusu edilmiştir.


Ideolojik Tefsir Çalışmaları


Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.


Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları


Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.


0 Yorum - Yorum Yaz

İbrahim Kavlak 11070357    27.05.2014

.       Tefsir Ilimleri

Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir. Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.

Tefsir iliminin tanimi
Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Ta´vil
Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir.  Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Terceme
Tercüme  genel olarak ya asil metnine bagli kalmak  yada metnin ifade ettigi manayi esas alarak iki sekilde yapilir. 
Lafzi tercüme metne bagli olarak yapilan tercümedir. Bütün kelimlere karsilik verilmeye calisilir.
Tefsiri tercümede ise asil metnin ifade ettigi mana esas alinarak yapilan tercümedir. Burada bagzi kelimeler atlanabilir ve bagzilari da ilave edilebilir. Kurani Kerimin tercümesi zor oldugu icin onun tercümesi de lafzi degildir. 
Kurani Kerimin tercümesi aslinda ilk dönemlere dayanmaktadir, türkceye tercümesi de cok eskidir.

Tefsir ilminin amaci
Tefsir Kurani kerimin ifadelerine dogru aciklamalar getirmeyi amaclar. Sahabeler Peygamber efendimizin ne demek istedigini kolayca anlayabiliyordu. Ancak sonraki Nesiller bunda zorlandigi icin tercüme faaliyetleri baslamistir.

Tefsir ilminin yöntemi 
Tefsir ilmi ala aldigi Kuran cümlesinin indirildigi anda kastettigi anlami vermeyi hedefler. Bunun icinde öncelikle dil bilimi, yöntemleri ve bilgileri kullanilir. Ayni zamanda Tarih bilgisine de basvurulur. Tefsir sayesinde Kurani Kerime farkli anlamlar yüklenmesinin önüne gecilmistir.

Tefsir ilminin diger islam ilimleriyle olan iliskisi
Diger islam ilimleriyle olan iliskisini incelerken önce tefsir icin kullanilan ilimlere deginmek yerinde olacaktir. Bunlar dil bilimleri , tarih bilimleri, Hadis´ten yararlanmistir. Tefsir, fikih ve kelam bilgisine malzeme sunmustur. Bütün islam disiplinlerinin yöntemi ise fikih usulu tarafindan gerceklestirilmistir.

5. Tarih icinde Tefsir ve Tefsir egilimleri
Kuranin  Tefsirine anlasilmasina ve yorumlamasina Müslümanlar cok önem vermistir. Baslangictan günümüze kadar onun rehberliginde bir dünya kurma düsüncesi bütün müslümanlarin zihin duygu ve inanclarinda yer bulmustur. Kuran´da büyük kitlelerin yer verdigi bir kelam oldugu icin tefsir edilmesi kacinilmaz olmustur.

Ilk dönem tefsiri ( Hz. Peygamber donemi)
Ilk tefsir Hz. Peygamberle baslamaktadir. Nekadar sahabeler vahiye sahit olsalarda anlamadiklari ayetleri Peygamberimiz onlara aciklama buyurmustur.

Sahabe dönemi tefsiri
Hz. Peygamberin vefatindan sonra sahabeler müsahadelerine dayali veya kisisel bilgi ve kavrayislarina göre tefsir etmislerdir. Cünkü Sahabeler Kuranin sebebi nuzulunu ve bizzat Hz. Peygamberden ögrendikleri icin Kuran ilmine iyi hakimdiler. Ehli kitap alimlerine yakin temasi olan sahabiler onlarla bilgi alisverisinde bulunurlar ve aciklamalarinda israili haberlere yer vermislerdir.

Tabiin dönemi tefsiri
Sahabe neslinden sonra tabiin nesli tefsirle ilgilenmistir. Artik islam cografyasi okadar genislemiski tabiin dönemindeki tefsirin bi okadar önem arz etmistir. Artik Tabiin döneminde rey tefsirine ihtiyac duyulmustur.

Kaynak ve yöntem cercevesinde Kuran tefsirleri 
Kuran tefsirinde cesitli asirlar ve kültürlerde farkli gelismeler ve yöntemler bulunmaktadir. Bunun en büyük nedeni ise Müfessirlerin bulunduklari ortam, siyasi ve mezhebi görüslerinden kaynaklanmaktadir.

Rivayet tefsiri 
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

Dirayet tefsiri
Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama unsurlarini icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz. Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur. Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler dirayet tefsir oluyor.

Cok yönlü dirayet tefsiri
Pek cok müfessir Kurani bastan sona kadar tefsir edip yorumlamistir ve diger bilimler hakkinda detayli bir bilgi vermeye calismistir.

Tek yönlü dirayet tefsirleri
Burda da Kurani bastan sona kadar tefsir edilmistir. Ancak Tefsirde bagzi daha fazla önemsenen bagzi konulari ve sorunlari odaklanilmistir. Yani ilgi duyduklari konulara yogunluk vermislerdir. Mesela dil bilimsel, filolojik tefsir. 
Filolojik tefsir: cok fazla irklarin ve kültürlerin islamla tanismasiyla gerceklesen tefsir.
Fikhi tefsir: Kuranda ibadet ve hukukla ilgili ayetleri aciklayan tefsir.
Ilmi tefsir: Kuranda cesitli ilimlere, ilimleri alanindaki yorumlanmasi söz konusudur.
Felsefi tefsir: Islam filozoflarinin Kuran´da bagzi ifadeler ve kelimeleri hakkinda fikir yürüttükleri ve bunlari aciklamaya calistiklari bilinmektedir.
Tasavvufi tefsir: Sufi müfessirlerin alimlerin Kuran ayetlerinin lafzi/ zahiri anlamlarinin disinda baska manalar aramalari sonucu ortaya cikmis bir tefsir tarzidir.

Günümüzdeki Tefsir
Tefsir müslüman düsünce ve kültür dünyasinin günümüzdede  devam etmektedir. Günümüzdeki tefsir de önceki tefsirlerde oldugu gibi  zaman dilimi ve düsüncesinden etkilenerek yapilmaktadir.

Yenilikci Tefsir calismalari
Yenilikci yaklasim gecmisteki tefsir gelenegine elestirilerini vurgulu bir sekilde yaparak ortaya cikmistir. Bu yaklasimda Kuranin bi hidayet kitabi oldugu ve hayata yön vermesi gerektigi belirtilmistir.

Ilmi Tefsir calismalari
Tefsirde bu yaklasim Kuranin cesitli ilimlere bilimsel buluslara bagzi atiflarda bulundugu ortaya cikmistir. Ancak 19. Yüzyilindan itibaren bati bilimlerinin yogun olarak gündeme gelmesi sebebiyle müslümanlar tarafindan´da, bu bilim ile Kuranin catismadigi göstermek amaciyla Tefsirler kaleme alinmaya baslanmistir.

Ideolojik Tefsir calismalari
Tefsirde ideolojik türden egilimler bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve islam dünyasinin cesitli bölgelerinin sömürge  altinda kalmasi sonucunda cagdas bir tutum olarak ortaya cikmistir. Bu gördügümüz gelenegi tenkit, islami sadece Kurana basvurarak yorumlama ve Kuranin hidayete cagiran bir mesaji oldugunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

Tarihsel tenkitci Tefsir calismalari
Kurani kerimi anlayabilme icin indigi zaman dilimini ve bölgesinde yasamakta olan bir hayata müdahale olarak inmistir. Öyleyse Kurani anlamaya calisan her kisi bu tarihi ve ortami dikkate alma zorundadir. Ancak bu sekilde Kurani anlayabilir ve onu aciklayabilir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz


      Tefsir Ilimleri

Tesfir kelimesi arapcada kapali birseyin örtüsünü acmak manasina gelmektedir.Müslümanlar icin en önemli kaynak olmasi bakimindan Kurani kerimin aciklanmasi ve anlasilmasina cok önem gösterilmistir ve aciklanmasi icin gelistirilen disiplini tefsir olarak adlandirilmistir.

Tefsir iliminin tanimi

Tefsir ilmi, ayetlerin indirildikleri zaman kastettikleri anlamlari ortaya koyan bir disiplindir. Ayetleri aciklanarken Hadis rivayetleri üzerine durulmustur. Tefsirin yöntemi müfessirin icinde bulundugu dünyanin etkisine göre belirlenmistir.

Te’vil

Ayetlerin ve ayetlerdeki kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlami ortaya cikarmak ve onlara kesin aciklamalar getirmek icin yeterince kesin ve saglam rivayetler bulunmadigi durumlarda olmaktadir. Tefsirden farkli olarak Te´vilde yorumlayan kisinin kendi tercihleri veya yorumu daha etkindir. Islam geneleginde Kuranin zahir anlami tefsir tarafindan ortaya konmustur. Ancak tefsirin ürettigi bilgiler Kuranin yorumlanmasinin son noktasi degildir. Tefsir sadece ayetlerin indigi zaman kastettigi anlamlari bize bildirmek icindir.

Rivayet tefsiri 
Rivayet tefsiri Hz. Peygamberden sahabiden ve tabiin den rivayet edilen tefsirlerdir.

     Dirayet tefsiri
     Kurani tefsir faaliyeti, aslinda baslangicta beri, aciklama ve yorumlama        unsurlarini         icermesi bakimindan bir insan faaliyetidir. Bu dönem Hz.      Peygamberden beri devam etmektedir. Tefsirde müfessir kendi biligi            birikimine , tercübesine, anlayis ve kavrayisina dayali olarak birseyleri          üretmis tespitlemis ve bunlari görüsleri halinde belirtmistir, dolayisiyla          akli tefsir yani dirayet tefsiri Hz. Peygamberden beri var olan bir olgudur.      Müfessirin rivayet tefsirinde dahi kendi düsüncesiyle siraladigi rivayetler      dirayet tefsir oluyor.

Dirayet tefsirleride kendi içinde ikiye ayrılıyor:

1:tek yönlü dirayet tefsiri: kuranı bir ilgi veya konu noktasından yola çıkarak açıklayan tefsilerdir.

 

2:çok yönlü dirayet tefsiri: kuranı pek çok araç vazıtasıyla açiklayan tefsirlerdir.


0 Yorum - Yorum Yaz


(1)

-Tefsir kelimesi, Arapçada kapalı bir şeyin örtüsünü açmak anlamina gelen ‘fsr’ fiilinden türemiştir. Işte tefsir bilimi Kuran’in ayetlerini kendine ait yontem ile uygun bilgileri kullanarak bizler icin açıklar ve onlari dogru olarak anlamamızı sağlar. Te’vil -Ayetlerin veya kelimelerin ilk geldikleri zaman kastettikleri tek anlamı ortaya çikarmak ve onlara kesin açıklama getirmek için yeterince kesin ve sağlam rivayetler bulunmadığı durumlar da olmaktadır.-Tefsirden farklı olarak te’vilde yorumlayan kişinin yani öznenin yorumdaki etkisi artmaktadir-Tefsir ile üretilen bir bilginin hayata aktarilabilmesi icin konusuna göre fikih ve kelam tarafından işlenmesi gerekir. -Terceme: Bir sözu, bir dilden baska bir dile çevirmekIki şekilde yapilir:1.      Lafzi terceme: Metne baglı kalınarak yapılan tercüme. Asıl metindeki bütün kelimelere tercüme edilen dilde karsılık vermeye çalışır2.      Tefsiri terceme: Asıl metinin ifade ettigi mana esas alındıgından bazı kelimeler  atlanabilir veya bazı kelimeler ilave edilebilir -Fakat bu tercemeler Kuranın yerine geçemez-Tefsir, Kuran’ın ayetlerinin ilk indikleri anda kastettikleri anlamları sonraki kuşaklara ‘açıklamak’ amacıyla geliştirilmiştir.-Tefsirde onun indigi ortamın tarihi koşullarin bilinmesi gerekiyor-Tefsir ilimi gerektiren 2 islem gerekir;1: Arapçanın iyi bilinmesi gerekir2: Nüzul sebebi bilinmesi gerekir-Bunlar yerine getirilmezse kastedilen doğru bir şekilde anlaşılmaz-Tafsir ayetler arasında açıklama getirirken, birçok farklı ilimden yararlanmaktadır (5)Hz. Peygamberin bütün ayetleri tefsir ettigine dair iddia edenler olsada Gazzali ve Suyuti’ninde ileri sürdükleri O, Kuran’ın tamamını tefsir etmemiştir.-Sahabenin tefsirini temelinde iki kategori: 1: Müşahedelerine dayalııklamaları2: kişisel bilgi ve kavrayışlarına göre yaptıklarııklamalar-Sahabeler, Kuran ayetlerinin hangi sebeple ve maksatla, kimler hakkında veya hangi olaylarla ilgili olarak indirildiğini bilen insanlardı.-Kuran tefsirine iliskin haberlerin büyük bir çoğunluğunun kaynagında tabiun müfessirlerini görürüz.-Kurani tefsirine çalışan herkes, ilmi kapasitesine, kavrayış derecesine, siyasi ve mezhebi kanaatlerine ve bilinç muhtevasina gore Kuran’ııklamıştır-Tefsirde esas alınan 3 araç: Öncekilerin görüşleri, akli çaba, ilham-Kuran’ı rivayet tefsirinin kaynağı olarak göremeyiz-Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirine ilişkin Hz.Peygamber’den, Sahabe ve Tabiunden nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir.-Rivayet tefsirleri ozellikle 3 noktadan tenkit edilmiştir:1: Uydurma haberlerin çokluğu2: Israiliyatta yer verilmesi3: Isnadların hazfedilmesidir-Dirayet tefsirde mufessirler ayetleri açıklarken Arap dili edebiyati, astronomi, tarih, felsefe, tip,.. gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmıştır.                                                 
0 Yorum - Yorum Yaz


Tefsir

Tefsîr kelimesi "fesr" veya "sefr" kelimesinden türemiştir. Fesr; sözlükte doktorun hastalığı teşhis için suya (idrara, kana, balgama) bakması, bir şeyi beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi açmak; sefr ise, kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve keşfetmek anlamlarına gelir. Istılahta; anlamı kapalı olana, manası zor anlaşılan sözden ne kastedildiğini açıklama demektir. Tefsîr kelimesi daha çok Kur'ân kelime, terkip ve cümlelerinin ne anlama geldiğini açıklamak, müşkül ve garîp lafızları izah etmek, Kur'ân'ı yorumlamak anlamında kullanılır.

Te´vil

 

Ayetler de ki kelimeler herzaman sadece bir anlam tasimayabilir, veya onlarin kesin olarak tek bir anlamini bulabilmek kolay degildir, böylece kelimelere birkac anlam yüklenilebilir. Bundan dolayi müfessir delillere dayali bir secim yapmasi gerekir, fakat onun secmis oldugu bir kesin ifade olmadigi icin, biz buna te´vil  deriz. Te´vil de Allahin kastettigi mana su demek yanlistir! Imam Maturidi ye göre tefsir  Sahabelere has olan biseydir, cünkü onlari nuzul zamaninda yasayip, amel etmislerdir ve böylece Allahin ayetlerdeki muradini kesin bir sekilde bilmektelerdi. Te´vil de alimlerin isidir.

Ayrica te´vil de yorumlayan kisin kendi görüsleri de tefsire nazaran daha agir basmaktadir. Nitekim yorumlayan kisi de bir insandir ve belirli bir ortam da ve kültür de yetismistir, bu faktörler de onun ayetleri yorumlamasin da onu etkilemektedir.

Ayrica tefsir ancak ayetlerin nuzul olduklari zaman da ki mesajini incelemektedir, yani bugüne tasimamaktadir.  Hayatin daima degismesi yani canli oldugun dan dolayi tesfirin yani sira diger kaynaklara da bakmak gerekmistir.

 

Terceme 

 

Bir dilden diger dile kelimeleri cevirmektir, fakat kelimelerin bütün manalarini göz önünde bulundurarak. Terceme ikiye ayrilir:

Lâfzî terceme: Metindeki bütün kelimeleri tercüme etmektedir, ancak bu Kur´an-i Kerim de imkansizdir, cünkü Allah´in cc. Bütün fesahat, belagat, icaz ve uslup özellikleriyle herhangi bir baska dile cevirilemez!

Tefsiri Terceme: Burada ise kelimelerin kendiler bizzat esas alinmayip, metin icerisindeki ifade ettikleri tercume edilir, bunun icin de kelimeler anlatilir.  Yani manalar esas alinir. 

Kur´an-i Kerim de bu metodla tercüme edilmektedir. Bazi kelimeler vardir ki, onlari baska bir dilde bir kelime ile ifade etmesi mümkün degildir.

 

 

İlk Dönem Tefsiri –Hz.Peygamberin yaşadığı Dönemde Tefsir

 

Kaynaklarımız Kur’an-ı Kerim’in tefsirini Peygamberimizin tefsiriile başlatmaktadırlar. Peygamberimiz in Ashabı Kur’an’nın inişine şahit olmalarına rağmen bazı ayetleri Peygamberimize açıklaması için sormuşlar ve tefsir Peygamberimizin getirdiği açıklamalarlabaşlamıştır. Onun açıklama yöntemi daha sonra takip edilmiş,incelenmiş ve böylece tefsir ilmi bir disiplin olarak gelmiştir.

 

                Tabiûn Dönemi Tefsiri

                Hz. Peygamber’den sonra fetihlerle devletin sınırları alabildiğine genişlemiş, Kur’ân hakkında bilgi sahibi sahabîler, devrin siyasî ve sosyal yapılanması çerçevesinde çeşitli merkezlerde dinin temel kaynağı Kur’ân’a ve Kur’ân’ın anlaşılmasına ilişkin görüşlerini ve müşahadelerini sonraki nesillere, yani tabiûn nesline aktarmışlardır. Denilebilir ki rivayet tefsirlerinin gövdesini, büyük ölçüde tabiîlerin görüş ve açıklamaları oluşturur. Tabiûn döneminde kelime ve kavramların açıklamaları daha ayrıntılı bir görünüm arz eder. Müşkil ve Mübhem kelimelerin izahı yanında geniş fıkhî izahlar yapılmış ve ayetlerden çeşitli hükümler çıkarılmıştır. Ahirete ve gayb âlemine ilişkin açıklamalar da tabiûn dönemi tefsirinin özelliklerinden biridir. Mubhemâta ve kıssalara ilişkin tefsirlerinde tabiîlerin, Ehl-i Kitab âlimlerinden çokça yararlandıkları görülmektedir. Bu çerçevede denilebilir ki isrâilî rivayetlerin yoğun olarak Kur’ân tefsirine girişi tabiûn dönemine rastlar. Tabiûn tefsirinin kaynaklarını sahabe, Ehl-i Kitab ve kendi bilgi ve kavrayışları olarak kaydedebiliriz.

 

Rivayet Tefsiri

 

Rivayet tefsirleri, ayetlerin tefsirlerine ilişkin Hz. Peygamber’den, sahabeden ve tabiûndan nakledilen rivayetleri bünyesinde toplayan tefsirlerdir. Rivayet tefsirinde amaç, Kur’an’ın tefsirine ilişkin öncekilerin görüşlerini bir araya getirmek olduğuna göre Kur’an’la bu görüşleri birbirinden mahiyet itibariyle ayırmak gerekir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri ise müfessirin Kur’an’ı kendi bütünlüğü anlayıp açıklaması demektir.

 

 

 

Dirayet Tefsiri

 

 

Kur’ân’ı tefsir faaliyeti, aslında başlangıçtan beri anlama, açıklama ve yorumlama unsurlarını içermesi bakımından bir insan faaliyetidir. Bu, ilk müfessir Hz. Peygamber’den beri böyledir. Bunlar, her bir müfessirin kendi bilgi birikimine, tecrübesine, anlayış ve kavrayışına dayalı olarak üretilmiş tespitlerdir, görüşlerdir. Dolayısıyla aklî tefsir, yani dirayet tefsiri Hz. Peygamber ‘den beri var olan bir olgudur. Aslında tefsir faaliyeti bütünüyle bir dirayet işidir.Dirayet tefsiri sınıfına giren tefsirlerde müfessirler ayetleri açıklarken Arap Dili ve edebiyatı, tarih, dinler tarihi, felsefe, tabiî bilimler, tıp, matematik, astronomi, gibi pek çok disiplinin verilerinden yararlanmışlardır. Onlar içinde yaşadıkları kültürün, ilim ve fikir çevrelerinin, mensup oldukları ekolün izlerini ve etkilerini taşıdıkları için doğal olarak bu tür unsurları da tefsirlerine taşımışlardır.

 

 Günümüzde Tefsir

 

Tefsir gününümüzde de devam etmiştir. Günümüzde ki çalışmalar öncekilerde olduğu gibi, içinde yapıldığı zaman diliminin düşünce ve kültür dünyasının ürünleri olmuştur. Ancak günümüz müslümanları arasında batıya ait düşüncelerin etkisi ve bu etkiye tepki verme çabası yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Son yüzyılda Kur’an`ın yorumlanmasına ilişkin olarak beliren yeni yaklaşımlara şekil veren temel durum, İslam uygarlığının Batı uygarlığı karşısındaki konumudur.Yüzyili aşan bir süre içerisinde batı kültüründe ortaya çıkan her düşünce akımı Kuran`ı tefsir etmede ve yorumlamada kullanılmıştır. Bu yolla, Batı biliminin ürünleri kullanılarak Kur`an tefsirleri yazılmaya başlandı. Son dönemlerde, daha önce akılcılar tarafından atılan temeller üzerinde batı düşüncesi tarafından tanımlanan değerler alanına vurgu yapılmıştır.

 

Ideolojik Tefsir Çalışmaları

 

Tefsirde ideolojik türden eğilimler, bütün dünyada ideolojilerin gündeme gelmesi ve İslam dünyasının çeşitli bölgelerinin sömürge yönetimleri altında kalması sonucunda Çağdaş bir tutum olarak ortaya çıkmıştır. Bu tutumda bütün çağdaş eğilimlerde gördüğümüz geleneği tenkit, İslam`ı sadece Kur`an`a başvurarak yorumlama ve Kur`an`ın hidayete çağıran bir mesajı olduğunu vurgulama özelliklerini görebilmekteyiz.

 

Tarihsel- Tenkitçi Tefsir Çalışmaları

 

Tarihsel- tenkitçi yöntemin uygulama isteğinin amacı, eski çalışmalar tarafından ulaşılan sonuçlardan farklı sonuçlar üretebilmektir. Bu yönteme göre ayetlerin tarihsel bağlamları incelendikten sonra, Kur`an`ın değerleri ve temel ilkeleri ortaya konur ve bu hikmetler günümüze uydurulmuş yeni hükümler haline getirilir. Eski yöntemlerin tamamıyla bırakılması ve yeni yöntem kuramlarının benimsenmesi istenmiştir.

 


0 Yorum - Yorum Yaz
Ders Malzemeleri
Lütfen Kopyalamayınız!
2021-2022 Arşivi
2020-2021 Arşivi
2019-2020 Arşivi
2018-2019 Arşivi
2017-2018 Arşivi
2016-2017 Arşivi
2015-2016 Arşivi
2014-2015 Arşivi
2013-2014 Arşivi