اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ: birinci metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ:Müellifin hayati hakkinda özet
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ
(671هـ/1272م):
Hicri 671 senesinde vefat etmistir
شُيُوخُهُ: hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ: hocadan ders aldi
وَكانَ مُسْتَقِرّاً بِمَدِينَةِ: ..sehrinde uzun süre ikamet etmistir
مُقَدِّمَةُ تَفْسِيرِ
اِلْقُرْطُبِيِّ:
Kurtubi tefsirinin mukaddimesi
قَوْلُهُ تَعَالَى: Allah-u Tealanin su sözü
سَبَبُ نُزُول: Nuzul sebebi
فَإِنَّهُ لَمَّا نَزَلَ هَذَا: bu ayet indigi zaman
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ
هَذِهِ الآيةَ:
Allah (cc) sana bu ayetleri indirdi
قِيلَ لَهُ: ona denildi ki
مَعْنىَ هذهِ الآيَةِ: bu ayetlerin manasi
مِنْ حَيْثُ الإِيماَنُ بِهِمْ: onlara iman bakimindan/acisindan
قَالَ غَيْرُهُ: baskalari söyle dedi:
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ هَذِهِ
اْلآيَةُ قَاَل لَهُ جِبْرِيلُ: bu ayetler indigi sirada Cebrail (as) ona söyle dedi:
آياتٌ مِنْ سُورةِ آلِ عِمْرانَ: Al-i Imran suresinden ayetler
وُلِدَ بالكوفة: Kufe`de dogdu
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ: bu hiristiyanlara bir cevaptir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ: onun ne annesi vardir ne de babasi
سَمِعَ مِنِ: -den hadis aldi
صاهَرَهُ علىَ ابنَتِهِ: -in kiziyla evlendi
كان حافظاً لكتاب: hafizdi
دُفِنَ بِمَقْبَرَةِ الصُّوفِيةِ
عندَ شيخهِ ابنِ تيميةَ:
Sufih kabristaninda hocasi Ibn Teymiyye`in yanina defnolundu.
يُخبِرُ تَعالىَ أَنَّه: Allah-u Teala haber vermistir
مُشْتَقَّةٌ مِنَ: -den türetilmistir
بيَنْمَا نَحنُ نُصلي معَ
النبيِ : Rasulullah ile namaz kilarken
يُستَحَبُّ لِمَنْ جاء إِلَى
الْجُمْعَةِ أَن:
Cuma namazina gelen icin … müstehaptir
قَبْلَ مَجِيئِهِ إِلَيها: -e gelmeden önce
حَقٌ للهِ على كلِّ مسلمٍ أن: her müslümana Allah`in hakkidir ki
فِي كُلِّ سَبْعَةِ أَيَّامٍ: yedi günde bir
كان
يُفْعَلُ بَينَ يَدَي رسولِ اللهِ : Hz. Peygamber`in huzurunda yapildigi gibi
كان
يُفْعَلُ بَينَ يَدَي رسولِ اللهِ : Rasulullah (s.a.v)`in huzurunda ezan okunmakta idi
لِكَثْرَةِ
الناسِ:
insanlarin coklugundan
اِسْعَوا
إلى: -e
kosun/cabalayin
اِتَّفَقَ
العُلماءُ رضي اللهُ عنهم على: alimler ittifak ettiler
يُعاتِبُ تَباركَ وتعالى عَلىَ ما: Allah-u Teala kiniyor
قَدِمْتُ غَيْرَ مَرَّةٍ: bircok defa geldim
ولكن ههنا شَيْءٌ يَنْبَغِي أَنْ: Fakat burada dikkate alinmasi gerekilen bir husus var
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin
لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim
جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi
سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi
وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir
وشُيُوخُهُ hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti
وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek
اَلنَّصُّ metin
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
سَأَلَ إِلَ
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore
أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
Arapça klasik tefsir metinlerinden ilk üç
metinde tespit ettiğiniz "tefsir din dili" kalıplarını kes-yapıştır
ile ödev olarak yollayınız.
Hedef
tarih: 27 Mart 2014
Birinci Metin’den Klasik Tefsir Din Dili Kalıp Örnekleri:
Bir alimin kısa hayat hikayesi nasıl anlatılır?:
Müellif Kimdir? نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ
هُوَ الشَّيخُ الإِمَامُ أَبُو عَبدِ اللهِ محمدُ بنُ أحمدِ بنِ أَبي بكَرِ بنِ فَرْحٍ الأنَصاريُّ، الخَزْرَجِيُّ، الأندَلُسِيُّ، الْقُرْطُبِيُّ، اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ (671هـ/1272م
O İmam Kurtubi’dir; 671h.’de vefat etmiştir.
O(yani bu klasik tefsir metninin yazarı), h. 671 yılında vefat etmiş olma İmam Kurtubi’dir.
كانَتْ أَوقاتُهُ مَعْمورَةً ما بينّ تَوَجُّهٍ وعِبادةٍ وتَصْنِيفٍ.
Bütün zamanını Yüce Allah’a yönelmekle, ibadetle, kitap telif etmekle değerlendirirdi.
ومُؤَلَّفاتُهُ:
Telif ettiği eserleri şunlardır:
سَمَّاهُ كِتَابَ "الجامِعُ ِلأَحْكامِ الْقُرآنِ" وَهُوَ مِنْ أَجَلِّ التَّفاسِيرِ وَأَعْظَمِهَا نَفْعاً،
Kitabına el-Cami’ li-Ahkâmi’l-Kurân adını verdi. Bu tefsir, faydası (alana katkısı bakımından) tefsir kitaplarının en değerlilerinden ve en büyüklerindendir.
وَلَهُ تَصَانِيفُ كَثِيرَةٌ سِوَى هَذَا.
Onun bu eserinden başka çok sayıda telif eserleri de vardır.
وشُيُوخُهُ: Hocaları
سَمِعَ مِنَ –den hadis dinledi/ders aldı
وَحدَّثَ عَنِ الْحَافِظِ Muhaddis …’den hadis aldı/nakletti/rivayet etti
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin
لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim
جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi
سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi
وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir
وشُيُوخُه hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti
وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek
اَلنَّصُّ metin
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
سَأَلَ إِلَ
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore
أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin
لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim
جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi
سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi
وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir
وشُيُوخُه hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti
وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek
اَلنَّصُّ metin
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
سَأَلَ إِلَ
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore
أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin
لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim
جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi
سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi
وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir
وشُيُوخُهُ hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti
وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek
اَلنَّصُّ metin
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
سَأَلَ إِلَ
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore
أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin
لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim
جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi
سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi
وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir
وشُيُوخُهُ hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti
وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek
اَلنَّصُّ metin
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
سَأَلَ إِلَ
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore
أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ: birinci metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ: müellif kimdir
هُوَ
الْقُرْطُبِيُّ:
müellif Kurtubi’dir
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ: yılında vefat etmiştir
سَمَّاهُ كِتَابَ: eserini adlandırmıştır
اَلنَّصُّ: Metin
قَوْلُهُ تَعَالَى: Allah (c.c) buyurmuştur
سَبَبُ نُزُولهِا: nuzul sebebi
قالَ
رَسُولُ الله: Resulullah dedi ki
وَفيِ الْحَدِيثِ أَنَّ النَّبيَّ: peygamber efendimizin hadisinde
قِيلَ لَهُ: ona denildi ki
فَأَنزَلَ اللهُ تعالى: arkasından Allah Teala indirdi
أَيْ: yani
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ: bu ayetin manası şöyledir
وَقَالَ غَيْرُهُ: başkaları
şöyle dedi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ هَذِهِ
اْلآيَةُ قَاَل لَهُ جِبْرِيلُ: bu ayet ona indiği sırada Cebrail ona
şöyle dedi
النَّصُّ الثَّانيِ: ikinci metin
وُلِدَ ب: de doğdu
توفي في طريقِ
عودتِه من مكةَ سنة: sonra …yılında …’de vefat etmiştir
أَخذَ عنه: ‘den ders aldı
فَأَقامَ: kaldı
النَّصُّ: metin
تَقُولُ في الكلامِ: Kuranı kerim de böyle geçer
مِنْ ذلك قَوْلُ اللهِ عزَّ وجلَّ: bu sebepten dolayı Allah şöyle buyurmuştur
المفسرون يقولون: müfessirler şöyle diyorlar
كقولِ العربِ: Arapların dediği gibi
وجاء في التفسيرِ: tefsirde bu şekilde geçiyor
والمعنى فيه: bunun manası
Klasik Tefsir Din Dili Kalıp Örnekleri
Birinci Metin:
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ – Müellif Kimdir? / Müellifin hayatının özeti
هُو
الشَّيخُ الإِمَام الْقُرْطُبِيُّ،
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ (671هـ/1272م) - O İmam Kurtubî’dir ve h. 671’de vefat etmiştir.
كانَتْ
أَوقاتُهُ مَعْمورَةً ما بينّ... – Bütün vaktini/zamanını………… yapmakla/etmekle
geçirirdi.
ومُؤَلَّفاتُهُ – Telif ettiği eserler şunlardır:
سَمَّاهُ كِتَاب"الجامِعُ
ِلأَحْكامِ الْقُرآنِ"- Kitabına el-Cami’ li-Ahkâmi’l-Kurân adını verdi.
وَلَهُ
تَصَانِيفُ كَثِيرَةٌ سِوَى هَذَا - Onun bu eserinden başka çok sayıda telif eserleri de
vardır.
شُيُوخُهُ – Hocaları
سَمِعَ مِنَ – …den/dan ders aldı
وَحدَّثَ عَنِ... - …den/dan aldı/ nakletti/ rivayet etti/ aktardı
تُوُفِّيَ وَدُفِنَ بِ... - …de/da vefat etti ve orada defnedildi
قَوْلُهُ تَعَالَى –
Kur’ân’ı
Kerîm’de şöyle buyurulur
لَمَّا نَزَلَ –
(Ayet)
indiğinde/indiği sırada
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ – Bu Ayetin manası şöyledir/Ayet şunu
ifade etmektedir
وَرُوِيَ: أَنَّ النَّبِيَّ(ص) –
Peygamber’den şöyle rivayet edilir
İkinci Metin:
وُلِدَ
بالكوفة سَنَةَ -
Bu senede (Kufe’de ) doğdu
كان
أَعْلَمُ الْكوُفيِّينَ باِلنَّحوِ –Nahivi en
iyi bilen idi
كانَ
زائدَ العَصَبِيَّةِ على سِيبَوَيْه –…‘e cok
büyük bağlılığı varmış
وكان
أكثرُ مُقامِهِ ببغدادَ
– en çok/uzun Bağdat’ta ikamet etmiştir
وَالحَوارِيونَ
كانوا خاصَّةَ عِيسى- Havariler
Hz.İsa’nın çok yakın dostlarıydı
نزل
هذا في شَأْنِ عيسى
–Bu ayet Hz.İsa’nın durumu hakkında inmiştir
والمعنى
فيه – manası şöyledir
وهو
وَجْهٌ حَسَنٌ -bu güzel bir anlamdır
وَرُبَّما
جاءَ في الحديثِ
–aynı
şekilde hadiste gelmiştir ki…
فيكونُ
معنىَ مُتَوَفِّيكَ -Ozaman
(kelimenin) manasi söyle olur
هذا
(رَدٌّ) لِقولِ –(…‘nin sözüne)
reddir/ cevaptır
كُتُبُ
العِلمِ – İlim
kitapları
وإِنْ
شِئْتَ جَعَلْتَ
–Eğer istersen ayeti şöyle okuyabilirsin
ومِثلُهُ
في البقرةِ – aynı
şekilde Bakara’da gelmiş
Üçüncü Metin:
وأَخذَ
عنِ
–
den/dan (rivayet) aldı
وكان
حافظاً لكتاب الله – Kur’an Hafızıydı
وهي مَدَنِيَّةٌ – bu Medeni bir ayettir / bu Ayet Medine’de nazil olmuştur
عَنِ
ابنِ عباسٍ وأَبِي هُريَرةَ – İbn Abbas ve İbn Hureyre’den şöyle rivayet edilir
إِنَّما سُمِّيَتْ الجمعةُ
جمعةً؛ لأَنها – Ayet böyle isimlendirilmiştir, çünkü…
حَدَّثَنا
سَلْمَانُ
–
Selman bize böyle dedi/rivayet etti
فَرَضَ اللهُ عليهم –
Allah, (onların) üzerine farz kıldı
لَفْظُ البُخاريِّ- Buhari’nin
rivayetinde böyle geçiyor
فقال
تعالى… وقد أمرَ
اللهُ-
Allah c.c böyle emrediyor ve Kur’an’da şöyle
buyuruyor
ولَكِنِ… إذا
أُقيمَتِ الصلاةُ فلا- (Namaz’a durduğunuzda) yaptığınızda (şunu)
yapmayın (çünkü/ama)…
… ويُستَحَبُّ
لِمَنْ- (şunu
şunu) yapanı Allah sever
إذا
جاءَ أَحدُكُم إلى الجمعةِ فَلْيَغْتَسِلْ – (şunu) yapan/yapacak olan böyle yapsın
… واجِبٌ
عَلَى كُلّ- herkesin görevidir
أَخْرَجَهُ
أَهْلُ اْلسُّنَنِ اْلأَربعةِ – dört sünen sahibi (sünen-i erbea’) da rivayet edilmiştir
له
سبعينَ مَرَّةً مَنْ باعَ وَاْشتَرىَ في
يومِ الجمعةِ بعدَ الصلاةِ باركَ اللهُ – Cuma günü Namaz’dan sonra alışveriş yapanın Allah’ın bereketi
üzerinedir.
Klasik Tefsir Din Dili Kalıp Örnekleri
Birinci Metin:
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ – Müellif Kimdir? / Müellifin hayatının özeti
هُو
الشَّيخُ الإِمَام الْقُرْطُبِيُّ، اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ (671هـ/1272م) - O İmam Kurtubî’dir ve h. 671’de vefat etmiştir.
كانَتْ
أَوقاتُهُ مَعْمورَةً ما بينّ...
– Bütün vaktini/zamanını………… yapmakla/etmekle geçirirdi.
ومُؤَلَّفاتُهُ
– Telif ettiği
eserler şunlardır:
سَمَّاهُ
كِتَاب"الجامِعُ ِلأَحْكامِ الْقُرآنِ"-
Kitabına el-Cami’ li-Ahkâmi’l-Kurân adını verdi.
وَلَهُ
تَصَانِيفُ كَثِيرَةٌ سِوَى هَذَا - Onun bu
eserinden başka çok sayıda telif eserleri de
vardır.
شُيُوخُهُ
– Hocaları
سَمِعَ مِنَ
– …den/dan ders aldı
وَحدَّثَ عَنِ...
- …den/dan aldı/ nakletti/ rivayet etti/ aktardı
تُوُفِّيَ وَدُفِنَ بِ... - …de/da vefat etti ve orada
defnedildi
قَوْلُهُ تَعَالَى – Kur’ân’ı Kerîm’de şöyle
buyurulur
لَمَّا نَزَلَ
–
(Ayet) indiğinde/indiği
sırada
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ – Bu Ayetin manası şöyledir/Ayet
şunu
ifade etmektedir
وَرُوِيَ: أَنَّ النَّبِيَّ(ص) – Peygamber’den şöyle
rivayet edilir
Ikinci Metin Ali imran Suresi’nden Ayetler:
Müellif Kimdir?
نُبْذَةٌ مِنْ حياةِ
المؤَلِّف –Müellifin hayatindan Özet
وُلِدَ بالكوفة سَنَةَ - bu senede (Kufe’de
) dogdu
كان
أَعْلَمُ الْكوُفيِّينَ باِلنَّحوِ –Nahivi en iyi bilen idi
كانَ زائدَ العَصَبِيَّةِ على سِيبَوَيْه –…‘e cok büyük bagliligi varmis
وكان أكثرُ مُقامِهِ ببغدادَ – cogunlukla (bagdatta) yasarmis
Metin:
.
وَالحَوارِيونَ كانوا خاصَّةَ عِيسى- havariler Isa’nin cok yakin dostlariydi
نزل
هذا في شَأْنِ عيسى –bu ayet isanin durumu hakkinda inmistir
والمعنى
فيه – manasi söyledir
وهو
وَجْهٌ حَسَنٌ -bu
güzel bir anlam verdi
وَرُبَّما
جاءَ في الحديثِ –ayni sekilde hadiste gelmistir ki…
فيكونُ معنىَ مُتَوَفِّيكَ -Ozaman (kelimenin)
manasi söyle olur
هذا (رَدٌّ) لِقولِ –(…‘nin sözüne) reddir/ cevaptir
كُتُبُ
العِلمِ – Ilim kitaplari
وإِنْ
شِئْتَ جَعَلْتَ –eger istersen ayeti söyle okuyabilirsin
ومِثلُهُ
في البقرةِ – ayni sekilde Bakara’da gelmis
Ücüncü Metin : Cuma
Suresi’nden Ayetler
Müellif Kimdir?
ابنُ
كَثِيرٍ: هو الإمامُ الجَليلُ الحافظُ – Büyük hafiz
imam
سَمِعَ
مِنِ ابنِ الشَّحْنَةِ - ...’ dan hadis dinlemis/almis
وأَخذَ
عنِ -...’dan aldi
وكان
حافظاً لكتاب الله –Kur’an
Hafizi idi
Metin:
وهي
مَدَنِيَّةٌ –Medenî ayet,
Medine’de nazil olmustur.
رواهُ
مسلمٌ في صَحيحِهِ. –Müslim’in Sahihi’nde
rivayet edilmistir.
إِنَّما
سُمِّيَتْ لأَنها...-... söyle adlandirilmistir,cünkü...
حَدَّثَنا
سَلْمَانُ -... rivayet etti
فَرَضَ
اللهُ عليهم –Allah,
üzerine farz kildi
لَفْظُ
البُخاريِّ –Buharî’nin
rivayetinde böyle geciyor
فقال
تعالى ... وقد أمرَ اللهُ- Allah böyle emretti...Allah ayette söyle buyuruyor...
ولَكِنِ... فلا... إذا
أُقيمَتِ- bunu yaptiginizda..öyle
yapmayin..cünkü...
ويُستَحَبُّ
لِمَنْ _ (sunu sunu)yapani Allah sever
إذا
جاءَ أَحدُكُم إلى الجمعةِ فَلْيَغْتَسِلْ - eger cumaya gelecekseniz, gusul edip öyle
gelin
واجِبٌ
عَلََى كُلِّ –...herkesin görevidir
وقد
أَخْرَجَهُ أَهْلُ اْلسُّنَنِ
اْلأَربعةِ
–Sünen
Ehli bunu Kitabina yazmistir
مَنْ
باعَ وَاْشتَرىَ في يومِ الجمعةِ بعدَ الصلاةِ باركَ اللهُ له – kim Cuma günü namazdan sonra
alisveris yaparsa, Allah’in bereketi onun üzerine olur.
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin
لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim
جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi
سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi " … " isimlendirdi
وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir
وشُيُوخُهُ hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti
وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek
اَلنَّصُّ metin
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
سَأَلَ إِلَ
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore
أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
Ismail Hakki Arslan ULA2 11070354
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ: birinci metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ:Müellifin hayati hakkinda özet
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ (671هـ/1272م): Hicri 671 senesinde vefat etmistir
شُيُوخُهُ: hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ: hocadan ders aldi
وَكانَ مُسْتَقِرّاً بِمَدِينَةِ: ..sehrinde uzun süre ikamet etmistir
مُقَدِّمَةُ تَفْسِيرِ اِلْقُرْطُبِيِّ: Kurtubi tefsirinin mukaddimesi
قَوْلُهُ تَعَالَى: Allah-u Tealanin su sözü
Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore
أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ: Birinci Metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ : Müellif kimdir
هُوَ الْقُرْطُبِيُّ : O Kurtubi’dir.
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ : … senesinde vefat etmiştir.
مُؤَلَّفاتُهُ : Telif ettiği eserler
وَلَهُ تَصَانِيفُ كَثِيرَةٌ
سِوَى هَذَا
: Bunun dışında bir çok eseri vardır.
شُيُوخُهُ : Hocaları
سَمِعَ مِنَ : ...’den ders aldı
وَحدَّثَ عَنِ : …’den rivayet etti
وَكانَ مُسْتَقِرّاً بِمَدِينَةِ : Hayatını Medine’de sürdürdü
قَوْلُهُ تَعَالَى : Allah şöyle buyurdu
اَلآيَةُ
فِي هَاتَيْن الآيتيْن إِحْدَى عَشْرَةَ مَسْأَلةً : Bu ayette 11 konu ele alınmıştır
سَبَبُ نُزُولهِا : Sebebi nuzulü
الآيةُ التي قَبلَهَا وَهِيَ : Bundan önce gelen ayet
لَمَّا نَزَلَ هَذَا عَلىَ
النَّيِّ : Bu ayet
Peygamber Efendimiz’e indiğinde
أَنزَلَ اللهُ فيِ إِثْرِهَاا : Hemen akabinde Allah şu ayeti indirdi
فَأَنزَلَ اللهُ تعالى ثَناءً
عَلَيهِمْ : Allah
onları överek şöyle buyurdu
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ : Bu ayetin manası
مِنْ حَيْثُ : açısından, bakımından
فِيهِ حَذْفٌ : Bunda kısaltma vardır
قاَلَهُ اْلزَّجَّاجُ. وَقَالَ
غَيْرُهُ : Bunu
Zeccac demiştir… diğerleri ise… demiştir
وَرُوِيَ : rivayet edildi
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ : Bu kesin bir haberdir.
النَّصُّ الثَّانيِ: İkinci
Metin
وُلِدَ بالكوفة : Kufe’de doğdu
هو إمامُ العَربيةِ : Arapçanın hocasıdır
كان أَعْلَمُ الْكوُفيِّينَ
باِلنَّحوِ :
Kufelilerden nahivi en iyi bilendi
أَخذَ عنه : ondan ders aldı
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
على تِيهٍ وعَجَبٍ وتَعْظيمٍ: Dindar, kibir, gurulanma ve yüceltmeden sakınan biriydi.
كانَ زائدَ العَصَبِيَّةِ على
سِيبَوَيْه:
Sibeveyh’e duyduğu bağlılık arttı.
وكان كتابُهُ تَحتَ
رَأسِهِ: Kitaplarını
her zaman yanında taşırdı.
وكان يَتَفَلْسَفُ في تَصانِيفِهِ : Eserlerinde felsefe yapardı
ويَسْلُكُ أَلْفاظَ الفَلاسِفةِ : Felsefî lafızlar kullanırdı
وكان أكثرُ مُقامِهِ ببغدادَ : En çok ikamet ettiği yer Bağdat’tı.
ثم توفي في طريقِ عودتِه من مكةَ : Mekke’den dönerken yolda vefat etti.
والمعنى فيه : Bundaki mana şudur
فهذا وَجْهٌ: Bu bir bakış açısıdır.
النَّصُّ الثَّالِثُ : Üçüncü Metin
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ
سِنينَ : Yedi yaşındayken
Şam’a geldi
وقَرأَ عَليهِ: …’nin gözetiminde okudu
وله تصانيفُ كثيرةٌ غير تفسيرِه
هذا : Bu tefsir dışında
bir çok eseri vardır.
و قَدْ رُوِيَ عَنْ أَبي هُريرةَ
مِمَّنْ كَلامُهُ نَحْوُ هَذا : Ebu Hureyre’den buna benzer bir söz nakledilmiştir.
المرادُ بهذا النِّداءِ هُوَ : Bu çağrıda kastedilen…
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ: Birinci Metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ : Müellif kimdir
هُوَ الْقُرْطُبِيُّ : O Kurtubi’dir.
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ : … senesinde vefat etmiştir.
مُؤَلَّفاتُهُ : Telif ettiği eserler
وَلَهُ تَصَانِيفُ كَثِيرَةٌ
سِوَى هَذَا
: Bunun dışında bir çok eseri vardır.
شُيُوخُهُ : Hocaları
سَمِعَ مِنَ : ...’den ders aldı
وَحدَّثَ عَنِ : …’den rivayet etti
وَكانَ مُسْتَقِرّاً بِمَدِينَةِ : Hayatını Medine’de sürdürdü
قَوْلُهُ تَعَالَى : Allah şöyle buyurdu
اَلآيَةُ
فِي هَاتَيْن الآيتيْن إِحْدَى عَشْرَةَ مَسْأَلةً : Bu ayette 11 konu ele alınmıştır
سَبَبُ نُزُولهِا : Sebebi nuzulü
الآيةُ التي قَبلَهَا وَهِيَ : Bundan önce gelen ayet
لَمَّا نَزَلَ هَذَا عَلىَ
النَّيِّ : Bu ayet
Peygamber Efendimiz’e indiğinde
أَنزَلَ اللهُ فيِ إِثْرِهَاا : Hemen akabinde Allah şu ayeti indirdi
فَأَنزَلَ اللهُ تعالى ثَناءً
عَلَيهِمْ : Allah
onları överek şöyle buyurdu
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ : Bu ayetin manası
مِنْ حَيْثُ : açısından, bakımından
فِيهِ حَذْفٌ : Bunda kısaltma vardır
قاَلَهُ اْلزَّجَّاجُ. وَقَالَ
غَيْرُهُ : Bunu
Zeccac demiştir… diğerleri ise… demiştir
وَرُوِيَ : rivayet edildi
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ : Bu kesin bir haberdir.
النَّصُّ الثَّانيِ: İkinci
Metin
وُلِدَ بالكوفة : Kufe’de doğdu
هو إمامُ العَربيةِ : Arapçanın hocasıdır
كان أَعْلَمُ الْكوُفيِّينَ
باِلنَّحوِ :
Kufelilerden nahivi en iyi bilendi
أَخذَ عنه : ondan ders aldı
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
على تِيهٍ وعَجَبٍ وتَعْظيمٍ: Dindar, kibir, gurulanma ve yüceltmeden sakınan biriydi.
كانَ زائدَ العَصَبِيَّةِ على
سِيبَوَيْه:
Sibeveyh’e duyduğu bağlılık arttı.
وكان كتابُهُ تَحتَ
رَأسِهِ: Kitaplarını
her zaman yanında taşırdı.
وكان يَتَفَلْسَفُ في تَصانِيفِهِ : Eserlerinde felsefe yapardı
ويَسْلُكُ أَلْفاظَ الفَلاسِفةِ : Felsefî lafızlar kullanırdı
وكان أكثرُ مُقامِهِ ببغدادَ : En çok ikamet ettiği yer Bağdat’tı.
ثم توفي في طريقِ عودتِه من مكةَ : Mekke’den dönerken yolda vefat etti.
والمعنى فيه : Bundaki mana şudur
فهذا وَجْهٌ: Bu bir bakış açısıdır.
النَّصُّ الثَّالِثُ : Üçüncü Metin
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ
سِنينَ : Yedi yaşındayken
Şam’a geldi
وقَرأَ عَليهِ: …’nin gözetiminde okudu
وله تصانيفُ كثيرةٌ غير تفسيرِه
هذا : Bu tefsir dışında
bir çok eseri vardır.
و قَدْ رُوِيَ عَنْ أَبي هُريرةَ
مِمَّنْ كَلامُهُ نَحْوُ هَذا : Ebu Hureyre’den buna benzer bir söz nakledilmiştir.
المرادُ بهذا النِّداءِ هُوَ : Bu çağrıda kastedilen…
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ :Birinci Metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ : Müellif kimdir
هُوَ الْقُرْطُبِيُّ : O Kurtubi’dir.
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ : … senesinde vefat etmiştir.
مُؤَلَّفاتُهُ : Telif ettiği eserler
وَلَهُ تَصَانِيفُ كَثِيرَةٌ
سِوَى هَذَا
: Bunun dışında bir çok eseri vardır.
شُيُوخُهُ : Hocaları
سَمِعَ مِنَ : ...’den ders aldı
وَحدَّثَ عَنِ : …’den rivayet etti
وَكانَ مُسْتَقِرّاً بِمَدِينَةِ : Hayatını Medine’de sürdürdü
قَوْلُهُ تَعَالَى : Allah şöyle buyurdu
اَلآيَةُ
فِي هَاتَيْن الآيتيْن إِحْدَى عَشْرَةَ مَسْأَلةً : Bu ayette 11 konu ele alınmıştır
سَبَبُ نُزُولهِا : Sebebi nuzulü
الآيةُ التي قَبلَهَا وَهِيَ : Bundan önce gelen ayet
لَمَّا نَزَلَ هَذَا عَلىَ
النَّيِّ : Bu ayet
Peygamber Efendimiz’e indiğinde
أَنزَلَ اللهُ فيِ إِثْرِهَاا : Hemen akabinde Allah şu ayeti indirdi
فَأَنزَلَ اللهُ تعالى ثَناءً
عَلَيهِمْ : Allah
onları överek şöyle buyurdu
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ : Bu ayetin manası
مِنْ حَيْثُ : açısından, bakımından
فِيهِ حَذْفٌ : Bunda kısaltma vardır
قاَلَهُ اْلزَّجَّاجُ. وَقَالَ
غَيْرُهُ : Bunu
Zeccac demiştir… diğerleri ise… demiştir
وَرُوِيَ : rivayet edildi
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ : Bu kesin bir haberdir.
النَّصُّ الثَّانيِ: İkinci
Metin
وُلِدَ بالكوفة : Kufe’de doğdu
هو إمامُ العَربيةِ : Arapçanın hocasıdır
كان أَعْلَمُ الْكوُفيِّينَ
باِلنَّحوِ :
Kufelilerden nahivi en iyi bilendi
أَخذَ عنه : ondan ders aldı
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
على تِيهٍ وعَجَبٍ وتَعْظيمٍ: Dindar, kibir, gurulanma ve yüceltmeden sakınan biriydi.
كانَ زائدَ العَصَبِيَّةِ على
سِيبَوَيْه:
Sibeveyh’e duyduğu bağlılık arttı.
وكان كتابُهُ تَحتَ
رَأسِهِ: Kitaplarını
her zaman yanında taşırdı.
وكان يَتَفَلْسَفُ في تَصانِيفِهِ : Eserlerinde felsefe yapardı
ويَسْلُكُ أَلْفاظَ الفَلاسِفةِ : Felsefî lafızlar kullanırdı
وكان أكثرُ مُقامِهِ ببغدادَ : En çok ikamet ettiği yer Bağdat’tı.
ثم توفي في طريقِ عودتِه من مكةَ : Mekke’den dönerken yolda vefat etti.
والمعنى فيه : Bundaki mana şudur
فهذا وَجْهٌ: Bu bir bakış açısıdır.
النَّصُّ الثَّالِثُ : Üçüncü Metin
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ
سِنينَ : Yedi yaşındayken
Şam’a geldi
وقَرأَ عَليهِ: …’nin gözetiminde okudu
وله تصانيفُ كثيرةٌ غير تفسيرِه
هذا : Bu tefsir dışında
bir çok eseri vardır.
و قَدْ رُوِيَ عَنْ أَبي هُريرةَ
مِمَّنْ كَلامُهُ نَحْوُ هَذا : Ebu Hureyre’den buna benzer bir söz nakledilmiştir.
المرادُ بهذا النِّداءِ هُوَ : Bu çağrıda kastedilen…
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ: birinci metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ:Müellifin hayati hakkinda özet
اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ (671هـ/1272م): Hicri 671 senesinde vefat etmistir
شُيُوخُهُ: hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ: hocadan ders aldi
آياتٌ مِنْ سُورةِ : ..... suresinden ayetler
سَبَبُ نُزُولهِا : (surenin) sebebi nuzûlü
إِلَى قَوْلِهِ تَعَالَى : Allah Teâlâ'nın şu kavline kadar
قالَ رَسُولُ الله :resulullah
dedi ki
أَنزَلَ اللهُ :Allah
indirdi
فيِ الْحَدِيثِ :peygamberin
hadisinde
قِيلَ لَهُ :ona
denildi
قَرأتُ مِنْ … :den okudum
وَقَالَ غَيْرُهُ: :başkaları şöyle dedi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ هَذِهِ اْلآيَةُ قَاَل لَهُ جِبْرِيلُ: bu ayet ona indiği sırada Cebrail ona şöyle dedi
النَّصُّ الثَّانيِ: ikinci metin
وُلِدَ ب: de doğdu
والمعنى فيه : manası şöyledir
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ :bu güzel bir anlamdır
وَرُبَّما جاءَ في الحديثِ : aynı şekilde hadiste gelmiştir ki…
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ : Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ : Allah haber
etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ : butun
haftalarda
أي في الدنيا
والآخرة : yani dunya ve
ahirette
أَذِنَ لَهُمْ : onlara
söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ : nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
الثَّانِيَةُ النَّصُّ : Üçüncü Metin
وأَخذَ عنِ – den/dan (rivayet) aldı
وكان حافظاً لكتاب الله – Kur’an Hafızıydı
عَنِ ابنِ عباسٍ وأَبِي
هُريَرةَ – İbn
Abbas ve İbn Hureyre’den şöyle rivayet edilir
فَرَضَ اللهُ عليهم – Allah, (onların) üzerine farz kıldı
لَفْظُ البُخاريِّ- Buhari’nin rivayetinde böyle geçiyor
… ويُستَحَبُّ لِمَنْ- (şunu şunu) yapanı Allah sever
… واجِبٌ عَلَى كُلّ- herkesin görevidir
Sümeyye Büsra Günesdogdu
11070424 ULA/2
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin
لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim/özet
جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini büyük bir kitapta topladi
سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi
وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir
وشُيُوخُهُ hocalari
سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/ders Saldi
وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek
اَلنَّصُّ metin
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu
بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla
سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi
نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu
فَقَالُوا ve dedi ki
وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir
قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde
قِيلَ لَهُ ona denildi
قَرأتُ مِنْ …den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu
بِِمَعْنَى su manada
رُوِيَ rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب de dogdu
أَخذَ عن den aldi
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً
فَأَقامَ ب kaldikurdu
توفي في de öldü
تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor
سورة مريم Meryem surersi
سورة آل عمران Al-i Imran
المفسرون يقولون müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu güzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ hadis de gecti
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina göre
عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi
في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti
في كُلِّ أُسْبُوعٍ bütün haftalarda
أي في الدنيا والآخرة yani dünya ve ahirette
أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi
والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki
Furkan Kapkac11070398Uluslararasi Ilahiyat
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ- Birinci metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ- Müellifin hayatından bir nebze
هُوَ الشَّيخُ الإِمَامُ -Şeyh/İmam kendisi...
قَوْلُهُ تَعَالَى - (Allah) Teâlâ'nın şu kavli...
آياتٌ مِنْ سُورةِ - ..... suresinden ayetler
سَبَبُ نُزُولهِا - (surenin) sebebi nuzûlü
فَأَنزَلَ اللهُ تعالى - ve Allah Teâla indirdi
إِلَى قَوْلِهِ تَعَالَى Allah Teâlâ'nın şu kavline kadar
وَفيِ الْحَدِيثِ - ve hadiste (şöyle geçer)
فِيهِ حَذْفٌ -bunda bir hazf vardır (düşmüştür)
وَقِيْلَ - denildi ki
بِمَعْنَى -şu manada (kullanılmıştır)
قاَلَهُ فلان -bu konuya filanca şöyle demiştir.
وَقَالَ غَيْرُهُ(المفسرون) - (müfessirlerin) diğerleri şöyle dedi
وَالْعامِلُ فيهِ فِعْلٌ مُقَدَّرٌ، تَقْدِيرُهُ -Burdaki âmil mukadder bir fiildir
وَرُوِيَ أَنَّ النَّبِيَّ - rivayet edildi ki, Rasulullah (sav)
وُلِدَ با(اي مدينة) سَنَةَ(...) -.... yılında ....'da doğdu.
ومعنى قولِهِ - bu sözündeki mana
قالَ رَسُولُ الله - resulullah dedi ki
أَنزَلَ اللهُ - Allah indirdi
فيِ الْحَدِيثِ - Peygamberin (sav) hadisinde
قِيلَ لَهُ - ona denildi
قَرأتُ مِنْ - den okudum
فَسُئِلَ ثابِتٌ - sabite soruldu
بِمَعْنَى - su manada
رُوِيَ - rivayet edildi
لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ - ona (ayet) indiginde
وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ - bu kesin bir haberdir
وُلِدَ ب - de dogdu
أَخذَ عن - den aldi
توفي في - de öldü, senesinde öldü
تَقُولُ في الكلامِ - Kur'ân da deniliyor
المفسرون يقولون - müfessirler diyorlar
وهو وَجْهٌ حَسَنٌ - ve bu güzel bir yöndür
إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ - bir seyi bir sey ile birlestirdiginde
كقولِ العربِ - Arabin sözü gibi
جاءَ في الحديثِ - hadis de oldugu gibi , gecti gibi
الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ - Ku'rân ne geciktirilmis nede öne getirilmistir
هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ - bu hiristiyanlarin bir reddiyedir
لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ - onun ne annesi ne de babasi var (yetim idi).
ومِثْلُهُ قَوْلُهُ - ve onun örnek sözünde
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ - Abdullah'in kiraatina göre
في شرحِ الآياتِ - Ayetlerin serhinde
وهي مَدَنِيَّةٌ - o medenidir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ - Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ - Allah haber etti
عن أبي هريرة بِمِثلِهِ - Ayni sekilde Ebu Hureyre (r.a) tarafindan rivayet olunmustur
اَلنَّصُّ الأَوَّلّ - ilk metin اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ - …vefat etmiştir. ومُؤَلَّفاتُهُ – Telif ettiği eserler şunlardır سَمَّاهُ كِتَابَ "الجامِعُ ِلأَحْكامِ الْقُرآنِ" - Kitabına el-Cami’ li-Ahkâmi’l-Kurân adını verdi وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ – Ve bu o tefsir’dir. سَمِعَ مِنَ - …’den ders aldı. حدَّثَ عَنِ - …’den rivayet etti. تُوُفِّيَ وَدُفِنَ بِ... - …de/da vefat etti ve orada defnedildi. لَمَّا نَزَلَ – (Ayet) indiğinde/indiği sırada كُتُبُ العِلمِ – Ilim kitaplari وَلَهُ تَصَانِيفُ كَثِيرَةٌ سِوَى هَذَا – Bunun dışında bir çok eseri vardır. والمعنى فيه – manasi söyledir وهو وَجْهٌ حَسَنٌ -bu güzel bir anlam verdi وَرُبَّما جاءَ في الحديثِ –ayni sekilde hadiste gelmistir ki… وُلِدَ بالكوفة - Kufe’de doğdu قولُهُ تعال – Allah’ın sözü تفسير القرآن العظيم – Yüce Kuran’ın tefsiri وأَخذَ عنِ -...’dan aldı وَلَهُ سَبعُ سِنينَ مَعَ أَخِيهِ بَعدَ مَوتِ أَبيهِ – Babasının ölümünden sonra yedi yıl orada kaldı. سَمِعَ مِنِ -…den/dan ders aldı ولَكِنِ... فلا... إذا أُقيمَتِ- bunu yaptiginizda..öyle yapmayin..cünkü... وكان حافظاً لكتاب الله –Kur’an hafızı idi وهي مَدَنِيَّةٌ –Medenî ayet ... وقد أمرَ اللهُ- Allah böyle emretti. واجِبٌ عَلَى كُلِّ –...herkesin görevidir
اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ Birinci Metin
نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Müellifin hayatından bir parça
تُوُفِّيَ وَدُفِنَ öldü ve defnedildi
قَوْلُهُ تَعَالَى Allahın şu sözü
سَبَبُ نُزُولهِا nuzul sebebi
أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ Allah üzerine nazil etti
وَفيِ الْحَدِيثِ Ve Hadisde
قِيلَ لَهُ Ona derki
قَالَتْ بَنُوا إِسْرَائِيلَ israiloğulların dediler
فَقَالَ ve hemen dedi
أَيْ yani
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ ve bu Ayet şu manaya gelir
فِيهِ حَذْفٌ onda hazif vardır
وَرُوِيَ ve rivayet eder
الكلامُ غَيْرَ
مُقَدَّمٍ ولا
مُؤَخَّرٍ - Kuran kerim ne önceden ne de
sonradan indirilmistir
المفسرون يقولون
- müfessirler diyorlar
كقولِ العربِ
- arab atasözün de gectigi gibi
وجاء في
التفسيرِ: - tefsirde bu sekilde
geçmektedir
مِنْ ذلك
قَوْلُ اللهِ
عزَّ وجلَّ:
- bu sebepten dolayi allahu teala söyle buyurdu
فَرَضَ اللهُ
عليهم – Allah, (onların) üzerine farz
kıldı
لَفْظُ البُخاريِّ-
- Buharide söyle rivayet ediliyor
رواهُ مسلمٌ
في صَحيحِهِ
- Muslim sahihinde rivayet etmistir
يُخبِرُ تَعالىَ
- Allah haber etti
Yasar Topkan 11070422 ULA
(هُو الإِمَامُ الْقُرْطُبِيُّ، اَلمُتَوَف Yasar Topkan 11070422 ULA (هُو الإِمَامُ الْقُرْطُبِيُّ، اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ (671هـ/1272م Müellif İmam Kurtubi'dir.Hicri 671 senesinde vefat etmiştir. اَلنَّصُّ
الأَوَّلُّ - Birinci Metin نُبْذَةٌ
ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ
- Müellifin hayatından bir parça تُوُفِّيَ
وَدُفِنَ - öldü ve
defnedildi قَوْلُهُ
تَعَالَى - Allahın
şu sözü سَبَبُ
نُزُولهِا - nuzul
sebebi أَنزَلَ
اللهُ عَليَكَ - Allah
üzerine nazil etti وَفيِ
الْحَدِيثِ - Ve Hadisde قِيلَ
لَهُ - Ona derki قَالَتْ
بَنُوا إِسْرَائِيلَ
- israiloğulların dediler فَقَالَ - ve hemen dedi أَيْ - yani ومَعْنىَ
هذهِ الآيَةِ - ve bu
Ayet şu manaya gelir فِيهِ
حَذْفٌ - onda hazif vardır وَرُوِيَ - ve rivayet eder النَّصُّ
الثَّانيِ - İkinci
Metin آياتٌ
مِنْ سُورةِ - Sureden
Ayetler تحقيق - doğruladı وُلِدَ
بالكوفة - Kufede doğdu وَالإحساسُ - ve anlamı تَقُولُ
في الكلامِ - sözünde
derki المفسرون
يقولون - Müfessirler derlerki كقولِ
العربِ - Arapların sözü gibi وجاء في
التفسيرِ - ve
tefsirde ortaya çıktı فَلَمْ
يَجِدْ فيهِ - ve orada
bulamadı تَوَفَّيتُ
مَالي مِنْ فُلانٍ - filan
kişinin malını kapzetmek قال
الله تبارك وتعالى في سورة - Allah bu
surede derki بَينَنَا
وبَينكَ - bizim ve senin aranda النَّصُّ
الثالث - Üçüncü
Metin سَمِعَ
مِنِ - den ders aldı عَنِ
ابنِ عباسٍ
- ibn Abbasdan rivayet edilir رواهُ
مسلمٌ في صَحيحِهِ - müslüm
sahihinde rivayet eder في
كُلِّ أُسْبُوعٍ
- her hafta وفيه
خُلِقَ - ve o gün yarattı أُدْخِلَ
الجَنَّةَ - onu
cennete koydu أُخرِجَ
مِنْها - onu ordan çıkardı حَدَّثَنا - haber verdi bize اللهُ
ورسولُهُ أَعْلَمُ - Allah ve
Rasulü daha iyi bilir فاللهُ
أَعلَمُ - ve en iyi Allah bilir فَرَضَ
اللهُ عليهم
- Allah onlara farz kıldı فاختَلفوا
فيه - onda ihtilafa düştüler لَفْظُ
البُخاريِّ
- Buharinin lafzıyla وفي
لفظٍ لِمُسلِمٍ - ve
Müslimin lafzıyla أمرَ
اللهُ المؤمنينَ
- Allah mü'minler emreddi كما
رواه - rivayet ettiği gibi اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir وشُيُوخُهُ hocalari سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek اَلنَّصُّ metin قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu فَقَالُوا ve dedi ki وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde قِيلَ لَهُ ona denildi قَرأتُ مِنْ …den okudum فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu بِِمَعْنَى su manada رُوِيَ rivayet edildi لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde سَأَلَ إِلَ وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir وُلِدَ ب de dogdu أَخذَ عن den aldi وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً فَأَقامَ ب kaldikurdu توفي في de öldü تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor سورة مريم Meryem surersi سورة آل عمران Al-i Imran المفسرون يقولون müfessirler diyorlar وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde كقولِ العربِ arabin sözü gibi جاءَ في الحديثِ hadis de gecti الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi “ … “ isimlendirdi وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir وشُيُوخُهُ hocalari سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek اَلنَّصُّ metin قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu فَقَالُوا ve dedi ki وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde قِيلَ لَهُ ona denildi قَرأتُ مِنْ …den okudum فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu بِِمَعْنَى su manada رُوِيَ rivayet edildi لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde سَأَلَ إِلَ وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir وُلِدَ ب de dogdu أَخذَ عن den aldi وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً فَأَقامَ ب kaldikurdu توفي في de öldü تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor سورة مريم Meryem surersi سورة آل عمران Al-i Imran المفسرون يقولون müfessirler diyorlar وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde كقولِ العربِ arabin sözü gibi جاءَ في الحديثِ hadis de gecti الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki اَلنَّصُّ الأَوَّلُّ - Birinci Metin نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ - Müellifin hayatından bir parça تُوُفِّيَ وَدُفِنَ - öldü ve defnedildi قَوْلُهُ تَعَالَى - Allahın şu sözü سَبَبُ نُزُولهِا - nuzul sebebi أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ - Allah üzerine nazil etti وَفيِ الْحَدِيثِ - Ve Hadisde قِيلَ لَهُ - Ona derki قَالَتْ بَنُوا إِسْرَائِيلَ - israiloğulların dediler فَقَالَ - ve hemen dedi أَيْ - yani ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ - ve bu Ayet şu manaya gelir فِيهِ حَذْفٌ - onda hazif vardır وَرُوِيَ - ve rivayet eder النَّصُّ الثَّانيِ - İkinci Metin آياتٌ مِنْ سُورةِ - Sureden Ayetler تحقيق - doğruladı وُلِدَ بالكوفة - Kufede doğdu وَالإحساسُ - ve anlamı تَقُولُ في الكلامِ - sözünde derki المفسرون يقولون - Müfessirler derlerki كقولِ العربِ - Arapların sözü gibi وجاء في التفسيرِ - ve tefsirde ortaya çıktı فَلَمْ يَجِدْ فيهِ - ve orada bulamadı تَوَفَّيتُ مَالي مِنْ فُلانٍ - filan kişinin malını kapzetmek قال الله تبارك وتعالى في سورة - Allah bu surede derki بَينَنَا وبَينكَ - bizim ve senin aranda النَّصُّ الثالث - Üçüncü Metin سَمِعَ مِنِ - den ders aldı عَنِ ابنِ عباسٍ - ibn Abbasdan rivayet edilir رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ - müslüm sahihinde rivayet eder في كُلِّ أُسْبُوعٍ - her hafta وفيه خُلِقَ - ve o gün yarattı أُدْخِلَ الجَنَّةَ - onu cennete koydu أُخرِجَ مِنْها - onu ordan çıkardı حَدَّثَنا - haber verdi bize اللهُ ورسولُهُ أَعْلَمُ - Allah ve Rasulü daha iyi bilir فاللهُ أَعلَمُ - ve en iyi Allah bilir فَرَضَ اللهُ عليهم - Allah onlara farz kıldı فاختَلفوا فيه - onda ihtilafa düştüler لَفْظُ البُخاريِّ - Buharinin lafzıyla وفي لفظٍ لِمُسلِمٍ - ve Müslimin lafzıyla أمرَ اللهُ المؤمنينَ - Allah mü'minler emreddi كما رواه - rivayet ettiği gibi Halil BARMAKSIZ NO: 11070362 نُبْذَةٌ منْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin
hayatindan bir kisim جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin
tefsirini buyuk bir kitapta
topladi سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi
“ … “ isimlendirdi وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o
bu tefsirdir وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz
ki bu ayet sana indirilmistir قالَ رَسُولُ الله resulullah
dedi ki أَنزَلَ اللهُ Allah
indirdi فيِ الْحَدِيثِ peygamberin
hadisinde قِيلَ لَهُ ona
denildi قَرأتُ مِنْ …den
okudum فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite
soruldu بِمَعْنَى su
manada رُوِيَ rivayet
edildi كانَ زائدَ العَصَبِيَّةِ على سِيبَوَيْه Sibeveyh’e duyduğu bağlılık arttı وكان كتابُهُ تَحتَ رَأسِهِ Kitaplarını her zaman yanında taşırdı وكان يَتَفَلْسَفُ في تَصانِيفِهِ Eserlerinde felsefe yapardı والذي نَفْسي بِيَدِهِ elinde olan Allaha yemin ederim ki وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde
rivayet etmistir يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti في كُلِّ أُسْبُوعٍ bütün haftalarda أي في الدنيا والآخرة yani dünya ve
ahirette ولكن ههنا شَيْءٌ يَنْبَغِي أَنْ Fakat burada
dikkate alinmasi gerekilen bir husus var Muhammed Mansur
Dogan Uluslararasi
Ilahiyat 2.Sinif Ögrenci No.
11070399 Tefsir Ödevi نُبْذَةٌ منْ حَياةِ المُؤَلِّفِ
Müellifin hayatindan bir kisim جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin
tefsirini buyuk bir kitapta topladi سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi
“ … “ isimlendirdi وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve
o bu tefsirdir وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir قالَ رَسُولُ الله
rasurullah dedi ki أَنزَلَ اللهُ Allah
indirdi فيِ الْحَدِيثِpeygamberin
hadisinde قِيلَ لَهُ ona
denildi قَرأتُ مِنْ… den
okudum فَسُئِلَ ثابِتٌsabite
soruldu بِمَعْنَىsu manada رُوِيَ rivayet edildi كانَ زائدَ العَصَبِيَّةِ على سِيبَوَيْه Sibeveyhe
duyduğu
baGlılık arttı وكان كتابُهُ تَحتَ رَأسِهِ Kitaplarını
her zaman yanında taşırdı وكان يَتَفَلْسَفُ في تَصانِيفِهِ
Eserlerinde felsefe yapardı والذي نَفْسي بِيَدِهِ elinde
olan Allaha yemin ederim ki وهي مَدَنِيَّةٌ o
medenidir رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim
sahihinde rivayet etmistir يُخبِرُ تَعالىَ Allah
haber etti في كُلِّ أُسْبُوعٍ bütün
haftalarda أي في الدنيا والآخرةyani
dünya ve ahirette ولكن ههنا شَيْءٌ يَنْبَغِي أَنْFakat
burada dikkate alinmasi gerekilen bir husus var اَلنَّصُّ الأَوَّلّ Birinci metin لجامع لأحكام القرآن El-Camiu'l Ahkam'il Kuran نُبْذَةٌ ِمنْ حَياةِ المُؤَلِّفِ Muellifin hayatindan bir kisim جَمَعَ فِي تَفْسِيرِ الْقُرْآنِ كِتاباً كَبِيراً Kuranin tefsirini buyuk bir kitapta topladi سَمَّاهُ كِتَابَ kitabi " ... " isimlendirdi وَهُوَ هَذَا التَّفْسِيرُ Ve o bu tefsirdir وشُيُوخُهُ hocalari سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ ... hocadan aldi/duydu/dinledi/isitti وَحدَّثَ عَن hakkinda bildirmek/haber vermek اَلنَّصُّ metin قَوْلُهُ تَعَالَى Allahu teala buyurdu بِسمِ اللهِ الرَّحمَنِ الرَّحِيم Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla سَبَبُ نُزُولهِا surenin nuzul sebebi نَزَلَ هَذَا عَلىَ النَِّيِّ bu peygambere nazil oldu فَقَالُوا ve dedi ki وقَدْ أَنزَلَ اللهُ عَليَكَ هَذِهِ الآيةَ suphesiz ki bu ayet sana indirilmistir قالَ رَسُولُ الله resulullah dedi ki أَنزَلَ اللهُ Allah indirdi فيِ الْحَدِيثِ peygamberin hadisinde قِيلَ لَهُ ona denildi قَرأتُ مِنْ ...den okudum فَسُئِلَ ثابِتٌ sabite soruldu بِِمَعْنَى su manada رُوِيَ rivayet edildi لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ ona (ayet) indiginde سَأَلَ إِلَ وهذا خَبَرٌ جَزْمٌ bu kesin bir haberdir وُلِدَ ب de dogdu أَخذَ عن den aldi وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً فَأَقامَ ب kaldikurdu توفي في de öldü تَقُولُ في الكلامِ Kur´an´da deniliyor سورة مريم Meryem surersi سورة آل عمران Al-i Imran المفسرون يقولون müfessirler diyorlar وهو وَجْهٌ حَسَنٌ ve bu guzel bir yöndür إِذا ضَمَمْتَ الشَيءَ إِلى الشيءِ bir seyi bir sey ile birlestirdiginde كقولِ العربِ arabin sözü gibi جاءَ في الحديثِ hadis de gecti الكلامُ غَيْرَ مُقَدَّمٍ ولا مُؤَخَّرٍ Kuran ne geciktirilmis nede one getirilmistir هذا (رَدٌّ) لِقولِ النَّصارىَ bu hiristiyanlarin sözüne bir reddiyedir لا أَبَ لَهُ ولا أُمَّ onun ne annesi vardir ne de babasi ومِثْلُهُ قَوْلُهُ ve onun örnek sözünde وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullahn kiraatina gore أَلا نَعْبُدَ إِلا اللهَ عِمادُ الدِّينِ dinin dayanagi قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ o Dimeskden geldiginde 7 yasindaydi في شرحِ الآياتِ ayetlerin serhinde وهي مَدَنِيَّةٌ o medenidir رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ Muslim sahihinde rivayet etmistir يُخبِرُ تَعالىَ Allah haber etti في كُلِّ أُسْبُوعٍ butun haftalarda أي في الدنيا والآخرة yani dunya ve ahirette أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi والذي نَفْسي بِيَدِهِ nefsim elinde olan Allaha yemin ederim ki Kadir Emre Dagsoy اَلنَّصُّ الأَوَّلُّüzerine nazil etti وَفيِ الْحَدِيثِ Ve Hadisde قِيلَ لَهُ Ona derki قَالَتْ بَنُوا إِسْرَائِيلَ israiloğulları dediler فَقَالَ ve dedi أَيْ yani ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ ve bu Ayetin manasi sudur فِيهِ حَذْفٌ onda hazif vardır Ikinci Metin النَّصُّ الثَّانيِ ikinci Metin آياتٌ مِنْ سُورةِ Sureden Ayetler تحقيق doğruladı وُلِدَ بالكوفة Kufede doğdu وَالإحساسُ ve anlamı تَقُولُ في الكلامِ sözünde derki المفسرون يقولون Müfessirler derlerki كقولِ العربِ Arapların sözü gibi وجاء في التفسيرِ ve tefsirde ortaya çıktı فَلَمْ يَجِدْ فيهِ ve orada bulamadı تَوَفَّيتُ مَالي مِنْ فُلانٍ filan kişinin malını kapzetmek قال الله تبارك وتعالى في سورة Allah bu surede derki üçüncü Metin سَمِعَ مِنِ den ders aldı عَنِ ابنِ عباسٍ ibn Abbasdan rivayet edilir رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ müslüm sahihinde rivayet eder في كُلِّ أُسْبُوعٍ her hafta وفيه خُلِقَ ve o gün yarattı أُدْخِلَ الجَنَّةَ onu cennete koydu أُخرِجَ مِنْها onu ordan çıkardı حَدَّثَنا haber verdi bize اللهُ ورسولُهُ أَعْلَمُ Allah ve Rasulü daha iyi bilir فاللهُ أَعلَمُ ve en iyi Allah bilir فَرَضَ اللهُ عليهم Allah onlara farz kıldı فاختَلفوا فيه onda ihtilafa düştüler لَفْظُ البُخاريِّ Buharinin lafzıyla وفي لفظٍ لِمُسلِمٍ ve Müslimin lafzıyla أمرَ اللهُ المؤمنينَ Allah mü'minler emreddi اَلنَّصُّ metin فَقَالُوا ve dedi ki فيِ الْحَدِيثِ peygamberin
hadisinde قِيلَ لَهُ ona
denildi وُلِدَ ب de dogdu أَذِنَ لَهُمْ onlara söyledi قَرأتُ مِنْ - den okudum
رُوِيَ - rivayet edildi تحقيق doğruladı فاللهُ أَعلَمُ ve en iyi Allah bilir ونزلت هذه الآية bunun üzerine bu ayet indi
0 Yorum - Yorum Yaz
مُؤَلَّفاتُهُ"الجامِعُ ِلأَحْكامِ الْقُرآنِ" El- Camiu'l Ahkam'il Kuran adlı eseri telif etmiştir.
وشُيُوخُهُ: سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ Hocaları: ...Hocadan Hadis dersi almıştır.
وَحدَّثَ عَنِ الْحَافِظِ
وَكانَ مُسْتَقِرّاً بِمَدِينَةِ - ... şehrinde uzun süre kalmıştır
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
(هُو الإِمَامُ الْقُرْطُبِيُّ، اَلمُتَوَفَّىَ سَنَةَ (671هـ/1272م Müellif İmam Kurtubi'dir.Hicri 671 senesinde vefat etmiştir.
مُؤَلَّفاتُهُ"الجامِعُ ِلأَحْكامِ الْقُرآنِ" El- Camiu'l Ahkam'il Kuran adlı eseri telif etmiştir.
وشُيُوخُهُ: سَمِعَ مِنَ الشَّيخِ Hocaları: ...Hocadan Hadis dersi almıştır.
وَحدَّثَ عَنِ الْحَافِظِ
وَكانَ مُسْتَقِرّاً بِمَدِينَةِ - ... şehrinde uzun süre kalmıştır
تُوُفِّيَ وَدُفِنَ بِهَا فيِ لَيْلَةِ الإِثْنَيْنِ التَّاسِعِ مِنْ شَوَّالٍ سَنَةَ 671هـ/1272- Hicri 671 senesinde Şevval ayının dokuzuncu gecesinde bu şehirde vefat etmiştir ve defnedilmiştir.
قَوْلُهُ تَعَالَى Kuran'da geçtiği gibi
سَبَبُ نُزُولهِا- Nuzül sebebi
فَإِنَّهُ لَمَّا نَزَلَ هَذَا bu ayetin indiği sırada
وَفيِ الْحَدِيثِ أَنَّ النَّبيَّ Peygamber Efendimizin bir hadisinde şöyle geçer
فَسُئِلَ ثابِتٌ قَالَ Sabit'e sorulduğunda şöyle dedi
ومَعْنىَ هذهِ الآيَةِ bu ayetin manası şöyledir
فِيهِ حَذْفٌ
وَقِيْلَ şöyle denilir, denilir ki
بِِمَعْنَى şu manada
وَقَالَ غَيْرُه- diğerleri şöyle demiştir
وَرُوِيَ: أَنَّ النَّبِيَّ لَمَّا نَزَلَتْ عَلَيهِ - Rivayet edilir ki Peygamber Efendimize bu ayet indiğinde...
وُلِدَ بالكوفة سَنَةَ- ... senesinde Kufe şehrinde doğmuştur
أَخذَ عنه ders aldı, rivayet aldı
وكان مُتَدَيِّناً مُتَوَرِّعاً على
وكان كتابُهُ تَحتَ رَأسِهِ
وكان أكثرُ مُقامِهِ ببغدادَ - en çok Bağdad'da kalmıştır
فَأَقامَ ب kaldı, kurdu
تَقُولُ في الكلامِ Kuran'da böyle geçer
مِنْ ذلك قَوْلُ اللهِ bu sebepten dolayı Allahın kelamında şu şekilde geçer
المفسرون يقولون Müfessirler derler ki
كقولِ العربِ Arabın atasözünde geçtiği gibi
وجاء في التفسيرِ أَن
يُقالُ denilir ki
والمعنى فيه bunun manası
وهي في قراءةِ عبدِ اللهِ Abdullah'ın kıratına göre
معنىَ الكَلِمَة kelimenin anlamı
قَدِمَ دِمَشْقَ وَلَهُ سَبعُ سِنينَ yedi yaşında iken Şam'a geldi
وكان يستعمِلُ في شرحِ الآياتِ أحاديثَ النبيِ Ayetleri açıklarken Peygamber Efendimizin hadislerinden kullanmıştır
وكان حافظاً لكتاب الله وله تصانيفُ كثيرةٌKuranı hıfz etmiştir
ودُفِنَ بِمَقْبَرَةِ -... kabristanında defnedilmiştir
رواهُ مسلمٌ في صَحيحِهِ - Müslim Sahihinde rivayet etmiştir
يُخبِرُ تَعالىَ أَنَّه Allahu Teala haber vermiştir
عنِ ابنِ عباسٍ قال: قال رسولُ اللهِ ibn Abbas'dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz şöyle demiştir
كما ثَبَتَت بِذلِكَ الأَحاديثُ الصِّحاحُ Sahih hadisler desteklendiği gibi
وفي لفظٍ لِمُسلِمٍ Müslimin rivayetine göre
عن أبي هريرة بِمِثلِهِ Ebu Hureyre tarafından aynı şekilde rivayet olunmuştur
قال: سمعتُ رسولَ اللهِ يقولPeygamber Efendimizi ... söylerken duydum
ونزلت هذه الآية (bunun üzerine) bu ayet inmiştir
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
2 sınıf uluslararası ilahiyat
11070374
Birinci Metin: Bakara Suresi’nin Son İki Ayeti
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz
0 Yorum - Yorum Yaz